—e 2.3.-95 —— Holivut'ta geçmiş; Sevdaların Hatıraları Holiwood artık haziran neğı>si- he bürünüyor. — Palmiyelerin, Portakalların üzerine yayılar gelin duvağı gibi sisten ince bir Pteçe, mavi deniz, güneşte, pırıl- dıyan çöl, yeşile bürünmüş al- tın renginde dağlar, ve'bu de- kor içinde yaşıyan dişili,, erkek- li bir sürü genç, artık, hepsi stüdyoları unutarak arallarında geçen tatlı hatıraları uamakla; birinci aşklarından kalrna buru- Şuk bir gülü valizleğinin daha derin bir köşesine yerJeştirmek- le, hafızalarının en Ticra köşe- sinde kalan unutulmçız saatleri tekrar yaşamaktadır. Solgun ve ölü bir çiçek; küçütük bir kur- delâ parçası, belki,tıcuz fakat ender bir elmas ya'ırıt çok paha- h bir taş; bütün bışınlar geçmiş günlerin hatıraları şeklinde yıl- dızların tatil günlerrini aydınla- tan şeylerdir. Maureen O'Sullâvan'ın Johu- ny Farrows'un “hediye ettiği Roger adlı köpeğli bağrına bas- tığı zaman hâl9y gözleri yaşarı- yor. Ginger Roprrers evlenmeden evvel şimdiki kocasının Nev- yorktan yolladığı yürek şeklin- deki elması, boynunda taşırken, bunu ömründlin sonuna kadar oradan uyurlsen bile çıkarmıya- cağına yemimp ediyor. Bu aşk seywbollarının bazıları çok sade ve fhbasit bazıları ender ve pahalr şeyderdir. Holivutun En ince Hisli artisti Hollyvwood'un en İnce hisli arg tisti diye tanman Louise Fa- zenda hâr sonbaharın birinci yağmurlu günü hediye olarak ir kuğaş cin mısırı alırmış. Bu- Nu kerfdisine senelerce evvel Yağmıtullu bir günde tanıdığı bir İocıkıf'ollarmış. Hassas Louise de & başına geçer, bunları hem H#atlatır; hem ağlarmış. < JOan Bennett taşı pahalr f"'f"qîi göstererek : ne bana ilkönce bir hazi- Tan; sabahı aşktan bahsetmişti. Hiç unutamam; o kadar utan gaf, o kadar sıkılgandı ki bir- köğç kelimeden sonra derhal sus- tg. Bunun üstünden aylar geç- taret edemiyordu. Nihayet altı yedi ay sonra Nevyorktan dön- hüğü gün beni tekrar otomobili file bir kır gezintisine davet et- ti. Ve işte bu gördüğünüz yü- |Züğü hiçbir şey söylemeden al- dı; sağ elimin ikinci parmağına taktı. Zavallı Gene onu redde- derim diye o kadar korkuyordu ki, elleri titriyordu. Hatta bu korkudan olacak ki; nişan yü- Züğünün sol elde taşmması lâ- Zımgeldiğini bile şaşırmıştı. Ben de tabii hiçbir şey söylemedim. Onu o kadar seviyordum ki, ca- Nınt sikmaktansa yüzüğü ölün- Ceye kadar sağ elimde taşıdım Ve kendisirte hiçbir şey söyleme- m.,, diyor. Holivut Kl-lyumcı.ılarına Oracak olursanız söylemeğe ce- | can ve yürekten temenni ede- rim,, diyor. Mary Picford, Douglas'dan çok onun yazılarımı seviyor. He- diyelerinden ziyade gönderdiği çiçeklerle yazdığı yazıları bir mektep kızı kıskançlığı ile mu- hafaza eden Mary “Böyle na- zik, böyle iyi, bu kadar şarman | bir adamdan ayrılmış da olsam, onüu en iyi hatıralarla anacağım,, diyor. Bunu Garbo'ya Kim gönderdi? Fakat bütün bunların haricin- de, orijinal, sade ve kimin tara- fmdan gönderildiği şimdiye ka- dar Garbo'dan başka kimse ta- rafından bilinmiyen bir demet (KAYI Hollywood kuyumcularına so Tacak olursanız, gönül verdikle- Ti kıza hediye seçmek hususun- d en güçlük veren erkekler Tanchot Tone ve Bill Powell- dir. Hele Bill Carole Lombarda Zümrüt seçebilmek için tam $ gün uğraşmıştır. âvanta seven artistler ara- Sında Rita Beery ile hiçbiri çı- Şamıyor. Bütün dünyada çı- ğ“'" Büzel ve nadir lâvantaların artistin dolabında bulunma- sına imkân yokmuş, Norma shf_lr:r'e sorarsanız 0: m, Ben bir hissi ifade edeme- Esi yüzünden elmastan nefret kaerim, Çiçek bile bundan bin 't daha iyidir. Kocamdan aldı- .'"1 hediyelere gelince o bu hu- r::t. son derece düşünerek ha- l €t eder, Meselâ evlenmemi- 'e':ı“nei devriyesinde bütün bir €© zarfında konuştuğumuz ',;'"an en istediğim bir şeyi o h.'d" ince bir hisle bulmuştur bi evlenme günümüzün senede İdelta tabarrilr “atevti Bundan beş altı sene evvel Kay Francis adı sanı belli olmı- yan artistlerdendi. Amerikada meçhul küçük tiyatroların biri- nin sahnesinde çalışarak haya- tınt kazanıyordu. Sesli filmin ilk zamanlarında ise Holliyudda epeyce artist de- ğiştirilmişti. Biraz sesleri bo- zuk olanlar çekilip gidiyorlar, yerlerine başkaları — geliyordu. Kay Frantis de işte bu ilk yeni gelenlerdendir. Yavaş yavaş ismi kulakları doldurmağa, güzelliği, gülüşü, vücudunun — tenasübü gözleri çekmeğe başlamıştı. Aylar geç- ti. Bir filmini bir başka filmi ta- kip etti. Nihayet ortaya bir Kay Francis çıktı. Hollywood'da iken sık sık Mau rice Chevalier ile dışarıya çık- tıkları için, bir gün iki artistin evlenmesi dillerde dolaşmağa başladı. Fakat Kay Francis di- yor ki: ğ — (p da. hen de hürriveti cok FRANCİiS beyaz orkide Hollywood'da her | çektiğini yana yakıla anlatmak- yeni filmden sonra bu sevimli yıldızın yatak odasını süsler, Se nelerdenberi devam eden bu sır- rrhenüz kimse keşfedememiş, anlıyamamıştır .Greta'ya sorar- sanız hiçbir cevap alamazsınız. Yüzünde beliren hafif bir tebes- sümden başka, o ince dudaklar- dan hiçbir şey çıkmaz. Çiçek meraklıları arasında Dolores hepsinden üstündür. Hollywood'un en meşhur çiçek- çisi John Barrymore'dan Dolo- res'e âşık olduğu günler neler VE MAURİCE CHEVALİER ——— — oo tadır. Bir gün Dolores şerefine verilen bir ziyafet sofrasının üs- tüne asılmak üzere o kadar bü- yük bir çelenk yaptırmıştır ki, bunu üç kişi zorla götürerek yerine zorla asabilmişlerdir. Solgun çiçekler, küçücük ha- #ralar; pahalr ışıldıyan elmas- lar, bütün bunlar ve daha bin bir türlü semboller kimine göz- yaşı, kimine neşe ve saadet ge- tirirken Hollywood için hazira- nmen romantik ay olduğunu anarız. FRANCİS Aynı zamanda aktör, Richard seven insanlarız. Onun için ev- lenmemiz mevzuubahs bile de - ğildir. Bir gün Maurice Chevalier'ye telefon ediyorlar: — Kay Francis Nevyorktan Parise doğru yola çıkmış. — — — Olur ya.. Ne demek isti- yorsunuz? — Allah, allah.. cis'in yola çıkışı sizi bu kadar- cık mr alâkadar ediyordu. İn- san müstakbel zevcesine karşı böyle mi davranır? Maurice Chevalier hem hay- ret, hem hiddet ediyor. Çünkü Kay Fran- | Holivutun tahtla- rından indirilmiyen üç aşk ilâhesi, Sı- rayla: Karol Lom- bard, Greta Garbo ve Norma Serer. arlist ve müellif olan Cromvel KÜÇÜUK SİNEMA HABERLERİ Marie Dresler'in varisleri, bu büyük artistin cenaze masra- fiından dolayı mahkemeye düş- müşlerdir. Söylendiğine göre ce | nazeye 150.000 frank sarfedil - | miştir. e İ 9 “O kadm,, ismindeki film için Hollivudda Ateş İlâhmı temsil etmek üzere büyük bir &bide dikilmiştir. Beş metre ka- dar yükseklikten ona bu âbide