S kir gösterdim. İşte, harp mey» recekti. makeşleri, yorlar.. rdı. lâkan Ba bise, her e idi. erinden i iğme yeri rl ıçelerinde İmparati Bi ileri çıkarıl Birli alip © biseleri bazı” r.. defyasina Bönziğor.. P P a birtürlü kestiremedin. Ni iz çi git Fakı istemiyorlardı. m oyası, Avar ordusile del- eriç sabilletinde E i Türk atisrımın Su iğtilee nağralarla kiş- engpin gurubu, bu,akşamşda şeyine | büğün Sa şni,, ve İâtafetile hüküm süs Günbati| ufukları, kızıl bir Güneş, Kartal günbeli oOüzerinde Bu kan azametli deryası rına dayanan öbek öbek Mi; lm i' vi eMisalsız manzarayı hayret ve ile” seyrediydrlar |ve konuşu” Şamandan yeni bir — Bir rivayete göre yağız veikanatlı, Pal SU göklere yükselirken er olmuş: Hakat işin cereyanı lafit am İ açiginı gösteriyor. e nllyor, bu seferimiz, | boşa eçmiyecek. — Ben onu, hareket emri verildiği güh, Hâkan a€ğfbiörken anladım. ben (4 İlk menzilde kestiği- Kurbanın kürek kemiğini bütün lanı.. İşte biz.. İşte, aklın ve hayalin iğ servet, ganimet, dedim. olup ol edin, amma.. Eğsdiremedimse ârp alâmetleri atlarınız oncıla nir. alâ mes Mİ cağırına Son sözü söyleyen, doğru söylüyer» w Ayar ordusunun bülün mibayapın ' dokuzerenkli deriden ağla olân büyük çadırında ! top- laBiyordu. Üümerası, Bunlar toplanınca, meclisi kurulmuştu... İki ellerini kılıcının altın kartal başlı kabzasına, çenesini de el- in SN “dâyamış olan FHâkan $ 7 Siğil. Hee aksakallar | £ Şimdi ne yapac e Hükanın SE sline karşı, een cevaplar, ikiye ayrılıyordu. Ümeranın bir, kısmı, Bizanslılarla yapılan eski i Diğer Bise LE o Yaktile hem ' bize işine karışmayın ars SÖZ al er a ki e “verdiler .. hem de, (Frenk) lerle birleş» ilet. Bugün yüzümüze göldüklerinç bakmayalım. Bizim şerefimize yapmaya hağirlağdıllağı şenliklere aldanmiayalim © — Bürlar; “atlârımızın kuyruklarına aşık oldukları için değil.. bizi bir tarafta oyalayarak, İranlılara galebe çalmak için yapılıyor. Diyordu. . Eski ye ihtiyar bir kuanğad din (Makalyo) #özü ei attı —”Sihirbaz Ti-vanın Sözlerini unuttunuz mu ?.. eçid başı, bizim olacak... Benim atım, şimdiye kadar adım geri gitmedi. İki tas şarabın tas hatırı için İHerakle) (*J kığılarının mavi sularını görüp de, geri dönemem. Diye bağırdı. Hâkan birdenbire yerinden kalktı : — Söz, bunundur!., edi. Ve elindeki, altın kartal bağlı (dümdüz, enli kılıcını gös- kabzesi berdi. We -sonrat “yüksek sesle ilâve ettiz «i çadırın içini gösterirse, sal. dışarıyı gösterirse, harp... ici, ortasından tutarak başının üstüne kaldırdı, Birkaç defa şiddetle çevirdikten Wsöfrka, o çadırın ortasına, frrlatiar A var kumarilünlari) hep birden ayağa kalkfılar. Ellerini kılıcar'doğru uzattılar m İİdEn sivi Diye bağırdılar. se Hâkan, çadırında, yalnız# kalmıştır Karşısında, genç | İl4ssa (kumandanı (Salur) vardı. Alnındaki' hatlar elemle buruşan Avar hükümdarı, elini Salu- run omuzuna dayadı : — Ne harp.ö ne sulh... Şu anda bunların ( ikisindem'de. “bir menfaat beklemiyorum, Salur... | bana, (irdparfa» tor; sadece, imperator lâzinm... - Pisrbe girişmeden,. Bizansa girmeden evvel, imparatorla görülecek bir hesabım var. Bize, (Herakle) de verilecek ziyafet, adi bir tuzaktan başka birşey değil... Herakle, bâsilüğikk imparator İcaklı- yüs, diri diri tutulacak. — “Va; Bizans.. Hâkanım ?.. — Bizans mı?.. Onun da ne olacağı.- ancak, sürları önüne vardığımız zaman belli olacak. he Edirneden, Ereğliye.. Ereğliden de, Bizans sürlarının dibine kadar bütün o civarın halkı yollara dökülmüştü. Köprüler, geçitler donadılmıştı. Yollara birçok tâklar yapılmış.! bunların üstü de kıymettar kumaşlarla . sarılaiıştı, Şİİr a li ekimi. Hele Ereğlide . halk, iki hükümdarı coşgun birçHararetle alkışlamaya hazır. Tafımışlardı. Birdenbire Edirne Oyölundan (bir toz Bulutu Kâlktı. “Çilgın/bir süratle Ereğliye koşan bu atın üstünde, başı açık, ayakları çıplak, üstü başı e ime «olmuş, bir Bizanslı vardı. Bizanslı gi Açılın | Diye bağırışor./ (önüne ' gelen& çin piyor, deviriyor., Çiğneyip geçiyordu. bir Bizans casusu Doğruca imparator İrakliyüs'ün çadırı önüne gelmiş kan ter içinde atın üstünden sıçrayarak u çılgın atlı, idi. yere serilen çadıra /girmiş.. İm priiiun ayakları dibinde yere kapanara — Haşmetmaab!.. kaçın. Avarlar basıyor. Dedikten sonra kendinden geçiver- mişti. x .İrakliyüs korkudan .çıl- dırâcak nz yp Güçlükle ; Diyebildi.. Arkasında (o bulunan binlerce altın kıymetindeki hükümdar pelerinini bir tarafa attı. Som elmas işlemeli, sââsmı da bir köşeye farlattı. Çadırın önüne çekilen dev. cüsseli bir bağ. alınd atladı: eni seven arkamdan gelsin, Diye bağırd At, sihrdi. ileri doğru sıçradı. Bizans yolunda, Bizans sürlarına döğ- ru kudurmuş bir süratle koşmaya başladı *$t var atlarının burnundan duman ışkırıyor, toz bulutlarına karışıyordu. Atını çılgın bir inatla süren (Salur) kılıcının ucuyla sağ tarafı göğtererek atl. yol, ikiye ayrılıyor. allârın birazı, bu böraftan... diye ba- gırdı. Genç Hassa kumandanının bu emri üzerine, arkasındaki Avar atlıları ikiye ayrıldı. Bir kısmı, sağ taraftaki yola saptı. — Bürünl.. Sür Aslan akikceğhe benzeyen! bu sesler, dalgalana dalgalana uzaklaştı. Avar atları, av peşine düşen kaplanlar gibi, edi Toz bulutları arasında, havada sa n kılıçlar pars liyordu,. Salur, Eğ haykırdı : — İşte. Kaçanlar göründü. iraz çil ez olursak, onlara kavuşaciğız.l. Bizanslılar, atlarının üstüne kapan- maşlar.. anları başı boş bırakmak için gemlefi bile koparıp atmışlardı. Kanter içinde kalan Atlar, fena balde : Arkası sayfada VE p”.