1 Kasım 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 23

u odaki de teren genç kır e Renö'yi 1 koca bu 1epimizin ındıracak abilecek- M, AZ 'acia ı hatırla" : kip edelimi,, filimlerinin kahramanı Fred t 8 yukarı artisti güzel Lise Delamare, partönerlik ediyor. Mevzu oldukça meraklıdır. Uzak şarkın zalim ve şımarık prens- lerinden İ-Lang kendisine aid bütün eş- yaya "damga vurmaktadır. Bir aralık Avrupalı bir mühendisin genç karısile münasebet peyda ediyor, kendi malı addettiği kadının omuzuna da ateşte kızdırılmış damgayı ,basıyor. Fakat dın da onu öldürüyor Filmin üçüncü versionunda bu ente- Sahne aynile Ve Lise Delamare o kadar yürek par- çalayıcı bir şekilde bağırdı ki seyreden- ler artistin bu kadar hakikate yaklaş- masına hayret ettiler. Fakat sahne bitin- ce Lie yaş içinde olan Lise: — Aman, diye bağırdı, omzum ya- nıyor! Herkes koştu. Genç kızı ;ezlonga yatırdılar. Sahnenin fazla heyecanlı ol- ması dolayısile Japon artistinin kendi- sinin kaybederek damgayı Fransız sah'- atkârının çıplak etine basıverdiği anla- nun doktoru çağırıl- Lise Delamare, bu yüzden üç m yatakta yatmak mecbu- tiyetinde k Kordelâda e Hayakawa ve Lise Delamare'den maada Victor Francen Avrupalı mühendis ve Louis Jouvet prensin kâtibi, Silv a Bataille Japonyalı kadın rollerini oynamaktadırlar. Yılduların Garip Meraklarından: Eski Pabuç Kolleskiyonu apan Biri “Karyoka, , “Top Hat, , “Filoyu ta- Astaire'i kim tanımaz ve onun ağı cihanın en meşhur dansörü olduğunu kim bilmez.. Fakat onların bilmedikleri bir nokta vardır ki o da Fred'in sahne hayatına 8 yaşında baş- lamış olduğudur. O zamana kadar Fred, yalnız meşhur dansöz Adele Astaire'in kardeşi olarak biliniyordu. Erkek ve kız, iki kardeşde Omaha dans mektebinde tahsil ve terbiye gör- müşler, lâkin sade Adüle nazarı dikkati ydana çıktı i ve bilhassa Nevyorktaki numaralarile İ şöhret Kazandı. Fred Astaire bir aralık kızkardeşi i Adöle'le birlikte Birleşik Amerika Dev gülri arazisinde : büyük bir turneye çıktı. İ O zaman iki kardeş haftada ancak 200 dolar kazanıyorlardı. Fakat çok çabuk muvaffakiyete erdiler ve tabiatile ka- zancları arttı. Amerikadan sonra iki kar- kendisine teklif olunan işe girişti. Joan Grawford'un başrolü oynadığı “Dans çılgınlıkları,, ndeki bir dansör rolünü, Ee ve bunun arkasından “Roberta,, , “ Hat, , “Filoyu takip edelim!,, ve saire geldi. Fred Astaire bugünlerde “Mat- mazellerin ıstırabı, isminde bir kordelâ yapmaktadır. Partöneri maattessüf Gin- ger Rogers değildir. Fred evlidir ve bir oğlu vardır. Dün- yanın en meşhur dansörü olduğu ka- dar Amerikanın en iyi giyinen adamı- dır da.. Fred'in bütün meşhur adamlar gibi garib merakları vardır. Bunlardan biri de eski pabuç kolleksiyonu yap- masıdır. Fred iyi bir musikişinastır da.. Güzel besteler vücude getirmektedir Yıldızlar arasında “Pinti Hamide,, Taş çıkaracak cimriler bulunduğunu biliyor musunuz ? Sinema yıldızları ve cimrilik! Ne münasebet, değil mi ? Bunlardan her- biri birkaç saatte, bizim senelerce çalı- şıp kazanamadığımız paraları alıyorlar. Cimrilik etsinler?!.. İş parada, zengin- likte değilki, huyda ve karakterde! Ho- livud artistlerinin içinde alhıçıların getir” dikleri hesapları santimi santimine tet ik eden, yırtık çorablarını kendi di- ken ve a şeftali alırken pazar- lik edeceğim diye kan ter içine gark- olanlar hiç de az değildir. Muhakkak ki, bunlar, böyle şöhret ve servet sahibi olmadan geçirdikleri sıkıntılı günleri düşünüyorlar. Tekrar böyle bir ihtiyac içerisinde kalmaları ihtimalini göz önüne getirerek ekonomi yapıyorlar. Meselâ William Powell'ki Halivud artistlerinin en zenginlerinden biridir, son defa yaptırdığ. eve yüz bin dolara yakın para sarfetmiştir. Gardr bundaki eski mukavva makyaj kutusundan bir türlü vazgeçmez, ve arasıra onu kullan dığı için kendisini ayıblıyanlara: — Ne yapayım, der, iyileri pahalı, ucuzları da bir işe yaramaz, bir yeni: sini alamıyorum bir türle! “vermekten Lupe Velez'in eimrilikleri ise pej- mürde elbiselerile gezen bir kadının armaklarına kocaman taşlı pi yüzükler takmasına benziyor. Lupe gün banyosuna bir kauçuk ayak bu asa- cak almak ister. Dükküncı fiatının 5 dolar olduğunu söyler, pazarlık, pazar- lik adam üç buçuğa iner. Derken Lupe kenarda bir antika halı parçası görür, dükkâncı onun fiatının ll bin dolar olduğunu bildirince hiç pazarlık etme- den alıp evine götürür Joan Blondell ise inütemadi; & ça- maşırcılarından şikâyet eder. Fazla sa- değiştirir. man muhteşe Jannette m al a © öyle rahat ediyorum ki, ita Louise ise kat'i arşıdan mendil satın Mn Ahbablaryağı çer dilerine bayram ve seyran müna tile birer send hediye etmelerini bekler, Claudette Colbert, manikür parasi çekinir, tırnaklarını kendi kesip cilâlar. Ginger Rogers ise eski elbiselerini eskicilere bizzat pazarlık ederek satmaktan zevk alır. Bütün bunlardan sonra elik Holivud dei münasebetleri ola- mıyacuğını hâlâ iddia edebilir misiniz? Greta Garbo «Hamlelvi mi oynıyacak ? Pariste bulunan Ermeni rejisör Ru- muhitinden bir delikanlıdır. Fakat Sarah Bernhard nasıl Edmond Rostand'ın “Aiglon, piyesinde Napolyon'un oğlu rolünü yüzlerce defa oynadıysa; Greta da aynı hevese kapılmış demektir, Zaten “Kra- liçe Christine,de de bir müddet erkek rölü yapmadı m 2 Numaralı Joan Grawford 2 numaralı Joan Crawford. Korkma- zın asıl Joan Crawford'un 3 yaşındaki an La Sueur adlı kuzininden başkası değildir. Zaten Joan'ın da hayattaki ismi bu idi. Şimdi bu küçüğe bir kumpanya tarafından filim çevrilmesi teklif edil- miş, O teyzesinin isminden başka bir adla bu mesleğe girmeğe razı olmu- yacağı cevabını vermiştir. 5 Claudette Colbert ile Gasy Cooper çevirmekte oldukları bizde “Sekizinci, ismile oynanan piyesten iktibas edilen filmi bitirmek üzeredirler. Amerikad I9A8 yeni yıl programına yetiştirilecetir. 21