—— Sene 19 — No, 6447 — Finti her yerde 5 kuruş PAZARTESİ — 28 EYLÜL 1936 Fransada herkes elindeki altınları hükümete satacak Ayan meclisinin frangın düşürülme sine muhalefet etmesinden korkuluyor halinde Fransız meclisi toplantı me Paris. 28. (Akım) e busan ve âyan meclis irangın dü lanacaktır. Hükümet ğ Şürülmesi kararı W i meclise tev- on altı kanun YAYİbASI. erelerini di edecek ve hemen MÜ istiyecektir. > On altı Jâyiha ars tını bü- leri herkesi, ele PMU Sa ebe günkü kurla hükümete yü sahipleri- eden lâyiha ve küçük ira ayesi hak- le eski muhariplerin He 4 at. kındaki âyihalardır. "şiddetli ted- lerin yükselmemesi için $ birler alacaktır. bü- in lâyihaları Mebusan meclisinin mu- Yük bir ekseriyetle kabul ar hakkaktır. Fakat âyan SE. ında en mühüm- (kürsüde başvekil M. Blum görülüyor) nasıl bir karar vereceği henüz belli değildir. AMERİKA MEMNUN New - York 27 (A.A.) — Fransa- nın frank Kıymetini indirmek kara» rı, burada iyi bir hava yaratmıştır. Mühim bir hububat müessesesi, frank kıymetinin indirilmesi iptidal maddelerin kıymetlerini arttıracağı- nı beyan etmiştir. Amerikada hububat borsaları ka- panmıştır. New « York 27 (A.A) —Dün es ham borsasında, kısa bir tereddüt- ten sonra, piyasalar 1 ilâ 3 puan yükselmiştir. 900,000 esham satılmış- tır. Bu rakam, bir cumartesi günü (Devamı 4 üncü sahifede) e İŞ e e Yaz geri geldi Dün plâjlarda deni ze girenler pek çoktu Plâjlarda denize girenler ve Adada gezenler Bu sene eylül iptidalarında hava- lar bozdu; termometre 12 - 13 dere- teye kadar düştü; Anadoluda bazi yerlerde kar yağdı. Buna bakarak bir çok kimseler artık kısın geldiğine hükmettiler. Bu scene kışın hem uzun, hem şiddetli olacağım iddia edenler oldu. Halbuki şimal rüzgüri durup hava Bilhassa dün hava çok gü- zeldi. Termometre 28 dereceye “ka- dar çı şlı. Haftalardanberi kırla- rs çıkamiyan şehir halkı bundan is- İfade ederek Adal Boğaziçine, plâjlara döküldü. Dün Floryada denize girenler pek çoktu. Mevsimsiz kiş korkusundan sonra başlıyan sıcak hava herkesi se- başladı odoslayineca- tekrar güzel havalar İ windirmiştir. : Markın kıymeti .. . . düşürülecek mi? Berlin mahafili bunu düşünüyormuş Paris 27 — Berlin mahafili AL manyanın da bir müddet sonra markın kıymetini düşüreceği ka- naatindedir. İtalyaya gelince mali mahafil hiç hir şey söylemiyor. İtalya al tın esasına sadık kalmakla bera- ber fülen bu esas mevcut de ğildir. Çünkü banknotlar verilip mukabilinde altın alınamaz. İtak yan Devlet bankası İtalyan lire- tinin karşılığı olan altın mikda- rı hakkında malâmat neşretme- diğinden bu altının ne kadar ol- duğu belli değildir. Frangın düşmesi piyasamızda ne tesir yapacak? Bu tedbirin ihracatımız üzerine tesir yapması muhtemel değildir Fransız hükümeti tarafından fran- gın kıymetinin düşürülmesine ka verilmesi piyasida alâka ile karş lanmıştır. Bu karar ilk tesirini Ünitürk üze- rinde göstermiştir. Evelki gün Üni- türk üzerine, borsa kapanmadan ev- vel 22 lira 70 kuruşa kadar muamele olmuştur. Sermayeleri, frank esası üzerine kurulan anonim şirketlerin hisse se- netlerinde de düşkünlük görülmüş- tür. Frangın kıymeti yüzde kaç nisbe- tinde indirilecek! Henüz bu beli değildir. Fakat iyi malümat alan borsacıların söylediğine göre, frangın kıymeti yüzde otuz nisbetinde indi- rilecektir. Bundan Fransız ekonomi- si ne kazanacaktır? Kararın Türki- ye piyasasına ne gibi tesirleri ola- caktır? Bu hususta alâkedarlardan Yopladığımız malümatı bir araya ge- tirerek aşağıya yazıyoruz: Fransada yeni tatbik edilen para politikasının hedefi Fransız ihraca- ta. arttırmaktan başka bir şey de- ğildir. Parayı düşürmek suretile ih- racat mallarını ucuza nızl etmek ve ihracatı arttırmak. Bundan evvel, İn- giltere, daha evvelce de büyük mik- yasta Almanya tarafından tatbik edilmişti. (Devamı 4 üncü sahifede) Bugünkü nüshamızda: Edebiyat etrafında Yazan: Fazıl Ahmet Aykaç Üçüncü sahifemizde İç ve dış Yazan: Hasan Âli Yücel Altıncı sahifemizde okuyunuz, j | bakarım... Bugün sahife Telelon: 24240 (İdare) « 24249 ( Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) Mahkümlar adasında... “Cinayet mahkümuyum, açın yatmağa geldim, Nümune mahkümlar jandarmasız bir . hapishaneden öteki hapishaneye gidiyorlar Tek başlarına bir hapishaneden öteki şehirdeki hapishaneye giden iki «nümune mahküm» Deniz ile Atilâ, umum hapishaneler müdür vekilile konuşuyorlar Mahkümlar adasının vahşi biç gü- zelliği var... İskandinavya fiyor'arını andıran sarp tepelerin aranda küçük koylar... Apaydınlık mettaplı bir ge- ce... Dağlara tırmanmak is'er gibi ka- işte | yaları döven delirmiş dalgalar. bu dekor içinde kayaların üstünde, beyaz dalgalara karsı tamm 49 cina- yet mahkümunun ortasında otuluyo- rum.. konuşuyoruz... Bir g'inde iki ki- şiyi öldürmekten yatan bir mahküm anlatıyor.. kendisi evvelâ idama sonra da uzun hapse mahküm olmuş: — Şaşıyorum, diyor, hayret caiyo- rum... Mahkümlar neden hapishanele- arlarını deliyorlar?, Hapısiane duvarı delinmez, bana kalırsa hapisha- duvar görsem orayı örmeğe Epeyce tahsil görmüş olan bu mah- küm çok şair ruhlu, dikkate şayan teş* bihler yapan bir adamdı. — Ben burada ken i neye benzo- tiyorum bilir misin?, Kirli bir çama . Günden güne rum, mizleniyorum, bembeyaz oluye Ve bir gün tamamile temizlenmi duğum halde; sizin oranıza karışa ğım.. ün. Hem size tuhaf bir şey söyliyeyim mi? Benim bu adanın dışırda kimses ciklerim yok... Bir gün mahkümüyetim bitse, yahud bir af ilin edilse, heriye giderim diye düşünüyorua.. gidek yer de bulamıyorum. Mahkümiyetim bitse gene burada kalmak, arkada ar la beraber ölünceye kidar İmu'tda bulunmak istiyorum. Vallahi buy (Devamı 4 üncü sahifede) — Sonbaharda muşmula ile beraber meydana çıkan şey nedir ağabey?...” — Tiyatrol... —