14 Sayfa Son Posta'nın tefrikası : 73 SÖON POSTA Adları lâz:m değil; İstanbuldaki sefa- retlerden bazılarının baş tercümanları ile İstanbuldaki ecnebi müessesatının €en yüksek idare mevkilerinde bulunan bir“Fransız ve meşhur bir İngiliz; giz- lice Abdülhamide jurnaller gönderir- lerdi. Ve bunların jurnalleri de ray hafiyelerinin jurnalleri gibi boşa çi maz- ek kseriya, tahakkuk ederdi. Onun için Abdülham d, bunların gönderdik- leri jurnallere çok ehemmiyet vcrır;ı fakat kendilerini hiç kimseye belli et- mek istemezdi. Buhlardan biri, bir mevlüd alayın- Halbuki hünkâr o gün çok büyük bir garabet göstermişti. Bütün usul ve âdet hilâfına olarak: — Acele yok.. yavaş yavaş... Diye arabacıbaşıya seslenmişti. Abdülhamidin, arabacıya böyle emir vermesi; o tarihe kadar -ve o tarihten sonra- görülmüş ve işiltilmiş şey değil- di. Arabacıbaşı, derhal sıkı bir fren yap- mıişti. Araba, son derecede ağırlaşmış- U. Abdülhamid, başını tamamile ecne- bilerin bulunduğu set tarafına çevir- mişti. Kendisini hararetle alkışlıyan Yazan: Ziya Şakir Bir gün Abdülhamide şöyle bir jurnal verildi : “ Avrupanın en korkunç anarşistlerinden bir kadın ve bir erkek yarınki mevlüd alayında ecnebilere mahsus mevkiden ellerirde bulunan fotograf şeklindeki bombayı savurarak zalışahanelerine bir suikast yapacaklardır! ,, idi ki, jurnalciler böyle bir vasıtadan bahsetsinler?., Demek istiyorsunuz; değil mi?.. Mü- saade edin. Evvelâ, başladığım fıkrayı nakledeyim. Sonra, ona dair de bir mi- sal söylerim, Hiç unutmam.,. Ramazanışerifin 14- üncü günü akşamı, Yatsı ezanı okunu- yor. Ben; hünkârm verdiği bir takım evrakı, onun gözünün önünde bir dos- ya defterine yerleştirmek için, huzur- dayım. İçeri, bir müsahih girdi: — Ffendimiz!. Ahmed Celâleddin paşa kulları, huzur istirham ediyor. Abdülhamidin cevabı. 94 75) SPOR İzmir_-lig maçları l di - Üço İzmir, 19 (Hususi muhabirimlzden) — Bu sene beş yüz seyireciyi bir araya getiremiyen Alsancak stadı, bugün kolaylıkla doldu. Tri. bünler tamamen dolduğu gibi Çamlık kısmı da büyük bir seyirci kütlesile ağız ağıza 1di. Üçok ve Alsancak takımları taraftarları - nn sürekli alkışlarile sahada görünüyorlar. Tribünlerde seyreden klüp taraftarlarının o- turuşu, eski Altınordu - Altay rekabelini ta- mamen meydana koyuyor. Kırmısı Lâciverd Üçok, Siyah Beyaz Al- sancak hakemin işareti üzerine oyuna baş- hyorlar. Oyun daha ilk dakikadan itibaren o kadar güzel, âhenkli ve heyecanlı ki seyri- ne doyum olmuyor. Sanki sahadaki yirmi 1- ki oyuncu bizim büdiğimiz ve tanıdığımız yerli oyuncular değillermiş gibi birbirlerile rekabet edercesine güzel oynuyorlar. Topun seyrini takib etmek pek güç. Ba- niyeler içinde sıkışanı bir kale, bir saniye son ra mukabil kaleyi sıkıştırıyor. Her dakika güzel bir hareket, enerjik bir hücum, sağlı sollu şütler seyircileri heyecanla tesahürle - ire teşvik ediyor. İşte güzel bir Alsancak hücumu., sağdan inen Siyah Beyazlılar Üçok kalesi önüne gel “diler, Vehabın kardeşi Salm, nefis bir şütle ve k zel geçen bir müsabakadan sonrâa Xluııncıklı berabere kaldı Üçokla (Çeski Altınordu), Alsancağıt Alsancağın lk gölünü Kırmımı Lâcivora ağ-| (eski Altay) kaptanları bir maçtan evvel dan bir gün evvel Abdülhamide bir jur- (ecnebilere karşı gayet sakin ve müte- nal göndermiş: n bessim bir çehre ile sik sık temennah e- LAvrupanın en korkunç anarşistle-|derek böylece geçip camie gitmişti. rinden bir kadın ve bir erkek, bir hafta evvel İstanbula gelmişlerdir. Mevsu- kan haber aldığıma nazaran bunlar, yarın icra edilecek büyük alayı seyret- mek üzere Yıldıza gelecekler.. ecnebi- lere mahsus mevkide bulunarak zati şa- hanc'erine bir suikasd tertib edecek- Jerdir kinesi şeklinde bir bomba bulunacak, suikasd; bu bombayı, arabanızın üzeri- ne fırlatmak süretile icra olunacaktır.) Demişti. Jurnal o kadar açık, sarih ve kat'i.. jurnali verenin de daima doğru söyle- diği o kadar mücerreb idi ki; bu haberi aldıktan sonra korkmamak ve telâş et- memek mümkün değildi. Bu jurnal karşısında yapılacak üç ih- timal vardı: Birincisi; ertesi gün; ecnebileri Yıl- dız elvarına sokmamak. İkincisi; Yıldız civarına yaklaşan cc-| mnebileri tevkif ve ellerindeki fotoğraf, Ççanta vesaire gibi eşyaları muayene e- derek o iki anarşisti yakalamak. Üçüncüsü de, bir bahane ile selâmlı- ğa çıkmamak. Abdülhamid, bunların üçünü de yap- mamıştı. Mütad olan usullerden hiçbi- rini bozmamıştı. Yalnız, yaverlerden ve tülekcilerden en açıkgözlerini seç- tirmiş; bunlara sivil elbise giydirmiş.. ertesi gün selâmlığa gelecek olan ecne- biler arasında bulunmalarını irade et- mişti. Mevlüd alaylarında yapılan selâm- lıklar pek şatafatlı olduğu için ertesi gün, alayı seyretmek için kadın ve er- kek pek çok ecnebi gelmişti. Bilhassa sefirlerin hemen hepsi, gelmişlerdi. Bü yük mabeyn dairesinin (mahalli mah- sus) denilen set, iğne atılsa yere düşmi- yecek bir halde idi. Bu kadar kalabalı- ğın beş ön yaver ve tüfekci ile tarassud edilmesi, mümkün değildi, Hattâ ser- bafiye Ahmed Celâleddin paşa tarafın- dan bu cihet Abdülhamide arzoluna- rak, ihbar olunan suikasdin önüne ge- çilmesi için daha ne gibi tedbirler alın- ması istizan edilmişt Abdülhamid, bu istizana karşı: — Başka bir şey yapılamaz. Sonra, gülünç oluruz. Kazaya rıza göstermek- | ten başka çare yok. Diye cevab vermişti, Mütad olan şekilde, selâmlık tertiba- tı yapılmıştı. Ve tam zamanında, (ha- Zırol), (selâm dur) boruları çalmış.. mabeyn bandosu, marş çalmıya başla- Mişti, Abdülhamidin arabası, saltanat ka- pısından ağır ağır çıkmıştı. Yokuşu in- mek için sağ tarafa kıvrılmıştı. Yokuştan inmek için arabacıbaşı fren yapıncıya kadar, âraba birkaç adım hız- lanmıştı. Hattâ ogünkü tehlikeli vaziye- ti bilenler, Abdülkamidin arabacıbaşı- ya emir vererek yokuşu sür'atle inmek istediğini sanmışlardı. Yurddaş! Bu hafta, eğer bankada bir tasarruf