SPOR — ALEMİNDE Atletizm İlerleme — Gerileme Dünü bugüne kıyas edince, rakamla- rın belâgatine dayanarak, tereddüt- süz şu hükme varıyoruz: Memleketi- mizde en ziyade inkişaf eden sporlar- dan biri de atletizmdir. Fakat, bu gelişme, atletizmin her şubesınde ayni başarı münhanisini çi- ma ve atlamaların bazılarında kalmış 150 zayıf dünyanın — makbul müddetleri içinde koşan Türk — ciğer ve adalesi, neden iki metreye yüksel- tilmiş çıtayı aşamasın? Gülleyi, niçin, 16 metreden öteye savurmasın? Diskle ciridin, — havada süzülerek, 50 ye 70 metrenin berisine duşuşunu alkışla- mak mahrumiyet ne sebep Öyle zannediyoruz ki, v hını, vâki olacak bir ve sahasızlık" iddiası vaziyet, iza- "antrenörsüzlük içinde bulacak- Zir kulağımıza kadar akseden soylentılerden anlaşıldığına göre, ko- sucular, pistlerde diledikleri gibi ça- lışırlarken, diğer şubeler adetleri, sa- haları bozarlar mülâhazasiyle, gerekli antrenmanları yapmakta serbest — bı- rakılmıyolarmış r böyle ise, ciridin sivri ucu ile dıskın yuvarlagının harap edeceği bir tutam çim kadar değer vermediğimiz bu asil spora çok yazık Türk atletizminin, son derece na- türalist imkânlara rağmen, gelişmesin- ve vukuflu çalısmasiyle Naili Moran gibi bir kıy- , bugün elan federasyonun başında bulunuyor. Yokluk içindeki himmetle- riyle cidden bir varlık yaratmış olan kendsine müzaheret — gösterelim, at- letlerimiz, bütün cihanda, memleketi- mizden bahsettireceklerdir. At yarışları Ecnebi sermaye Koşular üzerindeki bugünkü neşri. yat umumiyetle idari meselelerin tenkid ne hasrediliyor. Bu hadıseler o kadar çoktur ve o kadar zuhur etmektdir ki, büyük davalar bu arada ele alınamıyor. Halbuki at yarışlarının tekâmülü, isteklerin yeri- ne getirilmesi ne idari — teşekküllerin muvaffak olabilmesi ancak büyük davaların halledilmesiyle kabildir. Modern yarışçılıkta her türlü mas- raf muazzamdır. Bele bizim gibi henüz iptidailik ve basitliğinden kurtu- memleketler - meşhu Avrupai — bir tarzda yapmayı samimi şekilde arzu ediyorsa bu masraflar daha da fazla olur, Türkiyede yarış tertip edilebilecek bir tek hipodrom vardır. Ankarada ki! O , senelerde lâyiki veçhile bakılmadığı için boğulmuştur. Yarış AKİS. 19 HAZİRAN 1954 yeri evvelâ ce sütlü nız, mükemmel bir idman nemez. bir tek yarış yeri yoktur Gizli kalmış bir sayfa : Güneşmacerasınınsonu Verilmiş olan , Güneş Kulübüne geçme kararının kuvveden fiile tı. Hergün yeni bir mahıyet alarak kızışan dedikodularla bu- nalıyorduk. Bu arada hasmane bir takım tezahürat ta oluyordu. Mese- lâ birgün sınıfa girdiğim zaman, İsmimin, başına koca bir <«Ayva» resmedılerek kara tahtaya yazıldı- gördüm. Başka bir sefer, adla- sıfatlarla, olmadık yerlerde okudu O üne kadar, bılhassa Muslih Hoca — tarafından i hakkında vâki sualle- lar vermiştik. Fakat, ateş yanmayan yerden duman çıkmaz fetvasınca herkes bir şeyler döndüğünü anlı karyolanın uya kalmış. Az sonra, horultusundan mevcudiye- tini farkederek, beline bir tekme vu- rup Uuyandırdık ve yerine yolladık. Beri taraftan, mektebin tatil ol- masına yâni, Galatasaray dan ayrıl- mamıza da, 20 gün kadar birşey kal- Güneş pazardan maçının Oy- evvelsi cuma çıkıp yattıktan mıştı. Galatasaray nanacağı gecesi, yatakaneye sonra, düşünürken, anladım ki, ne mektepten, ne de Kulüpten ayrıl— mak benim için kabildir. ce, bana, oylardır içimi üzüntüleri unutturan bir karar il- ham etti. Bu ani kararla, yataktan giyindim doğru, odasında çalışmakta olan Muslih Hocaya gi- derek, öğrenmek için didindiği esra- rı, bütün teferruatı ile hikâ et- tim. Ne dere- yaparsanız yapı- yarış bulunmayan yere hipodrom de- Bu bakımdan ise Türkiyede diyebiliriz. sikletini teşkil «pist» demektir tribünler Yarışların merkezi Kulüp erkânı, Eşfak — Aykaç Haber ertesi gün bomba gibi pat- ladı. Her kafadan bir ses çıkıyor, arkadaş, idareci, gazeteci, bin bir kişi, beni, binbir sual yağmuruna tutuyorlardı. bakan gözlerin kimisinde kimisinde makla, iyi mi tim, ben de kestiremiyordum, Bülent ile Haşim ise, bir numaralı düşman- olmuşlardı. (Hâlen en aziz dostlarımdırlar) azar, Galatasaray ile Güneş, 4 Puncu karşılaşmalarını yapacaklar- dı. Evvelsi üç müsabakadan, ilki, 6 — 21lehimize bitmiş, ğer ikisi 1 - 1 ve 2 - 2 beraberlikle neticelen- mişti. İstanbul lig şampiyonası üze- rinde icra edeceği tesirle de, müsa- baka, hususi bir ehemmiyet taşı. yordu Bu hercümenç içinde pazar geldi çattı. Soyunma odasında, mutad neşe yerine, elektrikli bir süküt hüküm ferma idi. Tek kelime konuşmadan önümüze baka baka futbol kıyafetine bürün- duk. O sırada, Taksim Stadında ha- reketten önce, yukardaki jimnastik- hanede bir toplantı yapılacağım bil- dirdiler Bu toplantı, zaten — gergin olan sinirleri büsbütün bozdu. Zira, Bü- lent ile Haşimden, evvelce verdikleri karardan döndüklerine dair, yazılı bir vesika isteniyordu. Onlar buna yanaşmayınca, kıyametler — koptu. Nihayet, İzmirli bek Reşadın ağlıya ağlıya söylediği heyecanlı bir nutuk- la ortalığı biraz yatıştırdı, maç sa- ati de yanaştığı için, sahaya hare- ket ettik, Bu şartlar altında çıkılan mizi kurtaramadık 7.0 mağlup ol- uk. üzerine, Gü- Bülent ile bu vaziyet neşle ılışıgım kesildi. Haşim ise, kararlarında bir müddet daha 1srardan sonra, gene Galata- sarayda kaldılar İstabuldaki Veliefendi — Çayırı felâkettir. Koşu yeri i bir panayır sahasın- İstanbula nazaran daha büyükçe bir tribün vardır. Fakat pist- ler gezintiye bile yaramayacak kadar 33