YURTTA OLUP BİTENLER da neşredilen beyanatında açıklanan uyuşmaya varılmıştı Parti gazetesı çıkarılacak bıı' şırket tarafmdan at, hisseler ekseriyetinin Partiye ait bulunmasını âmirdir. Formül, Zafer gazetesinin bugünkü statüsüdür. Gazeteyi kim idare edecektir? El- bette Nihad Erim. Bu suretle Nihad Erim, fili Parti sözcülüğü sıfatım e- linden kaçırmayacaktır Gazeteyi kim kontrol edecektir? El— bette Parti Genel Sekreterliği, Kasım Gülek. Bu suretle Kasım Gü- beyanatlarına ve fikirlerine — propagandasına — bir sağlam — pazar bulabilecektir. Gazeteyi kim basacaktır? — Elbette, Ankaradaki tek rotatifin sahibi — olan Cemil Said Barlas. Bu suretle Cemil — tam rakam, pazarlığın sonunda an- laşılacaktır — alabilecek, borcunu da- ha çabuk ödeyebilecektir. öyle bir "uyuşma" yı, ancak İsmet İnönü bulabilirdi. Ancak formül ve bilhassa onun de- lâlet ettiği idare.i — maslahat siyaseti, Avni Doğan'lan memnun etmemiştir ve yazımızın başında naklettiğiniz söz — Partide kalıp kalmama mesele- si — ciddi şekilde ortaya atılmıştır. Eski hamamda eski tasların kulla- nılmakta devam edilmesi kurultaya telkin olunursa, yani yanlışlığı açıkça meydana çıkan 1950 - 54 politikası sü- rüp giderse Halk Partisini bazı mühim ayrılmalar; bekleyen de, bir yeni parti olabilir. Zi- ra bu, fikirlerde tebellür etmiş vazâ- yetted İnönü ne yapacak? imdi her şey, İnönünün tutacağı 2 hareket tarzına bağlıdır. Zira, gaze- telerin büyük başhklarına değişiklik ancak onun "tensib"i ile olabilir gibi görün- ir arti Meclisinin toplantıları müna- sebetiyle öyle bir yaratılmıştır ki, sanki İnönü devrilip gitmiştir. Şimdi, bir noktanın hatırlatılmasın- da fayda vardır: yılında Birleşmiş — Milletler mucip sebebiyle, âza memleketlerin elçilerini Madritten — geri çekmeleri kararım — alıyordu. Gerçi İspanyollar, General Franco'nun idaresinden kati- yen memnun değillerdi. Fakat bu dış müdahale onları şefin etrafında kenet- ledi ve General Franco yaptıracağı hiçbir propagandadan elde edemiyecegi istifadeyi Birleşmiş Milletlerin kara- rından elde etti. C. H. P. Meclisi Delegeleri Ağzı Kurultay toplandığı zaman delegeler, iyatı tasvip etmediklerim, bu "duşman neşriyata karşı duyduklarını ifade için ayakta, larla şefe bağlılık tezahüratı yaparlar- sa müsebbibi o yalan haberleri çıka- Tanlar, o havayı yaratanlar, sokaklar- da gazete satıcılarına "İnönü devrildi" diye bağırtanlar olacaktır. Bu takdir- de ise, kurul aydan bir canlılık bekle- mek abes G, A, P. nin ileri gelenlerinden bir zat bize: ya, eğer Partinin ba- şından ayrılırsa buhranlar içinde ka- lacağımızı söyleyebiliyoruz" — demiş ve ilâve etmiştir: "— Fakat Partinin başında bugün- kü gibi kalırsa, mazinin devamı halin- de hareket ederse, gündelik politika- nın içinden kurtulmazsa, etrafında bu- lunan ve onu, kendi menfaatleri uğrun da kullanan, hattâ harcayan kimselere kulak vermekte devam ederse Partiye zararlı - olduğunu, yararlı olacağını söyleyemiyoruz. halkın büyük iktidarı eli- Söyleyemiyoruz ki bir kısmı, onun yeniden ne geçirmesinden — ürküyor. Söyleye- miyoruz ki İsmet Paşa ismi, elbette ki bir takım iyi ve hayırlı şeylerle bera- ber bir takım kötü, karanlık şeyleri de hatıra getiriyor. Söyleyemiyoruz ki bir devrin artık kapanmış olduğunu — zi- hinlere sokmak için onun bayrak vazi- fesi görmesi, fakat Partinin mesuliye- tini Nihad Erimlerin değil, mazide ve halde umumi efkârın itimadım, sevgi- sini kazanmış kimselerin deruhte et- mesi lâzımdır." C. H. P. nin içinde, bugünkü seçim sistemimiz karşısında herhangi — bir bölünmenin ancak karşı partilerin işi- ne yarayacağım, dağılmanın, yeni par- ti kurmanın bir kuvvet kaybı olaca- ğmı idrâk sahipleri bilmektedir. Ama bugünkü tutum devam ederse, hiç bir lâf — yapan insanlar muvaffakiyet, hattâ beka şansı bulun- madığı da aş kârdır. Bir C. H. P. li şöyle demiştir: " i, bizim memlekette, kütle- leri surukleyebılecek adam demektir. Demokrat Parti çabuk muvaffakiyeti- nin pek büyük kısmını, Bayar nutukları nutuklardan tesirli olmuştur İnönü, bizim için o rolü oynayabı— lir. Her şeyı buna müsaittir. Yeter ki, "Mazinin adamı" olmak- tan çıksın gündelik politikanın üstüne yükselen. Bunun, şu veya bu menfaate alet o- larak mıtınglerd unlar vatanı darda kalmak için, bir şey yoktur" diye ha tiyle elde edilemeyeceği ) .P. Tehlikeli temayüller ühtü Hilmi Velibeşe (Tahsiline gö- re mesleği: Avukat; ifadesine göre Gazetecilik; Başvekil Mende- resin, idaresine — tevdi ettiği vekâlet: Ticaret) oturduğu yerden o kendisine has heyecaniyle doğruldu ve: "— 2 Mayıs, bizim için de bir şamar olmuştur" dedi. Sonra, bu gğarip başlangıcın deva. mını merakla bekleyen muhatabına fikrini izah etti: satıyorlar! İkti- muhakkaktır. S Cumhuriyet Halk Par- tisinin Meclisteki temsilci adedini yarı- haykırmıştır: Bi- bir muhalefetı sen nasıl, hâlâ tutuyorsun?" ühtü Hilmi Velibeşeye — göre ikti- dar, 1950'de yapmadığını 1954'de yap- malı, "Dünyanın hiç bir tarafında gö- rülmeyen hâdise" Türkiyede de gö- rülmemelidir. AKİS. 19 HAZİRAN 1954