1 Mayıs 1989 Tarihli TV'de 7 Gün Dergisi Sayfa 31

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b B en Bilirim' ve Ssonra: 'Banko' TV'nin belki de en beğe- nilen yarışma programı oldu. Ne- den?” “Ana fikir şuydu. Seyirciye bil- gi vermek, ama bilgiyi saklaya- rak vermek. Tabii ilgi çekici olma- sı gerekiyor. Bunu sağlamak için belli ödüller vermek gerek. 'Ben Bilirim'e başlayacağım zaman, televizyonda video, müzik seti v.b. o kadar ucuza dağıtılıyordu ki, artık cazipliğini yitirmişti. Hiç- bir programı eleştirmek için söy- lemiyorum ama, cebinden firke- te çıkaran video sahibi oldu. O da bir yol. İnsanlara bazı şeyleri ta- şıtmaya neden oluyor. Bunları öğretiyor. Daha cüzdan, kartvizit, kalem taşıma alışkanlığı yok. Bunlar insanın üzerinde olması gereken şeyler. Belki bu amaç- « la yapılıyor. Bir de insanları ek- * ran başına bağlamak istiyorduk. Bunun için evlere telefon acıyor- duk.” “Batı dünyasındaki yarışmalar- da da cazip ödül para mı?” “Yarışma programı hazırlama- ya karar verince, dünyanın birçok ülkesinde kasetler getirip, yarış- malar izledim. Oralarda da cazip hediye paraydı. Hatta araba ve- ren yarışmalar, daha azı kazanıl- makla birlikte ödül olarak para veren yarışmalardan daha az il- gi topluyordu. Bir de seyirciyi il- la ki radyo, video, televizyon ala- caksın diye koşullamamak la- zım.” “Bir yarışmanın başarılı olma- sının ilk nedeni demek ki ödül, di- ğerleri nedir?”” “Bir önemlisi yarışmacıların kendisi. Şimdiye kadar yapılan yarışmalarda, benim bildiğim ka- darıyla yarışmacılar ciddi bir se- | çime tabi tutulmadılar. Anonslar | verildi. Müracaat edenlerin res- | mine bakıldı, yazılarına bakıldı, | biyografilerine bakılıp, adam se- çildi. Bu yeterli değil. Bir insan | çok güzel dilekçe yazar, çok oku- — naklı yazar, fiziği güzeldir ama > bilgisi zayıftır. Ben en azından bilgi yarışması yapmaya başla- madan önce bu kadar geniş ge- nel kültürüm yoktu. Çok güzel di- lekçe yazarım, fiziğim fena değil, - topluma girdiğim insanları etkile- me yeteneğim de var. Ama bil- — gim tam olmadığı için hiçbir za- Man iyi bir yarışmacı olamazdım. Üç senedir tabii bilgiyi artırdım.”” “Evet siz ön eleme getirdiniz. Türkiye'nin birçok yerinde sınav açtınız, belli bir bilgiye sahip olan- ları yarışmaya çağırdınız. Bütün Bülent Osma bugüne kadar hep kadınların başarılı olduğu sanılan ''Banko''da erkeklerin de başarılı olduğunu söylüyor. Osma, “İlk sekize giren kadın sayısı iki, erkek sayısı altı”' diyor. "BANKO” ANATOMI Yeni dönemde yeni bir yarışma programı hazırlayacak '“Banko”' ekibi, büyük ikramiye olarak otomobil verecek. Yapımcıya göre “Banko” amacına ulaştı. Ankaralı TRT'ciler Bülent Osma, Safiye Osma ve Muhsin Yıldırım, İstanbul'da çekilen “Banko”' için yarışma programının başlamasından bu yana geçen bunlara rağmen yanlış seçim ya- pıldığı oldu. Değil mi?”” “Evet. Bugüne kadar sadece *“Banko' için 80 bin kişi elemeye katılmış. İmkânlar kısıtlı, nihayet kalem kâğıtla iş yapıyoruz. Yaka- ladığımız bazı olaylar da oldu. Bi- ri elemeye Ankara'da girmiş ka- zanamamış. Sonra Erzurum'da, İzmir'de yeniden elemeye girmiş. Başarısız olduğu halde belki şan- sım yaver gider, diye düşünmüş. Bir bilgisayara sahip olsak, bu ol- maz. Şimdi biz babadan kalma fihrist sistemi ile bunları engelle- meye çalışıyoruz. Bir de gerçek- ten başarılı olduğu halde kame- ra karşısında soğuk terler dökün- ler var. Bazı yarışmacıları kame- ra korkusu başarısız kılıyor. Ni- tekim 18 Mayıs'taki yarışmaya katılan Hasan İlkkahraman iki so- ruya yanlış cevap verince bütün morali gitti ve sanki bitkisel ha- yata girdi. Halbuki onun çok ba- şarılı olacağını sanıyorduk.”” “Artık yarışmaya katılanların aşağı yukarı ne yapabileceğini se- zebiliyor musunuz?”' “Tabii. Artık bu birinci gelebi- lir, bu sürpriz yapar, bu nal top- lar diyebiliyoruz. Genelde de tut- turuyoruz. Yüzde 70. Ama Hasan İlkkahraman kadar bizi yanıltan olmadı.” “İyi bir yarışma programı için bir başka faktör nedir?”” “Elbette sorular. Ekran tatlı sert olmak zorunda. Ekran başın- dakiler her şeyi bilirlerse iş cazip olmaktan çıkar. Hiçbir şey bil- mezlerse de öyle. Soruların üç- te birine harcıâlem soru diyoruz. Yani bunları herkes biliyor. Uç- te bir biraz bilgi sahibi adamla- rın bileceği sorular. Bu tip soru- ları çevremizde kullanıyoruz; ge- " nel eğilimin ne olduğuna bakıyo- ruz, ona göre koyuyoruz. Tabii bu tür soruları kamuoyu araştır- maları ile uygulamak gerekir ama bu imkânımız yok. Diğer üçte bir ise kesin iyi bilgiye dayanan so- rular. Zaten onun için puanlama sistemi getirdik. 6 puanlık soru da var, 14 puanlık da. '“Ben Bilirim' 37, 'Banko' da bugüne kadar 29 defa yayınlan- dı. Toplamı 66 oluyor. Bu süre çok uzun değil mi?” “Başka televizyonlar 5 yıl sü- ren yarışma programları yapıyor- lar. Bizim programın periyodu çok fazla. Haftada bir olmuyor, 'Ben Bilirim' 2.5 sene sürdü. 15 günde bir yapılıyordu. Sıkmadı, insanlar özledi. 'Banko' haftada bir. Yıpranıyorsun. Sen yıpranı- yorsun, sunucun yıpranıyor, de- kor yıpranıyor.”” “Yarışmada bir düşüş oldu mu?” “Aslında bir düşüş olmadı. Ve- rilen paralar birbirine uyuyor. Aşağı yukarı cevaplar benzer sa- yıda. Dağıtılan paralardan bu or- taya çıkıyor. Seyircinin ilgisi düş- tü.Bir insan her gün bal börek ye- Yazının devamı 44. sayfamızda... 203 günün 58'ini İstanbul'da geçirdiler. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: