28 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 28 - 9 - 936 — SON HABEER Ispanya asileri taarruz- larını şiddetlendirdiler Fakat asilerin Toledo'daki muvaf- fakıyet haberleri doğru çıkmadı ” Londra, 27 (Radyo - TAN) — İs- panya âsileri bir aralık Toledoyu ele geçirdiklerine ve Alkazar müdafile- rini kurtardıklarına dair bir haber neşretilerse de bu haberin aslı olma- dığı anlaşılmıştır. Madrid'den, siyasi mevkufları ka- çırmak için bir komplonun keşfolun- duğu haberi veriliyor. Barselonda yeni bir kabine teşek- kül etmiştir. Kabinede Üüç cumhuri- yetçi, üç komünist, dört sosyalist ve işçi federasyonlarından dört âza var- dır. Company hükümet reisliğine tek- rar seçilmiştir. Ş Asilerin Bilbao'ya karşı şiddetli bombardımanlarının devam ettiği an- Jaşılıyor. Bombardıman yüzünden halkınm ha- pishanelere hücum ederek rehineleri öldürdükleri haber verilmektedir. Hü kümet filosunun muhasarayı çözmaye yardım etmek üzere şimale muvasa- lâtı bekleniyor. HARP TAFSİLATI Londra, 27 (Radyo-TAN) — Asi kuvvetlerin Toledo üzerine yeni ve cök şiddetli bir taarruza giriştikle- ri haber veriliyor. Yine âsilerin Kor- dovayı ele geçirdikleri, oradaki milis leri fena bir hezimete uğrattıkları da öğrenilmiştir. Buna mukabil hükü - met kuvvetleri de Tage cephesinde âsileri kanlı bir rmağlübiyete uğrat- mışlardıir. K İSPANYA FAŞİSTLERİ Burgos, 27 (A.A.) — Faşist par- tisi reisi Hodille Alman istihbarat a- Şansınm husust muhabirine şu beya- natta bulunmuştur: “Milli hareketten evvel Faşist par- partinin cephede 120 bin ve cephe ge- risinde de ihtiyat olarak 150 bin muharibi vardır. Bundan başka par- tinin 20 bini kadım olmak üzere 320 bin de sivil azası mevcuttur . Ki istliğe karşı kadar mücadeleye azmettik. Yeni İspanya- dan yeni bir sosyal rejim bekliyoruz. Bu rejimden endüstri ve ziraat ame- lesi istifade ed Rejim l bizi şimdilik alâkadar etmez. Bizim hareketimiz nasyonal sosyalist ha- reketlerine müşabihtir. Ve bu hare - ketlere karşı derin bir teveccühümüz vardır, Ancak bir hareketimiz İspan- yoldur. Hariçten getirilmiş bir meta değildir.” İstanbuldaki Bulgar ta- lebenin para sıkıntısı " Sofya, 27 (Hususi) — Bulgar pa- rasının harice çıkarlmaması hakkın daki kanun yüzünden İstanbul üni - versitesinde tahsilde bulunan Bul- gar talebeler çok sıkıntı çekiyorlar - dı. Fakat Bulgar milli bankası bu sene hariçteki Bulgar talehelere dö- viz suretile para gönderilmesini te- min için tedbirler almıştır. Bu ted - birler, İstanbuldaki Bulgar talebeyi de sıkmtıdan kurtaracaktır Yunanistandaki yeni teşekküller Bir işçi ve memur kon- — federasyonu kuruldu Atina, 27 (A.A.) — Merkezi Pire- de bulunan Yunan,mesai konfederas- yonu ile Pire işçileri teşekkülleri “Milli işçi ve memur konfederasyo - nu,, namı altinda yeni bir teşekkül vücuda getirmiye karar vermişlerdir. Bu yeni teşekküle Atinanm 135 diğer teşekkülü de iltihak etmiştir . Bu yeni teşekkül 4 ağustosta tesis olunan yeni milli siyasete tamamiyle müzaheret edecektir. Yapılan içtima- da Başbakan Metaksasın milli amele siyaseti müteaddit defalar alkışlan- generni ktir. Haberler arasından seçtiklerimiz « sveçte parti mücadele: ı leri, bir anlaşma ile ne- ticelenmiş, sosyal demokrat ve çiftçi partileri anlaşmışlardır. * # talya ile Yugoslavya, iki memleket arasındaki ti- ö Wescas G ö lıani!_fj TALAVERA ? çi Ka X Tağv t ——— TOLEDO Madrit civarının krokisi Fransa Fasa 'ehemmiyet vermeğe basladı Fransanın yeni Fas Umumi Valisi General Noges İspanya isyanı önce Fastan başla- dı. General Franko tarafından İspan- ya Fasında hazırlanan isyan derhal İspanyanm anayurduna da sirayet etti. Son günlerde Fransa da, büyük bir kısım toprağı kendi müstemleke- leri meyanında bulunan Fasa büyük bir ehemmiyet vermeğe başlamıştır, i| Birkaç gün evvel toplanan Fransız kabinesi Fasm sivil umumi valisini geri çağırmış, yerine maruf Fransız kumandanlarından General Noges'i umumi vali ve kumandanlık salâhiye tiyle Fasa tayin etmiştir. Anlaşıldı- ğma göre Fransa, Fasta sıkı disip- linli bir idare kurmak lüzumunu his- setmiş oluyor. Dr. Göbbels Alman propaganda na zırı şerefine Atinada bir ziyafet verildi Atina, 27 (Radyo - TAN) — Bu- raya gelmiş olan Alman propagan - da nazırı Göbbels şerefine Alman sefareti bir ziyafet verdi, başvekil general Metaksas da hazır bulundu. Belediye reisi bir nutuk söyliyerek, Almanya ile Yunanistan arasımdaki iktısadi inkişafm daha ziyade inki - şaf etmesi ümitlerini ortaya döktü. İstanbul Ppiyasasında (Başı 1 incide| İkinci ithalâtçılar. Bunlar Fransa- dan Türkiyeye mal getirenlerdir. ve borçları vardır. Bu kısım birincilerin aksine olarak kâr edeceklerdir. Me - selâ Türk parası hesabiyle 5000 lira borcu olan, frangm sukutiyle Türk parasınm yükselmesinden dolayı, u- cuz frank satm alacağmdan borcunu belki 4000 lira ile ödeyecektir. Esa - sen Fransaya Türk ithalâtçılarınm borcut ihracatçılarm alacaklarından daha fazladır. Bu suretle Türk piya- Mıştır sası bir zarar görmüş olmryacaktır. cari mübadelelerin Guadarrama —— O “ffğ/'mfîs Escorial mada imzalamışlardır Navalperal aa MADRID, ada | ZMi d Gredo* MAKEDA arttırılma- sına matuf bir itilâfnameyi Ro- a okyo, 27 — Polis, Japon- T iş ve güçleriyle meşgul olan Çinlilerin himayesi için geniş tedbirler almıştır. Bu- na mukabil, Çin ile münasebet- te bulunan ve yanlış şayialar çıkarmaktan suçlu olan Çinliler sıkı bir nezaret altında bulun- durulmaktadır. İmrali Sanatoryomu (Beşi 1 incide) mül etmiş bir eserin şerefini, bir ve- kile ve mensup olduğu bütün hükü- met heyetine mal ettirecek sebepler- dir. y Adliye Vekâletinin sistem ve usul dairesinde çalışmalarına devam ede- ceğine, Adliye sistemimizin yavaşlı- gğına, vatandaşların mahkeme yolıyle hak aramasındaki müşkülâta ve yük- sek masraflara çare bulacağına şüp- hemiz yoktur. n gün evvel Dübrovnikte orta o .çağın en insaniyetli bir muhi- ti addedilen Ragoza cümhuriyetinin hapishanesini gördüm. Üzerinde kü- ($ük bir delik olan kalın bir demir ka- (Ppıdan bodrum katınım, zemini toprak, karanlık bir koridoruna giriüyor- idu. Bu koridor üzerinde gene demir kapılı, penceresiz korkunç hücreler Cani mektepleri vardı. Demek ki Ragozallin kanunları | haricine ecıkan adam, diri diri mezara gömülüyordu. Yakınm vakitlere kadar memleketi- mizde mevcut hapishaneler de, hem bina itibariyle, hem muhit itibariyle buna yakm birer mezardı. Fazla ola- rak ahlâki birer bataklıktı, cani ye- tiştiren birer mektepti. Tesadüfen elinden bir kaza çıkan iyi bir adam, bu mektebi bitirdikten sonra cemiyet içine gözü pek bir cani olarak karışı- yor, sabıkalı sımıfına namzet oluyor- du. Her mahküm bir hastadır p Iorali adası tamamile yeni bir ı telâkkinin ve yeni bir gid'şin ifadesini teşkil eder. Her mahküm bir hastadır. Hastalık istidadı kendisine ya doğuştan, ya muhitten gelmiştir, Bunun için kanun ölçüsiyle bir ada- mm hastalığı tahakkuk edince, iyi ol- ması, cemiyet için muzir bir unsur halinden kurtarılması, faydalı ve müs tahsil bir unsur haline gelmesi i>in kısa veya uzun bir müddet bir ruh sa- natoryomuna kapatılması lâzımdır. Bu sanatoryomda ruh ve ahlâl: teda- visinin bütün unsurları mevcut olma- lıdır ki hasta günün birinde sağlam bir fert sıfatiyle ailesine ve cemiye- te dönebilsin, » Halbuki bu zaviyeden bakılınca es- ki hapishaneler hastasımna ilâç yerine türlü türlü hastalık mikropları ve ze- hirler yuttüran bir hastahaneye ben- zetilebilir. İmrali adasmın delâlet ettiği yeni içtimali tedavi sistemimizde, her mah- küm, muzır bir unsur halinden çık - tığını ve cemiyet için faydalı bir un- sur haline gelmeye müstait olduğunu kendi hal ve hareketiyle i#pat etmek imkânımna maliktir. Bu imtihanı ge - çirenler, İmrali adası gibi güneşli ve Işiklr bir sanatoryoma nakledilir. O- rada da iyi bir imtihan verirse, umu- mi-hayata dönmek ve karışmak im- kânını elde eder, e Bu yeni sistem yarın inkişaf edin- ce ceza lâkırdısı 'büsbütün ortadan kalkacak, yerine tedavi fikri ve teda- vi usulleri geçecektir. Bir hastanım, bir.delinin tedavi müessesesinde kal- ması nasıl bir müddet meselesi de- ğil de, tedavi meselesi ise, hapisha- ne denilen sanatoryom da o hale ge- lecek ,hal ve hareket imtihanımı iyi geçiren ilk cürüm sahiplerine yumu- TAN Fransanin kararı sulh ümitleri uyandırdı (Başı 1 incide) bu kâarardan sonra tarihte nadir gö- rülen heyecanlı günlerinden birini ya- şadı. Meclis koridorlarında evvelâ baş vekil, Blum, sonra kabinenin diğer a- zaları görününce umumi bir heye - can kendini gösterdi . Bugün Paris, 27 (Radyo - TAN) — Fran- giın altın esasından ayrılması hakkın- da hükümetin verdiği karar üzerine hazırlanan kanun lâyihası yarın (bu- gün) mebusan meclisinde müzakere edilecek ve muhakkak ki Burbon sa- rayı bu münasebetle tarihi bir gün yaşıyacaktır. Sağ cenah liderleri bu karar karşısında hükümete şiddetle hücum edeceklerdir. Fakat neticede lâyiha ekseriyetle kabul edileecktir. Ancak âyan meclisinin alacağı vazi - yet şüphelir. Bu hususta şimdiden kat'i bir hüküm verilmiyor. Hükü - met, frank devalüasyonu lâyihasına merbut olarak bir takım kanun lâyi- haları hazırlamıştır ki bunlar da ya- rın (bugün) mebusan meclisinde mü- zakere edilecektir. Bu lâyihalar; pa- ra ihtikârının önüne geçmek, harici ticareti yeniden tanzim etmek gibi maksatları ihtiva etmektedir. Komünistler Paris, 27 (A.A.) — Mebusan mec- lisi maliye komisyonu, Anriol ve Spinasse izahatını. müteakip derin tetkiklerden sonra para esasının de- ğiştirilmesi hakkındaki kanun lâyiha- sı maddesini 12 muhalife ve 7 müs- tenkife karşı 20 reyle kabul etmiştir. Sosyalistler Tradikal sosyalistler lehte ve sağ cenah ile merkez âleyh- te rey vermişler, komünistler müs- tenkif kalmışlardır. Komünist partisi liderlerinden To- rez, hükümetin kararını esas itibari- le tasvip etmiş, fakat bu karar üze- rine hayat pahalılığı arttığı takdirde işçi ücretlerinin o nispette arttirıl- ması için bir takas sistemi kabul e- dilmesi lâzım geleceğini söylemiştir. Tedbirler Paris, 27 (Radyo - TAN) — Fran- gin düşürülmesi kararı üzerine hü- kümet — muhtemel — spekülâsyonun şimdiden önüne geçmek için tedbir- ler almış, bilhassa bu yüzden asa- yişsizlik çıkmaması hususunda da bazı kararlar ittihaz etmiştir. Tica- ret ve İktısat Nezaretleri de yeni bir ticaret rejimi tanzim etmek işine gi- rişmişler, bilhassa gümrük tarifele- ri üzerinde esaslı tetkiklere başla - mışlardır.. Maliye Nezareti de ban - kaların kapanacağı şayialarınmı açık- ça tekzip etmiştir. Ingilterede Londra, 27 (Radyo - TAN) — Fransız frangının düşürülmesi kara- rı, üç aydanberi Bluni hükümetinin İngiltere ve Aemrika yüksek mali - yecileriyle yaptığı gizli müzakereler neticesinde alınmıştır. İngiliz banka- sı direktörü Morgan, bugün pazar olmasına rağmen vazifesi başma gel- miş, hayli çalışmıştır ki bu hâdise İngiltere bankacılık tarihinde sene - lerdenberi hiç görülmemiştir. Londra gazeteleri ,frangın düşürülmesi ka - rarının tatbikinden sonra Fransada turizm hareketinin yeniden inkişaf bulacağmı, ticaretin artacağını, mu - attal bir halde duran bir çok endüst- ri teşebbüslerinin parlıyacağını yazı- yorlar, Gazeteler Blumun bu hareketini 933 de Amerika reisicümhuru Ruz - veltin hareketine benzeterek Fran - sız başvekilini methediyorlar. Sunday Tims gazetesi de şunları yazıyor: z şak muamele edilecek, ilk tedaviden sonra ikinci cürüm işliyenler - cemi- yetin tabii düşmanı addedilerek- an- cak onlara karşı ceza ve affiyet sis- temi şişdetle harekete getirelecektir. Medeni âleme hediyemiz undan 13 sene evvel Lozanda kapitülâsyonların — kaldırıl - ması konuşuluyordu. O zaman Türk hapishanesinin korkunç bir yer ol- duğu ve medeni insanm oraya ka- patılmasıma: taahammül edilemiyece- ği-ileri sürülmüştü ; Bu münakaşadan yalnız on üç sene sonra. inkılâp Türkiyesi, medeniyet âlemine İmrali adası sanatoryömunu hediye etmiş bulunuyor. 'Ahmet Emin YALMAN Blum, bütçe muvazenesini bir tür- lü temin edememiş olan seleflerinin kehndisine brrakmış oldukları pek na- zik bir mali vaziyete tevarüs etmiş- tir. Şimdi yapılacak şey, frangın altına karşı istiklâlini muhafaza et- mektir. Bu kıymetin yüz ile yüz beş arasında oynaması muhtemeldir. Şu halde meselâ sterling 102 frank 21 olduğu zaman İngiliz lirası 4.66 do- lar olacaktır. Halihazırda tatbik e- dilmekte olan fiyatlara göre bu mu- adelet, üç müstahsil milleti ayni plâ- na koyacaktır. Amerikada Nevyork, 27 (A.A.) — Fransanın frank kıymetini indirmek kararı, bu- rada nikbin bir hâva yaratmıştır. Mühim bir hububat —müessesesi, frank kıymetinin indirilmesi sayesin de iptidai maddelerin kıymetlerini arttıracağını beyan etmiştir. Amerikada hububat borsaları ka- panmıştır. Frank ve sulh Nevyork, 27 (A.A.) — Dün esham borsasında, kısa bir tereddütten son- ra, piyasalar 1 ilâ 3 puvan yükselmiş- tir. 900.000 esham satılmıştır. Bu ra- kam, bir cumartesi günü için fevka- lâde mühim bir miktardır. Beynelmilel (Sulh Karnecie) mües- sesesi reisi Butler, Fransa, İngiltere ve Amerikanın dövizlerini istikrar et- tirmek kararlarının iktisadi istikrar ile cihan sulhunun istikrarı sahasm- da mühim bir merhale teşkil etmekte olduğunu beyan etmiş ve demiştir ki: “— Bu hareket, Briyan - Kellog misakındanberi atılmış olan en mü- him adımdır..,, Butler, vücude gelen itilâfın 1935 tarihli Londra konferansının kabul etmiş olduğu para istikrarı kararınm bir neticesi olduğunu ilâve etmiştir. Almanya Paris, 27 (Radyo - TAN) — Frangı altın esasından ayırarak düşürmek için verilen karar Almanyada da dü- şündürücü akislere sebep — olmuşztur. Berlinden alman haberlere göre, AL- man develt reisi Hitler evvelki gece iktisat nazırı ve Alman bankası di- rektörü doktor Şaht ve maliye nazırı ile uzun müddet görüşmüş ve aytıca hariciye nazırı Fon Nöyratın da mü- taleasını almıştır. Almanyanın bu hususta bir karar vermek vaziyetinde kalacağı sanılı- yor. italyada Paris, 27 (Radyo - TAN) — Fran- gim düşürülmesi kararı hakkında İtalya gazeteleri hiçbir mütalea ser- detmeden sadece bu kararım dünya gazetelerindeki akislerini iktıbas e- diyorlar. Italyanm altın esasından ayrılıp ayrılmıyacağı henüz belli ol- madığı için gazeteler mütalea beya- nından çekiniyorlar. İtalya hükü - metinin salı günü (yarın) faşist mec lisini toplryarak İtalyan parasınım vaziyeti hakkında bir karar vermesi bekleniyor. isviçre Berne, 27 (ALA.) — İsviçre ajan- sının tebliğ ettiğine göre, İsviçre Fe- deral Meclisi frangın —düşürülmesi hakkında Fransanın ittihaz ettiği ka rarı tetkik etmek üzere cuma ve cumartesi günleri toplantılar yap- mış ve İsviçre milli bankasının al - tım stoku İsviçre frangma karşı ya- pılacak her türlü taarruzu daha u- zun müddet durdurmaya kâfi bulun- î makla beraber umumi ahval ve şe- L raitin İsviçre frangını da düşürmesi zarüri kıldığını müşahade etmiştir. Federal Meclis dünyanm — büyük devletleri ve bilhassa Ingiltere, A - merika, Fransa tarafından parâıarın beynelmilel istikrarı için yapılan gayretleri ve İsviçre Fransaya imti- sal ederse bu gayretlerin kolaylaş- miş olacağını nazarı itibara alarak İsviçre frangmı düşürmeye — karar vermiştir. İsviçre frangı dahilde es- kiden olduğu gibi kalacaktır. Felemenk Paris, 27 (Radyo -TAN) — Fe - lemenk kabinesi uzun müzakereler- den sonra Fransanın verdiği son karara uyarak Felemenk parasını al- tm esasından ayırmaya karar ver - üııştu-. Adın ne?! Memur maişeti gibi dar bir kori- dor ve sıkı sıkı sigara içen birta- kım adamlar, kadınlar, jandarmalar ve mübaşirler. Mahkemenin adı ve numarası ha- tırımda değil. Daha doğrusu dikkat etmedim. Birtakım suçların hesabı sorulu « yor. Kimisi çalmış, kimlsi dövmüş, kimisi vurmuş, kimisi dolandırmış, Lâkin hiçbirisi de ikrara yanaşmıyor, Gelsin şahitler. — Doğru söyleyip yalan söylemi« yeceğine... Diye yeminden sonra anlatıyor. Şa- hitlik te güç şey. Şu kadar ay evvel gördüğün şeyi *artık eksik” olmadan söyliyeceksin, Mahkemede de adamım yüzüne öyle bir şüpheli şüpheli bakıyorlar ki; a- deta insan, kendisi bile söylediğinin doğruluğundan işkilleniyor. Ben bu düşüncelerle ,dar koridor« da ötekine berikine çarparak gezi « nirken bıçkm bir şehir uşağı, önünü ilikliyerek mahkemeye girdi. Arka « sından bir de kont yapılı kalın — bir adam. Kılığına nazaran esnaf olacak, Reis iki tarafa sordu. Davacı bak- kalmış, Dava da küfür ve hakaret davası. Maznuna sordular: — Adın ne? — Süleyman. — Soy adın? — Çatanaçat! — Bu ne biçim isim? (Kâtibe) Yaz bakalım. Çatana. — Çatana değil - efendim. Çatana çat! — Güzel! Öyle yaz. — Nerede oturuyorsun? — Yerebat Sekiz di hanede. — Kaç yaşındasın? — Mart dokuzunda yirmi dokuz bitiyor. — (Kâtibe) Kaç eder 0?.. Yazıver! — Ne iş yaparsın? — Koltukçu. Çarşıiçinde. İddianame okunur... Sorarlar: — Bak! Sen bu adama küfretmiş. sin. Hakaret etmişsin. Yakışır mı? ü Hâşâ! Ben küfür falan etme « da! — Etmedim olur mu? Şahitler var, Z — Olsun efendim! Ben ona bir kö- tü lâf etmedim ki. , Davacı.. hafakanlar geçirerek: — Aman efendim. Daha ne desin?? Bana “ölüsü kandilli” dedi. Daha ns desin! y — Bak! “Ölüsü kandilli” demiş: sin! — Dedim efendim! Bunun küfür neresinde?! — “Ölüsü kandilli” küfür değil mi? — Yoo! — Bu sözle ne demek istedin* — Efendim. “Ölüsü kandilli' de- dimse hani babasınım evliya olduğunu söyledim. — Evliya mı? — Öyle ya bayım! Ölüsü kandilli, evliyanın türkçesi değil mi ya?! On dakikalık bir müzakereden son« Ta ademi mes'uliyet kararı alan (Ça- tanaçat) a reis diyor ki : — Bu seferlik yakanı kurtardın? Bir daha seni buralarda görmiyeyim! Maznun ,mübaşiri göstererek: — Beybaba! Ben kırk yıl kalsam buraya gelmezdim ama şu adam beni çağırdı. Çıktı ve gülümsiyerek dar koridor- daki kalabalığa karıştı. B. FELEK NASIL YAZIYORUZ ? 1860 a kadar petrol araba teker- leğine hizmet etti. Amerikada roma- tizma için esrarengiz bir ilâç sayıldı. gı gibi Rumen petrolleri 1905 ten son. Tü yabancı sermayenin eline geçti. — KURUN, 26 - 9 - 1986 Petrol Amerikada romatizmaya ilâç sa- yıldığı için mi Rumen petrolleri 1905 ten sonra ecnebi sermaye eline geçmiş? Oyle değilse iki cümleyi “gibi,, ile biribirine bir. leştirmeye ne lüzum görmüs? Uzun cümla merakı... Benim için sen bir saadet kaynağı, bir çalış bar, bir küd- reti oldun!.., — AKŞAM, 26 - 9 - 1986 “Kaynak,, ile “memba,, ayrı ayrı şeyler değildir; “tekrar,, dan kaçmak için bir cüm. leyi böyle müteradif kelimelerle doldurmak., kurdun aslan postuna bürünmesinden fark- sızdır. Ahfeş 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: