Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SON POSTA Hatayda Arablarla Fraı_ısızlar arasındaki hâdisenin içyüzü Fransız müstemlekecilerinin Vatanilerle muhaliflerin intihabatta Türklere karşı müttehid bir cebhe almaları için çevirdikleri dolablar kanlı bir netice verdi Antakya, 15 (Hususi) — Fransızlar- ğ Suriyehalkının Türkiyeye| karşı sempatisi artıyor la Usbeciler arasında çıkan ihtilâf son hadde gelmiştir. Fransız delegesinin Israrı üzerine Vatanilerle bir cebhe ha- linde birleşmek üzere Usbeciler geçen gün içtima etmişlerdir. Zeki Arsuzinin yalnız Sancağı değil, bütün Arablığı kurtarmak ve bir Arab imparatorluğu kurmak hakkındaki mütaleası üzerine Şahin Cebbare yalnız Türklere karşı bir cebhe almanın icab ettiğini, Fran- sızları da memnun etmek lâzım geldi- 'ğini ileri sürmüş, her ne pahasına olur- sa olsun muhakkak intihabı kazanmak istediklerini söylemiştir. Aralarında cereyan eden şiddetli münakaşalardan bir netice alınamamıştır. Fakat toplan- tı mahallinden çıkılır çıkılmaz Zeki Ar- suzi ve arkadaşları tevkif edilerek po- lis dairesine götürülmüştür. Biraz son- Ta kadınlı erkekli yüz kadar Arsuzinin . tarafdarları karakolun bulunduğu bı—' naya hücum etmişler, karakolu 1.aşla—*ı mışlardır. Hâdiseye karakolda bulunan | polis, jandarma ateşle müdahale etmış| ve neticede halktan ikisi ölmüş ve 7-8 kadarı da yaralanmıştır. Zeki Arsuzi ve arkadaşları askeri hapishaneye götü- rülmüşlerdir. Hâsideye Türk halkından bir tek kimse dahi karışmamıştır. Kont dö Martel'in Şam delegesine telgrafı Haleb, 15 (Hususi) — Hatay rejimi- nin mevkii tatbika vaz'ı dolayısile Şam- da, Hamada ve Humus'da protesto mi- tingleri yapılmıştır. Bu tezahürat mü- nasebetile Kon dö Martel Şam delege- sine çektiği bir telgrafta Sancakta tat- bik edilecek rejim hakkında bazı mü- talealarda bulunmuştur. Bu mütalea- larda Suriyenin Sancakta bazı hakları- nın tanınacağını ileri sürmüştür. Bil- hassa Hatayda bulunacak konsolosların Suriyenin muvafakati ile vazifelerine devam edeceklerini bildirmiştir. Kont dö Martel efkârı oyalamak için bu tel- grafı açık olarak çekmiştir. Fransız heyeti bugün geliyor Ankara, 15 (Hususi) — General Eski Fransız Başvekili Berlinden döndü Paris, 15 (A.A.) — Eski Başvekil B. Flandin, bu sabah Berlin'den bura- ya gelmiştir. Mumaileyh, seyahatinin hususi ma- hiyette olduğunu, yalnız seyahat intı- balarını B. Chautemps'e bildireceğini söylemiş ve şu sözleri ilâve etmiştir: — Halihazırda Almanya ile Fransa a- rasında derin noktai nazar ihtilâfları Mevcud olduğu mütaleasındayım, Fa- kat iki hükümet ve iki millet, muhtelif prensiblerle ve muhtelif usullerle olsa da Fransızlar kadar Almanların da son derece arzu etmekte oldukları zanno- lunan sulhu muhafaza etmek için mü- tekabilen yapabilecekleri fedakârlıkla- rı ihtimamla tedkik etmek mecbüriye- tindedirler. Meclis müzakere'eri Ankara, 15 (Husüsi) — Meclisin bu- Bgünkü — toplantısında 20 ikinciteş- rin 1334 tarihli pasaport kanununun 16 ncı maddesini değiştiren kanunun birinci maddesine bir fıkra ilâvesine dair kanun lâyihası yakında hükümetin bu mevzua dair teklif edeceği kanun lâyihası ile birlikte müzakere edilmek Üzere encümene iade edilmiştir. | Kamutay cuma günü toplanacaktır. İ Yeni Suriye kabinesinin Şam, 15 (Hususi) — Yüksek şah- siyet sahibi münevver bir Arab ba- na şunları söyledi: — Süriyede Türkler aleyhinde ya- pılan tahriklere rağmen halk Türk milletine ve Atatürke karşı büyük bir sempati göstermektedir. Bu sem- pati gün geçtikce artmaktadır. Müs- takil Suriye hakkındaki Türkiyenin temennileri Suriyenin istikbali hak- kında yegâne garanti telâkki olun- maktadır. Bu cereyana bir gazeteci ve birkaç menfaatperest politikacı mani olmıya çalışmaktadır. Hakika- | tin ortaya çıkmasına kimse mani ola- mıyacaktır. Dostluk kervanı çoktan yol almıştır. Hattâ size şu kadarını da söyliyeyim ki Suriyede Türk dostluğunun kıymetini takdir etmi- yenlerin ve vaktile ona lâzım geldiği kadar ehemmiyet vermiyenlerin da- ha fazla mevkii iktidarda kalmıya- caklarını tahmin etmek müşkül de- ğildir. Hattâ, bugünkü hükümetin is- tifası meselesi fevkalâde bir hâdise teşkil etmiyecektir. Çekilecek olan bugünkü kabine yerine Şeyh Tacet- tinin hükümeti teşkil etmesi çok muhtemeldir. Fakat Suriyede Tacet- tin hükümeti çok tutunamaz. Çünkü Türk hükümetine sempati göstermi- yen bu kabinenin faaliyeti halkın hissiyatına daima aykırı düşecektir. Yeni idare Pariş, 15 (A.A.) — İyi malümat almakta olan mehafilde halihazırda Suriye Başvekili ile Fransa Hariciye Şeyh Taceddin tarafından kurulacağı söyleniyor, Pariste br tebliğ neşredildi. Fransa muahedeyi tasdik edecekmiş Nezareti arasında yapılmakta olan noktai nazar teâtileri ile alâkadar ol- mak üzere Fransa ile Süriye arasın- da mün'akit ilkkânun 1936 muahe- desinin bütce müzakerelerinin niha- yetinde tasdik olunacağı beyan edil- mektedir. Ekalliyetler meselesine ge- lince yakında bir mektub neşredile- ceği ve bu mektubda Fransa hükü- metinin ekalliyetler hukukunun tat- bikı ve ekalliyetlerin himayesi husu- sunda hareket serbestisini muhafaza etmekte olduğunu —beyan edeceği söylenmektedir. Bu himaye, umumi surette bahşedilecektir. Yeni idare, kapitülâsyonların ilgasından sonra Mısır'da teşkil edilmiş olan idarenin aynı olacaktır. Resmi tebliğ Paris, 15 (A.A.) — Hariciye Müs- teşarı Detessan, Suriye Başvekili Cemil Mardam ile yaptığı müzake- reler sonunda aşağıdaki tebliği ga- zetecilere vermiştir: «Suriye Başvekili Cemil Mardam ile Hariciye Müsteşarı Detessan ara- sında yapılan noktai nazar teâtileri, Fransa - Suriye teşriki mesaisinin or- taya koyduğu beseleleri siyasi, idari ve iktısadi sahalarda tedkik imkâni- nı vermiştir. Muhatablar iki memle- ket arasındaki Münasebatın itimada dayanan bir dostluk havası içinde in- kişaf ettirilmesinin iki memleket menafii iktızasından bulunduğu hu- susunda mutabakatlarını müşahede eylemişlerdir. # Hudsinger.in riyasetindeki Fransız as- keri heyeti yarın şehrimize gelecek ve —.. burada beş gün kâlacaktır. Müzakere- lere yarın derhal başlanacaktır. Japonlar hedeflerine doğru ilerliyorlar Çinliler yeni bir müdafaa hattı tesis etiiler, Tokyoda bü Londra, 15 (Hususi) — Nankinin iş- galinden sonra Japon askeri hareketi- nin ikinci hedefinin Cenubi Çinde Kan- ton şehri olacağı tahmin edilmektedir,. Şanghaydan bildirildiğine göre 50 bin Japon askeri Kantona doğru yola çıkmıştır. Diğer bir tahmine göre Japonlar Hankeu'yu hedef ittihaz ederek, bura- sının işgalinden sonra Kantonla meşgul olacaklardır. Tokyo, 15 (ALA.) — Nankin'den Do- mei ajansına bildiriliyor: Japon kuvvetleri Yangize'nin sol sa- hilinde kâin Kiangpou şehrini almışlar- dır. Çinliler Poukeou - Tientsin demiryo- lu uzunluğunda yeni bir mukavemet cebhesi kurmağa uğraşmaktadırlar. Nankin'i tahliye etmiş olan Çin kıt'a- ları Wenpu'da toplanmaktadiırlar. - Nankinde ölen Çinliler Tokyo 15 (A.A.) — Domei ajansı mü- şahidlerin Nankinde ölen Çin askerleri- nin mikdarını 70.000 olarak tahmin ettik- leri bildirilmekte ve henüz resmi rakam: lar neşredılmedığı ilâve olunmaktı ol— -— .—. -- yük bir askeri konferans akdecdildi 'du; ğu;ııi tebliğ ediyor. Şanghay 15 (A.A.) — Hankeudan bil- dirildiğine göre, Çin kuvveleri, Uhudan çekildikten sonra, merkezi, Uhunun yir- mi kilometre garbında kâin Lukangda olmak üzere yeni bir müdafaa hattı tesis etmiş ve taze Çin kuvvetleri ile temasa geçmiştir. Tokyo 15 (A.A,) — Bugün öğleden son- ra büyük erkânıharbiye azaları ile kabi- ne azalarından mürekkeb bir konferans toplanmıştır. Bu könferans, yarın öğle- den sonra da toplanacaktır. Müzakerelerin mevzuy etrafında hiç bir şey işaa edilmemiştir, İki mülkiye üfettişi Otobüs işini tahkike memur edildiler İstanbul otobüsleri işinin tahkikine ve tedkikine mülkiye müfettişlerinden Ali Seyfi Türümen ile Abidin Erenerin * memur edildikleri haber verilmektedir. v Atatürkün teşekkürleri Ankara 15 (A.A.) — Riyaseticum- hur Umumi kâtibliğinden: Sekizinci arttırma ve yerli maliı haftası münasebetile yurdun her ta- rafından, Atatürk'e, vatandaşların sa- mimi duygularmı ve ekonomi alanın- daki uyanıklık ve ilerleme severliğini gösteren birçok telgraflar gelmekte- dir. Bundan çok mütehassis olan Ata- türk, teşekkürlerinin Anadolu ajansı vasıtasile iletilmesini emir buyur- muşlardır. - w, Bu Sabahki —. Gazetelerde I-_I MA .. * * — Gördüğümüz Fikirler Cumhuriyet — Bugünkü başmakaleyi ya- zan Abidin Daver Uzak Şark harekâtını ve bilhassa Japonyanın tutmuş olduğu yolu tedkik etmektedir. Abidin Daver, Japonyanın (tihangirliğe azmetmiş olduğunu kaydettik- ten sonra bunun önüne geçmek için İn - giltere, Amerikan, Fransa ve Sovyet Rusya. nın ittifak ve İcabinda Japonyaya karşı müştereken harbetmeleri Jlâzım — olduğunu, bunun da: şimdilik mümkün görünmediğini söylüyor. v& Tan — Ahmed Emin Yalman buügünkü başmakalesinde Atatürk Türkiyesinin ge - çirdiği büyük ve mes'ud inkılâbı medhet - mekte, bunun eşsizliğini tebarüz ettirmek- tedir. Başmühafrrir bundan sonra hâlâ ba- zı eski zihniyetlerden kalan tek tük Tfena mirasları da ortadan silmekelâzım geldiğini ğmeselâ rü#veti ortadan kaldırmak için esas- n hattı hareketler alınmasını istemektedir. mindan rüşvet alan bir memurla, bir gaze - teci arasında mes'üliyet bakımından hiç bir iferk olmadığını yazmakta, icabında ikisinin de ayni şiddetle cezalandırılması lâzım geldi- ğini ilâve etmektedir. ykr Kurun — Asım Us da bugünkü başmaka - lesinde Çin-Japon harbini mevzuu bahset - mektedir. Bu mesele karşısında Avrupa ve !Amerika devletlerinin vaziyetini teşrih eden 'başmuharrir, Japonyanin Çinden bütün di- ğer devletlerin çekilmesini istediğini yaz - makta ve neticenin ne olacağını endişe ile soruşturmaktadır. Orta tedrisat Kadrosu Genişletiliyor Ankara, 15 (Hususi) — Orta tedrisat mekteblerinde bu yıl 100 bin talebe var- dır. Bu sayı daha da artmak istidadını gösterdiğinden kadroların genişletilmesi maksadile bir proje hazırlanmıştır. Proje ile kadroya 39 direktörlük, 52 yardirek- törlük ilâve edilmesi teklif edilmektedir. Vezirköprüde 56 ev yandı Vezirköprüde Göl köyünde büyük bir yangin olduğu ve 56 evin yandığı haber verilmektedir. Verilen habere göre yangında bir kadıncağız da yan - miştir. Yangının söndürme işile kay - makam bizzat meşgül olmuştur. Ahmed Emin Yalman, vatandaşlık bakı -| ALE E © Bir türlü anlaşamıyan j Avrupa karşısında | Japonya Yazan: Selim Ragıp M__ inle Japonya arasında sırf ikt devlete münhasır bir ihtilâfın nihayet silâha müracaat suretile hallini intaç eden ihtilâf, bugün, harb başladık- tan beş ay sonra bambaşka bir mahiyet almış bulunuyor. Bundan beş ay evvel harekete geçen Japon kıt'aları, hu kadar kısa bir zaman zarfında şimali Çinin merkezi olan Pekini zaptettiken sonra Şanghayı ve Nankini de işgal etmiş bu- lunuyorlar. Bu hal, Çin devletinin hük- men değilse bile haritai âlemden fiilen silinmesine muadil bir keyfiyettir. Ja- ponyanın işgal ettiği mıntakalarda Şşu veya bu nam altında teşekkül edecek olan hükümetlerin birer kukladan başka ma- hiyetleri olamıyacağını söylemeye lüzum dahi yoktur. Fakat esas mesele bu de- ğildir. Milyonlarca insanı kendi nüfuz ve - m- rine râmeden bir Japonyanın Âvrupa ve Amerikaya karşı takınacağı tavır ve vaziyettir. Bu sebebledir ki dünya siya« setinin mühim bir dönemeç noktasına gelip dayandığını söylemek ne mübalâ- ğalı bir iddia, ne de kehanetfuruş bir tah- min sayılamaz. Bundan ötürüdür ki İngiltere, Fransa ve Âmerikada buvuk bir endişe baş gös- termiş, ve Japon denizlerinde müşterek bir hattı hareket takibi için müzakerele- re girişilmiştir. Fakat bu müzakerelerin şimdilik müessir bir ameli netice verme- si beklenemez. Bunun sebebi, beyaz ırkla meskün kıt'alardaki ideolojik ihtilâflar- dır. Bu ihtilâfların mahiyetini, burada, bir defa daha tekrar ve teşrihe lüzum yoktur. Fakat Amerika ve ÂAvrupanın Uzakşark- ta müessir bir siyaset takib edebilmesi için Almanya ile İtalyanın da Uzakşark- ta menfaattar diğer devletlerle beraber hareket etmeleri şarttır. Bugünkü ahval ve şerait büna imkân — vermemektedir. Bundan dolayı da kendisine Uzakşarkın İngilteresi süsünü veren Japonya, hiçbir kayıdla kendini mukayyed saymıyarak bildiği gibi hareket etmekte, İngiliz ve Amerikan harb ve ticaret gemilerine si- lâhla dahi tecavüzden çekinmemektedir. Bu hareketin delâlet ettiği mana, Avru- palılara «defolun» demekten başka bir şey değildir. Halbuki Avrupalılar ise, hâ- lâ birbirlerile mücadele etmekten bıkıp usanmamaktadırlar. Bu sebeble, Uzak- şarkta, bir Avrupa - Amerika teşriki me- saisi, muhal değilse bile herhalde tahak- kuku çok müşkül hayal mahiyetinde bir temenni hududunu kolaylıkla aşamıya- caktır. — Selim Ragıp Emeç Maliye Müsteşarının Radyoda nutku Ankara 15 (Hususi) — AÂrtırma ve Yerli Mallar Haftası münasebetile ma- liye müsteşarı Cezmi Erçin tarafından radyoda bir nutuk söylenmiştir, Hatib para biriktirmenin bir tarihcesini yap- mış ve faydalarını saymıştır. | —H Sabahtan Sabaha: ayrılıyorlar. ümidli yaralı da pek çabuk iyileşip miş gibidir. Abdal kalmıya mahküm çocuğu ne yapmalı? Son Postanın doktorlar ve hukukçulardan 'sorduğu mesele bugünkü fen ve fikir âleminde revaç bulan iki kanaatin üzerinde yürüyor. Her davada olduğu gibi bu mevzuda da eskiler ve yeniler birbirlerinden Ahlâk nazariyelerini fenni hakikatler içinde yaşatmağa çalışan eskiler na olursa olsun insan hayatını her düşüncenin üstünde tutmak istiyorlar. Ümid. siz bir kanserli ıztırab içinde kıvrandığıshalde onu bu acılardan bir an evvel kurtarıp ebedi istirahate kavuşturmaktan çekiniyorlar. Hattâ böyle bir te- şebbüsü cinayet telâkki edenler bile var. Buna karşı ahlâki düşünceleri realitelere karıştırmak istemiyen — yeniler bazılarınca belki de zalimane gelecek vak'alarda tereddüd etmeden hareket ediyorlar, Elime geçen fransızca bir tıb mecmuasında buna dair çok garib bir fıkra okudum. Bir otomobil kazasında ağır yaralanan iki insanın imdadı- na yetişen operatörler ilk muayenelerinde bunlardan birinin ümidsiz can çekişir bir vaziyette olduğunu, ötekinin de çok zan kaybetmekle beraber kur- tuluşunda ümid olduğunu görüyorlar ve ani bir kararla ümidsiz yaralının si- cak kanını ümidli yaralıya naklediyorlar. Ümidsiz yaralı tabil ölüyor. Fakat g Bu Rus ve Fransız cerrahisi tarafından kabul edilen bir metod haline gel- Bu vak'a bazılarına belki zalimane gelir. Tanrıdan ümid kesilmez derler. Doğrudur. Fakat ne acı hakikatler de var ki bütün vicdani ve ahlâki kaygi- larımıza rağmen bize baş eğdiriyorlar. Ne yapmalı? kurtuluyor. Bürhan Cahid