Rİ IENCİ Ancak bu | di efendi imdi yok- ! eseri Eni: e tarihin- *sindedir, i fethi ve İ ilesinden, eki cami: il âhlardan. leki med- ve zayi eki han i hamam: © | birleşen / rülerden, âyetinde ve ziya nede öl i olkumuş padişah de Or yaşadığı lılardan. Onikinci faslında : Edirnede yetişen şair ve ediplerden. üçüncü faslında : Edirnede vukua ağ âcip ve garip vak'alardan. Ondördüncü fasılında: Edirne hak- kında Türk şairlerinin söylediği şiirler- den bahseder. Görülüyor ki Hıbri merhumun Eni: sölmüsamirini hakikaten pek değerli bir kitap olup, yazıldığı zamandaki Edirneyi bize pek güzel anlatmaktadır. Gariptir ki bu kitabın yl r- “ye çevirdikleri gibi kitabın adındaki müsamirin kelimesini de misafirin şek- line koymuşlar; sonradan gelenleri, ki- tabın adında da, müellifinin isminde de #piyce şüpheye düşürmüşlerdir. Sadrazam Mehmet paşanın mezarı Hibri merhumun ölümü tarihi ile nerede öldüğü de yakına kadar bilin- miyor idi. Çünkü Şekayık zeyli yn Hibrinin e kadı iken Ts sinde ölüp Hisarardı denen ima iğ defnedildiğini Şasi imla. Edirne tari- hini yazanlar da buna bakarak onun o tarihte öldüğünü ve Serezde gömüldü: günü söyliyorlar idi. Halbuki bundan Edirneli bir dostumun delâleti ile Yıldırım mahallesinde Hı- arlık makamının altında Ortamezarlı denen yerde, Edirneye bakan yüksekçe bir yerdeki mezarın kitabesini gidip okuyunca, o Kerri Abdurrahman Hıb- tinin mezar duğunu ve merhumu 1087 de değil Pi bpü. 1659 da öldüğünü Nevşehirli İbrahim paşanın damadı Mustafa pa şanın kardeşi Şalvarlı İbrahim ağanın mezarı anladık. Demek ki merhum, henüz elli altı yaşında iken ölmüş. Bilâhare ya- nında kardeşi, yine Edirne okumuşla- rından Kadri efendi merhumun meza* rı kitabesini de bulduk. Hıbri merhu- mun kitabesi şudur ; Fatiha Mayf Salbaşzade yani Hıbrii illüme kimi Rihıletile âlemi etmekte ş Eyleyip tekmil dikk İlmü pin iş va hakka babe, Pirü kadı şeri ibnikem Hemrehü hassan Ve sa ahip İni dl. €ser Düştü bir tarihi #iba ine ol fadılın Ruh Hıbri âlemi manade oldu cilveker. ; 1009 - 1659 Hıbri, mezarı kitabesinden de anla- şıldığı üzere şiir de söylermiş. Dördüncü Murat 1043-1634 de Edirneye geldiği zaman şair Nefi Edirnenin methinde bir gazel söyliyerek hünkâra sunmuş. Bunu pek beğenen hünkâr, şeyhislâm Yahya efendiye nazire söylemesini em- retmiş. Yahya efendi, Kırım Hanı Hüs- sam Giray, Edirne şuarasından bir çok şairler, Nef'inin bu gazeline nazireler söylemişler idi. İşte o zaman Hıbri de bu gazele bir nazire söylemişti ki, biz bu nazireyi de hem tarihe hizmet et- mek, hem de Hıbrinin Edirneyi ne ka- dar sevdiğini göstermek ve ayni za- anda Edirnenin o günkü bakımda ne durumda olduğunu anlatmak üzere bu- raya yazıyoruz : Feyzibahış olmakla enhara sehabı Edrine (1) Çüşederse çok mudur her bir huhabı Edrine? Şahit gül, hâr ile hemsöhbet olmuştur meğer, Ana müğberdir bulandı sanma âbı Edrine! Aleşin güllerle pür oldu kenarı cüyibyar Gülşene gel kim yerinde absüstâbı Edrine! Berki sebzile olüp eşcarı bağı serbüleni Her biri rif'ntte oldu çün kubabı Edrine. Gülşen âbâdı cihan mamur oluptur güyiya İltifatı han Murat ile harap Edrine, Ol şehinşelhi kim duasın virdedinmiştir cihan Nitekim zikri cemilin şeyh-ü şâbı Edrine. Peyrevii hazreti üstat kıl Hıbri h Hüsnü nazmın tâ peseni ide şebâbı Edrine, şam hoşbu İilkatin & taze gülâbı Edrine me ev düveri sahib kerem Almak İstersen duayi bihesabı Edrine. Etlirne me görülen eski mezar taşlarından bazıları met, o okumuş ve bilgin Ab- iğ Hıbrinin kutlu ruhuna. 18-1-1939 Edirne. ta 1) Türkler an kasabasını alıp ia büyük bir şehir yaptıkları zaman buraya ver- dikleri ad şimdi $ öylediğimiz gibi Edirne olmayıp Edrine idi. Bünün 2 gerek Nef'inin medhiye- sindeki, gerek bu göldeki Edirneleri Edrine okumak icap eder 17