hesabin varsa, ne yap yap ona bir kaç para Hâve et. Eğer bankada bir tasarruf —hecabm yoksa, gene ne yap, yap muhakkak sen d> bir tasayruf hesabı açtır. . Bunların ellerinde, fotoğraf ma-l Fakat; arabadan inip de cami merdi- venlerini çıkarken, bir az evvelki cebri |sükünetinin Aaksülâmeli olarak, göze |çarpacak derecede heyecan göstermiş- |ti | Bir misal daha.. Ramazan ayı geldi mi, jurnalcilerde İde bir faaliyet başlardı. Ramazan 115 inci günü Topkapı sarayına gidip İgelecek olan padişaha karadan, deniz- den Ve havadan yapılacak suikasdlere dair yüzlerce ve binlerce jurnaller ya- ğardı. Ne gülüyorsunuz?.. Galiba (hava- dan) dediğim nazarı dikkatinizi celbet- b — Canım.. o devirde tayyare var mı Gelsi lara takıyor. i — Gelsi : 'uı p " , Tribünler ayağa kalkmış, eyaşa” Alsan - ı’:x cenahlar vasıtasile mütemadi hücumlaf Serhafiye Celâleddin paşa telâşla gi-|cak» âvazeleri.. MA Saü riyor. Beni tanı lüyor: — Efendimiz!, Yarın Topkapı sarayı- na teşrif buyurulurken; Sarayburnun- daki şimendifer köprüsünden geçilece- esnada, tibbiye mektebi talebeleri fından bir suikasd icra edileceği evsukan haber alındı. Buna emin ığı için serbestce söy- ta isiniz, paşa?.. — Efendimiz!.. İhbar eden zat, pek mevsuk kelâmlıdır. Ferman buyurulur- |sa, mekteb dahilinde hususi tertibat ic- rası içi Di şüneyim, paşa.., sonra, bir istizan daha... (Arkası var) İRADYO)| Fugünkü procram İSTANBUL Öğle neşriyatı: | 12.30: Plükla Türk müsikisi, 12.50: Hava- dis, 1805: Plâkla Türk musikisi, 13.30: Muh- telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: V7: İnkılâb dersi Üniversiteden naklen: Bay Hikmet Bayur tarafından, 18,90: Sekizinci tasarruf ve yerli malı haftası könferana: Kız san'atlar mektebi müdürü Bayan Ayşa, 19; Bayan İnci: Pesrev ve saz semülleri, Pi- yano, keman, çello, ve nısfiye ile, 19.30: Bpor Müsahabeleri: Bşref Şefik. 19,55: Borsa ha « berleri, 20; Cemal Kâmil ve arkadaşları ta - rafından 'Türk musiklai ve halk şarkıları, 20,30: Havâa raporu, 20,33: Ömer Rıza tara. fından arabca söylev, 2045 Pasıl saz hayeti: Okuyanlar, Küçük Safiye, İbrahim, Alı: Ke- man Cevdet, kanun — Muammmer, klarinet Mamdi, tambur Salâhaddin, ut Cevdet Ko- fından Stüdyo orkestrası refakatlle, 21485: Örkestra, 22,15: Ajans baberleri, 2230: Plâk- Ja sololar, Operet ve opera parçaları, 22.50: Son haberler ve ertesi günün programı, 23: Soh. ; 16 Birinetkâasun 1937 Perşembe ANKARA Öğle neşriyatı: 1230: Muhtelif plâk neşriyatı. 1250: Plâk: 'Türk musikisi ye halk şarkıları. 