î İ ı 10 Sayfa SON POSTA İngiltere, Japonyadan kat'i teminat istedi (Baştarafı 1 inci sayfada) Bu listeye göre üç ölü, dört ağır ve Reüter ajansına göre, protesto notası | |0 hafif yaralı vardır. #Wangtse nehri üzerinde vukua gelen te- <avüzler hakkında tafsilât verdikten son- Wca şöyle devam etmektedir: » 12 teşrinievvelde Uhudda ve Nankin civarında İngiliz harb gemileri ile tica- Tet gemilerine karşı Japon tayyareleri ve “kara ordusu kıt'aları tarafından yapılan Hücumlar sarih surette vahim meseleler ortaya koymuş bulunmaktadır. Büyük Britanya hükümeti, İngiliz harb gemilerine yapılan hücumlardan dolayı Gerin tarziyeler veren, bu gibi hâdisele- rin tekerrürüne mâni olmak üzere der. »hal tedbirler slındığını bildiren ve mes'ul. Aerin lâyıkı veçhile muamele görecekle- İ lâzım gelen tazminatın ödenece- gini ilâve eden 14 kânunuevvel tarihli Japon notasını almakla memnun olmuş- tur, Maamafih, büyük Britanya hükümeti, Japon notasının İngiliz ticaret gemileri- he yapılan hücumlardan bahsetmemekte olduğunu kaydeder. Ben, bu Japon nota- | sında söylenen her hususun ayni zaman- Ga bu hücumları da şamil olduğu hak- kında teminat taleb etmek talimatını al- anış bulunuyorum. Büyük Britanya, —mes'ullerin “ lâyıkı |. weçhile tecziye edileceği beyanından bil- hassa kaydı malümat eyler. Müzakere Mmevzuunu teşkil eden bu- hücuntların mes'ullerinin Tüzüumü veçhile cezalandı- rılması, büyük Britanya hükümetince, yeni suikasdlerin önüne geçebilmek için | yegâne yolu teşkil etmektedir. Büyük Britanya hükümeti bu mesele Mürasebetile, evvelce yapılmış hâdisele- ti hatırlatmaktan kendini alamamaktadır. Japon kükümetinin, bu gibi hücumla. Ta möni olmak için şimdiye kadar aldığı tedbirlerin bu ana kadar hedeflerinde muvaflak olmadığı sarihtir. Bu vaziyette büyük Britanya hükümeti, bugün şikâ- yetin:! mucib olan hâdiselere sarih suret- te nihayet verecek mahiyette tedbirlerin hakikaten alındığı hakkında malümattar edilmesini talceb mecburiyetindedir. Londra 15 (A.A.) — Reuterin öğrendi. ğine göre İngiliz rotasının metni, Ameri- ka Birleşik devletlerinin malümattar ol- /— Ması için, telgrafla Vaşingtona bildiril. miştir. Şanghay 15 (A.A.) — Japon büyük el- namına söz söylemdiye salâhiyettar bir zat, gazetecilere, Yangtse hâdiseleri — mes'üllerinden bir çoğunun — menküben Japonyaya geri gönderilmiş olduğunu - bildirmiştir. Amerika Hariciye Nazarının sözleri Vaşington, 15 (A.A.) — Hariciye Na- zırı Hull, gazetecilerle yaptığı bir gö- Yüşme esnasında, harb ilânı için daha /— evvel bir plebisit yapılması lâzım gel- — diği tarzda kanunu esaside tadilât ya- pılması hususunda Lüdlov tarafından verilen takririn aleyhinde bulunmuş,. o tfür. Ölenler " Şanghay, 15 (A.A.) — Batan Ame- /— Fikan vapurlarında kazaya uğrıyanların kat'i listesi Augusta Amiral gemisi ta- Tafından neşredilmiştir. Almanyanın hareketi Londra, 15 (A.A.) — Eden'in naşiri elkârı olduğu söylenen Yorkshire Post gazetesi, Wangpoo'nun bombardımanı doleyisile Almanya tarafından verilen protesto notası hakkında tefsirlerde bu- lunmakta ve Çinde alâkası bulünan bütün devletlerin Tokyo nezdinde yap- maları muhtemel bir protesto hareke- tine Almanyanın da iştirak edeceğini ümid etmektedir. İtalyanın vaziyeti Roma, 15 (A.A.) — Stefani ajansının bildirdiğine göre, İtalya sefiri Jacinto Auriti hariciye nazırı Hirotayı ziyaret ederek Yangtze nehrinde Japon tayya- releri tarafından batırılan Panay is- Mmindeki Amerikan top çekerinde bulu- nan İtalyan gazetecisi Sandronun ölü- mü hakkında kendisile görüşmüştür. Japonyada endişe Tokyo, 15 — Dün akşamki gazeteler münhasıran Yangtze'de vukua gelmiş olan hâdiselerin uyandırmış olduğu en- dişelerden bahsetmektedirler. Efkârı umumiye bir nebze endişe hissetmekle beraber sakindir. Tokyoda Amerika ve İngilterenin a- sabiyetlerine muvakkat nazarile bakıl- maktadır. Tokyoda şöyle diyorlar: «Ufak bir hâdiseden büyük bir Ihtilâf çıkan zaman geçmiştir.> Roosevelt'in imparatora şahsi mektu- bu neşredilmemektedir. | Mikado'nun şahsiyeti mukaddes ad- dedildiği ve imparator siyasetin fevkin- de bulunduğu için butmektuh Japonla- rın hassasiyeti için elddi bir darbe toş-' kil etmiştir. Bununla beraber impara- tor Neiji'nin 1894 tarihinde Çareviçe karşı yapılan tecavüz dolayısile tees- süflerini beyan etmek üzere bizzat ted-| birler almış olduğu hatırlatılmaktadır, Sarı tehlike Paris, 15 (ALA.) — FPransız gazeteri- leri, Japonyanın Çin yolile Avrupayı tehdid elmekte olduğu mütaleasını ile- ri sürmekte ittifak etmektedirler. La Republigue, yazıyor: Japonyanın maskesini çıkarıp atması zamanı gelmiştir. Japon tayyarecileri, İngiliz ve Amerikan bayraklarını pekâ- lâ seçmişlerdir, fakat Tokyo, beyazları © havaliyi tahliye etmelerini arzu edi- yor. Japonlar, artık beyazları ne Şang- hıyıd:r n; d:. Nankinde görmek istemi- yorlar. Bu kadar göze çarpacak derece- de kendisini g olan sarı irk tehlikesi, Avrupalıların birleşmelerini intac etmiyecek mi? Kemaliyede altın ve bakır madenleri bulundu (Baştarafı 1 tnei sayfada ) da kaza merkezi ciyarındaki demir ma- Bara mevkiine kadar olan sahada çok zengin altınla karışık bir bakır madeni bulunmuştur. Madenin bulunduğu yerden İliç istas. yonuna kadar havaf hattın ve - şösenin projeleri yapılmış, maden olan yerlere kazıklar çekılmıştır. Rusyada 184 kadın meb'us intihab edildi Moskova 15 (A-A.) — (İntihabatın ne- ticesi): İntihab edilen 1143 mebustan 855 i komünist olup 288 i hiçbir fırkaya mensub değildir. 184 kadın mebus vardır. 'Tescil edilen müntehiblerin adedi 99 milyon 640 biğ, rey verenlerin adedi 90 milyon 320 bindir. Yani nisbet yüzde 96,5 tur. Moskova 15 (A.A.) — Resmen bildiril- diğine göre, intihabda kazanan 1143 nam- zedden 569 u yüksek federal meclisine, 574 ü de nasyonalite meclisine intisab e- (Baştarafı 1 inci sayjada) darik etmenin nisbeten kolay olması, e - roinle yapılan mücadeleyi çok güçleştir- mektedir. Memleketi, gençliği alâkadar eden bu mühim mesele üzerinde etraflı tahkikat yaparak okuyucularımıza bildirmek iste- dim, Evvelâ mücadele işlerile uğraşan muhafaza başmüdürü Bay Hasanla ko- nuştum. Bay Hasan dedi ki: «— Bu zehirli maddelerin önüne geç - mek, yalnız devlet teşkilâtının çalışma - sile değil, bütün halkın elbirliğile olma - hdır, Her vatandaş, böyle zehir kulla - nanları ve bunun Tevacına çalışanları deceklerdir. derhal polise haber vermelidir. Bu iş, va- tana karşı en büyük bir vazife telâkki e- Habeşistanın dümelidir. Çünkü bu zehirler, bilhassa getç nesil arasında, aırf merak saikasile ve tehlikeleri tdrak edilmeden kullanıl. maktadır. Bunun için bütün sileler, ço - cuklarının hareketlerini gözönünde bu - lundurmalıdırlar. Bu iş, memleket ve miüllet işidir.> İşın tıbbi cihetlerini de araştırmak is- tedim. Akıl hastanesi başdoktoru ordi - naryüs profesör Mazhar Osmanın mua - yenehanesine gittim. Ziyaretimin sebebini söyledim ve ilk sualimi sordum: — Eroinmanlar artıyor mu? — Senelik vukuat artmıyor; fakat çok nüksedenler var. Yani bundan kurtarı - lanlar yeni baştan düştükleri gayri mü- sâld muhitin tesirile tekrar alışıyorlar. Onun için akıl hastanesine 34 defa ge - lenler vardır. Bunları hükümetin yaka - layıp müesseseye koyması, 6 aydan aşağı tedavi ettirmemesi ve İcabında daha faz- la tutturması gayet faydalı bir şey; lâ - kin çıktıktan sonra gene ayni arkadaşlar; hüsnü niyet sahiblerini bile az zamanda eski derde alıştırıyorlar. Kaldı ki, eroin- manların çoğu zaten sinirine hâkim olmi- yan, her ibtilâya kolaylıkla kapılan, ira- desiz bir takım gençlerdir. İçlerinde sa- mimi arzu ile kurtulmak istiyenleri yok değil; fakat çoğu kendi arzusile bize gel- diklerini sâyledikleri vakit yanı sıra şu sure'le itiraftan da çekinmiyorlar: e— Zabıta ergeç beni yakalayıp ad- liyeye sevkedecek, 6 aya mahküm ola - cağım. İyisi mi, kendiliğimden gidip bir ayda kurtulayım. Arzumla girdiğim için ne zaman olsa çıkarım. Ve zabıta takiba- tından da kurtulurum.» Yeni umumi valisi Yola çıktı Roma 15 (A-A.) — Habeşistan umumi valisi Duc d'Aoste, şimali Afrikaya git- mek üzere bugün Napoliden Zara kruva- zörüne binmiştir. İtalya veliahtı ile iş na- zirı Cobollo Gigli; şarki Afrikadaki İtsl- yan kıt'alarının başkumandanı General Cavallero, şark! Afrika vali muavini Ce. rulli de dükle birlikte gitmişlerdir. Zara kruvazörü refakatinde - birkaç muhrib olduğu halde bu sabah Napoliden hareket etmiştir, Leh standa Kadınlar da asker Varşova, 15 (A.A,) — Hükümet ta- rafından parlâmentoya verilen hir ka- nun lâyihasına göre, kadınlar 19 yaşın- dan 45 yaşına kadar yardımcı askerlik hizmetini - yapabileceklerdir. Devleti tehdid eden bir tehlike halinde veya harb zamanında bu suretle talim ve terbiye görmüş - olan kadınlar irtibat, bava hücumlarına karşı müdafaa, sıh- hiye, nakliyat ve büro işlerinde kulla- nılabileceklerdir. Katil Weidmanın altıncı kurbanı Fontainebleau, 15 (AA.) — Weid- man'ın verdiği izahat üzerine ka' altıncı kurbanı Bayan Jeannekelber'in cesedi de Fontajnebleau 'ormanında gö- mülü olarak bulunmuştur. Basın Birli"i lâ ihası Ankara, 15 (Hususi) — Adliye encü- eni yarın Basın Birliği lâyihasını ted- ik edecektir. Birlik bu kış Ankarada, İstanbulda ve İzmirde bir matbuat ge- Cesi yapacaktır. Vi kız kardeş Aynı çocuğa * Sahib çıkıvorlar (Baştarafı 1 inci sayfada) Kendi iddiasına göre Lumi bu çocuğu 3,5 sene evvel Haseki hastanesinde dün- yaya getirmiştir. Cocuğun babası ise, bu sırada İstanbuldan ayrılarak, Amerika- ya gitmiş ve kendiıı'nydcr. bir haber alı- | Yen bir noktaya işaret etti: namamıştır. Lumi doğan çocuğunu Rum | — Demek ki, bunların kâfi miktarda kilisesine götürerek, vaftiz ettirmiş ve | Parası olsa, hiç bize gelecekleri yoktur.. çocuğa Alekö ismi verilmiştir. Lumi, ma- | —- Hastanede bu :;huırdm kaç kişi işetini temin için çalışmak mecburiyetin- daimi tedavi görüyor? dedir. — Tedavi görmekte olanların sayısı Bu mecburiyet karşısında - çocuğunu | 150-200 arasında değişmektedir. Mahke- kardeşi Amtlyaya bırakmıştır. Amolya | me kararile gelenlerin sayısı daha fazla- da Civani isminde bir boyacı ile velidir. | diz. Karı koca kendilerine emaneten birakı. | — Bu zehirle mücadele için ne düşü - lan çocuğa sahib çıkmak istemişler ve A- | nüyorsunuz? lekoyu Vangelistre frenk klisesine götü-| — Hükümetin, bu zehiri satanlara karşı rerek, yeniden vaftiz ettirmişlerdir. Bu- | daha şiddetli olması, kanunun daha asğır nu öğrenen Lumi derhal Amelyanın evi- | CCZa vermesi temenniye şayandır. Bir ne gitmiş ve çocuğun Rum kilisesinden | hidde* saikasile elinden kaza çıkarılana alınan vaftiz kâğıdlarını göstererek, Ale- | verilen cezayi düşününüz; bir de sırf pa- koyu geri istemiştir. Fakat Amelya kadı- n nın elindeki kâğıdı kaparak yırtmış ve| Dankolof rakibini Ayağını çıkarmak ocağa atmıştır. Buraya kadar yazdığımız Luminin id- Suretile yendi fâaşuıu]ı l inci sayfada) dlası. Öteki taraf ise, bütün bunları red- detmekte ve çocuğun kend!lerinden doğ- yonluğunu ortaya koyarak güreşmiştir. İlk devrede Rigoulot rakibine karşı bü- ma olduğunu iddia etmektedirler. Fakat, Lumi çocuğun asıl vaftiz kâğıd- yük bir üstünlük göstermiş, Dankolof'u hayli hırpalamıştır. larını patrikhaneden aramış ve bunu as- liye 2 inci ceza mahkemesi riyasetine ib- raz etmiştir. Bu garib hâdisenin muhakemesine as-| — Fakat ikinci devrede Dankolaf büyük liye 2 inci ceza mahkemesinde dün de- | kuvvet sarfederek rakibinin bacağından vam olunmuş, müddeiumumi Cevdet mü- | yakalamış ve bacağını yerinden çıkar- mak suretile rakibini yere sermiştir. Ri- goulot mağlübiyeti kabul etmiş ve arka- daşları tarafından odasına götürülmüştür. Diğer kısmı ise: *«— Eskiden bir kaç ira kazanıyordum. Kazandığımı eroine vermekle keyfimi yapıyar, pekâlâ geçiniyordum. Lâkin ip- tilâ kuvvetlendikçe mikdar a7 geldi. Eski verdiğimin bir kaç mislini vermekle an- cak marazi halimden kurluluyorum. Biraz çalışmak kudretini kazanıyorum. Diğer taraftan da bu iptilâ yüzünden es - kisi kadar kazanamadığım cihetle kazan- cım azaldı. Üstten baştan oldum. Para bu- lamadıkça €v eşyasını sattım. Çırıl çıplak kaldım. Beni bu iptilâdan kurtarmak için size müracaat ediyorum» diyor. Burada doktor durdu ve çok endişe ve- H ea n ee beka ee İN E N Boi yi ee üü eee eee lE ee Ni ea lieari aei İaa n ae B iR eee n aeT ydimeaa REİNÜei taleasını serdetmiştir. Müddelumum! el- deki delillere nazaran çocuğun Lumiye aid olduğunun mahkemece sübut buldu- Bünu söyliyerek, Amelya ile kocasının | Prof, Mazhar Osman söylüyor ra kazanmak için hemcinsini zehirliyen- lere verilen bir sene cezaya bakınız. Duy- duğuma göre adliye bu ciheti tadil ede - rek satanlara daha ağır ceza vermeğe başlıyacaktır. — Eroin mi, afyon mu, esrar mı re - vaçtadır? — İstanbulda eroin bulamıyanların bir kısmı ham afyon kullanıyorlar. Bu bir dereceye kadar ihtiyaçlarını tatmine ki- fayet ediyor. Fakat eroindeki keyfi ham afyonda bulamıyorlar. Ham afyon işti - hayi çok Xaçırır. Yemesi, yutulması na - hoş bir şeydir. Halbuki, erocin beyaz bir tozdur. — Kullanılması kolay.. kimse ne olduğunu anlamaz, her yerde kokla- nabilir. İşte en büyük ve tehlikeli bir nok- 'ta da bu.. Her yerde koklanabilir ve kim- se ne olduğunu anlamaz. Bugünün ana - larına en çok tavsiye edilecek bir şey: belli etmeden çocuklarının ceblerini ge- ce gündüz muayene etmelidirler. O- tomobil ve kamyon kazasından he- pimiz ürküyoruz. Bunda haklıyız. Bu, elim bir felâkettir. Lâkin” ercin hiç birimizin dikkatini celbetmeden sevgili evlâdımızın zekâsını, ahlâkını çalan, onu işe yaramaz, belki cemiyet düşmanı ha- line koyan korkunç bir âfettir. Şimdiye kadar en fazla esrar müptelâ- ları delirirlerdi. Fakat eroin çıkalıberi, bütün rekorları kırdı. Bugün en çok gö- rülen eroimn iptilâsıdır. Bazıları hastaneye gelirken burnun ge- niz dediğlmiz en derin yerini âdeta ince kemiği kıramak eroinle dolduruyorlar. Ta- bii hastaneye gelinceye kadar imtisas olu- yor, kana geçiyor. Böyle bir vak'ada ze- hirlenmenin şiddetinden hastayı kurtar- mak kabil olamadı, öldü. Bir takımı da polisle hastaneye gelir - ken gene bir çapkın arkadaşının gizlice avucuna sıkıştırdığı bir paketi birden yu- tuyor. Bizim, yani hekimlerin miligram- la vermeğe korktuğumuz ilâcı bunlar gramla yutarak zehirleniyor ve hasta - neye geldikten bir kaç saat sonra foci şe- kilde can veriyorlar, Esrura gelince; esrar yukarı sınıf ara « sında müteamil değildir. Yukarı sınıf &- roin kullanır. Esrarı bayağılık diye sa « yarlar. Esrar; seyyar satıcılar, ayakkabı boyacıları, arabacılar gibi alt sınıfta ya- yılmıştır. Sigara, nargile içinde içilir. Lo- kum içinde yenilir. Bu zehir, kullananları büsbütün se - filleştiriyor. Renk toprak sarısı, gözler çükür — içerisinde, tırnaklar uzun, kirli, parmaklar sapsarı, üst baş perişan bir halde sürümnüyorlar. Bunların içerisinde delirenler pek çoktur. Delilikleri maale- sef gayri kabili şifa cinsindendir. Bu ze- hirin yaplığı delilik yüzünden —anasına, babasına, en yakınlarına kıyarak cinayet- ler yapanlar pek çoktur. — Ya kokainmanlar? — Bir vakitler pek mebzul olan ko - kain artık yoktur. Binaenaleyh memle - ketimizde kokainman da kalmamıştır. Kokain, yerini eroine terketmiştir. Şu halde eroinin de dışatıdan girmesile ve içeride gitice imalile yapılar mü- cadele son derecede şiddetlendirilirse bu iptilânın da çabuk sönmesi muhtemeldir. Yeşilay (içki içmezler) in başında ve sadık müridlerinden olan üstada tabil iç- kilerin ve bunlardan delirenlerin nisbe - tini sormağı da unutmadım; — Rakıdan öelirenler de vavdır: f»kat azdır. Hele başka memleketlere nazarın hiç mesabesindedir. Lâkin sarah ve h - radan deliren hemen kimse yoktur, ddi Ben muhterem profesörün — yanındın çıkarken, bir eroinman genc, arınacak bir halde ve beyaz zehirin canlı şeklinde muayene odasını gA Tevfit Necati K> Almanyar a )îtn_ üere Karşı veni ve Şidodetli tedbirle, Londra, 15 (Hususi) — General Goe- ring'in emri muclbince gelecek mart a- yından itibaren, Almanyada hâlen mü- him iş ve içtimai mevki sahibi bulunan Yahudiler işlerilden uzaklaştırılacak- lardır. Bundan başka hiçbir. Yahudi, her- hangi bir makam tarafından çağırılma- dığı takdirde resmi dairelere giremi- yecektir. Yahudi evlerinde pansiyoner bulu- nan Alman ordusu mensubları derhal bu pansiyonları terkedeceklerdir. Japonya — Ne bağırıyorsun?.. Seni Avrupalı müstevlilerden hur- — ftarmak için çalışıyorum!. bu şekilde sahte muamele yürüttüklerin- den, tecziyelerini taleb etmiştir. Muhakeme karar tefhimi için bir başka güne talik olunmuştur. Bu netice halkı pek memnun etmemiş- se de Dankolof'un galibiyeti ilân edil. Miştir. Doktorların söylediğine göre Ri- goulot iki üç ay tedaviye muhtaçtır. İzmir beleriye reisi Ankara, 15 (Hususi) — İzmir bele- diye reisi bu akşam İzmire dönmüştür.”