1 Eylül 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 13

1 Eylül 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

hanede tavşanları, zağarları saldırarak eniyordu. Bir aralık tavşanlardan biri, JİNDİ zağarın önünden kaçmağa muvaffak ui. a tavşanı azat etmek arzusuna başka bir zağar çıktı, tavşanı Dördüncü Mehmet müteessir ol- N ri tavşanı zorla bıraktırdılar. Fa- £ udaha evvel padişahın hükümdarane li mazhar olduğu için» tavşanın hiç f yerinde örü uvaffa- pet (1) etraftan derhal «Padişahın kera- #tine» hamledildi. # “. ! Deli İbrahim barı kışlarını Edirnede a Âlimler irirdi, Fakat noksan aklı ile birçok çıl- ca yeğiller sizderniklar yapardı. inüze berekeb ve Bir defasında Edirnenin odununu be- di: yküm ey hatunlarl/ #nmedi? İstanbulun odunu iyi ve ateşi bol- de ali 1 li odun getirsinler!.. E milcevkizsli hamal, kar kış demeden deli ıİkmağa, sesler beli işaha hnbulden odun getirdiler. “ix Recep ayında di . çeriye has odabe bayan Sadri Divan toplanmıştı. Mini mini padişah undu. ördüncü Mehmet, koskoca Osmanlı tah- heyer Mu oturmuştu. Bir aralık ayaklarını sallı- e dakikira€ Karaçelebi zade Aziz efendiye: böyünu alinca şa: İşittim ki, akçe ve rüşvet aral ua boynuku | çin rüşvet alıyorsunuz ? dedi. Ele bilmem -relil Aziz elendi, müstehzi ve küstah bir i ade ile küçük padişaha doğru eğildi: Efendi: — Bak hele canım! Sana bunu kim a diyerek balğretti ?. i Karaçelebi, bu sözlerile valide sultanı ei Sen aştediyordu; ve bu sözler onun nekbetini rimsin, mb oldu. sin, diyor!. v .. Deli İbrahimin civan kapıcıbaşı Meh- en verdiği hattı hümayundan kaç es iç 1642 der Avusturya d di, vüzerayi Bire mütevelli yapılı kodoş, bire ler Mağıkı, e kıyafetli P... ecdadım Medineye larından Beğ e Gevahir ve emval göndermişler. nın'en makka am gönderip anda olan emval ve ce olan Münet hiri cümle getürdesin. Ve illâ”senin de- Hüseyin ele soyup saman doldurmam mukarrerdir. den kendi Gö bilesin!... de istedi * AN Bi Sizle *a gimiz erkân 1614 te Kızlarağası olan SüleymanYağa, e defter mucibinti ı€cisiniz, bilmiyor aşı ayak direyine sütün kudret sia imparatorumâ verilmiyeceğini i ruldu, İmparatoı İf adamların elli hadan vazgeçtik i “ ** | lehmet 1644 teb & ava başladı. Bi i Lehistan seferi için Debbağ Mehmet Pa- şadan izahat almak istedi: — Lehistan kıralı Pk muka- beleye kadir midirr. de Paşa kısaca: — Biz kadirdir diye tedarik görelim. Mukabele etmezse devlet padişahındır |. Arap kızdı: — Biz seni bir ehli vukuf sanırdık. Meğerse dünyadan bihaber imişsin, Lehis- tan kıralı ne köpektir ki âli Osman padi- şahına karşıdursun?. Onun nekadar askeri olsa gereklir!. diye bağırdı. İşte devlet e YA bir Arabın kıt aklı ile idare edilird i 1560 da Üçüncü Muradın gayet hoş bir maskarası vardı. Birgün bu seg pa- dişah taltif etmek istedi. Maskar — Hünkârım, bugün altın İN Yüz değnek isterim! dedi. Padişah hayret etti. Sebebini sordu. Maskara: — Hele ellisini vurun da, sonra söy- dedi. lerimi, Maskara yatırıldı, sopalar atılmağa baş- landı. Ellinci sopada maskara: — Durun, diye bağırdı. Bir ortağım var, ellisini de ona vurun — Ortağın kim ?, dediler. e güldü: Ortağım her gün beni davete gelen e Ne zaman bir hediye, birkaç akçe in'am alsam: « Seni ben götürdüm, yarısı benimdir)» der, Bu gün değneğin yarısı da onun hakkıdır!. dedi, .“u 1530 de Kanuni Süleyman kızı Mihri- mah Sultanı Diyarbekir beylerbeyi olan Hırvat Rüstem Paşaya vermek istiyordu. Fakat Rüstem Paşayı sevmiyenler, onda cüzam hastalığı olduğunu iddia ediyorlar, bu evlenmeğe mani olmağa çalışıyorlardı. Padişah, hekimbaşısından cüzam illeti- nin alâmetlerini sormuş. Bu illete tutulan- ların vücutlerinde (bit) in yaşamadığım öğ- renince, Mahmut Ağa isminde birini Diya- rıbekire tahkike göndermişti. Mahmut Ağa bir gün Paşanın üzerinde iri ve tombul bir bit gördü, bir halta için- de memnun ve mesrür İstanbula dönerek Padişaha müjde verdi. Rüstem Paşa ancak id ve bitliliği sayesinde Padişaha damat o ## 1641 de İstanbul mollaları arasında ye- ni bir gürültü koptu: Mısır kadılığı Esiri Mehmet Efendiye verilmişti. Bundan mü- teessir olan İsmeti, Köse Yalıya efendi- lerle Molla Çelebi, Merhaba Zade, Şeyh Zade, Muharrem Zade, Şuravi Zade; Mülfü Abdürrahim efendiye koştular. Gürültü, patırtı içinde her biri Mısırın kendisine verilmesi gerek olduğunu anlattılar. İçle- rinden Şuravi Zade daha ileri gitti! — Mısrı, âlemi rüyada bana peygamber verdi. si kim harfederse hanümanı berbat olur!.. dedi! e 1578 de İstanbula İrandan Haydar Mirza isminde bir sefir geldi, Üçüncü Murat ta- rafından debdebe ve dârat ile karşılandı. Bilhassa kadınlar sokaklara döküldü. Ka- labalık yüzünden bir çokları evlerine gi-, demediler. Bu arada Bayazit hamamının içi beş yüzden ziyade kadınla doldu. Sabaha ka- dar dışarı çıkamadılar, Evine gelemiyen- lerin kocaları ile araları açıldı. Erkekler suizanna kapıldılar. Bir çok kadınlar sa- bahleyin evlerine döndükleri zaman koca» ları tarafından kabul edilmediler ve boş düştüler RESiMLi AY: Eylül Sayısında Ragıp Şevkinin müheyyiç milli Romanı: EFELER'i tefrikaya başlıyor. Mutlaka takip DIZ — iii iri İkea İğne

Bu sayıdan diğer sayfalar: