Geçen sayının devamı : Demişti. Hiç şüphesiz ki Hâkanın maksadı; imparatoru bizzat ve bizzat kendisine: — Hiç kimse duyı Şamanı bana teslim et. diyyen dost yaşayayım. Demekti, görmek, madan karımla Seninle ebe si Marmara sabilindeki (Ereğli) kasa bası, bu mülâkat için hazırlanıyordu. Hâkanın geçeceği bütün yollara, taklar kurulmuştu. İrakliyüs, bir taraftan bu debdebe ve haşmetle Ayarların gözle rini kamaştırmak isterken, diğer taraf. tan da kuvvet ve satvetini göstermek istiyor.. En kuvvetli lejyonlarını altın ve gümuş silâhlara garkederek ortaya döküyordu. 14 İki hükümdarın, büyük merasimle karşılaşmalarına karar verilmişti. Onun için Bizans imparatorlarına mahsus olan en kıymetli çadırlarla, sarayın bütün altın ve elmas işlemeli takım. ları Ereğliye getirilmişti. (Hâkan) a gözlerle görülmemiş bir ziyafet verile- cekti. (Ayasofya) kilisesinin mabzens lerinde bulunan ve mayası, Havariy» yundan biri tarafından takdis edildiği rivayet oOolunan, mukaddes şaraptan içilecek.. En genç ve en dilber Bizans asılzadeleri, obu oziyafette (o sakilik edecekti, ebrin en namdar atcambazları, hokkabazları, pehlivanlariyle beraber Ereğliye misafirlere bir tiyatro kumpanyası da gönderilmişti. Bunlar da, ayrı ayrı hünerler gösterecekti. Bint sın bütün £erzileri, sırmakeşleri, ali kılaptan işleyicileri ge gündüz göz yummuyorlar.. isa lere hediye edilecek elbiseleri bazın makla meşgul oluyorlardı. İmparil İrakliyüs'ün bizzat (Hâkan Baya ve gümüş Gu kı gidireceği muhteşem elbise, her sil takdir ve tavsifin haricinde idi. Bim” hazinesinin en iri incileri çıkarılm© geniş ve uzun > olan bu kaftanın düğme yerleri dikilmişti, Bizans bahçelerinde çiy g kalmağııştı. Bunlar da hep kopar Bi Ereğliye nakledilmişti. Bir mil mesai den itibaren bu çiçekler, Avar hükü darı, koca (Hâkan Bayan)ın se yollara serpilecekti. N