DÜNYADA OLUPBİTENLER Diplomasi Türkiye — Pakistan Muhammed Ali "Realist Adam” Dost Pakistanın genç ve — dinamik Başvekili Muhammed Ali'nin Türk adamlariyle iki memleketi 1lgılendıren meseleler üzerinde görüş- ek memleketimizi resmen Zzi- yaret edışı geçen nisan tarihinde Ka- raşide imzalanmış olan Türk — Pakis- tan dostane işbirliği paktının inkişafı işbirliği ile edilmeyip bir bölge müdafaa kurmak — maksadiyle askeri sahada da ışbırlıgı yoluna gidilmesine katar — ve- rilmişt Turkı e ile Pakistan arasında bir dostluk ve işbirliği paktı aktinin — ka- rarlaştırıldığı, 19 şubatta Karaşi — ve aynı zamanda ilân edildiği man, bu paktın plâtonik bir dostluk rabıtasından ibaret kalmıyacağı ve batı namzet bulunduğu biliniyordu. Bunu vehleten anlamıyanların, sonra, 25 şubat tarihinde senhovver'in Pakistana askeri yardıma karar verildiği hakkındaki beyanatın- dan olsun anlamış bulunmaları gere- kir. O zaman da meselenin şümulünü kavrayamıyanlar herhalde 18 mart ta- rihli Sovyet notasının telâşlı ve asabi 1fadesınden bir şeyi vehmetmiş olmalı- dırla Sırıırlerıen akikatte, H bir sisteme AKİS. 19 komşular Orta Doğu — savunmasını raptetmek maksadiyle HAZİRAN — 1954 Parlamentola r Birliğine dair Cihad Baban Bu — makaleyi İzmir Mebusu Cihad Babandan Parlâmentolararası Bilrliği Türl Grupunun — geçen hafta — zarfında Büyük Millet Meclisir de Umumi — He- Met toplantısını — yapmış — olması — dolayısile rica ettik. — Geçen 'Ört nedenberi Türl rupunun Başkanı olan Ci Baban, mılletlerarası faalıyetı yakmdan takip — eden — bir rkadaşımız — olarak mevzuda — salâhiye yazı — yazmı kânlarına maliktir. 1954 — meclisi — de bundan — evvel alduğu gibi Cihad - banı vazife — basında — bırakmıştır. — Cihad Baban atını zamanda — Meclis — Hariciye Komisyonu reisidir. 870 senesının sıcak bir ağustos heyetler tarafından ve bunları tâyin ün iyanada, mebuslardan Waltreskircheh isminde — bir — Zat, meydanların birinde seçmenlerine hıtap edeı'ken, sulhu korumak için sem bir hal aldığını ne Pariste meşhur Grand Hotelde arlamentolar birliğinin ilk ko feransı aktediliy Bu konferansa 7 delege ile lngıltere ile Fransanın mebus- ediyor. Bu kongrede Passy reisliğe, ve İngiliz mer de reis vekilliğine intihap ediliyorlar.. bu yana parlamentolar adet kon- Turkıye teşrii üzere iki kere kon- feransını memleketimizde yapmıştır. 1935 de İstanbulda Yıldız Sarayında açılan konferansa 17 millet iştirak deki konferansa eden üyeliğe bu satırların muharriri seçildi. Bırlıgm gayesi sulhu korumaktır. Birlik bu maksat uğrunda büyük gayretler sarfetmiştir. Milletlerarası ihtilâfların tahkim yoluyla halledil- mesi fikri konferanslarda doğ- muş, milletlerarası buhranları önle- m içi u hiçbir surette bağlamadan karşılıklı temasların meydana gel. mesıne hizmet etmiş ve mesela 1904 in bir ne- ticeye bağlanması birliğin tavassutu üzerine olmuştur. Almanya ile İsrail arasındaki ilk gayri — res Sarayında vukua gelmiş ve ancak ondan sonra iki memleket resmen ellerini — birbirlerine — uzatmışlardır. aşkan Eisenhower 1953 Vaşington kongresini açarken "Ekseri konferanslar tâyin şöyle söylüyordu:. edilmiş etmi olan — hükümetleri temsıl akdedilirler. Böyle heyetler hükü metlerin idare ettikleri mılletlerın halkını arızi olarak temsil ederler. Temsili ve demokratik hükümet hür milletlerin kendi kendilerini idareye muktedir. oldukları hususundaki i- manın ifadesidir. Binaenaleyh, ü ü her teklife — sıhhat veren kuvvet efkârı umumiye oldu- una göre yalnız temsili hükümetleri değil, fakat ercıhan mılletlerın ef- bir toplantının mâna ve ehemmiyeti o kadar geniş olur." Parlâmentolararası birliğin — kon- feransları, işte bu medeni ve yüksek seviyeli efkârı umumiyeyi yaratma- yük bir prestij temin etmiştir AL- manya, İstanbul konferansına bü- tün partilerin grup reisleri, meclis başkanı, ve parti liderleri olmak ü- zere otuz kişilik bir heyet ile işti- râk etmiştir. İngiltere ve Amerika müstesna manzaralı ekiplerle kon- feranslarda mevki ve yer almağa çok dikkat ederler. icaplarına K onferanslarda zamanın alınır, uygun olan (milletlerin dış politikaları- mn parlâmentolar tarafınd d kuvvetli bir tarzda murakabesi), (milletlerin kendi kendilerini — idare yetkilerinin şümulü) gibi — mevzular üzerinde — durulmuş ve bu mevzular hakkında kararlara ulaşılmıştır. tanbul konferansında, le yetişileceği günün mevzuu olmuş- unun gibi 1952 — konferansında hükümetler butçelerındekı tahsisa- tı sarfederken bu Ssarfiyatın ne su- retle murakabe edılmesı gerektiği de konuşulmu evzu Üüze- rinde Işletmeler Vekılı Fethi Çelik- baş dikkati çekecek konuşmalar yapmıştı. — Birliğin üzerinde titizlikle durduğu mevzulardan biri de bizzat kendi — bünyesinin bir nevi dünya parlâmentosu haline istihalesini sağ- lamaktır. Türkiye dört seneden beri, birli- ğin faaliyetine çok aktif olarak katıl-