p R . Oman ve realizm ıı;,îî_î'üan bahsedilizken realizm ve İerinin M tabirlerinin ekseriya biribir- e "'U'—':ıdı:ı imiş gibi kullatıl- 4 ,n“: Fahid oluyoruz. Halbuki bu B arasında esaslı bir Pi Jizm bir mekteb de- », Foman tarihinin en eski devrin - “Büne kadar, zaman zaman, haya- &den in N Çibi gör * tarzr Wrilik vardır. Rea ceye totkik etmeye, oldu - Üa meye ve gördüki Meye Çalışmış realist roma 'ı:ıı.îeı,"m'ş“’ En büyi dralarından çıkmış olan tealist y nat temayüllerini, bir B daha çok özel 'Ir':laııııa ve tomanı anlayış tarzla - "Çludurlar. İr Balsac, bir Flaubert, bir Mau - Yü '—:ı 2yrr ayrı devirlerin romancıla- Riye flı.n.-ı tağmen ekol ve döktrin Beü k:mum uzak kalmış realistlerdir. tşılık natüralizm, edebiyata bir zuı,r"î“'u—mden girmiştir. Emile Tit başkanlığı alernda geçen asrın Yarısında fransız edebiyatı üzerin- "kbı;k izler bırakmış ve kendinden settirmiş olan bu ekol realitele- 'ik kalınak kaydı yanında bir un- daha prensip edinmişti: Hayatın Üt fakirr zavallr ve hattâ sefil ve k N taraflarını tasvir etmek ve yal * lerin ük insapların, işçilerin, köylü - ; Vaşayışlariyle meşgul olmak. Bu, P';ı:“'ü—'da da olsa, romanda — sanat e l.m"ndan hariç başka mecburiyet - tom, “ak demekti. İlk defa olatak la tez giriyordu. Pülm itlere &, salonlara, entelektüâel mu _- Ve bitmez tükenmez aşk - entri- *ina münhasır kalmış olan roma - ..d.:î’-î"lnsııı tabakalarına karşı bu #lâkasızlık göstermiş — olmsına İargr bi H Bir reaksiyon halinde başlıyan Ürali; K Veti realizmden ayıran hususi - Sörüldüğü gibi, o edebi ekolün ro- nhisarcrl'ık ve tez tanrmış tr. Onun içindir ki meselâ Ma- e Bovray gibi realist fakat natüra- a :’f romanları gibi natü o W halde pek de realist denemiye- Sserler vardır. Natüralier n S arke. B e meksebinin ortaya ça Yilma 'an sonra romanda !eı fikri resel teze — verilen * "'dî teilmeye ve hattâ bazan ifrata Tilmaya başlandı, Yalnız muayyen ray Tabakalarının bayatlarını anlat - bu te""“rlpiuı' güden — natüralizm'in, m — Salayışı sanatkârın görüş saha - İçi M""l az daraltmış ve bu prensipler vüe ” Düyük ölçüde realist eserlerin Büşez 'HH".'.'rı'mıe_sı' imkânı kaybolma - tliye | H&buki daha sonraları, bazı ide- .,üm:dmı&ârlır yalnız tez için roman h'li..]y' ve romana davaya hizraet ni&- Ve '"c değer vermeye kadar vardılar ğ ',“- bu kadar ifratla - kullanılması, an çSt Çibi, sanatın zararına olmak - ı.,,._"i"' kalmadı. Bilhassa bazı devrim- &5tler k yıllarında tez romanına çok tan ç Sovyet edebiyatı bu bakım - fok ©tkik edilebilir. Realist edebiyatıa Bi TÜzel örneklerini vermiş olan Mak- a Gorki meselâ “Ana,, adir romanın- tü * idealizm ifratı hatasına düşmüş- kaş Bü romanda tasvir edilen işciler © a? idealisttirler ve soman 0 — Kadar ın gatların yalarz idealise tarafları - üice ı_'î:hgrıııina hasredilmiştir ki ne- Tn ve ariyle gerçek hissi kı,vı;o:mx_— _,"inokumn esere karşı itimadı azal- 22 geri kalamıyor. a idealist insanlar yok de - N20 miey arın hayatları da pekâlâ ro- Bof TU olabilir. Fakat bu aynr in- n *0 hayatında ideal, hiç bir zamanı da t ölçüsünü doldurmaz. Onların na - baba, öğul - krzlik şef kinleri, kavgala - Rexnlist oynryan ve küçü " S “üçük tarafları vardır. Naee) Onlarrn hayatında rol bi, Vi nisbetini muhafaza etmesini ile, ? Ton 2, Omandır. İfratların Gava-lebine t için en mühim şey sanat gu ergeç anlaşılacaktı. Ne- Cerey, j »,_'“ımıv yeniden başlamıştır. Şo- zi İn) &.. "” eserleri bunun en güzel örne- (23 Nisal, Sovyet artistleri dün Ankaraya gvldilvr (Başı I. inci sayıfada) sergi halinde halka gösterilecek- tir. Sovyet artistleri bu akşam Sov- yet Büyük Elçiliğinde bir müzik- sel suvare verecekler, asıl müsame- reler ayın on yedinci çarşamba ak- şamından - itibaren Halkevinde başlıyacak ve programları da ay- rıca bildirilecektir. Filormonik orkestramızla bera- ber çalışmakta olan B. Steinberg her gün Musiki Muallim okulasın- da iki prova yapmaktadır. Varşova'daki müsabakada ikin- kazanmış olan viyolonist Oystrah, dün Moskova'dan çık- mıştır, Ankara'ya gelerek arka- daşlarına katılacaktır. ? Dün yurdumuz hakkındaki in- tibalarını öğrenmek üzere kendi- ine başvuran bir arkadaşımıza :ı?:ıfirîerimizin başkanı B. Aı:l—ı,- nof: “— Dost Türkiyeye ı_cldığı. mizden ve gördüğümüz eyi karşı- lanmadan derin bir kıvanc düy- duk. Türk dostlarımızın yolculu- ğumuz hakkında göstermiş olduk- lazı eyiliği tâ Moskova'dan başla- mış ve büyük elçi B. Vasıf Çınar Moskova istasiyonuna kadar gele- rek bizi uğurlamıştır.,, y Dost Türkiyenin sanat ve mü- zik devrimi başladığı sırada yur- dunuza sovyet sanatını temsil et- mek üzere gelmiş bulunduğumuz- dan dolayı ayrıca sevinmekteyiz... “Ses artistlerimizin sovyet ve üzik eserlerini, sizleri duğumuz bir caklarını ciliği yabancı mi tatmin edeceğini um:! şekilde, söyleyip başaraı sanmaktayız.. “Ancak 26 yaşında olduğu hal- de eserleriyle Avrupa ve Ameri- ka'da büyük bir ilgi uyandırmış olan kompozitör Şostakoviç eser- lerini çalacak, geçenlerde Varşo- va'da yapılan Şopen müsabaka- sında birinciliği almış olan Lef Oborin, güzel tekniğiyle şimdiki müzik özelliklerini gösterecektir. “Balet artistlerimizden ancak ikisi gelehilmiılerdir. Bunlar en eyi genc balet artistlerindendir. Bizim klasik ve modern bale sa- natımız hakkında size eyi bir fikir vereceklerini umarız.,, “Bizden önce Ankara'ya varan arkadaşımız Steinberg flarmonik orkestranızla birlikte çalışmıkşı— dır. Bu münasebetle işaret ederim ki vereceğimiz temsiller türk or- kestrasıyle elbirliği edilerek bı!a_- rılacağından dolayı sevincimiz ık'ı kattır ve bu çok dostça bir elbirli- ğidir.,, 8 ) $ : “Çok ileri dost olan Türkiyeyi ıörgoeklı kendimizi ne kıdg bahtlı saydığımızı söylemeğe lü- zum var mi?,, demiştir. — O değil Ankara futbol heyeti başkanı B. Orhan Şeref'ten aldığımız bir mektubta “ Spor Postası,, mecmu- asında Efe imzasiyle çıkan yı_ııl.