Pemmh Ulus basrmevi 9 Çankırı Caddesi: Ankara İLKKÂNUN TELEFON 193 7 Başmuharrir 1063 K 18—;;;—'“1 'N Yazı iş. Müdürü âgg? No. 5877 İdare ı 5 KURUŞ Telgraf: Ulus - Ankara ADIMIZ ANDIMIZDIR Bugün 7. incide Ekonomi sayfası Sanat Yarın N ankiıl_b_aştanbaş harabe halinde! Başbakanımız dün Çinliler hem şehri müdafaa xediyorlar, hem yakıyorlar! Nankin kapılarında Falih Rıfkı ATAY Nankin japon orduları tara- fından zaptolunmak üzeredir. Yanghay'ın her gün biraz daha ll_Po_n nüfuzu altına girdiğini bildiren haberler almaktayız: okyo'da tahsil gören bir çinli, endini şehrin belediye reisi ilân etmiştir; işgal ordusu ingiliz im- tiyaz bölgesinde bir zafer geçidi Yapmıştır; japon polisleri aynı a ıs_ııı:le, yerli yabancı, istedikle- ri kimseleri tevkif etmektedirler. Halbuki Japonya ne Çine kar- $1 harb ilân etmiştir; ne de bu askeri harekete istila mâ- hası vermektedir, Başvekil Ko- Noe geçenlerde diyet meclisinde eyanatta bulunurken, eğer bir 5"'!' general, kendi memleketin- €» Franko'nun İspanya'daki nü- "m?u.ıı onda biri kadar, vaziye- te m oIabîIıeügıuıla hemen ürak BÜ y & M çarıt, Çin'in Japoı:;: ile elbirliği etmeğe karar vermesin- en, yani japon aleyhtarlığın- n vaz geçerek, beyazlara kar- $1 onunla ittifak etmesinden, ve A__lya politikasında Tokyo'nun Pufuzu'na boyun eğmesinden ettir. hçın’de üçüncü japon hamlesi ati neticeler almak üzeredir. irinci hamle sırasında, Japon- y“_h?nüz Milletler Cemiyeti aza- &1 idi. Milletler Cemiyeti Japon- ya yı İtalya kadar bile tazyik et- "'ez_e ve Çin'i Habeşistan kadar olhı müdafaa etmeğe muvaffak ilı:mâd" Çünkü İngiltere daha Düş adımda, Cenevre'nin kendi Bü G.ğlnrmı tatbik etmek için, :üyuk Britanya donanmasına .ö"nu_ıeıi doğru olmadığını MYICmışti. Japonlar, bu suretle, ançuko'yu tesis ettiler, Daha SEssiz, ve beyazları daha az te- F, landıran geçen ikinti hamle, “_hueketin hazırlığından iba- __B“ sırada Cenevre'nin barış afaası usullerinden ümid ke- &hi ingilizler, var hızları ile si- ıâhllnmığn başladılar. Bu si- Fij anma programı nihayet bul- Uğu vakit, ingiliz müdahalesi- eeı'-ı- ehemiyeti ne kadar değişe- B:'m :İaponya bilmez değildi. hit kl'nuhletten, ve Avrupa'nın 'ln; ve anarşi içinde bulunma- an istifade ederek, nihayet, n arekete teşebbüs etti. Yeni tü b_efun iki aksülameli olduğu- Diliyoruz: Ruzvelt'in Şikago- Tan "“lt_ku, ve Brüksel konfe- Tz Birleşik Amerika Cumhu- üi Rıe(isînî'n nutku, ilk an- | Üi erika'nır barışçı devlet- ;:le dâ_ha sıkı ve faal elbirliği Dacağı hissini vermiştir. Son- veı:'ıl’ anlaşıldığına göre Ruz- tiy U nutku ile, aynı seyahat- k di“e' m_lîhtelif mevzularda söy- ?okım diğer nutuklar gibi, nabız lıerı:mı’f"'. Amerika dışında ri ıî”ğ ümid veren davet, Ame- içinde aksine tesir yaptı: harb ilî" ki âyan meclisinden Ki an etmek hakkını bile ge- bü yu]n(mk cereyanı, memleketin ı'llıla ir kısmını sardı. Ameri- İ Pühırb tehlikesine girmek- » Uzak-şark'taki bütün men- (Sonu 8 inci sayfada) D bzzünü; Japon çemberine rağmen Nankin kapılarında ço kanlı bir harb oluyor Nankin teslim olmıyor! Çinlilerin şiddetli mukavemetleriyle karşılaşan japon muhariblerinden zırhlı bir tip Londra, 8 (Hususi) — Şanghay- dan alınan malümata göre, Nankin ö- nünde şiddetli bir harb başlamıştır. Zaten dündenberi bütün japon kuv- vetleri Nankin önünde toplanmıştı. Japonların yegâne düşünceleri şehri muhasara edip teslim olmağa mecbur bırakmaktı. Japonların iddiasına gö- re Nankin'in hücumla alınması birçok facialara meyden verecekti. Onun i- çin şehrin etrafına büyük bir mu- hasara topları koymuşlardı. Çinlilerin tâbiyesi Fakat çinliler, başka bir tabiye tutmuşlar ve Nankini tamamiyle kül haline gtirmeğe karar vermişlerdir. Bu zaman zarfında hem şehri müda- faa etmek hem de içerde bulunan bü- tün büyük binaları ve mükimmat cep- hane, erzak depolarını yakmak, Japonlar bu karardan haberdar ol- madan evel, şehrin kumandanı gene- ral Teng - Şeng - Şi'ye teslim tekli- finde bulunmuşlar, diğer taraftan ec- nebi konsoloslarını, tebealarını şehir- den çıkmağa davet etmişlerdir. (Sonu 8 inci sayfada) Filistinde bombalar Londra, 8 (Hususi muhabirimizden) — Filistinde vaziyet gene birden bire karışmıştır. Tethiş hareketleri devam etmektedir. Bir arab Hayfada bir ya- hudi öbüsüne bir bomba atmıştır. Fa- kat hiçbir zarar olmamıştır. Etraftan derhal polis kuvvetleri yetişmiş ve su- ikastı yapan arab öldürülmüştür. Birüsebide de büyük karışıklıklar olmuş ve birçok bombalar patlamıştır. Yaralananlar vardır. Burada galeyan daha büyüktür. Polis karakolu da şid- detli bif ateş altına alınmıştır. Tayyare ile Nankin'den çekilen mareşal Çang - Kay - Şek yi Yugoslav başvekili B. Stoyadinoviç Gece Romadan hareket etti Roma, 8 (Hususi) — İki gündenbe- ri Romada bulunan Yugoslavya Baş- vekili B. Stoyadinoviç, dün tekrar Musolini ile ikinci bir mülâkat yap- mıştır. Bundan sonra da binlerce faşist tarafından yapılan jimnastik şenlikle- rinde bulunmuştur. Stoyadinoviç ayrıca Papa ile yarım saat kadar bir mülâkatta bulunmuştur. Bu mülâkat esnasında Yugoslavya par- lamentosu tarafından henüz tasdik e- dilmemiş olan Vatikan ile Yugoslavya arasındaki konkurdato meselesinin de görüşüldüğü tahmin olunmaktadır. Kont Ciyano dün akşam B. Stoyadi- noviç şerefine bir ziyafet vermiştir. Bu ziyafette, hükümet, ordu ve parti mü- messilleri bulunmuşlardır. B. Stoyadi- noviç bu sabah Littoriaya gitmiş ve muhtelif gezintiler yapmıştir. Yugoslavya başvekili gece yarısı kalkan bir trenle Milanoya hareket et- miştir. Kendisine kont Ciyano da re- fakat etmektedir. Yolda konuşmalara devam edilecektir. Bütün italyan gazeteleri bu ziyaret- ten memnunlukla bahsetmektedirler, Virginio Gayda, Giornale d'İtaliada neşrettiği bir makalede şunları söyle- mektedir; ”İtalya ve Yugoslavya arasındaki iş birliği, geçici bir mahiyet göstermiye- cek, fakat Prens Paul'ün tasvip eyle- (Sonu 8 inci sayfada) Fransız dışişleri bakanı B. Delbos Bükreşte Fransız bakaniı Romanyada candan gösterilerle karşılandı Fransız Dış İşler Bakanı B. Delbos'un Başbakan B. Şotan'l beraber son Londra seyahati Kt alınmış resii i Bükreş, 8 (A.A.) — B. Delbos, Leh - Romen hududuna dün akşam saat 20,32 de vasıl olmuş oradan B. Beck'e bir telgraf çekerek “Leh hü- kümeti ve milletinin Fransanın mü- messiline karşı göstermiş oldukları iyi kabulden dolayı minnettarlığını” bildirmiştir. B. Delbos ilk Romen istasyonun- (Sonu 3 üncü sayfada) B. Şükrü Kaya dün geldi İç Bakan ve C. H. P. Genel Sek- reteri B. Şükrü Kaya dün akşamki To- ros ekspresiyle İstanbuldan şehrimize dönmüş, garda karşılanmışlardır. Üniversiteyi ziyaret etti B. Celâl Bayar dedi ki: Memleketi bu gençlere teslim edeceğiz ve kendilerine teslim edilecek olan; ağır olduğu kadar şerefli vazifenin altından muvaffakiyetle kalkabileceklerine emniyetimiz vardır B. Celâl Bayar bugün geliyor İstanbul, 8 (Telefonla) — Başba- kan B. Celâl Bayar bugün saat 12,30 da B. Celâl Bayar Üniversiteye gitmiş ve Rektör ve ta- lebe tarafından karşılanmıştır. Baş- bakan saat 13 e kadar Rektörün oda- sında meşgul olmuş ve Rektörden Ü- niversite işleri hakkında izahat al- mıştır. