Molly Mos Vi gec e m akarak tarafında ila a al yas ei hi. dipte | © çel iç Kimseyle Konuşmıyan Mülâkatlar Kralıçesiyle Nasıl Konuştum? Kulak misafiri e şu konuş- .mâ, tramvayda önümde ki sırada otü- ran iki kişi inle geçmişti : — Kendi lede başka hiç YY ay muş. Hele gaze- tecilerle h — abi bu kadın? kadın, “Dünya Mülâkatlar Kraliçesi, imiş. Bu unvanı ona, hiçbir gazeteci ile görüşmeyen, dünyaca ta- nınmış büyük adamları dile getirebil- ba ediği için, vermişler. — Neredeymiş şimdi ? — Şimdi İstanbuldaymış. Birkaç ir sonra da memleketine dönecekmiş, elir gelmez Yanareza gitmiş, yazan: aci Sadullah Aynı günde tesadüfen duyduğum ve aşağıya yazacağım muhavere de, bir günlük gazetenin yazı işleri müdürüyle bir muhbir arasında geçmişti : — Betty Roso ile konuşabildin mi? — Ne gezerl... Gazeteci deyince ka- dının suratı, yaşı yüzüne vurulmuş gibi buruşu vr adının gazetecilerle kılığa dığı söyledikti osana. Bu kadar senelik bir ir olacaksın. Uydurma bir sıfat Mn da mi akıl slamielin? — Onu da tecrübe ettim amma, yine boş çıktı. Zira kadın Ankarada, Vedat Nedimle (1) konuşmuş. Ve ndan, İstanbulda konuşabileceği mü- him adamların isimlerini, adreslerini almış. Hattâ o a bir de tavsiye getirmiş. Bir elin isimlerin le bir elinde ire cebinde de tavsi- O kapı senin, bu sokak benim oldi duruyor. Eğer elindeki listede adın yoksa, yirminci asırın Hızirı olsan metelik verdiği y Arkadaşlardan birisi gazeteci oldu- ğunu ei kadın iki elini beline dayamı Til al umum müdürü. (Sonu 31 inci sayfada)