ı- rın kendisine aid olmadığı bildi- htilâl yılların- “Sakin Don,, ele alınmış ve lây nün büyük harbla | daki hayatını anlatan isimli romanında bir köy bize bu köyde yaşıyan insanlır, eyi Ve körü taraflariyle, gündelik hayatları - nen bütün küçük ve büyük hıdıu(cu z te, oldukları gibi ve temamen objektif nlatılmıştı. K E Ğİ ıuu;ı:.ddaı.ırıııı Balzac, Tolstoy, Dostoyevski ve Fisubert gibi klasikler eserleriyle çizmişler ve ger - çek değerin nerede olduğunu göster - mişlerdir. Onların öncekleri bugün için de muteberdir. Ve dünün olduğu gibi m da büyük romanı realist roman Romanın yarını ÜLU> Stresa konferansı bitti (Başt 1. inci sayılada) verilen notanın bir suretini, Po- lonya elçisi B. Lipski'ye vermiş- tir. Aynı zamanda, bakan alman görüşü hakkında elçiye tamamla- yıcı izahat vermiştir. Üç devletin bildiriği Stresa, 14 (ALA) — Üçler konferan- n bugün saat 12.30 da bi sonr ransının mi kararı) başlığı altında aşağıdaki resmi tir içinde geçen man hüküme iş olduğu karar ve en son, rınım değişik Avrupa hi sön geçişleri sırasında ş oldukları malümatı gör ö - nünde bulundurarak Avrupanın genel durumunu Stresada gözden geçirmiş - lerdir. Roma ve Londra anlaşmalarında ta- yin edilen sıyasa üverinde bu durumun göz önünde tutan üç görüşülen değişik so. rümlar üzerinde eyice anlaşmışlardır 1 — Fransanı Uluslar Derneği konseyinç gönderdiği muhtıranın konu güdülmek üzere müş terek bir gidiş için uyuşmuşlardır. ? — Doğu Avrupasında — güvenlik için dilenilen inkişaf hususunda konuş maların devam etmesi — gerekeceği oy larmda üç revlet murahhasları elde et tikleri haberlerle teyid edilmişlerdir. 3 — Üç bükümet delegeleri Avus turyanın durumunu yeniden gözden ge çirmişlerdir. Bu delegeler 17 şubta ve 27 Fransız — İtalyan — İn yaptığı tesii devlet bakan! şulması sır: eylül iriğlerini teyid etmişlerdir. iriğlerde üç hükümet ilerideki sıyasalarının da müşterek ve Avustur- in Avusturya bütünlüğü- nün korunması gerekliklerinden mül- hem olacağını bildirmişlerdir. Üç hükümet delegeleri Avusturya- nan bütünlük ve erkinliği tehlikeye gi- rince almacak tedbirler hakkında arala- rında istişarede bulunmak kararını teyid eden yedi ikincikânun 1935 Pransız — İtalyan protokolunu ve 3 şubat 1935 ta- ribli Fransız — İngiliz bildiriğini göz- önünde bulundurarak Roma protoko- lunda adları geçen bütün hükümet de- inin en kısa bir zaman içinde legeler toplanmaları ve Ortaavrupa — sınırında sözleşmeler yapılması önergesinde bu- lunmayı kararlaştırmışlardır. 4 — Garb Avrupsı hava andlaşması. na gelince, ÜÇ devlet delegeleri 3 şubat Londra bildiriğinde göz önünde tutu- lan premsipleri teyit etmişler ve Lon- dra bildiriğinde sözü geçen beş devlet paktını yapmak Üzere Sörümün işçen- likle gözden geçitilmesine devam et- mek kararını vermişlerdir. $'— Üç devlet bakanları silahsız- Janma sorumüu üzerindeki görüşmeleri- ne geldikleri zaman, şurasını götmüş- lerdir ki, Londra sözleşmesi — Vetsay andlaşmasının beşinci bölümü hüküm- lerinin yerine geçmek üzere Almanya İle serbestçe konuşulacak bir anlaşma- yı gözönünde tutuyordu. Aynı zaman- san hükümetinin barekotlerini ve da almı Sir Con Saymenin bu hususta alman başbkanı ile yapmış olduğu konuşma. lar hakkındaki söylediklerini çok dik- katli bir konuşmaya tabi tutmuşlardır. legeleri silahsızlanma Üç hükümet deli sorumu hakkında açıkça konuşulmuş bir anlaşma elde edilmek İçin tedbirler a« lındığı bir sırada alman hükümetinin başvurduğu biz taraflı - bozma işinin güvenliğe ve barış düzenine olan ge- nel güvenini kökünden bDaltalamış o.l- duğunu teessüfle görmüşlerdir. Tatbik edilmekte olan geniş nitbetk alman si lahlanma programınıa allahsızlanmayı gözeten gayretlerin ılmdi_yc kadar ku- rulu bulunduğu sayı tahminlerinin kıy« metini de azaltmiiş olduğu ve bu alan- daki umudları saremış Olduğu — görül. mektedir. Bununla beraber, Üç devlet delege- uygusu uyandırmak su- leri güvenlik di am ettirme samimi ar. retile barışı dev zularını pekişticirler ve kendi hesab- larına silahların tahdidi vasıtasiyle ar- bütün ameli çalışmıya iştirak için sa- mimi gayretlerde bulunmaya devam e- deceklerini bildirirler, y - 6 — Üç dev eri silah du- rumları Sen Jer anon ve Nöy- yi barış andlaşmalarıyle olan devletler değiştirilmes tesbit edilmiş tacafından bu durumun uyu da gö- rtüşmüşlerdir ti diplomatik yollarla öbür ilgili devletlere hilditme- yi kararlaştır. Üç hükümet genel ve mınt; delegeleri bu sorumu i güvenlik garantile- ri çerçevesi içinde karşılıklı anlaşına. 1 kotarmak üzere tetkikini diğer il- ere tavsiye etmek kararını erdir. Uluslar derneğinde Cenayrs, 14 (A:A.) — “Soyyat dış işler komiseri B. Litvinof, B. Titülesko, Danimarka dış bakanı B. Munch, Yugoslavya murahha- Bi B. Fotiç büraya gelinişlerdir. B. Titülesko akşam üzeri B. Beneş tarafından kabul edilmiştir. B. Beneş ile B. Litvinof da gö- rüşmüşler ve herhalde, Stresa kon- feransı sonucları ile Sovyet - Çe- koslovakya arasındaki — güvenlik andlaşması üzerine konuşmuşlar- Sir Con Saymen, B. Laval ve baron Aloisi bu akşam geliyorlar, Küçük anlaşma ve Macaristanın silahlanması Stresa, 13 (Â, A.) — Royter ajan- sının bildirdiğine göre, ingilir mahfil- leri konferans sonuçlarından çok ve- vinc duymaktadırlar. Ve üç devlet ara- sında tam bir anlaşma olduğu inanı vardır. B. Laval de İngilti bir birlik bulunduğunu Tuna konferansmna girip girmiyece- e ile küvvetli öylemiştir. ği Almanyadan sorulmuştur. Küçük an- Işama: hakkındaki — dü- şünceleri öğleden sonraki konuşmaların belli başlı konusu olmuştur. Küçük an- laşma Macaristanın yeniden - silahlan- ması İçin bir takım şartlar koşmakta- dır, Bu şartlar macar hükümetinc bil- dirilecektir. m Macaristan Macaristan, Avuslurya ve Bul- garislanın silahlanması Stresa, 4 (A.A.) — Ortaavrupa devletlerinin silahlanması — sorumunu italy Almanyanın Avusturya İçin doğan tehlikeyi ve Al- manyaya komşu olan devletleri doğru- salkuru konferansa anlatmış ve silahlanması — karşısında dan doğruya silahsız bırakmanın kötü- lüğünü anlatmıştır. . Cev> ile alınacak olarak frarsı kadar doğru olursa olsun — tehlikete- rini ve küçük anlaşmanın Ma- silahlanın; göstermiş kendi komşuları olan Avusturya, Caristan ve Bulgaristanın lar: kaygısızca — karşılıyacaklarını Üç devlet arasında hava andlaşması Stresa, 14 (A.A.) — Loadra bildi- riğile teklif edilmiş olan hava and aş- ması hakkında dün öğleden sonraki ko nuşmalar sırasında, fransız murahhas- Jarı üç devlet arasında hemen böyle istemişlerse ingiliz. murahhasları bildiriğdeki bütün maddelerin birden Ççözelenmesi (balledilmesi) düşüncesinde bulunmuş bir andlaşma yapılmasını de franmuzlar, Üç yu- konuşulan projeler ha- zırlanır hazırlanmaz öbür İlgili devlet- lerin de girebileceği bir biçimde, Üüç devlet arasında bir andlaşma yapılma» sınt ileri sürmüşlerdir. 7 maddeli bir belge hazırlandı. Stresa, 14 (ALA.) — Sanıldığına gö re bir bildiFiŞ zencirlemeel halinde ye- di maddeli bir belge hasırlanmıştır. Hava andlaşması, Ortaavrupa andlağı ması, doğu andlaşması, Almanyanın uluslar derneğine dönmesi ve Londes uzlaşmasının dışında kalan Üç konu bu belgede yazılı bulunmaktadır. Doğu andlaşması ve Çekoslovakya Praha, 14 (A.LA.) — Balahiyetli mahfilter, Almanyanın doğu andlaşma- sına girmesini Avrupada barışın dur- luğu yolunda ciddi bir adım saymakte- dırlar. Bunlar, Almanyanın fikir değiş- tirişini eyice ölçüp biçebilmek İçin da. ha yetecek kadar aydımnlamadıklarını söylüyorlar, Gene aynı mahfillere göre - Alman. ya, Fraasanın sövyetlerle olan iş börli. gini daha sıklaştıracağını görünce de rumunu değiştirmiştir. Bu Fransız — Sovyet iş birliği, Çekoslovakya — tare fından Avrupada barış için bir temel şart sayılmaktadır. Polonyanın da do ku andlaşmasına girmek yolunda hiç bir itirazda bulunmıyacağı sanılıyor. Fakat öte yandan, sovyetlerle Baltık devletleri arasında yapılacak andlaş- mıya Litvanyanın girmesine Almanya- nın İtirar edip etmiyeceği düşünlüle- cek bir nokta sayılmaktadır. Türk Maarif Cemiyeti balosu 18. Nisan. perşembe günü ak- şamı Halkevi salonlarında verile- cek olan balonun mükemmel ol- ması için çalışılmaktadır. İstihza- ratın ehemmiyetli bir kısmı bitmiş bulunmaktadır. Duyduklarımıza göre türk sa- natkârlarile tanışmak Üzere gel- miş olan Sovyet artistleri de bu baloya sanatlarile iştirak edecek- lerdir. Ehemmiyetli bir kısmı dağılmı; olan biletler İstanbul eczanesile Türk Maarif Cemiyeti umum! mer- kezinde bulunmaktadır. Aşağıdaki resim, dün, tertib he- yetinin yapmış olduğu son toplan- İantıda bulunanları göstermekte- olacaklir — VA CAR NABİ NAYIR y çocuk haitasının başlangıcıdır