28 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—a Romanyalı boksör dünkü maçı kazandı Beşinci devrede Yorgos hasmının yumruklarından ziyade kendi- liğinden yoru.muştu Romanyalının rakibi maçtan iki gün evvel hastalandığı için dünkü döğüş güzel olmadı Yorgos - Romanyalı maçından bir enstantdne Şehrimize üç döğüş yapmak üzeze gelen Romanyalı Teodores- ku dün üçüncü maçını Yorgosla yaptı. Şunu peşin söyliyeyim ki, dünkü maç beklendiği kadar güzel olmasından çok uzak kaldı. Birinci devreden itibaren asabi bir şekilde başlıyan maç beşinci devrede Yorgos'un hakem tarafından ihraç edilmesile Romanya- l lehine'neticelendi. Güzel ve çetin olacağı , evvelden tahmin olunan bu maçın dünkü kadar karışık ve âdeta iptidat bir dövüş haline gelmesine sebep ne oldu? Bu sualin cevabını kısaca şöyle vereceğim: Yorgos, maçtan iki gün evvel so- ğuk aldığı için hastaydı. Soğuk al- gınlığı boks gibi pek yorucu bir spor- da fevkalâde takatsizlik. yapar.; Yur- gos bu yüzden birinci- devreden son- ra;hiç beklemediği ,bir. . yorgunluğun başladığını görünce bütün iradesini *e boks namına ne biliyorsa hepsini Kaybetti. Aklı mecalsizliğine takıl- dığından hasmının çabukluğuna ta- mamiyle tâbi olarak bütün dövüş te- şebbüslerini Romanyalıya bırastı.. Hattâ o kadar ki, üçüncü devrede rahatça tutturduğu sağ yumruğunu ancak üç kere kullanabildi. Halbuki 'Yorgosa itimat veren sağ yumruğu- nun kuvvetli oluşu idi. Maçın baş- Jangıcında kaybettiği itimadı nefsi Yorgosun her şeyine sirayet ederek dünkü maçın kıvamından çıkmasına sebebiyet verdi. Bu —kanaatinde — yanılmadığını zannediyorum; çünkü Yorgos dün ilk maçta Romanyalı ile çarpışan Kirya- ko kadar dahi mevcudiyet gös->re- medi. Halbuki Yorgos için her halde, daha düşük boksör, diyemeyiz. Maçların tafsilâtı: Son maçtan evvel dört amatör mü- sabakası yapıldı ve şu neticelerle ni- hayetlendi: Birinci maçı Cihatla Alber yabtı- lar. Neticede Cihat sayı hesabiyle kazandı. İkinci maçı, Coşkunla İsak yaptı- lar. Coşkun hâkim ve düzgün iki dev- reden sonra hasmımı pes ettirdi. Bu münasebetle Coşkunu üstüste kazan- dığı galibiyetler dolayısiyle tebrik e- deriz. Üçüncü maçta, Ali ile Muvaffak dövüştüler. Üç devrenin sonunda Ali galip çıktı. Dördünecü maçta Sabri, Hristo ile tarpıştı. Sıkı bir maçtan sonra Sab- ri kazandı, Büyük maçın tafsilâtı Saat beşi beş geçe evvelâ Roman- jyalı ringe çıktı. Onu takiben Yorgos, iyanında yardımecı olarak Melihle be- raber geldiler. İki boksör de alkış'an- dı. Birinci devre Romanyalı bacakları üstünde çok tetik, çenesinin sağ tarafını sol omu- zu ile kapamış ve iki kat olmuş bir ğardla Yorgosun etrafında dönmeğe başlıyor. Fakat yumruk tecrübesi yapmıyor. Yalnız hasmının hücum me safelerini anlamak üzere onu hücu- ma gicikliyacak şekilde Yorgosun üs- tüne varıyor. Bu devrede Romanyslı a Alaıllı dövüşen amatörlerden Coşkun hafif iki sol yumruk isabet ettirdi. Devre daha ziyade iki kısmın biribi- rini yoklamasiyle geçti. İkinci devre Romanyalı sol yumruklarını daha sıkı kullanmaya başladı. Vücut ve a- yak hareketlerinin çabukluğu ile Yor- gosun hücum teşebbüslerini hep geç bıraktırmaya muvaffak oluyor. Mâa- mafih sol köşeden kurtulmak Üüzere kayarken Yorgosun - bir sağ yum-u- ğuna tesadüf etti. Bu yumruğu vücut hareketiyle takipettiği için pek tesir etmedi. Fakat Romanyalının birkaç saniye için duraklamasma sebep,; ol- du. Bu devrede Yorgos hakemin ay- rıl! kumandasından sonra vurduğu için bir ihtar aldı Üçüncü devre J Romanyalı yumruklarından ziyade çabukluğu yüzünden maçın idaresini yavaş yavaş ele geçiriyor. Onun sür'- atini Yorgosun hastalığı dolayısiyle takatsizleşen bacaklariyle ve kolla- riyle takip ediyor. Romanyalı iki sol yumruüğu iyi isabet ettiriyor. Yorgos da tam Romanyalınım sağ yanağına oturan bir sağ vuruyor. Dördüncü devre Bu devre başladığı zaman Yorgos hasmımın sür'atine uymak üzere sar- fettiği gayretten yorgun düşmüş vaziyette, hücum teşebbüslerinde çok geç kalıyor. Hattâ Romanyalının pek açık çenesine sağ yumruklarla hücum etmeği bile ihmal ediyor. Bu devrede birkaç vücut vücuda olan dövüş te hiç sarih değildi. Yorgos hakemden bir ihtar daha alıyor. Son devre Çok kesilmiş olarak devreye kal- kan Yorgos hasmının bir yakın dö- vüşte, karnından aşağıya vuruyor. hakem ihtar ediyor. Aynı darbeler birbiri üstüne devam ettiği için Ro- manyalı fena halde sinirlenmiş ola- rak süratini ve - yumruklarını daha artırıyor. Devrenin sonlarıma yakın asağı i- Türk - Sovyet bisiklet yarışı Moskovadan hususi muhabirimiz yazıyor: Bugün saat 11 de Moskova - Le- ningrad yolu üzerinde 100 kilomet- relik ilk bisiklet müsabakasını yap - tık. 50 kilometre gidiş ve 50 kilomet- re geliş üzerine tertip edilen müsa- baka yolu havanm çok rüzgârlı ve soğuk olmasına rağmen 'binlerce halk tarafından dolmuştu. Müsabakada tuttuğum notları sı- rasiyle yazıyorum : Dörder müsabıkla icra edilen ya- rışa bizden Talât, Orhan, Eyüp, Kâ- zım iştirak ettiler. İlk beşinci daki - kada Talât atak yaparak ileri fırla- dı. Elli metre ileride gidiyor. Arka - smdan Kâzım ve Eyüp geliyorlar. 12 inci dakikada müsabıklar biri - birlerinden kaçmak için vites yaptı - larsa da Sovyetler bırakmıyorlar. 15 inci dakikada, Orhan kuvvetli bir çıkışla aralarından fırladı ve 100 metre kadar arayı açtı. Ve bu me - safeyi gittikçe arttırarak 200 metre- ye çıkardı. 20 inci dakikada Orhanın arkasın- dan grup halinde giden müüsabıklar bütün hızlariyle ileri fırladılar. Or - hana yetişmeğe çalışıyorlar. 22 inci dakikada Orhanı yakaladılar. 28 inci dakikaya kadar beraberlik devam etti. Orhan yine ileri fırlıyor. Rüzgâr müsabıkların — cephesinden geldiği için pek fazla sür'at gösteremiyor - lar. Orhan bu aralık mütemadi bir vitesle aradaki farkı 500 metreye ka- dar çıkardı. Yarış bu vaziyette 55 - inci dakikaya kadar devam etti . Dakika 60 da Orhan mesafeyi 800 yaptı. — Yollar asfalt olmasına rağ- men iniş ve çıkış fazla olduğu için müsabıklar randımanla çalışamıyor- lar. KI Dakika 85 da Orhan ile ikinci gru: arasındaki mesafe kapanmıştır.. Hep beraber gidiyorlar. Dakika 90, Sov: yetlerden birisi lâstiğine hava ver- mek için geri kaldı. 3 Sovyet 3 bizim- kiler hep birlikte yarışa devam edi- yorlar . 50 kilometrelik dönüş noktası gö- zükmiye başladı. Kâzım birinci, Ta- lât ikinci ve hep birlikte 3 Sovyet üçüncü Orhan dördüncü vaziyette giderlerken Orhan sıkı bir vitesle ö- ne geçti. Sovyetlerden birisi bu şerefi Orha- na bırakmak istemediğinden büyük bir sür'atle ileri geçmek isterken dö- nüşteki virajı hesaplamadığından te- kerleği kayarak yuvarlandı. Ve Or- hanla Talât ilk evvel döndüler. Bidayettenber bizim — çocukları a- dım adım takip eden Leonof ani bir kaçış ve o nisbette cehennemi bir sür'atle bu grupu geri bırakarak ileri fırladı. Durmadan arttığı sür'ati sa- yesinde ikinci vaziyette giden Orhan- la arasındaki mesafeyi 'bir kilometre- ye çıkardı. Ve nihayete kadar bu mesafeyi muhafaza ederek birinci geldi. Ve Orhan ikinci, Talât üçüncü, Kâzım dördüncü, Kurbatof beşinci, Denisof altıncı, Molyef yedinci oldular. Puan itibariyle 9 az puvanla Türkiye bisik- let takımı birinci, 12 puvanla Sovyet takrmı ikinci gelmiştir. Berlinde 2 saat 35 dakikada 100 kilometreyi yapan bisikletçilerimizin burada yaptıkları 3 saat 17 dakika - lık dereceyi fazla rüzgâra atfetmek mecburiyetindeyiz. Müsabakada ya - pılan dereceleri sırasiyle yazıyorum: I —Sovyet Leonof 3.14,,27. H Türk Orhan 3.17,,13. HI Türk Talât 3.18,,95. IV Türk Kâzım 3.18,,41. V Sovyet Kurbatof 3.20,,11. VI Sovyet Denisof 3.20,,58. Sazi TEZCAN sabet eden yumruklar birkaç tane daha isabet eâiyor, hakem Romanya- lıyı 'ayırıyor. Tam Yorgösu ihraç e- deceği vakit Romanyalı köşesinden kopup geliyor. Hiddetini alamamış bir halde Yorgosa iki yumruük vuru- yor. Garibi şu ki, Romanyalmın vurdu- ğu bu iki yumruk da nizamname iti- bariyle yasak olan darbelerdendi. Eşref Şefik Moskovada yamlan 600 kilometrelik ilk Türk — Rus bisiklet yarışının galipleri (Soldan birinci Orhan üçüncü Kâzım) Sovyet Rusyada ikinci maçı nasıl kaybettik ? son kilometrelerde Moskovanın Spartak takımını bizim çocukların mağlüp etmeleri her zaman mümkündür Moskova — (Hususi muhabirimizl bildiriyor): Bugün Dinamo stadın- da ikinci maçımızı Spartak takımile yapıyoruz. Stad yine mahşeri bir manzara arzediyor. Tatil günü ol- mamasımna rağmen 100 bin kişiye ya- kın kalabalığın stadda — toplanması Sovyetlerin spora verdikleri ehem - miyetin derecesini gösteriyor. Saat dördü yirmi beş geçe evvelâ bizimkiler, arkasından Spartak takı- mı sahaya gıkarak halkı selâmladılar. Mutat olan merasim ve bayrak teati- sinden sonra 4 buçukta bizifnkilerin vurüşile oyuna başlandı. Bugünkü | takim Cihat, Fazıl, Hüsnü, Reşat, Esat, Fikret, Necdet, Sait, Fuat, Şe- ref, Daniyal şeklinde çıkmıştı. Ha - kem Suphi Batur.. İlk maçımızda ol- duğu gibi parayı onlar kazandığı için yine güneş altındaki kaleye düştük. Aksi gibi bugün rüzgâr da var. İlk akınımız müdafaaları tarafın- dan kesilerek geriye iade edildi. Sağ hafları vasrtasile sol tarafa gönde- rilen topu seri bir oyuncu olan sol açıkları kalemize kadar sürerek or- taladı. Santrforları kafa ile kaleye gönderdi ise de Hüsnünün müdaha- lesi ile bu tehlikeyi atlattık. Beşinci dakikada merkezden seri ve teknik bir hücum yapıyoruz. Fuat, Sait ve Şeref aralarında pas- laşarak önündeki bütün haf ve mü- dafaa hattını geçtiler. Top Fuadın ayağında kaleci bütün dikkatini Fu- adm' şütüne hasretmiş kalede bek - liyor. Koca stadda nefesler kesil - miş, 100 bin kişinin nazarı Fuat ve kaleci arasında dolaşıyor. Biz de heyecandan ölüyoruz. Acaba gol o- lacak mi .. Nihayet Fuat beklenilen şütü çekti. Kaleci 10 metre mesafe- den sol zaviyeye çekilen bu şütün sanki evvelden oraya gideceğini he- saplamış gibi zamanında bir sıçra- yışla yakaladı. —Halk bu mühim vartayı atlatan kaleciyi çok alkışla- Â Dakika 9 — Soldan seri bir akın yapıyorlar. Önündeki hafı atlatan sol açık topu kaleye ortaladı. Fik- ret çıkış yapti fakat falso yaptığın- dan kendisini geçerek sağ içe gitti ve sağ iç plâse bir şütle topu birinci defa kalemize soktu. ? Çocuklar bu beklenmiyen gölden Spartak: 1 — Türk: 0. sarsılır gibi oldular. Sovyetler u- zun sürmiyen bu şaşkınlık devresin- den istifade etmek için kalemizi a - damakıllr tehdide başladılar. Sağlı sollu hücumlar yapıyorlar.. Dakika 12 — Seri bir oyuncu o0- lan sol açık ortadan kaptığı topla önüne gelenleri atlatarak kalemize doğru akıyor. Son olarak üstüne ge- çen Fazılı da hafif bir çalımla geç - tikten sonra 20 metreden kalemize şüt çekti. Şimdiye kadar bundan çok da Enver ML k tehlikeli şütleri kurtaran ve Mos - kovada ilk maçın kahramanı diye telâkki edilen Cihat maalesef bu şü- tü kurtaramadı. Topu bloke edemi- yerek göğsüne çarptırdı ve top bu- radan kavis çizerek içeri girdi. Spartak: 2 — Türk: 0. Dakika 25 — Hüsnü yine günün kahramanı.. Öyle kurtarışlar yaptı ki, stadı kaplıyan 100 bin kişi yal- nız onu teşci ediyor, onu alkışlıyor. Bizim golümüz Dakika 35 — Sol açık oynayan Danyalin bütün oyun imtidadınca bir tek pas olmadığını gören Fikret geriden kaptığı topla hasım müda- faasımı birbirine katarak avut çiz - gisine kadar sürdü ve oradan kale- ye nefis bir orta yaptı. Geriden ko- şarak gelen Sait temiz bir kafa vu- ruşile topu ağlara taktı. Çok nefis bir pozisyonda olan bu gol dakikalarca alkışlandı. Dakika 42 — Golün hızile 35 inci dakikadan 42 nci dakikaya kadar üstüste yaptığımız tehlikeli akınlar- la hasım kalesinin önünden ayrıl - mamamıza rağmen gol yapmak im- daki eskrim baş kânı olamadı.. Sovyetler oyunu tek« rar açmağa muvaffak oldular. Ve ilk devre bu vaziyette 2 - 1 mağlü- biyetimizle nihayetlendi. İkinci devre — Takımda ufak bir tadilât yaparak çıkıldı. Danyal çık- mış Fikret sol açığa, Ibrahim sol hafa alınmış. Saat 5,30 da oyuna Sovyetlerin akmile başlandı. llk dakikada “büyük bir tehlikeyi ataltan cotuklar AöılMmaSa ve'Tanar. tak kalesine üstüste hücumlara başladılar. Dakika 7T — Arkadan aldığı cok âni bir pas müdafaamızın ilerde ol. masından istifade eden sağ iç kale« ye kadar götürerek sıkı bir şütle ta« kımınm üçüncü golünü kaydetmek- te gecikmedi. İspartak: 3 — Türk: 1. Dakika 44 — Merkezden seri bir iniş yapan sol için sıkı şütünü Nec« det yerinde bir blonjonla kurtara « rak dakikalarca alkışlandı. Ve bu oyun da vaziyet değişmeden 3 - 1 mağlübiyetimizle neticelendi. Moskovadaki ilk maçımızı yaptı « gımız Dinamo takımile ikinci maçı « mızı yaptığımız İspartak takımı ara- sında bir mukayese yapmak lâzım gelirse tereddütsüz söyliyebilirim ki Dinamo bizden çok yüksek. Fakat bugünkü İspartak takımmı her za- man için yenebileceğiz kanaatinde- yim. Şazi TEZCAN Tenis maçlarına devam edildi Güneş klübü tarafından tertip edilen tenis maçlarının yarım ve son müsabakaları dün Güneş kortların- da yapılmış, tek erkeklerin yarım sonunda Baldini Sedadı, Jafe Veda- dı yenmiş ve Baldini ile Jafe finale kalmıştır. Iki memleket dostluğunu tebarüz ettiren Mosko « vadaki Dinamo Stadından bir köşe

Bu sayıdan diğer sayfalar: