HAVA | Hâdiseler K rşısında | ay «As miyob gözlerile yanı B başındakinin gazetesine bakar. Otuz altı puntu ile dizilmiş «İngiltere» kelimesini okur. Buy «Bs ye raslar. — Vay «Bı sen misin? — Benim «A: cığım.. Ne var? — Bilmem şimdi gazetede gördüm. «İn- gilteres den bâhis bir havadis var. Aca- ba İngiltere harb mi açıyor? Ayrılırlar. Bay «B> Bay «C» yi görür. — Haberin var mı? — Ne oldu? — Şimdi Bay «As dan duydum. İngik tere ilânı harbediyormuş. Ayrılırlar. Bay «Cs Bay <D» ile bulu- şur. - İngiltere ilânı harbetmiş. Herhalde İtalyaya karşı olacak, Ayrılırlar. Bay «D> Bay «E>» yi bulur. — Havadis fena! — Ne o? İngiltere İtalya Herhalde bu işe A karışacaklardır. Ayrılırlar. Bay «Es» nin Bay «F> randevusu vardır. — Seni beklettim «F», fakat affet, ka- fam günün. haberlerile o kadar meşgul ki. ilânı harbetmiş. a ve Fransa da ile Güneşte zaman zaman görünen lekeler Güneşte zaman zaman göze çarpan bir takım Jekeler vardır. Bunun se- bebi şimdiye ka- dar makul bir şe- kilde izah edile- memiştir. Beş devam eden, sonra (6-7) sene kaybo- lan veya azalan bu lekeler o belirdiği zaman kürenin harareti ve havanın elek- trikiyeti artmaktadır. Lekeler kaybolun- ca hararet te azalmaktadır. > K : ii Bir radyom zerresinin yapabileceği hararet Küçük bir mik- dar radyomun her hangi bir tahav - vül meticesinde husule getirebile- ceği hararet, mil yonlarca kilo o- dun kömürü tara- fından o meydana | Bunları biliyor mu idini — Günün haberi nedir? harb açmışlar.. Sovyet Rusya, Japonya da bu işe karışırlarsa vaziyet berbaddır. Ayrılırlar. Bay «F» Bay «G> yi kolun- den yakalar: — Harbi umumi azizim. Dünya karışı- yor, sen hâlâ ne yapıyorsun? | Ayrılırlar, Bay «Gs Bay «Hs yi tram- vaydan indirir. — Neye beni tramvaydan indirdin? — Umumi harb ilân edilmiş. Dünya birbirine karışıyor. Bu harbe herhalde Türkiye de ıştirak edecek. rılırlar. Bay «H» asık yüzle evine girer: — Ne oldun kocacığım, hasta mısın? — Keşki hasta olsaydım, daha, daha çok fena! — Ne oldu, çabuk söyle, merak ettim. — Daha ne olacak, umumi harb başla- dı. Türkiye de harbe iştirak ediyor. * Sayın karim, İşin aslını soruyorsun... Şöyliyeyim, Bay «As İngiltere; kelimesini benim e- limdeki gazeteden okumuştu. Ben de si- ze serlevhamın bütününü okuyacağım, «İngiltere kupası maçir. Jemet Hulüsü —em 7) İ Dünyada mevcud He'yom gazının mikdari Balonları şişir. meye yarıyan, fa- kat ancak Ameri- kada kâfi mikdar. da (o bulunabilen Heiyom gazı, dün- yanın yüz elli sene ihtiyacını idare e- decek kadar mev- cuddur. Son Hin- denburg (o balonu kazasından sonra Amerikalılar bu gazın Inhisarından vazgeçerek diğer milletlere de satmıya başlamışlardır. Şimdi Alman-! lar, Amerikaya sefer yapacak balonlar yapıyorlar. Bunlarla senede elli sefer ya- pılabilecek ve Avrupanın bütün postaları balonlarla naklolunacaktır, * 500 milyon mum kuvvstinde hir fener Bugün dünyanın en kuvvetli fene - ri, Paris civarında, 1087 sergisini ay - dınlatmak için ku. rulmuş olan fener. dir ki ziya kuvve. ti 500 milvon mum luktur. —— ug GONUL İŞLERİ! Bir çocuk yuvasını Yıkmak istiyen Erkek.. Ankarada oturan bir okuyucum, adı A harfi ile başlıyan bir genç kadın hayatın- dan şiküyetci, bana geçen ömrünün kü- çük bir tablosunu yapıyor. Hülâsa ede- yim: — Pek genç yaşında yüzünü bir defa bile