Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
# Japonların Nankine varmaları İ büyük dç_vle_tleri telâşa düşürdü Bir Fransız gazetesi, Japonyanın Çindeki fütuhatı Amerika efkârı umumiyesinde bır teyakkuz uyandırdı, diyor Ere Neüvelle yazıyor: Japonların pek büyük olan faikiyetleri- ne rağmen harbin devamı kendileri için muhataralardan hali kalmıyacaktır. Ja - ponların, mücadelenin bilhassa büyük devletlerin Çine arzu ettiği silâh ve maii kradi ita etmeleri halinde yıpranma har- bine istihale etmesinden korkmaları icab eder. La Republigue yazıyor: Japonya ilk partiyi kazandı. Fakat iş daha bitmemiştir. Çin mukavemeti çok sürebilir. Ördre yazıyor: Japonya Kuomingtang ile sulh müza- kerelerine girişecek olursa Çin yakında Japonvyanın vesayeti altına girer. Ve 300 milyon kişinin her zaman Japonyaya müzaheret etmeğe hazır bulunduğuna şahid oluruz., Bu manzara garb devletle- rin? ürkütecek mahiyettedir. aa Yugoslavya Başvekili Romadan ayrıldı Roma 8 (Hususi) — Üç gündenberi burada misafir bulunan Yugoslav baş- vekili Stoyadinoviç, Belgrada hareket etmiştir, Stoyadinoviç İtalyan hükümet er- kânı tarafından İhararetle uğurlan- mMiştır. Mussolinile - Stoyadinoviç arasında yapılan konuşmalar neticesinde, İtal- yan - Yugoslav ticari münasebatının | daha genişletilmesi kararlaştırılmıştır. Damga pullarımızı Taklid etmişler Komşu devletlerden birinde bir sahte- kâr şebekesinin damga pullarımızı taklit ederek memleketimize sokmıya teşebbüs ettiği haber verilmektedir. Maliye Vekâ- leti hâdiseyi haber alır almaz bu taklid puların memlekete sokulmaması için ical, eden tedbirleri almıştır. g— Yeni edebi tefrikamız —» Bir genç kızın romanı Yazan : M. Tahsin Berkand Duygulu olduğu kadar enerjik bir kadının romanı... Baştan ba- şa vak'a, aşk, hiş, hayal... Üslüb ve görüş itibarile muharririn en güzel eseri Cumartesi günü başlıyoruz Paris 8 (ALA.) — Fransız gazeteleri Çin - Japon ihtilâfının ne suretle hitama ereceği sualini irad etmektedirler. Öruvre diyor ki: Japonyanın Çinde elde etmiş olduğu seri fütuhat, Amerikan efkârı umumiye- sinde bir teyakkuz uyandırmıştır. Lon - |dra ile Paris, şimdiye kadar Çan-Kay Şek'e yardım etmemişlerdir. Ve Berlin- kayiin inkişaflarından fevkalâde müste- fid olmuştur. Çinde mukavemet kuvvetleniyor Pekin 8 (A.A,) — Şantung vilâye- tinde harbe muarız olanlar da yavaş yavaş milli mukavemete taraftar olan- lara I!tihş_ka başlamışlardır. Şantung valisi general Hanfuşunun kumandası asraşadAağıAAısAcAA .. altındaki üçüncü ordu tamamile Nan- .00 Fotoğraftan para Bir açıkgöz sahte bir beş liralık sürmek isteci Tahtakalede oturan 'Tahsin oğlu Hay- reddin Tahtakalede tütüncü Mahmuddan konyak almış, bedelini ödemek üzere de| bir yeni beş liralık vermiştir. Fakat bu para Mahmudun eline biraz kalınca gelmiş, tedkik edince bunun ha- kiki bir beş liralık olmayıb uydurma bir beş liralık olduğunu farketmiştir. Bunun üzerine de Hayreddini yakalatmıştır. Hayreddin bu paranın bir mecmuada çı- kan renkli fotografların arka arkaya ya- pıştırılmak suretile kendisi tarafından ya- pıldığını itiraf etmiştir. Amerikada 9 ay -İçinde 2757 Tayyare yapıldı Vaşington 8 (A.Â.) — Ticaret nezare - tinin bildirdiğine göre, Âmerikan tay - yare fabrikaları, içinde bulunduğumuz senenin ilk dokuz ayı zarfında 484 dü as- ker olmak üzere 2757 tayyare imal et - mişlerdir. Bu tayyarelerden 452 si ihraç olunmuştur. Meclisde muhtelif kanunlar kabul edildi Ankara 8 (Hususi) — Meclisin bugün- kü toplantısında muhtelif kanunların bi- rinci müzakereleri yapılmıştır. Bu arada devlet demiryolları ve limanları umumi idtresinin teşkilât ve vazifelerine dair 25 inci maddesinin tadiline aid lâyihanın e© birinci müzakeresi yapılmıştır. İskoçya - Çekoslovakya maçı Glaskov 8 (ALA.) — İskoçya ile Çe- koslovakya takımı arasında yapılan futbol maçını İskoçya 5-0 kazanmıştır, | ÇMakineye verilirken | Almanlar kömürden sabun yaptılar Bunun üzerine senede 40000 ton su.-'i sabun istihsal edecek büyük fabrikaların kurulmasına başlandı Berlin 9 (AA.) — Alman kimyagerleri bir kaç sene süren uzun tecrübelerden sonra İp- tidai maddesini kömürden alan sun'i bir sa- bun icad etmişlerdir. Bu sabun tabli sabun- lardan kat kat daha yüksek evsafı haizdir. Gerek köpük ve mukavemet ve gerek temiz- leme küdreti itibarile diğerlerinin üstünde- dir. Ziya ve havadan daha az müteessir ol- maktadır. Kömürden sabun istihsal etmek üsulüne mucidin ismile İsojhansen Triosch- ke usulü adi verilmiştir. Bu sabünu görünüş- te diğer sabunlardan farketmiye imkân yok- tur. Büyük kömür müesseseleri bu sabünüu is- tihsale başlamışlardır. Senede kırk bin ton kömür sabunu istihsal edecek — fabrikaların kurulmasına başlanmıştır. Diğer taraftan Alman kimya sanayil esası zeylin veya zeytin yağı olan diğer bil'ümum maddelerin yerini tutacak kimyevi maddeler araştırmakla meşguldur. Çünkü günün bi. rinde zeytin idhalâtı müşkül bir safhaya gi- rebilir. Bunun da esası gene kömür olacak- tır. Bu hususta da yakında müsbet bir neti- ce alınacağı ümid edilmektedir. Kahirede teykifler | Kahire 9 (A.A.) — Başvekil Nahas paşaya geçenlerde yapılan Sulkasd İle alâkadar ol- mak üzere yeniden bir çok tevkifat yapıl - mıştır. Şanghayda bir hâdise Şanghay 9 (AA.) — Meçhul bir şahıs Vo- vostinila adındaki Rus gazetesi İdarehanesi- ne bir bomba atmıştır. İnfilâkın tesirile kin hükümetine sadık bulunduğunu ilân etmiştir, Eski Japon elçisi Londrada Londra 8 (ALA.) — Eski Japon büyük elçisi Kont İchi bugün hariciye hazırı Edenle uzun bir mülâkatta bulunmüuş - tur. Bu mülâkatın mevzuu hakkında hiç bir tebliğ neşredilmemiştir. Londra 8 (A.A.) — Avam kamarasın - Roma - Tokyo müsellesi Uzakşarktaki va- jda meb'uslar bugün gene Uzakşark me- | sgelesini mevzuu bahsetmiştir. Eden eski Japon nazırlarından İshinin Londrayı ziyareti hakkında Kont İchi - nin Âvrupayı ziyaretinin kat'iyyen hu - susi mahiyette olduğunu söylemiştir. Şanghay 8 (A.A.) — Hankeodaki Çin menabiinden gelen haberlere göre Çin - liler Nankini kat'i olarak müdafaaya ka- rar vermişlerdir. Şehir dahilinde bir kaç fırke tahşid olunmuştur. geet A AAA DU Filistinde polis karakollarına taarruz başladı Hayfa 8 (A.A.) — Filistinde tedhişçilik devam etmektedir. Birüsebi'de de mü - teaddid bombalar atılmış ve polis kara - kalu şiddetli bir ateşe maruz kalmıştır. Petrol boruları tahrib edildi Londra 8 (Hususi) — Filistinden ge « çen Musul petrol boruları bugün tekrar tahrib edilmiştir. Bu münasebetle Irak hükümeti Filis « tin Arablarına yeni bir ihtarda bulun « muüuştur. İngilizler Kıbrısda Kuvvetli bir. üs Vücude getiriyorlar Londra 8 (Hususi) — Amiral Sir Her- bert Richman, İngilterenin Akdenizde kuvvetli üslere ihtiyacı olduğundan bah- sederek, Kıbrıs adasında asri bir üssün vücuda getirileceğini ve bu süretle şarki Akdenizde İngiliz gemilerini barındıra - cak bir yer temin edileceğini söylemiş - tir. Selânikde şiddetli bir zelzele oldu, halk sokaklara döküldü Atina 8 (Hususi) — Dün gece saat 11,40 da Selânikte şiddetli bir zelzele ol- muştur. Üç saniye süren zelzele esna - sında sinemalar ile eğlence mahallerin- de bulunanlar paniğe tutulmuşlar ve bir- bizlerini çiğniyerek sokaklara dökülmüş- lerdir. Meclise 3 mühim Kanun verildi (Baştarafı 1 inci sayfada) Diğeri Tunceli vilâyeti halkından 0- lup ta nüfus ve askerlik .kanunlarına göre kendilerine verilmesi lâzım gelen İbazı cezaların affine ve nüfus yazımı ile askerlik iğleri_ne dair olan "kanuna bir madde ilâvesi maddelerinin tadili hakkında lâyihadır. Üçüncüsü ise askeri tayinat ve yem kanüununa ek kanun lâyihasıdir. Adananın Derdi (Baştarafı 1 inci sayfada) sinin vazıyetini inceden inceye tedkik ederek pek yakında kendilerini sevin- direcek, memnun edecek tedbirler alı - nacağı cevabını verdiğini bildirmiştir. Vekilin sözleri şehrimizde büyük se- vinç uyandırmıştır. Kömür buhranı Kömür buhranı şiddetle devam edi- binanım camları kırılmıştır. Bombayı atan , kaçımıya muvaffak olmuştur. ua wlülk ı « * —. A * 'yor. Kilosu 12 kuruşa fırladı. S- —IT et v |— Bu Sabahki | — Gazetelerde — Gördüğümüz Fikirler Cumhuriyet — Yunus Nadi bugünkü baş- sis etmiştir. Başvekilin son İstanbul seya - hatinde bu işle yakından meşgul olduğunu kaydeden Yunus Nadi, bu suretle Atatürkün yüksek nutuklarında işaret etmiş olduğu bu meselenin tahakkukuna geçilmiş olduğun söylüyor ve diyor ki: & z « Bu şehrin mamuüriyeti bütün Türkiyemiz için şeref, haysiyet ve servet olacaktır. Bu itibarla Atatürkümüzün İstanbulu imar et- meğe matuf emel ve iradesi, Büyük Şefin her düşüncesi gibi isabetin tâ kendisidir.» * Tan — Ahmed Emin Yalman «Milli gaze- teci» başlıklı makalesinde Başvekil Celâl Ba- yarın gazetecilerle konuşurken- söylemiş ol- duğu şu iki cümleyi almıştır: «Milli tüccarı târif ettiğimiz gibi milli ga- zeteciyi de târif etmek lâzımdır. Bu târife uygun olmıyan hareketleri işliyenler gazete- ci sıfatını