13.15: Dahi- N ve harici haberler, Akşam neşriyatı: | 1830: Muhtelif plâk neşciyatı, 10: Türk mMmusikisi ve halk şarkıları YMakbule Çakar ve arkadaşları), 19,30: Saat ayarı ve arabea neşriyat, 19,45: Türk musikisl ve halk şar- kıları (Servet Adnan ve arkadaşları) 20,15: Konferana, 20.30: Plâkla dans musikisi, 21: Ajans haberleri, 21,15: Stüdyo. salon örkes- trası; 1 - Suppe: Letehle cavallerte, Farihden sayfa'ar (Baş tarafı 7 inci sayfada) miş bulunuyordu, Bunun için herkesin önünde ve başı örtülü olduğu halde jugun altından göçti. Ondan sonra Albalılar artık Romalı - ların emri altında bulunmıya, onlar adı- na harbetmiye mecbur oldular. Çok geçmeden de bir Alba kumanda - Jnnın dönekliği yüzünden Romalılar bu şehri yıktılar, halkı Ramaya getirerek o- rada yerleştirdiler. Böylelikle Roma yalnız başına ve en kuvvetli olarak kaldı. Bazı muharrirler ve ressamlar bu mevzu üzerinde eserler yarattılar. Bunların en meşhurları res - samlardan David ve muharrirlerden fle Korneydir. Turan Can zan, (Saat Ayarın, 21.15: Şan: Julya tara -| EFir Doktorun Günlük Beşemle Notlarından — () Süt çocuklarında Öltüm B Küçüklerin hıfmasıhhası noktat nasarın- dan bilhaasa onların gıdasız kalmaları ve beslenme tarzlarının kâfi olmaması son derecede mühimdir. Küçük yayrular aç. büa tahammül edemerzler, Doktor (Lese) göstermiştir ki yeni doğan bir kedi yav- rusu açlığa ve gıdasızlığa ancak o da büyük müşkülâtla beş gün kadar muka- vemet edebiliyor. Halbuki büyük bir ke- di aynı şeralt altanda yirmi beş gün aç- bğa dayanabilmektedir. Bu tecrübeden başka doğrudan doğrüya seriri tecrübe- ler de küçük çocukların lâyikile gıda a- lamamalarının çok mühim bedeni ta- || havvülüta sebebiyet verdiğini göstermek- tedir, Aynile az gıda gibl Jüzumundan fazla ve || vakitsir verilen gıdalar da doktor. Dar- || yüs'ün tedkikatına muzaran ayrı deze. || vede mahzurlar tevlid etmektedir. Bu (| hususta bilhassa (raştizm) denilen ke- || zalk bastalığı misal olatak gösterilebilir. Fühakika bu hastalık vakitsiz verilen mide ve barsağı yoran fakat vücudün iş. tifade edemiyeceği gıdalardan İleri geldi. ği tahakkuk etmiştir. || — <© Bu notları kesip saklayınız, yahad || bir albüme yapıştırıp koleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir dokter gibi imdadınıza yetişebilir. | Nüöbetci Eczaneler Bu gece nöbetci olan eezameler şunlar. dir: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Ziya Nuri), Alemdarda; (Abdülkadir). Beyazıdda: (Haydar), Su- l matyada: (Ridvan), Eminönünde: (A - minasya), Eyübde: (Arif Beşir), Fenerde || cvitaan, Şehremininde: (Namım), Şoh - || sadebaşında: . Hakkı), Karagümrük - te: (Kemal), Küçükpayarda: — (Hususl). Bakırköyünde: (İstepan), Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), Cala « tada: (İsmet), Yenişehirde: (Nizamed- din), Kurtuluşta: (Necdet). Taksimde: Nizameddin), Bostanbaşında: (İtimad), Başiktaşta: (Süleyman Receb). Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler: » Üsküdarda: — (İskelebaşı), Sarıyecde: (Osman), Kadıköyünde: (Sıhhat, Ruxt), : (Şinasi Rıza), Heybelide: Bu gol iki tarafın oyunu üzerine daha faz la bir hiz veriyor. Birl galibiyeti garanti ot- mek, diğeri beraberlik sayısını yapmak için Çorpıniyor. Nihayet devrenin 43 üneü dakikasında Üç ok, Alsancak kalecisinin hatasından istifade ederek beraberlik sayısını yapıyor. i devre Birinci devrenin uyandırdığı intıba şu - dur: Ötedenberi daha enerjik ve atak oy - nayan Üçok takımı bugün daha durgun, fa- kat daha âhenkli ve görerek oynuyor. Pas- lar dalma yerlerini buluyor. Bilhassa Adille Sald arasındaki anlağma oyunun umumi! gi. ,dişi üzerinde müessir oluyor. Buna mukabil Alsancak küçük paslar derdinden kurtula- | Sonra ba;l or Dün akşam toplanan klüb murahhasları şild fikstürünü çekmişlerdir. Maçlara 9 ikin- |cikânunda başlanaçaktır. Bvvelâ: Süleymaniye - Fenerbahçe, Anadoluhita- v - Davudpaşa, Ortaköy - Altınordu, Güla- tagençler - Anadolu, Feneryıdlmaz - Güneş, Beşlerbeyi - HUAL Vefa - Kasımpaşa, Doğan- spor » Beşiktaş, İstanbulspar - Galatasaray, Eyüb - Topkapı, Beykoz - Karagümrük kar« gılaşacaklar ve bunların galibleri müteaki- ben yekdiğerlerile çarpışarak şampiyon ta- ayyün edecektir. Ajanlık, hakemleri ve sa- haları bilâhare ilân edecektir. B takımları maç'arı B takımları maçları için Şeref ve Taksim sahaları temin edildiğinden maçlar cumar- tesi günleri bu sahalarda yapılacaktır. Bu haftadan itibaren birlel küme B ta- kımları karşılaşacaklardır. İkinci küme B takımları da 15 ikincikânundan itibaren Ççar- pışmağa başlıyacaklardır. Çekilen kur'aya göre bu hafta Şeref 1a- hasında Galatasaray - Beşiktaş ve Taksim (sahasında da Vefa - Güneş B takımları maç- |ları yapılacaktır. Tayyare kupası 'Tayyare kupası maçları dömi finaline Be- |siktaş e Güneş kalmıştı. Bu takımların ga- hbi G. sarayla finall yaparak Tayyure kupası İşampiyonu belli oladaktır. Tayyare Cemi- yeti bu müsabakalara Fenerbahçenin de gir. mesin! istedi. Calatasaray murahhası avan- (tajı olduğundan bu teklifi kabul etmiyerek ikinci bir teklif yaptı ve bu da kabul edildi. Bu teklife göre Gulatasaray, Fenerbahçe ile /kupa haricinde bir maç yapacaklar ve hası- Tatı Tayyare Cemiyetine birakacaklardır. İlk maç olan Beşiktaş - Güneş müsabakası 9 şubatta oynanacak ve ertesi hafta da ma- gın galibi Galatasarayla oymuyarak kupa şam piyonu taayyün edecektir. Tekirdağ'ı Hüseyinin Merdce btir hareketi Yakında Londra, Paris ve Hindistana gi- derek müsabakalar yapacak olan Türkiye bir veya iki gün kalacaktır. 'Tekirdağlı Hüseyinin Sofyada dolaşması, hakkında yapılan dedikoduları kökünden si- Tecek ve temizleyecek bir hareket olacaktır. Büu müddet zarfında kendisile güreşmeğe ce saret edecek pehlivan çıkarsa bittabl yere sermekten de çekinimiyecektir. Dün akşam saat 8.30 da Rober Kolej sahasında Galatasaray ve Rober Kolej basketbol birinci takımları arasında çok heyecanlı bir maç yapıldı. Neticede Ro- ber Kolej bu maçı 44-17 kazandı. Basketbol maçında Rober Kolej galib. daha altı gol çıkardı. Evvelâ Alsancak — bif |gol çıkardıkça akabinde Üçok beraberliili tesis ediveriyordu. Günün sekiz golü ara * zında Alsancaktan Salmin ilk, Üçokdan A“ dilin kafayla yaptığı beşinci gol cidden ne “ fisdi. Büyük bir heyecan içinde cereyan © * Gen bu oyun, denilebilir ki senenin en gü * zel oyunu olmuştur. Bu vaziyete göre Alsafi- cak ve Üçak ük devre lig maçlarında tani Ppuvanla beraberedirler. Yani Iki takım da e |büşda gidiyor demektir. [ Bu maçtan evvel karşılaşan Doğanspor * Atoş maçı 1 - 1 beraberlikle neticelenmiş V8 | Yamanlar Demirsporu 7 » & mağlüp etmiş * tir. | A.B. Celâleddin paşa çıkıyor. Bir dakika | Şild maçl rı üç hafta | Yeni güreş Federasyonu Güreş Federasyonu relsi Ahmed Fetgeri Yt arkadaşlarının İstanbuldaki vazifeleri dola * yısile Işbaşından ayrıldıkları bir sırada hü « aule gelen büyük boşluğun, ayni senelerdt mindere çıkmış olan Vehbi ile Tayyar tara * fından doldurulmuş olması hepimize ferah - lik verecek bir hâdise olarak kaydedilmeli * dir. Tayyar Beşiktaş klübünde yetişmiş, Hallt klübünde Dürrü ve Vehbi ile urun boylu id < man yapmak suretile az zaman içinde mem- leketin en sağlam ve sayılı bir güreşcisi ol Muştur. Vehbi 1924 Paris olimpiyadı kazandığı halde işleri dolayısile bu seyahatâ iştirak edememiş ve o tarihten sonra güresi terketmiştir. Tayyar ise Pariş ve Amsterdam olimpiyâ” dında şayanı huyret fedakârlıklarla büyük muvaffakiyetler kazanmıştır. Tayyarın Amsterdam'da üstüste yaptığ gdört müsabaka neticesinde dünya dördün * cüsü olması onun yüksek kıymeti hakkındt bir fikir vermeğe küfidir. İyi bir güreşci ol* duğu kadar mükemmel bir hoca olan Tay “ yar, güreşteki kuvvet ve kudretini — mindef üzerinde öğretebilmek gibi ayrı bir hususi “ yete de maliktir. Bir vakitler en kuvvetli iki rakib olan bü arkadaşların bugünkü yüksek mevkle kadâf yükselmiş olan güreşi diledikleri gibi parlak ve zaferden zafere götürecek bir şekilde ! “ dare etmelerini temenni etmek en büyük di- değimizdir. i Ömer Besim Vefa, Süleymaniye, İstanbulspor ve Beykoz arasında bir anlaşma İstanbulun büyük klüblerinden Vefa, Sü- leymaniye, İstanbulâpor ve Beykor klübleri aralarında bir anlaşma yaparak yeni bir pros je hazırlamaktadırlar. Dört klüb murahhas- larının yaptıkları toplantıda İstanbul tarâ” fında bir saha teminile müşterek bir anlağr ma yaparak hâarleden takım getirmek işleri görüşülmektedir. Bon toplantıda klüb reit- leri bulunmuş ve uzun konuşmalardan şonrü çalışma esasları tesbit edilerek sür'atle faali- yete geçmeğe karar verilmiştir. Vilâyetin bir tavzihi İstanbul Valiliğinden: Cemiyetler kanunu hükümlerine uyarak geçenlerde vilâyetce Fenerbahçe spor klü” bünde yaptırılan teftiş; kasa meveudu İl€ hesab defterlerinin mukayesesinden ibarel olup netice muvafık görülmüştür. Ancak bazıları tarafından iddin edildili gibi bu teftiş Ktübün bütün diğer muameli” -İtına ve eski hesablarına ve satın alman dö“ mirbaş oşyanın mübayaa suretile mevcudü” na axla temas edilmemiğlir. Teftişin hududu yukarda söylendiği gibi * günkü kasa hesabına münhasır kalmıştif Görülen lüzum üÜzerine keyfiyet tavzih olU” nur, İstanbul Vati ve Belediye Relsi Muhittin Üstündağ — *