görmediği bir adamin evlenmiş, bu adam çirkindir, yaşlıdır, huysuzdur, ve şimdi aradan on ön beş yıl geçtikten son- ra büsbütün ihtiyarlamış, çirkinleşmiş hissirleşmiştir. Okuyucumun iki çocuğu var, Ikisi de meklebde, meredeyse liseye girecekler, sirt onların haları İçin, onları yuvasız ve. ya annesiz, yahud babasız birakmamak işin yıllarca bu vaziyete tahammül elmiş, fakat şimdi... Karşısına bir genç erkek çıkınca dü- günmeye başlamış. Bu genç erkeği fazla güzel, zengin, ha- yat görmüş sanmayınız, sadece kadına karşı: hürmetkâr, müşfik davranıyor, vic- danlı görünüyor, ve okuyucumu eezbedip düşündürten de bu hassaları. — Bu adamı seviyorum, amma yuvamı mı tercih edeyim, onu mu? Bu noktada mütereddidim, diyor. o Okuyucum kendi yaşını söylemeyi u- nutmuş, fakat anlattığı vak'alara bakarak ben onu otux sularında tahmin ediyorum, Bu noktayı kaydetlikten sonra mubake- we edelim: Erkekler, Evli kadınlarda, memnu birer meyva cazibesi bulurlar, Bence genç erkeğin, okuyucuma karşı alâkasını artıran sebeblerden birisi de budur. Bu sebebin ortadan kalktığı gün okuyu- cum, kendisine sokulan erkeğin sevgisin- de, hayli mühim bir öksiliş sezecektir. Sonra, okuyucum, «gençs dediği erkeğin yaşını bildirmeyi de ihmal etmiş Fakat ben, bu delikanlının, okuyucumdan olduk- ca genç olduğunu tahmin ediyorum, O takdirde, senelerin tahribatına, bu genç erkekten evvel uğrıyacak olan oku yucum, İlerde, bügün Kocasının içinde bu lunduğu veziyete düşecek, bimnensleyh, hem ihtiyar kocasını, terkedilmenin acrsi- le büyük bir felâkete uğratmaktan, ve bu yüzden vicdan Azabı duymaklan kurtul. mak, hem inkisarla bitecek bir maceraya girmekten, ve bunun ıztırabını çekmek- ten kurtulmak, hem de çocuklarının hal- lerini ve istikballerini tehilkeye sokmanın vebalini çekmekten kurtulmak istiyorsa, bugün gördüğü hürmetin ve şefkatin ca- zibesine kapılmaktan korunmalıdır. Oku- yucumun suslinden de anlıyorum ki, bah- settiği genç delikanlı İle aralarındaki mü. nasebet hentiz, yıkılamıyacak kadar kuy. vetli bir zaaf mahiyetini de almamıştır. Binaenaleyh, yapılması lâzım gelen en münasib hareket, saydığım felâketleri gö ze nldırabilecek bir zaafın doğması veh- Mkesini de önlemek için, bu maş'um mü- Basebotl tam şamanında derhal kesmek- tir, TEYZE ltir, Vw İ içük e e EK Yeni Landru | Tü rk - İngiliz dostluğu Fransız polisi Weidmann'ın |İstanbula gelen maruf İngiliz gazetecisi “ İy idostlukla” - Almanya, İngiltere, Fransa, TulyaJalıncı ve yedinci cinayet-| ekseriya çetin mücadelelerden sonra teessüs eder,,diyor lerini meydana çıkarmıya| Matbuat müdürü dün misafir şerefine bir ziyafet verdi, ziyafati8 çalışıyor w İngiliz gazetecilerinden Mister Herbert Sidebotham evvelki gün şehrimize gel- miş ve dün akşamki trenle Ankaraya git- miştir. Mister Sidebolham #rf memleke- timizi tedkik etmek için seyahat etmek- tedir. Seyahatinin sonunda memleketimiz hakkında bazı yazılar yazmak fikrinde- dir, İngiliz matbuatında ekseriyetle Suc- rutator müstear ismini kullanan Mister Sidebotham şerefine dün öğleyin Park- otelinde Matbuat Müdüriyeti namına bir ziyafet verilmiş ve bu ziyafette gazete sahib ve haşmuharrirleri hazır bulun- muştur. Dünya siyaseti hakkında geniş ve olgun bir görüşe sahib olan Mister Si- debotham İle yemekten evvel umumi si- yaset hakkında kısa bir hasbıhal yapıl- mış ve bilhassa Uzakşark ahvali hak- kmda hususi fikri sorulmuştur. İngiliz meslekdaşa göre bugün Uzakşarkta cere- yan eden mücadeleyi bir Çin - Japon Paris gazeteleri, artık ikinci Landru | harbi saymak doğru değildir. diye tesmiye ettikleri Weidmann'ın| Uzakşarkta mücadele eden Japonya ile aluncı ve yedinci cinayetlerinin de! Avrupadır. Nitekim Japonyanın imtiyaz- meydana çıkmak üzere olduğunu yâz“|lı mıntakaya karşı takındığı tavır ve va- maktadırlar. Canavarın villâsında ya | yet bunu gösteriyor. Japonya, şu halile ipilan araştırmalarda hangi kadına aid demek istiyor ki: oldukları anlaşılmıyan bir takım elbi-| «Hani nerede Avrupalı dostun, ey Çin- selerle Keller namına alınmış bir pa-!li? Gelsin de seni kurtarsın bakalım?» saport Ve eylül ayındanberi kaybolan, Avrupanın Uzakşarkla ve bilhassa Çin. Jeanne Keller isminde bir kadının f0- deki menfaatleri 9 kadar büyüktür ki toğrafı bulunmuştur. bundan vazgeçmesine imkân yoktur. Bu Aslen Strasbourg'lu olan bu kadın, | ibare Mr rn eeğis eee bir gazetede küçük ilânlar sütununda | geç bu menfaatlerini müdafaaya kıyam okuduğu bir ilkan vasıtasile iş bulmak | etmesini beklemek lâzımdır. Fakat bu- Jean Keller | ümidile Parise hareket etmiş, fakat o £ün için buna âmeli imkân yoktur. Çün- günden itibaren bir daha görünmemiş, (kü Almanya ile İtalyanın vaziyetleri böy- © çle bir müşterek harekete müsaade edecek i$ekilde değildir.» Mister Sidebotham'ın bu mülâhazasına karşı bir Türk gazeteçişi şöyle bir itiraz n Leblond'u da böyle ki- nıarla avladığ şmdiki halde inkârina rağmen 30 v serdetmişt larında bulunan bu kadıncağızın da - Almanya ile İtalyanın vaziyetleri kurbanları arasında bulunduğu mu- uzak bir ati için dahi bahsettiğiniz teş- kakkak sayılmaktadır. riki mesaiye müsaade edeceğe benzeme. Yedinci muhtemel kurbanı da' Mar. | mektedir. Bu hakikati Uzakşarkta men- koff isminde bir şofördür. Bu şoförün! fsatlar olan memleketlerin anlamamış birkaç defa Weidmann'ın evine müşte. j olmalarına imkân yoktur. Şu halde, za- ri taşıdığı tesbit edilmiştir. Bundan Ttin neresinden dönülse kâr değil mi- sonra Markoff da birdenbire kaybol. | dir? Yani Almanya ve İtalyasız böyle bir muştur. Canavarın şoförl bir cinayeti- | (€$ebbüse girişilemez mi? ve agâh olduğundan dolayı öbür dün- yaya gönderdiği tahmin edilmektedir. Şimdiki halde bütün faaliyet villâ- İngiliz meslekdaş, bu mülâhazaya şu mukabelede bulunmuştur: «— Vaktile Bokser isyanında da buna v benzer bir vaziyet husule gelmişti. Fa- 2 ie BO Lİİ yet gelmiş Min bahçeminde koplanmiğtir. . Bir Fieiye e ala e anisetini Sanlıyen zarlık halini almış olan bu bahçenin Avrapa, müşterek bir hareketle yapılmak her taralı, 60 santimi derinliğine" kadâl| stenen haksızlığı İnip ettirmişti. Maa- kazılmaktadır, Böylece birçok cesedle- | matik bu sözlerimden, Avrupanın Japon- rin çıkarılacağı Gmid-edilmektedir. ” | yaya karşı müşterek bir harbe girişeceği Diğer taraftan Weidmann, tevkifha-! manası ikarılamıyacağı g'bi böyle bir nede hatıralarını yazmağa karar ver-| hareketin iki, üç seneden evvel tahakku- İmniştir , ku da beklenemez. Bu münasebetle Mister Sidebotham şu Minara temelinde altın HEY kare iğ çi «— Bun sa bir zeman evvel müm- bulanların muhakemeleri taz bir Japonyalı İngiltereye imi Sirkecide Hüseyin Çelebi camiinin | Maksadı, İngiliz - Japon efkârı umum: minsre$ini Yıkarken, ameleden Sami, yeleri arasında yakınlık temin edecek Mahmud ve Ahmed tarafından minare, | ba”! tetebbüslere girişmekti, Bu maksad- nin temelinde dört yüzden fazla sntka sltın para bulunduğunu, paylaşma sı- rasında ameleler arasında çikân müna- zaa neticesinde, hâdisenin polise akset. tiğini evvelce yazmıştık. Suçluların 'muhakemelerine asliye Il inci ceza mahkemesinde başlanılmış- tır. Her üç amele de hâdiseyi ikrar et. mişler, şahid sıfetile dinlenen polis ko- miseri Süleyman da, paranın suçlular üzerinde bulunarak, istirdad olunduğu- nu söylemiştir. Duruşma, diğer bazı şahidlerin celbi için başka güne bırakılmıştır. —————— İki shbab çavuşlar: Ja Başveki! Mister Cemberlayn ile de bir mülâzet yaptı. Mister Çemberlayn'ın kendisine verdiği cevab şu oldu: — Uzakşarkta menfaatlerimiz o derece iklâl edildi ve bunlsra öyle tecavüzler yapıldı ki, bu harekât ile İngiliz efkârı umumiyesi arasında hiçbir alâka yoktur. Bu itibarla siz Japonyaya dönseniz ve bu İnaliyetinizi orada sarfetseniz daha fay- dalı olur. Bu cevab, muhalazakâr İngilterenin Uzakşark ahvali hakkındaki düşünceleri. 5 ifade eden kısa bir hülâsadır. * Mister Sidebotham, Türkiyeyi ziyareti İstanbul gazetecileri İngiliz meslekdaşları ile hasbıhaller yaptılar Mr, Sidebotham münasebetile kısa bir bitabe irad etmi ve bununla memleketimiz hakkındaki f kirlerini hülâsa eylemiştir. Kuvvvetli bit bitabete, düşüncelerini ifadede kudreöİ bir ressam fırçası kadar belâgate bulunan Mister Sidebotham Türkiye)” ilk defa gelmekle beraber bunun son d€ fa olmaması temennisini izhar ederek #Ö züne başlamış, gördüğü İyi karşılamay? teşekkür etmiş, Türkiyenin başında bU“ lunan Atatürk için bazan Avrupada kul lanılan «diktatör» kelimesinin yerinde olmadığını, bilâkis onun bütün vasıfl#* rile bir demokrat olduğunu kaydetmiş v8 herkes Türkiye gibi olsaydı ve onun akıllıca hareket etseydi bahtiyar ta berdeyam kalırdı, diyerek sözlerini bi” tirmiştir, Bu arada Mister Sidebotham'ın teme ve İşaret ettiği nokta Türk - İngiliz MÜ nasebatı olmuştur. İngiliz meslekdaş, giltere ile Türkiyenin zaman zaman di ve düşman olduklarını, son defa İstanbul dışında Türkiyenin İngiltereyi maj etmesile nihayet bular bu düşmanlığı? bundan böyle mütemadiyen inkişaf V€ ittisa peyda ederek devam eyli kaydetmiş ve iyi dostlukların çok defâ şetin mücadelelerden sanra teessüs eyi€ diğin! ve kuvvetlendiğine de işaret 8” Mister Sidebotham'ın temennileri0# bir arkadaş mukabele etmiş ve ayni İ& mennileri izhar eylemiştir. —— — Dayakla rekabet yapan koltukçular tevkif edildiler Ali Osman ve Muhittin isminde ik koltukcu, Çadırcılarda, Fehmi ismind? diğer bir Koltukçuyu, rekabet yüzü” den çıkan bir kavgada fena halde dö“ müşlerdir. Suçlular adliyeye veril& rek, Sultanahmed 2 nci sulh cez& sorguya çekilmişler ve tevkiflerine K4“ rar verilmiştir. Fehmi, dayak neticesinde ciğerleri?” de iltihab hasıl olduğunu iddia etmii ve muayeneye sevkedilmiştir. Adaşını yaralayan Hasan mahküm oldu Edirnekapıda arkadaşı Hasan:, 340 kuruşluk bir alacak meselesinden çıkâ9 münakaşa neticesinde sustalı ile yari" hyan diğer Hasan, ağır cezada muhbi keme edilerek, 3 sene 6 ay müd: hapse mahküm edilmiştir. Düello