18 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

18 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TIP SAHASINDA tibakteriyen ilâçları kullanırdık. Halbu- ki elimizdeki yeni ilâçlar hastalıgı daha çabuk durdurmaktadırlar. Müteakip se- nelerde nüksleri de daha az olmakta— dır. Hastahanede — kalma süresi azal- makta, tedavi masraflarında büyük ta- sarruf saglanmakt adır. Bu ilâçların tat- biki da öbürlerinden daha kolaydır. Bu sebeplerden ötürü bazı hastahanelerde istidadlı oylu, görülmüyorlar. yuvarlak, kırmızı yüzlü, kısa ve enseli, fazla yağlı, göbekli kimselere de pik- nik tip diyoruz. Bunlar — inmelere saıd gorunuyorlar içi hastalığa O ra, yüz ve fizyonomileri de ozellıkler taşımaktadır. Hekimlik ayırmaktadır: rakterler. Sikloid kimseler; ler yüzlü, kacıdırlar. rulurlar. azlar. Her şeyleri açıkdır, hiddet- lerını izhar eder doker ve ferahlar- iki türlü de karakter Sikloid ve şizoid ka- iyi kalpli, gü- şen hareketli, canlı, şa- Çabuk kızar, bulanır, du- mek Çalışmaya hevesli, realist, pratik geçinen, uysal, enerjik, dinamik, afalı, cemiyetle iyi rahata düşkün insan- oid karakterlı ınsanlara ge- lerı koru- kingen, sinsi, in, müstehzi, mana- sız, problematik olurlar. Maskeli bir yüzlerı vardır. Panjurları kapanmış Kuyu gıbıdırler sakin olanları da vardır. endini beğenmişler, — müstebidler, zalimler, duygusuzlar, ne oldum delileri çok zaman bunların arasından çıkmaktadır. Akıl hastalarında yapılan ista- tıstıkler astenik yapılı kimselerde şı— oid karakterin, piknikler arasında i- se sıkloıdlerın daha fazla olduğunu hastalıkları, ve karakter birbiriyle yalandan ilgili olmak icap eder. tık (Ruh hastalıkları lıklarıdır) denilemez. Ruh hastalık- larım doğuran sadece dimağ değil, onun yanında bütün iç salgı bezeleri- dir. Şu halde beden yapısı, karak- ter, ruh ve akıl hastalıkları ve iç sal- gı bezelerini bir bütün olarak dü- ım- Ar- dimağ hasta- gerilikler, sosyal nizam bozuklukları, bilgisizlik, aile hayatının düzensizlik- 28 hemen bütün faa antibakteriyen 1 Tb. vakaları sadece ilâçlarla tedavi edilmek- tedir. Nasıl zaturrıenın şiddeti ve va- hameti ne olu daima antibi- yotiklerle iyi edılmege çalışılıyorsa ve- remde de hastalığın derecesi, genişliği, olursa olsun daima antibakte- rıyen ılaçlar kullanılmasına doğru bir temayül vardır leri, savaşlar ve bunlardan doğan za- ruretler olabildiği gibi tamamen tıb- bi de olabilir. Meselâ seks beze- leri çıkarılanlarda kadın olsun, erkek olsun, beden yapısında ve karakter- de buyuk degışıklıkler olur. Hadım- lar; mü sinsi, hain, korkakdırlar Boynun ön — kısmında bulunan tiroid adlı iç tanın abdal, ğu, ayıb tanımadığı Ansefalit — dediğimiz geçirenlerde huy değişmekte, ter bozulmakta, yalan soylemek hır- sızlık etmek, hiddet, saddi, hattâ katil işlemek mutad iş- ler halmı almaka P.G. harfleri- le goslerdıgımız t'ırengı ile ilgili u- mumi felçte st ar, ya kal- mamakta, ahlâk ve karakter son de- recede bozulmaktadır. geçene sataşdığı, çıplak gezdiği, ayıp yerlerini teşhir ettiği, Allahlık, Pey- gamberlik iddia ettiği, — mukaddesa- ta sövdüğü için önce karakolda ica- bına bakılan sonra da adli tıbba tayız. Acaba beyinde ahlâk mumuzu düzenleyen bir merkez var mıdır? Grip salgınlarından sonra mey- dana çıkan ansefalitte başlıca bey- nin kaide kısmındaki bölgeler lamus, hypothalamus) dır. Bu sırada ortaya bazı ahlâksız— lıklar da çıktığını göz alır sak beynin bu bö lgelerının ahlâk durumumuzu düzenlemekle ödepli olduklarını düşünmeğe hak kazanı- çarpık ve sapık işleyişlerini düzenle- mekle bazı ahlâksızlıklar giderilebi- Tecekdir. Bu, i ir ümi ve tesellidir. zaman irtikâbların irtişaların, ihtikârların, hayasızlıkların polis, jandarma, kim — ma o eği bir hap, şurup y yotikle suçluyu normal bir insan du- rumuna getirecektir. Hattâ bir çok suçlan önlemek de kabil olacakdır Dünyanın ve insanlığ bu günkü haline ve gidişine bakarak hekımın bu hayırlı müdahalesini — sabırsızlık- la bekliyoruz İkinci — Prensip. ntibakteriyen — ilâçlarla - tedaviye u- zun zaman devam edilecektir. hastalarda tedaviyi daha öni esmek kün: de böyle Vakaları ayıracak esin bir metod yoktur. Hastalık tek- tedavilerin gayet haklı olduğu anlaşılır. Tedavinin tık sık kesilmesi de daha dayanıklı basillerin ortaya çıkma- sına sebep olur. O halde antibakteriyen ilaçlar uzun süreli ve devamlı kullanı- lacaktır. Üçüncü Prensip. Cerrahî usullere müracaat edilecekse, bilhassa akciğerin bir kısmı çıkarı- lacaksa bu ameliyatları en aşağı 9-12 ay kadar gecikdirmek ve bu arada an- tibakteriyen ilâçlarla tedavi yapmak lâ- Bu prensip eskidenberi bildik- yapmak isteyişimizin sebebi o sıralarda yapılacak antibakteriyen teda- bir şey kaybe- Bugün için vereme karşı eli- çok ilâçlar bulunduğundan ameliyattan önce uzun boylu yapılacak tedaviden korkmamaktayız. Bu tedavi sonunda ilâca dayanıklı mikroplar orta- ya çıksa bile ameliyattan sonraya sak- ladığımız bir başka yedek verem 1lacıy— le savaşımıza devam edebiliriz. Dördüncü — Prensip. b. tedavisinde elimizdeki ilâçlardan Ten aşağı ikisi, birlikte kullanılacak- tır. Böyle bir konbinezon tedaviye da- yanıklı basillerin ortaya çıkmasına en ağı bir yıl veya daha fazla engel olur. Böylelikle de süreğen karakterli olan veremin kesin olarak nedbeleşmesi 1ç1n Keşfediliş sırasına göre kronolojik ola- rak verem ilaçları şunlardır : 1 — Sülfonlar, 2 — Streptomyci- AKİS. 18 EYLÜL 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: