19 Haziran 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

19 Haziran 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Fuad Köprülünün Darülfünun Edebi- yat Tarihi Müderrisliğine tâyin edildiği 1913 yılından itibaren geçen ilk 30 se- ne içindeki gayret ve hizmetleri — ve muvaffakiyeti cilt cilt eserler — halinde merakı ve çalışkanlıgı ile kendi ken- dişini yetiştiren" Mehmet Fuad Köp- rülü yalnız yurt içinde değil, şında da kendisine büyük bir şöhret saglamış, 1923 de Pariste Dinler Tarihi 1925 de Moskovada — Rus Harkof'ta gene Müsteşrikler Kongrelerine — davet olunmuş, iştirak etmiştir. 1925 de Rus İlimler Aka- 1929 da Çe- Köprülü demisi muhabir azalıgına, koslovakya Şark Cemiyeti ve a Arkeoloji Enstitüsü muhabir âzalıkla- rina, 1934 de Körüşi.Çoma Macar İlim Cemiyeti fahri âzalığma seçilmiş, de Heidelberg. 1937 de Atina, 1939 da Paris — üniversiteleri — kendisine fahri doktorluk payeleri tevcih etmişlerdir. ütün bunlar, Dil ve Tarih - Coğraf- B ya Fakültesinin salonunda muhtelif hatipler tarafından muhtelif şekillerde ve muhtelif alkışlar arasında söylendi, söylendi, — söylendi Söylenmeyen o Fuad Köprülünün, bu Fuad Köprülü lmadığı; maksadın o Fuad Köprülüyü alkışlamakla, Hariciye Vekilliği hiç kimse tarafından — hattâ ve başta Ad- nan Menderes — alkışlanmayan Fu ad Köprülüye biraz teselli vermekten ibaret bulunduğu idi Fuad can lnşaallah muvaffak olunmuş, Köprülü son günlerde tutulduğu sıkıntısı"ndan kurtulmuştur. Zira Fuad Köprülünün, bu mem- lekete, ilim. hayatında olduğu kadar Demokrat — Partiyi kuranlar arasında bulunmakla, buna o devirde — han ı sebep tahtında olursa olsun — etmekle de büyük bir hizmet yaptıgı kabili inkâr değildir. Ama ne yaparsınız kı bır memleke- bunun Fuad Köprülü değil, Fatin Rüş- tü Zorlu olduğu herkes tarafından bi- linmektedir. O kadar herkes tarafından bilin- mektedir ki, Amerikaya bir Başvekil giderken refakatinde mutlaka Harici- ye Vekilinin de bulunması icap etti- ğinden ve Hariciye Vekilinin, seyaha- tin ehemmiyeti dolayısiyle hakiki Ha- riciye Vekılı olması gerektiğinden Fu- rülü memlekette bırakılarak “Başvekil vekâleti" gibi bir verilmiş; bunun üzerine Pakistanlılar, karışıklık olmasın diye, sadece Reisicumhur Celâl Bayar ile Başvekil Adnan Menderesi davet et- mişler; bunun üzerine de üstada "60 ıncı yıl kutlaması" adlı horoz şekeri kendisine şerefli vazife ikram olunmuştur. G ög inbüi ,1 nçoihkayisette radkiılklıi bFiruaindsanK böuprhülaü- kikati görsün ve kendi arzusiyle, hattâ isterse vazifesini tamamlamış insanla- rın gönül rahatlığı ile kitaplarına dön- sün, yerini daha lâyık bir gence bırak- sın ve biz, on sene sonra, o ilim adamı- nın 70 inci yıldönümünü belki "erkân.ı siz belki kordiplomatiksiz ama candan, içten ve mimi bir — şekilde — bılhassa samimi bir şekilde — kut- layalım. Teselliyi bir eye? mizansende — aramak Radyo Koraltan ve oğlu Refik Koraltan Radyonun — anahtarı — mı? yapıldığı 2 Mayıs günü, Ankara yosunun progra- mından Cengizhan Koraltanın bütün konuşmaları kaldırılıyordu. Cengizhan Koraltan, Türkiye Bü- yük Millet Meclisi Reisi ve Demokrat Partinin kurucularından Refk Koral- tanın küçük oğludur ve 1950 - 54 dev- resinde, radyo ile bütün alakası radyo çalmaktan ibaret bulunmasına rağmen "program" almıştır. Hatta bununla da kalınmamış, her istediğini de almak gi- bi bir mazhariyete G enel seçimlerin , hiç kimse hiçbir müdaha- lede bu lunamamaktadır O sabah,-2 Mayıs sabah'ı.Cengizhan Koraltanın programlarının lâğvedilmiş olduğu yolundaki haber, daha doğrusu tebliğ Ankara Radyosunda bir bomba gibi patlamıştır. Gerçi Cengizhan — mikrofondan uzakken— gayet terbiyeli, kibar, nazik ve iyi niyetlidir. Herkese hoş muamele eder, yüksekten bakmaz, gönül alır. Ama, kendisine verilen im- tiyazlı mevki bir çok düşman kazandır mış, kalplerde müsavatsızlığı bizzat hissetmekten doğan bir infial uyandır- mıştır. Üstelik, programının "beş para etmediği de, herkes tarafından bilinmektedir. Bu bakımdan, tebliğ memnuniyet uyandırmıştır aten o gün radyoda, hele bir ara, neler bile kurulmaya başlanılmıştır. Cengizhan Koraltanın konuşturulma- ması emri bu havayı körüklemekte rol oynamıştır. Refik Koraltanın küçük oğlu, her pazar olduğu gibi o pazar da “"vazifesi başına" fakat leblıge muttali olunca, öğleden sonra "ortadan kaybolmuş" ur, Halbuki, mahut "İsteyin Çalalım" rogramının saati geldiğinde — seçlm- leri Halk Partisinin kazanmış olduğu- nun bir hayalden ibaret bulunduğu an- laşılmıştı.. O zaman etekler tutuşmuş, Cengizhan Koraltan harıl harıl aranıl- mış, fakat bulunamamıştır. "İsteyin Çalalım" programı, o ak- şam tarihinin en az soğuk gecesini ya- şamıştır. ertesi gün başlayan tahkikat, bazı kimselerin başını yemiş olmakla beraber, henüz tam bir netiçe vermiş değildir. Kararın, aceleci Halkçılar ta- olduğunda pek az Buna rağmen, hâdiseyle kendilerini müdafaa imkân yoktur Bunlar, işin — içinde Halkçıların değil, Demokratların par- mağınin aranması gerektiğini bildir- mekte v bunun sırf D. P. seçimleri kazansın diye tertiplenmiş — olduğunu söylemektedirler. Demektedırler ki: — O sabah radyoda Cengızhanı B n Vesıleyl bir nokta hakkında AKİS, kanatini ifade etmek ister. Bundan hiç kimsenin alınmamasını bilhassa dileriz. Taşıdıkları isimlerden kimselerin imtiyaz dolayı bazı haldir. Zaten bunların ikisi bir arada gider Demokrasilerde ise filânın ismini taşıyan veya taşımıyanlar arasında bir fark mevcut olmamalıdır Olmamalıdır diyoruz, zira fiiliyatta vardır. Fakat, Cengizan Koraltan hâ- disesindeki istikamette değil: tamamile aksi bakımdan. Bir takım isimleri ta- sıyanlar daha dikkatli olmak, hattâ bazı "handikap"lan reddetmek, imti- yaz gibi görünecek faydaları kullan- mamak, kısaca, aslına bakarsanız, fe- ragatli olmak mevkiindedirler. AKİS, 19 HAZİRAN 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: