il ie Romanyalı boksör Zürk - Sovyet “dünkü maçı kazandı Beşinci devrede Yorgos hasmının yumruklarından liğinden y Romanyalının rakibi maçtan iki gün evvel ziyade kendi- oru.muştu | | hastalandığı için dünkü döğüş güzel olmadı | Yorgon - Romanyalı maçından Dir enstantane Şehrimize üç döğüş yapmak üzezs gelen Romanyalı Teodores. | ku dün üçüncü maçmı Yorgosla yaptı. Şunu peşin söyliyeyim ki, dünkü maç beklendiği kadar güzel olmasından çok uzak kaldı. Birinci devreden itibaren asabi bir şekilde başlıyan maç beşinci devrede Yorgos'un hakem tarafından ihraç edilmesile Romanya ı lehine'neticelendi. Güzel ve çetin olacağı, evvelden tahmin olunan bu maçın dünkü kadar karışık ve âdeta iptidai bir dövüş haline gelmesine sebep ne oldu? Bu sualin cevabın vereceğim: Yorgos, maçtan iki gün evvel s0- ğuk aldığı için hastaydı. Soğuk al! gınlığı boks gibi pek yorucu bir spor- da fevkalâde takatsizlik. yapar. Yur- gos bu yüzden birinci devreden son- Tâhiç beklemediği bir... yorgunluğun başladığını görünce bütün iradesini we boks namma ne biliyorsa hepsini Yaybetti. Aklı mecalsizliğine takıl dığından hasmınm çabukluğuna ta- mamiyle tâbi olarak bütün dövüş te- gebbüslerini Romanyalıya bırattı. Hattâ o kadar ki, üçüncü devrede rahatça tutturduğu sağ yumruğunu ancak üç kere kullanabildi. Halbuki Yorgodâ itimat veren sağ yumruğu- nun kuvvetli oluşu idi. Maçın baş- Jangıcında kaybettiği itimadı nefsi Yorgosun her şeyine sirayet ederek dünkü maçın kıvamından çıkmasına sebebiyet verdi. Bu O kanaatinde £ yanılmadığını zannediyorum; çünkü Yorgos dün ilk maçta Romanyalı ile çarpışan Kirya- ko kadar dahi mevcudiyet gös-re- medi. Halbuki Yorgos için her halde, daha düşük boksör, diyemeyiz. Maçların tafsilâtı: Son maçtan evvel dört amatör mü- #abakası yapıldı ve şu neticelerle ni- hayetlendi: Birinci maçı Cihatla Alber yantı- lar, Neticede Cihat sayı hesabiyle kazandı. İkinci maçı, Coşkunla İsak yaptı- lar. Coşkun hâkim ve düzgün iki dev- reden sonra hasmını pes ettirdi. Bu münasebetle Coşkunu üstüste kazın. dığı galibiyetler dolayısiyle tebrik e- deriz. Üçüncü maçta, Ali ile Muvaffak dövüştüler. Uç devrenin sonunda Ali galip çıktı. Dördüncü maçta Sabri, Hristo İle garpıştı. Srkı bir maçtan sonra Sab- Ti kazandı, Büyük maçın tafsilâtı Saat beği beş geçe evvelâ Roman- yalı ringe çıktı. Onu takiben Yorgos, yanında yardımecı olarak Melihle be- raber geldiler. İki boksör de alkış'an- dı. Birinci devre Romanyıtlı bacakları üstünde çok tetik, çenesinin sağ tarafını sol omu- zu İle kapamış ve iki kat olmuş bir gardin Yorgosun etrafında dönmeğe başlıyor. Fakat yumruk teerlibesi yapmıyor. Yalnız hasmının hücum me sefelerini anlamak üzere onu hücu- kısaca şöyle! ma gicıklıyacak şekilde Yorgosun üs- tüne varıyor. Bu devrede Romanyslı| Alollı dövüşen amatörlerden Coşkun hafif iki sol yumruk isabet ettirdi. İDevre daha ziyade iki kısmın biribi- rini yoklamasiyle geçti. İkinci devre Romanyalı sol yumruklarını daha sıkı kullanmaya başladı. Vücut ve a- yak hareketlerinin çabukluğu ile Yor. gosun hücum teşebbüslerini hep geç bıraktırmaya muvaffak oluyor. Maa- mafih sol köşeden kurtulmak üzere kayarken Yorgosun bir sağ yummzu- ğuna tesadlif etti, Bu yumruğu vücut hareketiyle takipettiği için pek tesir etmedi. Fakat Romanyalmm birkaç saniye için duraklamasına sebep ol- du. Bu devrede Yorgos bakemin ay- ril! kumandasından sonra vurduğu için bir ihtar aldı Üçüncü devre J Romanyalı yumruklarından ziyade çabukluğu yüzünden maçın idaresini yavaş yavaş ele geçiriyor. Onun sür'- atini Yorgosun hastalığı dolayısiyle takatsizleşen bacaklariyle ve kolla- riyle takip ediyor. Romanyalı iki sol İyumruğu iyi isabet ettiriyor. Yorgos da tam Romanyalnın sağ yanağına oturan bir sağ vuruyor. Dördüncü devre Bu devre başladığı zaman Yorgor hasmının sür'atine uymak üzere sar- fettiği gayretten yorgun düşmüş vaziyette, hücum teşebbüslerinde çok geç kalıyor. Hattâ Romanyalınm pek açık çenesine sağ yumruklarla hücüm etmeği bile ihmal ediyor. Bu devrede birkaç vücut vücuda olan dövüş te hiç sarih değildi. Yorgos hakemden bir ihtar daha alıyor. Son devre Çok kesilmiş olarak devreye kal- kan Yorgos basmmm bir yakın dö- vüşte, karımdan aşağıya vuruyor. hakem ihtar ediyor. Aynı darbeler birbiri üstüne devam ettiği için Ro- manyalı fena halde sinirlenmiş ols- rak süratini ve - yumruklarını daba artırıyor. Devrenin sonlarma yakım asağı İ- bisiklet yarışı Moskovadan hususi muhabirimiz yaziyor: Bugün saat 11 de Moskova - Le ningrad yolu tizerinde 100 kilomet-| relik ilk bisiklet müsabakasını yap - tık. 50 kilometre gidiş ve 50 kilomet- re geliş üzerine tertip edilen müsa- baka yolu havanın çok rüzgârlı ve soğuk olmasına rağmen binlerce halk tarafından dolmuştu. Müsabakada tuttuğum notları si- rasiyle yazıyoru: Dörder müsabıkla lera edilen ya- rışa bizden Talât, Orhan, Eyüp, Ki zim iştirak ettiler. İlk beşinci daki - kada Talât atak yaparak ileri fırla- dı. EM metre İleride gidiyor. Arka - smdan Kâzım ve Eyüp geliyorlar. 12 inci dakikada müsabıklar biri - birlerinden kaçmak için vites yapı - larsa da Sovyetler bırakmıyorlar, 15 inci dakikada, Orhan kuvvetli bir çıkışla aralarından fırladı ve 100 metre kadar arayı açtı. Ve bu me - safeyi gittikçe arttırarak 200 metre- ye çıkardı. 20 inci dakikada Orkanm arkasm- dan grup halinde giden müsabıklar bütün hizlariyle ileri fırladılar, Or - bana yetişmeğe çalışıyorlar. 22 inci dakikada Orhanı yakaladılar. 28 inci dakikaya kadar beraberlik devam etti, Orhan yine ileri fırltyor. müsabıkların (o cephesinden geldiği için pek fazla sür'at gösteremiyor - lar. Orhan bu aralık mütemadi bir vitesle aradaki farkı 500 metreye kar dar çıkardı. o Yarış bu vaziyette 55 - Rüzgâr | inci dakikaya kadar devam etti . Dakika 60 da Orhan mesafeyi 800 yaptı. Yollar asfalt olmasına rağ- men İniş ve çıkış fazla olduğu için müsabıklar randımanla çalışamıyor- lar. Dakika 85 da Orhan ila ikindi grup arasındaki mesafe kapanmığlır... Hep beraber gidiyorlar. Dakika 90; Sov- yetlerden birisi lâstiğine hava ver- mek için geri kaldı, 3 Sovyet 3 bizim- kiler hep birlikte yarışa devam edi. yorlar . 