18 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

18 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türk fabrikalarında şeker Yine de Elektrık Santralının temel atma gü mecmuanın ş günü Cumar- tesi ıse Konya şeker fabnkası ışletmeye açılacaktır Onu gelecek hafta asya Şeker Fabıık takip edecektır Turkı— yenin gün ikçe bir «tüten bacalar memleket» halıne geldiği görülmekte- dir. * Istanbulda Cihangirde bir küçük so- ımanının üzerine Kat çık- makta olan ıhtıyar kadın, başını linetle salla d Ç ntodan sonra, demir de ortadan kayboldu Ne yap malı bilmi- rum. Ortada kaldık..» ir kaç ay evvel de, aynı kadın bir parça —şeker alabilmek için — bakkalın Ununde saatlerce beklemiş, üzülmüş, sı- kılmış, terlemişti. Hakikaten — çimento yok muydu? Hakikaten demir yok muydu? Hakika- ten şeker yok muydu? Bu suallere ha- yır dıye cevap vermek hayli, müşkül- dür. Zira para verildi mi, bir kilo çi- mento ıkı kılo çimento fîyatına bir kilo dem kilo de mır fiyatına pekâlâ bulunabılıyor ve bu «fedakârlık» a kat- lananların — inşaatı ks_amadan devam edip gidiyor. Bugün İstanbul piyasası, belki de piyasaların en zenginlerinden bırıdır Istediginjzi satın alabilirsiniz irden naylon külota kadar. Ancak her bırının bedelını ödemek lâzımdır. Her iktisadi hareket önünde sonun- da arz - talep kaidesine irca olunabi- lir. Bu, belki fazla ilmi bir yol değil- dir ama, hakikaten tam ifadesini verir. Çimento sıkıntısı, çimentonun — fazla kullanılması neticesidir; demir sıkıntısı, AKİS. 18 EYLÜL 1954 yetmiyor mire olan ihtiyacın delilidir; — şeker kıtlığına sebep daha fazla şeker istihlâk edilmesidir. D k at Partinin koyu milletve- killerinden biri, —Ankaradan İstanbula giden trenin lokantası da : «— Türkiyenin derdı için — elbiselerinin içine, adamın derdidir» dedi. onra, mutad veçhile, seneler se- nesi bir şey yapmıyan eski iktidara ser- zeniş etti ve yeni iktidarın yeni elb tedariki için sarfettiği cansiperane gay- retleri övdü. Sözlerinde büyük bir ha- kikat payı bulundugu aşika rdı ve mem- leketin bir kalkınma hareketi içinde ol- duğunu inkâr aklı başında kimselerin hatırından bile geçnuy Ordu. bir ıntının — mevcudiyeti de kabul edılmelıydı Eğer hükümet bu- nun bir mecburıyet olduğu fi Za- manında efkâra kabul ettirme- ye gayret gosterseydı —İnkâr edip, her şeyden — muhalefeti suçlandıracak yer- de— elbette kı işleri daha kolay yürü- tecekti. Buna mukabil mhalefet de topyekün ınkarcılıga varıp beyaza siyah demekte ısrar etmeseydi seçimlerde da- etice alacağı gibi partılerarası munasebetlerın bugünkü halin suliyet payından sıyrılmış olurdu Afyonda, Bartında, Kayseride, Elâ- zığda, Adanada Konyada — yeni yeni bacaların tutmeye hazırlandıgını bilmek mı memnu. Daha çok çimen- o, daha çok şeker daha çok demir is- tıhsal edebilmemiz sıkıntılarımızın azal- masına yol açacaktır. Ama, elbiseleri dar gelen adam mütemadiyen şişman- lamakta devam ediyor. Ortüler bu gi- şışmanladıgı sığamıyan bir YURTTA OLUP BİTENLER dişle kolay kolay vücudu tam müânasiy- le kapatamıyacaktar. Şişmanlamasın mı? Şışmanlasın elbette. Zavallıcık o kadar 1 ki, şimdi yaptığı «bir dirhem et, bin ayıp öÖrter» prensibinin bir tatbık şeklinden başka şey değildir. Sıhhatli, kanlı canlı bir adam olabilmek için da- a yapacak pek çok şeyi vardır. Ama, o fabrikalarına bir zümre de- ğil, bir kütle menfaatine olması isteni- liyorsa daha sıkı, Ierın alınması zarureti de gozden uzak tulmamalıdır. Havadan para kaz. lar istifçilikle vurgun yapanlar oylesıne çokt r ki en lüzumsuz lüks şanınf'ı— yatı gün geçtıkçe astronomık rakam ra ulaşmaktadır. Bugün bütün lstanbul tam 80 bin liraya alman bir açık Ca- dillac arabanın hikayesiyle çalkanıyor. adar zengin olursa olsun, parayı alnının teriyle kazanan Insanl rayı sokağa atmaktan çekınırler 80 bin lıray bır açık otomobil... Korkunç bir ma, oteki arabaların fiyat- ları da 30 bin liranın üstüne firlamış- 1r. Refah! Evet, refah mevcut... Fa- kat henüz kutleye indiremedik. Demok- rat Partinin nimetleri varsa, bunları da- ha mütesavi şekılde millete intikal et- tirmek için de mlu tedbirleri fab- rikaları kurma planlarımızla beraber almalıyız l atma ve açılış merasi ımle— rinde bır çok nutuk dınleyecegımız hakkak. Nutuklarda, bu etten de açık kalblilikle bahsedılse o kadaı' iyi olur ki... Demokratik ıktıdarlar başa-, rılariyle beraber müşküllerini de açık kalble ifade etmek zorund d rlar. Hele Demokrat Parti gibi, hıç ol- azsa kemiyet bakımından çok kuv- Vetlı iktidarlar! Kongre Gecikiyor emokrat Partinin Genel İdare Kuru- lu ından biri koltuguna hafifçe yaslandı Ve sözü doğru çı mış bir insan edası ile kıs kıs gülere «— Nasıl, dedi, ben size haberim yok, dememiş mıydm » Bundan bir ay kadar evvel cere- oOrdu. a Vatan gazetesi oldugu halde bırçok gaze Demokrat artinin Büyük Kongresinin tarihini bil- dirmişlerdi: Ekim sonu. Hattâ bazıları daha bile ileri gitmişler ve kat'i gün vermişlerdi: 20 Ekim. O zaman Genel İdare Kurulu azalarından pek çoğu kendilerine bu haberi un sayın âzal den ogrendıklerı olmuşt mümkün» diye düşünmüşler ve hazır- hga başlamışlardı. Demokrat Parti ıçın— de Genel İdare Kuruluna seçilme mü cadelesi başlamış

Bu sayıdan diğer sayfalar: