ON ALTINCI Y Gündelik GENCLİĞİN ROLÜ , Gençliğin rolü demek gelece - ğin yaşayış biçimine göre hazır - anmak demektir. Yarının hayat tekli ne olacaktır? Bunu önceden I.“Çlk kestirmek kolay olmasa bi- © bir takım beldeklere göre az Şok sezmek de güç değildir. Ya - Tının birçok oluş etkeleri bugün - 'en rollerine başlamıştır. İnsan - tarihinde sıçrama yoktur. Ge - *ği hazırlıyan çocuk bugünün Yetiştirmesidir. Böylelikle bugün Ve yarın arasında sıkı bağlar var- ür. Onun için biri üzerinde du - Türken, ötekini de gözönünde tut- ve araştırmalarımızı ona gö- Te yapmak gerektir. Bir rolün şekli ve değeri onun konusuna göre değişir.. Gençliğin "f'ü derken daha çok onun yarın- <i rölünü anlıyoruz. Bu rol verim- 1 ve başarımlı olabilmek için, ya- Finın hayat gerekenlerine uygun ulunmalıdır, Gelecek yılların ar- srulusal geçim bakımından daha Ötüleşmesi düşüncesi gençliğin Ona göre hazırlanması işini ilk Plâna çıkarmıştır. Bugün uluslar- frasında gizli ve sinsi bir şekilde '©vam eden uğraşın yarın daha Zorlu bir biçim alması gerçek gö- Tülüyor.. Bir taraftan teknik gü- €ünün artması, diğer taraftan sı - Yasal ve ökonamik düzenin her Bün biraz daha bozulması genç - ikten her devirden çok bilgi ve *nerji istemektedir . Faşizmin gençliği yetiştirme ve hazırlama üzerinde yaptığı şeyler Adımız, andımızdır. 15, NİSAN 1935 PAZARTESİ İstanbul, 14 (A.A.) — Dün havanın yağış- 4 T olmasına rağmen kütlesi önünde kalabalık bir seyirci Viyana'nın Libertas takı- mile Ateş - Güneş takımı arasında yapılan — maç beraberlikle bitmiştir. Her yerde 5 kurüş Stresa konferansı bitti | Sovyet artistleri dün Ankara'ya geldiler Resmi bildiriğler çıkarıldı - Delegeler Cenevreye gittiler Stresa, 14 (A.A.) — İtalyan ve ingiliz hükümetlerinin müçızr_ek bildiriğinde şöyle denilmektedir: Lokarno andlaşmasını hıîıırl e mış olan İtalya ile İngilterenin mü- messilleri, bu ülkelere düşen bütün ödevleri resmen pekiştirmiş — ve bunları gerekince sadıkça yapmı- ya karar vermiş olduklarını bildi- yirler.,, Konferansın — son ö eniliyor: 'b!'ısııfmı.f-ı barışın, Ul_uı_l:r Der- neği çerçevesi içinde elbirliğile ko- runması olan üç devlet, andlaşma- ların Avrupa'da barışı tehlikeye koyacak bir surette bir taraflı bo- zulmasına gereken bütün vasıta- larla karşı koymak için ırılu"ıınıîı tam bir anlaşma olduğunu görmüş ve tesbit eylemişlerdir. Bu üç dev let sıkı ve samimi bir işbirliği için- de hareket edeceklerdir.., Bildiriğin esasları Strosa, 14 (A.A.) — Havas a: jansının özel bildirmeninden: Bildiriğ iki kısımdır: 1 — Üç devletin genel sıyasası- nı tesbit eden bir bildiriğ N 2 — Konferansta gözden geçiri- len çeşidli sorumlar hakkında kı- sa bildiriğler serisi. bildirisinde ingiliz, ital. yan ve fransız hükümetlerinin şimdiki sorumlar önünde kuvvet- Li birliğini pekiştirmektedir. Doğu andlaşması hak- kındaki alman notası Berlin, 14 (A.A.) — Dış Baka- nı B. Fon Noyrat, doğu andlaş- ması hakkında dün Sir Saymen'e (Sonu 3 üncü sayıfada) — . Fransanın konseye verdiği andıç © Cenevre, 14 (ALA) — Fransanın U. luslar Derneğine verdiği andıç metni bugün çıkarılmıştır. Andıçta deniliyor ki: 1 — Alman başbakanı Avrupa dev- letlerinin Berlindeki mümeesill. grrarak Almanyada genel atkeri niden kuran ve ordunun 12 kolordu ve 36 fırka olmak üzere yeni bir kuram- landırmaya tabi tutan kanunu haber vermiştir. Ba kanun, aynı tarihte me. riyete girmiştir. Alman sücl hava kuv- vetlerinin yeniden tensiki hakkındaki resmi bildiriğ daha 9 martta çıkarıl « mıştı. Onun için barış andlaşmasının hükümleri başlıca maddelerinden iki » (Somu 6 iner sayıfada) Yurdumuzda birkaç müzik fes- tival verecek olan Sovyet Rusya- nın büyük artistleri dün sabah A.- nadolu ekspresiyle Ankara'ya gel- mişlerdir. Sanatkârlar durakta Kültür Ba- kanlığı, Halkevi, sovyet büyük el- çisi ve elçilik ileri gelenleri ile ga- zeteciler tarafından karşılanmış ve kadın artistlere buketler veril- miştir. Misafirler Ankara Palas'a in- mişlerdir. Sanatkârlar heyetinin £. Arkanof, öğleden evel Kültür Misafirlerimiz eei Bakanı B. Abidin Özmen'i ret etmiştir. Ondan sonra Musiki Muallim okulasına ve Halkevine gitmiştir. Balet artistleri de ayrıca Halk- evine giderek evi ve sahneyi gör- müşlerdir. Öğrendiğimize göre Sovyet ruz- yalı sayın misafirlerimiz türk mü- zikçileri için birçok opera nota- ları ile geçenlerde Moskova'da açılan tiyatro sergisinin 300 ka- dar resmini getirmişlerdir. Bu re- simler münasib bir yerde ve bir (Sonu 3 üncü sayıfada) ziya- Anksara durağında (Sönu 2. ci sayrfada) Genel bildiriğde, | O_smanlıcadan Tı'irkçeyeKarşılığlar-lîı_l;.vuzu N. 22 1 — Öz türkçe köklerden gelen sözlerin karşısına (T. Kö. yazılarını gazetelere vereceğiz. 2 — Yeni konan karşılıkların iyi ayırd edilmesi için, gel 38 — Kökü türkçe olan kelimelerin bu günkü işlenmiş ve küllanılan len şekil gibi. dit ctmek — Yoldan çıkarmak, azdırmak Örnek: £ — Henüz bülüğa ermemiş bir genci İd İâl etmek, cürümdür — Henüz erginliğe varma- Tnış bir genci yoldan çıkarmak, Suçlur. ? — Bir takım mütsidlerin idlâl etmesi üzerine Yü edenler — Bir takım bozutçuların azdır. Masr Üzerine ayaklananlar. Tüman — İdman (T. Kö.) İdak < An, anlama (Bak: Derk) İdrak etmek — Anlamak (Bak: Derketmek, € TMetmek) & etmek <. Yapmak, yerine getifmek Örnek: ? — Uhdesine terettüp eden vazifeyi ifa €tmek, namuslu bir adamın borcudur — Üstüne düşen ödevi yerine getirmek namuslu bir sdamın Borcudur. ” — Bana karşı yapmağı deruhte ettiğiniz iyili- Gi ifa etmediniz - Bana karşı yapmağı üstünü- *0 aldığınız iy he 1 yapmadınız. "g' m Diyen, üti pf-'ıtk: 1 — Polis üç maznunun ifadesini aldı # 2oı..= üç sanıtın diyemini aldı. — İfedenizden anlaşıldığına göre —— Anlatı » l Tunızdan anlaşıldığına göre. a 'de etmek — Demek, anlatmak Tnek: ! — Bu, şunu ifade eder * Bu, şu de- Mektir. IZ— İfade etmek istediğiniz hskikati çoktan bi- ,Yorum — Anlatmak istediğiniz gerçeği çoktan Sifa, afiyet) bulmak «« Eyi-olmak - —— &. â dar devanâpezirden İfa- dtyab olamadı — Uğradığı onulmaz hastalık - t 90 iyi olamadı. İlüye "Ğ-'n bulmak — Onulmak s”"»' : Hazpte aldığı cetiha iltiyem buldu SVasta aldığı vara onuldu. Iate etmek — Kaçırmak, geçirmek, kaybetmek lttet — Temizlik, sililik Ş B Örnek: Bir insanın iffeti en kıymetli varlığı « dır — Bir insanın temizliği (sililiği) en değer- li varlığıdır. İfham etmek * Anlatmak (Bak; fehm) —— Örnek: Bana ifham etmek istediğiniz mütalca- nrn faldesi nedir ? & Bana anlatmak istediğiniz oyun faydası nedir? İflâh olmak — Kurtulmak, oıınıık. Örnek: £ — Edeveyainin dânetine Uğ iflâh olmaz — Ana baba ilenci alanlar onmaz. 2 — Bu perişanlıktan bir türlü iflâh olamadı * Jrktan bir türlü kurtulamadı. rayanlar Bu darmadı lflâs — Batlı Ş Örnek: İflâs namuslu bir insan terdir — Batkı namuslu bir adam daha fenadır â ek — Batmak m:)’ı:ı:î: Borçlarının kesreti karşısında illüs rı!- mekten başka çare bulamadı — Borçlarının çot- Juğu karşısında batmaktan başka çare bulamadı. lfna etmek — Tüketmek, yök etmek z Örnel! —— Bütün varını kumarda ifna etti * Bütün varını kumarda tüketti. 2 — Kendi inevcudiyetini bile ifna tmir bile yok ederçesine çalıtştı — Kendi varlı edercesine çalıştı. İfrağ etmek — Çevirmek K Örnek: Bu evi yeni bir şekle ifrağ © t ı(ı_n — Bü evi yeni bit . rojeyi beğendim hazıtlanan proji gendim. şekle çevirmek için bazırlanan tasarı be Milrat — Aşırı (Bak: Fart) liraz etmek — Salmak (Torim) reğine göre, fransızcaları yazılmış, ayrıca örnekler.de konulmuştur. şekilleri alınmıştır: Aslı ak olan hak, aslı ügüm olan hüküm, türkçe “çek,, kökünden ge. Tfraz etmek —© Ayırmak, bölmek Örnek: 1 — Bu toprağı dört şerik arasında —if . raz ederek her kısmına bir bina yaptıracaklar <« Bu toprağı dört ortak arasında bölerek ber kıs- muna bir yapı yaptıracaklar, 2 — Bunlar arâsından ilfraz edeceğiniz bir ta - nesi — Bunlar arasından ayıracağınız bir tanesi lfsad etmek (Nifak anlamına) — Ara bozmak (Bak: Fesad) İfsad etmek (Fitne anlamına) — Bozutmak (Bak:; Fesad) İfşaat m Gizaçı (Bak: Faş) Lfşa etmek — Dile vermek (Bak: Faşetmek) İftihar etmek — Kıvanmak (Bak: Fahr) İftira — Karaç (Bak: Bühtan) İftirak — Ayrılmak (Bak: Firak) İfüras — Yırtıcıdık Örnek: Onda bit kaplan iftirası var & Onda bir kaplan yırtıcılığı var. Müfteris — Yırtıcı « Örnek: Kan kokusu almış mütteris bir kaplan Kan kokusu almış yırtıcı rine atıldı, gibi üzerine atıldı bir kaplan gibi İftitah — Başlama, başlantı Örnek; Büyük Millet Meclisinin bu seneki saisinin iftitahında — me- utayın bu yelki çalış malarının başlantısında. Nutku iftitahi — Açım söylevi Örnek: Dili nutku iftitahi & Türk Dili Kurultayında yaptı- Kurultayınaş irad eti ğıniz açım söylevi. İğdab etmek (İğzab etmek) — Kızdırmak Örnek: Kimseyi igzab etmemek lâzımdır — Kim- seyi kredirmamalıdır. ) beldeği (alâmeti) konmuştur. Bunların her biri hakkında sırası ile uzmanlarımızın (mülehassıs) İğbirar — Gücen, gücenme Örnek: Bana karşı duyduğunuz İfbirarın ve « bebi nedir — Bana karşı duyduğunuz gücenli (gücenmenin) sebebi nodir? Muğber — Gücenik Örnek: Yalnız sana değil, bütün insanlara berim — Yalnız sana değil, büşün iasanlara ceniğim. Muğber olmak — Gücenmek ş Örnek: Muğber olmanızı hiç istemediğim hal « de iğbirarınezt celbettiğime üzülüyorum « Gür cenmenizi hiç istemediğim halde sizi gücendim diğime üzülüyorum. İğfal etmek — Aldatmak, kandırmak, ayartmak —» Örnek: ! — Türlü yalanlarla insanları iğlfal 0—4 denleri affetmek mümkün değildir — Türlü yaş lanlarla ları aldatanların — suçanu bağışlar 4 kızı evleneceğim diyerek iğfal et. mek bir cürümdür — Bir genç kızı evleneceğini diyerek kandırmak bir suçtur. 3 — Bizim hizmetçiyi iğfal ile kaçırdılar — Bis zim hizmetçiyi ayartarak kaçırdılar İğlâk etmek Örnel tefe #tla iğlâk ermek muvafık değildir * Oyun gereksir. ayrıntılarla çapraştırmak Çapraştırmak Mütalaanızı bir çak lüzumsuz zu bir çok uygun değildir Muğlâk — Çapraşık Örnek: Bir sürü muğlâk ifadeler arasında ne de« mek istediğinizi anlıyamadım — Bir sürü çap raşık anlatıralar arasında ne demek istediğini « — zi anlıyamadım.