kaybetmelidirler.» Bu cümleler üzerirGte mütaleata girişen Ahmed Emin, bugün Avrupanın bir çok yer- lerhide gazetelerin türlü türlü sansürlerle ancak bir havadis bülteni ve hükümete mu- ayyen görüş ve fikirlerin neşir vasıtası halin- de olduğunu ve bizde gazetenin bu yola düş- mediğini söylüyor. Milli gazetecinin nasıl ha- reket etmesi ve nelerden çekinmesi lâzım geldiği hakkında da uzun uzadıya mütalea. lar serdettikten sonra, gazetelerin elbirliğile bunlara riayet ederlerse, gazeteciliğin büyük noksan ve kusurlarının izalesi imkânı bulu- nacağını ilâve ediyor. * "i Kurun — Asım Us bugünkü başmakalesin- de çok şayanı dikkat bir noktaya temas et. mektedir. Suriye ile aramızdaki son ihti - lâfli meseleyi mevzuu bahseden başmuhar- rir, Suriye topraklarını sulayan, oralarını zenginleştiren suların bizim topraklardan geçtiğini. ve bu sularımn — istikamet - derini kendi arazimize çevirmenin elimizde olduğunu söylüyor. Mençuko hükümeti Amerika ve İngiltereye Meydan okuyor Tokyo 7 (Hususi) — Mukdendeki İngi - liz ve Amerika koönsolosları Mançuko hü- kümetine müşterek bir nota vererek son zamarilarda İngiliz ve Amerikan serma - yesine karşı ittihaz edilen menfi hattı hareketten dolayı teessüf beyan etmiş - lerdir. "Mançüko hükümeti verdiği cevabda, icab ederse kapılarını İngiliz ve Amerika ser- mayelerine karşı büsbütün kapıyabile - ceğini, maamafih yeni bir anlaşma için müzakereye hazır olduğunu, bundan ev- vel de İngiltere ve Amerikanın Mançuko hükümetini Tresmen tanımaları icab et- tiğini bild'rmiştir. Paris borsası Paris, 9 (Hususi) — Paris borsasının bu sabahki açılış fiatları şudur: Londra: 147,09, Nevyork: 29,44. Ber- lin: 1197,50, Roma: 154,85, Ceneyre: 680,65, Kurşun: 16,3,1,1., Bakır: 43.45, makalesini İstanbulun imarı meselesine tah- © Örta ve Cenubi Avrupada siyasi turneler Yazan: Selim Rasın Emeç rta ve Cenubi Avrupa, yeni- den, hararetli bir siyaset faa- liyetine sahne oluyor. Bir taraftan Fran- sız hariciye nazırı M. İvon Delbos Varşo- vadan başlıyarak Prag, Belgrad ve Bük- reşi ziyaret ederken, Yugoslavya başve- kili de Romadan başlamak ve Berlinde nikayet bulmak üzere bir diğer seyahat icra etmektedir. Bu vaziyette nazarı dik- kate çarpan şudur: İngiliz has meclisi lordu Halifaks'ın Be;'line vukubulan seyahatini, Fransız hariciye nazırının siyasi bir turne ile karşılamıya lüzüm görmesi. Malüm olduğu üzere Lord Halifaks, İngiliz hükümetinin gayri resmi ve hiç bir sıfatı haiz olmıyan bir mümessili sı- fatile Berline gitmiş, bilhassa, şahsan Hitlerle görüşmüş ve Almanyanın umu- mi teşriki mesaiye iştirak etmesi şartla- rının neler olabileceği hakkında şahsi bir anket yapmış ve bu anketinin netice- sini de İngiliz kabinesine bildirmiştir. Bu vakıâyı, Fransız başvekilile hariciye na- zırının Londraya”davet edilmeleri takib etmiştir. İngiliz hükümeti, bu hareketile, Fransaya, Avrupa muvazenesini temin bahsinde kendisile hemfikir olarak yü- rümek arzusunda bulunduğunu — açıkça hissettirmiş oluyordu. Fransa hükümeti, bu daveti memnuniyetle kabul etmiş ve M. Şotanla İvon Delbos Londrada, İngi- liz raeslekdaşlarile temas edip fikir tea- tisi imkânın: elde etmişlerdir. Bu temas, müsbet bir karara varmak demek olma- dığı için, hâdise, sadece, Mmüzakere ve münakaşa safhasını aşmamıştır. Fakat M. İvon Delbos'un, Londra seyahatini müteakip, derhal Lehistanı ve Küçük İti- lâf merkezlerini ziyaret etmek kararını tini takib eden Londra görüşmelerinin bir aksülâmeli gibi telâkki edilebilir. Çünkü bir kısim İngiliz efkârı, Alman- yanın, bilhassa müstemlekeler bahsinde ve binnetice iptidat maddeler davasında tatmin edilmesi lüzumunu müdafaa et- mektedirler ki Fransanın bu noktaj na- zara yanaşması bir parça uzak bir ihti- maldir. Bunun tabii bir reaksiyonu nla- rak, mezkür hükümet, müttefiki bulun- duğu Lehistanla Çekoslovakya, Yugos- lavya ve Romanya ile temas lüzumunu hissetmiş ve Halifaks'ın ziyaretinin ce- vabını böyle bir jestle vermiş olmuştur. Şu hale göre, Almanya ile olan münase- betlerinde Londra ile Paris anlaşmış bu- lunmaktan uzaktırlar. Yugoslavya baş- vekili M. Stoyadinoviç'in Roma ve Ber- İini ziyaretine gelince; bu hareket, Yu- göslavyanın Fransadan uzak kalmak ar- Altın: 139,11, Gümüş: 18,50, Çinkol 15,11,3, | (Devamı 13 üncü sayfada) ——— Sabahtan Sabğha : lere dönüp: — Herifin vücudu galiba su yüzü miyor, demiş. kafalarını yarmışlar. hovardalık halinde kalmıştır. — —Ötiraf etmek lâzımdır. Bektasşiye sormuşlar: — Dede oruç tutar mısın? — Yıldan yıla, yıldan yıla! — Peki, şarab içer misin? — Akşamdaaaan, akşama! Bunun gibi bir çoklarına: — Yahu hamama gider misin? cekler: — Bayramdan bayrama! * Dedenin cevabı Bayramertesi çıkan gazetelerde şöyle bir zabıta haberi vardı: Bayram mü- nasebetile pek kalabalık olan hamamlardan birinde bir vak'a olmuş, kurna başında nöbet bekliyenlerden biri kurnayı işgal eden adamın uzun uzadıya sular dökünüp sabunlar erittiğine dayanamamış, daha geride nöbet bekliyen- görmemiş, bir türlü temizlenmek bil- Tabit neticesini tahmin edersiniz. Kavga çıkmış, takunyalarla birbirlerinin Sade bir zabıta 'vak'ası diye geçmek doğru değil. Bu hâdise iki zayıf ve Çir> kin tarafımızı teşhir ediyor, biri şuduz: Bayram arifelerinde için hamamlara hücum edip kurna başlarında nöbet bekliyenlerin çokluğu gösteriyor ki bazı halk tabakalarında temizlik tabii bir ihtiyaç değil, mera- — sime, teşrifata, düğüne, bayrama mahsı:s bir fevkalâdeliktir. Biri de şu: Halkım ucuzca ve rahatça temizlenmesi için sıhhi şehir hamams ları olmaması yüzünden bizde yıkanmak adetâ seyahat etmek gibi lüks bir temizlenmek Medeni bir cemiyet için her ikisinin de ne kadar yüz kızartıcı olduğunu Kelimeleri birbirine katarak yıldıtım gibi aevab vermiş: Ağır ağır, kelimeleri uzata uzata cevab vermiş: Diye soracak olsak mutlaka dedennin orucu gibi bir çırpıda cevab veres Bürhan Cahid vermesi, Lord Halifaks'ın Berlin ziyare- - : Bakal Dün'ilük ei (