üzide İtalyan kompozitörlerinden Ver- di tarafından bestelenen Travyata 6- perası, ilk defa olarak 1893 de, Venedikte (Fenice) tiyatrosunda temsil edildi. Dumas Fils'in (La Dame Aux Camö- lias ) ismindeki meşhur romanından iktiba- sen bir piyes vücude getirilerek (1852) senesinde temsil edilmişti. Verdi o zaman, (Travyata) operasını bestelemekle meşgul- du, fakat bu piyesi seyredince, derhal, o mevzuu kullanarak bir opera kompoze et- meğe karar verdi. İşte böylece, (La dam o Kamelya) romanı, ( Travyata ) ismini &- larak büyük bir opera oldu. Travyata'nın ilk temsili o kadar fena bir tesir bırakmıştı ki, son perde kahka: halar ve ıslıklar arasında bitmişti. Verdi, bu muvaffakiyetsizlik için: «ka> bahatin eserde mi, yoksa aktör ve aktris» lerde mi olduğunu, zaman meydana çıka” racaktırl» demişti. - Hakikaten zamanla, bu operanın değeri anlaşıldı. Ve bir sene sonraki ikinci tem- silinde büyük bir muvaffakiyet kazandı. Operanın mevzuu, aynen Dumas Fils'in romanı gibidir. Birinci perde, Parisin fena kadınların- dan Viyolette'nin evinde bir ziyafeti gös- terir: Müzik, dans, yiyip içmek ve aşk. 4 Wiyolette'nin sayısız perestişkârları srasın- da Alfredo isminde, taşralı zengin bir aile- e mensup bir genç te vardır. O da eğ- lencelere iştirak eder, herkesle beraber sarhoş şarkıları söyler, fakat onun Viyo- letta'ya karşı beslediği hisler, diğer erkek- lerinkinden farklıydı: Genç kadını, samimi- yetle, iyi tasavvurlarla, ve aynı zamanda ibtirasla sever. Bu hislerini kadına itiraf ettiği zaman, Viyoletta, o zamana kadar hiç hissetmediği bazı duyguların tesiri al. tında şaşırır. O, bir iki saatlik aşklara © kadar alışmıştır ki, daha uzun devam ede- bilecek sevgilerin, samimi.rabıtaların var- ığından bile şüphe eder bir hale gelmiş- tir. Bir ân, kendisini bu saf, doğru, sami- mi aşk rüyasının ahengine kaptırır, Fakat birden kendine gelir; hayır, o, bir kişiye “ Yazan : İLHAN S. TANAR » Büyük, Operelar: TRAVYA TA 'i O, bir kişiye bağlanarak yaşamağa lâyık değildir!. O, çılgınlıktan çılgınlığa vi atılarak, ne dünü ve nede i yarını düşünmeden yaşa- vacaktır!.. İşte onun ha- yattan alacağı pay budur. ag ii bağlanarak yaşamağa lâyık tıkl, O, ancak bu hayata uygun yaratılmıştır.. Çılgınlıktan çılgınlığı. rak, ne dünü ne yarını düşünmedeğ, makl,. İşte onun hayattan alacağı (, kadardır. ri Viyoletta, mazısıyle, önünde #y miz istikbalin arasında müteredelit 'B de iken Aliredo, tekrar gelir ve yil; kandırıcı sesile genç kadının bütü, ğını sarar: b — Sen benimle, yalnız benim yacaksın! Viyoletta bundan sonra bid sarhoşlardan, sefih kadınlardan, y:b riyadan uzak bir diyarda; tertenir'd vamız olarak. Viyoletta artık, bu yalvarışa “tt yatim terkeder, delikanlı ile bersb risten uzaklaşır. İş si? V İkinci perdede Viyoletla ile (5 Paris civarında bir villâda yerl dir. Mesutturlar.. Viyoletta, tert& sit, iyi bir ev kadını olmuştur. Birgün, Alfredo, kendisi İçi,