SAMSUN Ge sene, Samsundan bir buçuk, iki saat mesafedeki “Kavak, ın her an serin rürgârlarla kucaklaşan sırtların- da kurulu “Liseliler kampı, nı ziyaret etmiş ve gençlerimizin tam bir askerlik hayatının zevklerini tattıkları bu kam- pın intizamı karşısında derin bir haz duymuştum. Bu sene de, Samsun şehri kıyıların. da lise binası sahasında kurulu kampı ziyaret, bana yeni bir haz verdi. 450 den fazla gencin iştirâk ettiği kampda, bü- tün varlığını askerliğin kudsiyetine bağ lamış dinç bir “nesil, in “disiplin. li yaşayışı ve İntizamı, ne kadar da göğüs kabartıcı bir levha teşkil ediyordu. Lisenin kapısında beni iki gürbüz Mehmetcik karşıladı. amp komutanını mı görmek is tiyorsunuz ?... Bir dakikal.. Filhakika aradan kısa bir zaman an- cak geçmişti, koşa koşa giden asker dönmüştü bile. — Bay komutan sizi bekliyor!... Geniş sahada büyük bir hareket var. Daha dün kitaplarına sarılmış gürbüz birkaç yüz genç, şu dakika askerliğe kendilerini vermiş, büyük bir yürüyüşe çıkmak üzere hazırlanıyorlar. Dikkat ettim. Hiçbirisinin yüzünde ne bir yorgunluk izi, ne bir şikâyet alâmeti, Bilâkis çebrelerde memnuniyetin şule- leri, Koca Türk yavrusu!... Asker oğlu asker, mert bir millet yavrusu olduğu" nu ber vesile ile nasıl da isbat ediyor. Ziyaret YAZAN: VEDAT ÜRFİ BENGÜ a komutanı B, Asım e ve Kamp Dok- Güngör « Yarı ru B. Rifat Ayas obijektili ka land Geçen sene olduğu gibi bu sene de kamp komutanlığı kendisine verilmiş olan ee subaylarımızdan binbaşı m Akıncının beni kabul eder- ken ii büyük nezaketi şükranla kaydetmek isterim. Kıymetli bir asker Sancağa selâm. LİSESİ KAMPIN: olduğu kadar da centilmen bir salar adamı olan bay Asım, kampta gençlerir hayatını yakından görmek bhususundak ricamı kırmadı. Kampı gezerken gördüğüm büyül intizam ve tam bir disiplin ortasınd geçen Ohayatın düzgünlüğü bertürl takdirin fevkinde ve cidden tebrik > meğe değer bir şekilde idi. Burada askeri bi hayat vardı ve daha düne kadar rahles başında kitabını okurken belki de omuz! ları biraz iğrilmiş genç liseli, bu asker hayatın ortasında nasıl da dimdik kafalı aslan vücutlu, tunç kollu, keskin bi kışlı bir kahraman Mehmetçik kesili vermişti. Bir tanıdığa rastladım ve sordum! — Nasıl bu hayat?... Tereddüt etmeksizin cevap verdi: — Bundan zevklisini tasavvur ede meml.. — Ya yorgunluk?.. — Askerliğin zevki yanında yorgun luk sedir vi h Delikanlı ilâve etti: — Çok isterdik bu hayat yirmi gür den fazla devam etsin!.. Az ileride musluk başında iş gör mekle meşgul üç liseli gözüme çarptı Yaklaştım. Gülümsediler: — Bu gün bu hizmet bize düştül! Asker ocağında her işi öğrenmek si rekl. Yufkacılık yok!... l Lise taburu yürüyüşe çıkmıak iğ tam manasile adı. Geniş sahayı şimdi muntazam b kıta işgal etmekte idi. npüz birkaç günlük askerciklerden mü teşekkil olduğuna inanmak güçlü. ç kadar kusursuzdu. Birkaç gün içindi bu kıtanın a hali alması, cidden teli rike şayan Gib gürbüzlüğü yanında het şeyin de sıhbi kaidelere uygun bir ş* kilde yapıldığına bir alâmet de, kam hayalı esnasında hiçbir mühim ie sızlık kaydedilmemiş ve Ha tâ gençlerden birisi şöyle İH — Burada askerlik mizi kuvve almadı, kuvvet verdi. Her birimiz ki aldık!... Muntazam bayat. | eN Vaktinde istirahat. Hesaplı w . Mükemmel spor!.. Bu kıtanın he —