Kemalât odama geldiği zaman içine büzülüp oturduğum koltukla hâlâ hareketsiz duruyordum. ZIYAN OLMUŞ BİR HAYAT Yazan . ibaret çıkmak üzere idim. Ha- deme telâşla içeri girerek hasta bir adamın beni görmek istediğini söyledi. Tekrar masamın başına geçip: — Söyle gelsin! dedim. Fakat sabursurlanıyordum, Şu ziyaret adetâ canımi sıkmıştı, Kapı açıldı, Pardü- sesi kolunda, sacları yüyüne dökülmüş xayif bir adam göründü. Pejmürde halin- den kendisine kiymet vermiyerek otur- duğum yerden: yurun, ne isteyorsunuz 7 dedim. ümü henüz bitirmiştim ki, gözlerim hayretle açıldı. Çünkü bu adam, on iki 12 Kerime NADİR senedenberi Ege yatan eski arkadaşım Hikmet Fahird Dudaklar ilde aci ve mahsun bir tebes- sümle masaya yaklaşarak elini uzattı ; — Dündenberi güneşe kavuştum dor- tum. Beni tanıyabildin mi?. Bu eli tutmaktan çekindiğimi belli et- memek için, ayağa kalkmayı biraz geçik- tirdim ve oturduğum koltuğun iki tarafını tutup kendime bayrelten donup kalmış süsü vererek: — Hikmet. Hiç tanımaz olur muyum? dedim. Boşlukta kalan elini derhal çekti, Du: daklarını geren hafif tebessüm bu hare ketile xail olarak zehirli bir sistem mpi. dandı ; — Bir mücrümün eli kirlidir. timi affet!.. Hemen kendimi topladım. Hatamı ör. mek gayesile yerimden fırlayıp boynum atılar e « Cahar, Nekadar yünlış anlıyorsun? ..0 derece şaşırmıştım ki! dedim. Yine gi. İümsedi Bir adım geri çekilerek: — Seni bir defa görmek arzu etmiştim. Farla rahatsız a dedi. Onu zorlu bir koltuğa oturttu — Beni Haha “değil, bilmelisin. ihya dikişi rece bahtiyarım kil. Bu saadetin sersem liği içinde ne elini tutmak, nede geçmiş olsun demek hatırıma geldi... Süküt ediyordu. ei buğulu idi, Ba- şinı sallayarak tazallüm — On iki sene. Di e O vakit yirmi beş eded. Şimdi otuz yedi... Bu uzun zaman zarfında kimse, hiç kimse beni aramadı, görmeğe gelmedi. Dam ları düşünürdüm.. Bir katili arkadaşlıktan, shbaplıktan terdedenleri sayıklardım.. Ne yayık ki, bu katilin hakiki ıstırabını kimse anlayamadı. Gözlerimi di ayun. Verecek cevap yordam; Acı bir tebessümle ilive etti: — Niçin öldürdüğümü bana yalnr muhakemede sordular, . Candan bir dos bu hakikatı benden in « Çünkü böyle bir dostum yoktu Telâ la — Silen Hikmet, dedim. Böyle bir dostun vardı. . Fakat o senin ıstır» bını deşmek istemedi... — Evet.. önceleri belki.. ra PP... — Sonra da uzun bir seyahate çıktı... — Peki, avdetinde niçin siyaretleri tezelemedi?.. — e o kadar çoktukil, Bu- na ili olamadı ., . Hayır |. Çünkü unutmuştu . » eli soğuk bir süküt başladı. İkimiz de düşünüyorduk. Nihayet başımı kaldırdım; ciddi bir yalvarışla: — Kabahatımın büyüklüğünü idrak edi" yorum,. beni affet de barışalım, dedim. — Affetmemiş olsam gelir miydim). Dedi. Sonra sararmış zayıf ellerile dağınık saçlarını arkaya alarak kat'i bir azimle doğruldu: — Hem ben sana bu hikâyeyi anlat mak için geldim.. senelerdenberi velasir liğına karşı duyduğum kırgınlığa rağmen buna karar vermiştim.. artık bu elemli hs fakat son " z E o m a E a a e En 5 5 m E 3 N m GE a 6.