50 kilometrelik dönüş noktası gö- sükmiye başladı. Kâzım birinci, Ta- lât ikinci ve hep birlikte 3 Sovyet üçüncü Orhan dördüncü vaziyette giderlerken Orhan sıkı bir vitesle ö- ne geçti. Bovyetlerden birisi bu şerefi Orha- na bırakmak istemediğinden büyük bir sür'atle ileri geçmek isterken dö- nüşteki virajı hesaplamadığından te- kerleği kayarak yuvarlandı. Ve * Or- hanla Talât ilk evvel döndüler. Bidayettenber bizim çocukları a- dım adım takip eden Leonof ani bir kaçış ve o nisbette cehennemi bir sür'atle bu grupu geri bırakarak ileri fırladı. Durmadan arttığı sür'ati sa- yesinde ikinci vaziyette giden Orhan- la arasmdaki mesafeyi bir kilometre- ye çıkardı. Ve nihayete kâdar bu mesafeyi muhafaza ederek birinci geldi. Ve Orhan ikinci, Talât üçüncü, Kâzım dördüncü, Kurbatof besinci, Denisof altıncı, Molyef yedinci oldular. Puan itibariyle 9 az püvanla Türkiye bisik-| let takımı birinci, 12 puvanla Sovyet takımı ikinci gelmiştir. Berlinde 2 saat 35 dakikada 100 kilometreyi yâpan bisikletçilerimizin burada yaptıkları 3 saat 17 dâkika - lık dereceyi fazla rüzgâra atfetmek mecburiyetindeyiz. Müsabakada ya - pılan dereceleri sırasiyle yazıyorum: 1 Sovyet Leonof 314,27. NM 'Türk Orhan 317,18. TI Türk Talât 3.18,.95, IV Türk Küzim 3.1841. V Sovyet Kurbatof 3.2011, VI Sövyet Denisof 3.20,.58. Sazi TEZCAN ———— — —— sabet eden yumruklar birkaç tane daha isabet ediyor, hakem Romanya- lıyı ayırıyor. Tam Yorgosu ihraç e- deceği vakit Romanyalı köşesinden kopup geliyor. Hiddetini alamamış bir halde Yorgosa iki yumruk vuru- yor. Garibi şu ki, Romanyalmın vurdu. ğu bu iki yumruk da nizamname iti- bariyle yasak olan darbelerdendi. Esref Şefik Moskovada yapılan 600 kilometrelik ük Türk — Rus bisiklet yarışının gâlipleri son kilometrelerde (Soldan birinci Orhan üçüncü Kâzım) Sovyet Rusyada ikinci maçı nasıl kaybettik ? Moskovanın Spartak takımını bizim çocukların mağlüp etmeleri her zaman mümkündür Moskova o (Hususi o muhabirimiz bildiriyor) : Bugün Dinamo stadın- da ikinci maçımızı Spartak takımile yapıyoruz. Stad yine mahşeri bir manzara arzediyor. Tatil günü ol- mamasma rağmen 100 bin kişiye ya- kın kalabalığın stadda toplanması! Sovyetlerin spora verdikleri ehem - miyetin derecesini gösteriyor. i Saat dördü yirmi beş geçe evvelâ| bizimkiler, arkasmdan Spartak takı- mt sahaya gıkarak halkı selâmladılar. Mutat olsn merasifi ve bayrak Trati- sinden sonra 4 buçukta bizimkilerin vuruşile oyuna başlandı. Bugünkü; takım Cihat, Fazıl, Hüsnü, Reşat, Esat, Fikret, Necdet, Sait, Fuat, Se- ref, Daniyal şeklinde çıkmıştı. Ha - kem Suphi Batur.. İlk maçımızda ol duğu gibi parayı onlar kazandığı için yine güneş altındaki kaleye düştük. Aksi gibi bugün rüzgür da var. Tik akınımız müdafaaları tarafın. dan kesilerek geriye iade edildi. Sağ hafları vasıtasile sol tarafa gönde- rilen topu seri bir oyuncu olan &ol açıkları kalemize kadar sürerek or- taladı. Santrforları kafa ile kaleye| gönderdi ise de Hüsvünün müdaha-| lesi İle bu tehlikeyi atlattık. Beşinci dakikada merkezden seri ve teknik bir hücum yapıyoruz. Fuat, Sait ve Şeref aralarında pas- laşarak önündeki bütün haf ve mü- dafaa hattını geçtiler. Top Fuadm ayağında kaleci bütün dikkatini Fu- adın şütüne hasretmiş kalede bek - Koca stadda nefesler Kesi l liyor. miş, 100 bin kişinin nazarı Fuat ve kaleci arasında dolaşıyor. Biz de heyecandan ölüyoruz. Acaba gol o lacak mi .. Nihayet Fuat beklenilen şütü çekti. Kaleci 10 metre mesafe- den sol zaviyeye çekilen bu şütün sanki evvelden oraya gideceğini he- saplamış gibi zamanında bir sıçra- yışla yakaladı. (Halk bu mühim vartayı atlatan kaleciyi çok alkışla- dı. Dakika 9 — Soldan geri bir akın yapıyorlar. Önündeki hafı atlatan sol 'açık topu kaleye ortaladı. Fik- ret çıkiş yapt; fakat falso yaptığın- dan kendisini geçerek sağ İçe gitti ve sağ İç plâse bir şütle topu birinci defa kalemize soktu. Çocuklar bu beklenmiyen golden Spartak: 1 — Türk: 0. sarsılır gibi oldular. Sovyetler u- zun sürmiyen bu şaşkınlık devresin- den istifade etmek için kalemizi a- damakıllı tehdide başladılar, Sağlı sollu hücumlar yapıyorlar.. Dakika 12 — Seri bir oyuncu o- lan sol açık ortadan kaptığı topla önüne gelenleri atlatarak kalemize doğru akıyor. Son olarak üstüne ge- çen Pazılı da hafif bir çalımla geç - tikten sönra 20 metreden kalemize şüt çekti. Şimdiye kadar bundan çok Moskovadaki eskrim başında Enver tehlikeli şütleri kurtaran ve Mos - kovada ilk maçın kahramanı diye telâkki edilen Cihat maalesef bu şü- tü kurtaramadı, Topu bloke edemi- yerek göğsüne çarptırdı ve top bu- radan kavis çizerek içeri girdi. Spartak; 2 — Türk: 0. Dakika 25 — Hüsnü yine günün kahramanı. Öyle kurtarışlar yaptı ki, stadı kaplıyan 100 bin kişi yak! nız onu teşci ediyor, onu alkışlıyor. Bizim golümüz Dakika 35 — Sol açık oynayan Danyalin bütün oyun ( imtidadınca bir tek pas olmadığmı gören Fikret geriden kaptığı topla hasım mlda- faasmı birbirine katarak avut çiz -|” gisine kadar sürdü ve oradan kale- ye nefis bir orta yaptı. Geriden ko- şarak gelen Salt temiz bir kafa vu- ruşile topu ağlara taktı. Çok nefis bir pozisyonda olan bu gol dakikalarca alkışlandı. Dakika 42 — Golün hızile 35 inci kikadan 42 nci dakikaya Okadar üste yaptığımız tehlikeli akmlar- la hasım kalesinin önünden ayrıl - mamamıza rağmen gol yapmak im- kânı olamadı. Sovyetler oyunu tek- rar açmağı muvaffak oldular. Ve ilk devre bu vaziyette 2 - 1 mağlü- biyetimizle nihayetlendi. İkinci devre — Takımda ufak bir tadilât yaparak çıkıldı. Danyal çık- mış Fikret sol açığa, Ibrahim sol hafa alınmış. Saat 530 da oyuna Sovyetlerin İakmile başlandı. lik dakikndn Hüyük bir tehlikeyi jataltan cocüklar anına ve Ternan. tak © kalesine Üstüste ohücumlara başladılar. 5 Dakika 7 — Arkadan aldığı çok âni bir pas müdafaamızın ilerde ol- masından istifade eden sağ iç kalo- ye kadar götürerek sıkı bir şütle ta- kımınm üçüncü golünü kaydetmek» te gecikmedi. Ispartak: 3 — Türk: 1. Dakika 44 — Merkezden seri bir iniş yapan 8ol için sıkı şütünü Nec- det yerinde bir blonjonla kurtara « rak dakikalarca alkışlandı. Ve bu oyun da vaziyet değişmeden 3-1 mağlübiyetimizle neticelendi. Moskovadaki İlk maçımızı yaptı» ğımız Dinâmo takımile ikinci maçı - İmızı yaptığımız İspartak takımı ara» sında bir mukayese yapmak lâzım gelirse tereddütsüz söyliyebilirim ki Dinamo bizden çok yüksek. Fakat bugünkü Ispartak takımmı her za- man için yenebileceğiz kanaatinde yim. Şazi TEZCAN Tenis maçlarına devam edildi Güneş klübü tarafından tertip edilen tenis maçlarınm yarım ve son müsabakaları dün Güneş kortlarm- da yapılmış, tek erkeklerin yarım sonunda Baldini Sedadı, Jafe Veda- | dr yenmiş ve Baldini ile Jafe finale | kalmıştır. ikt memleket dostluğunu tebarüz ettiren Mosko « vadaki Dinamo Stadından bir köşe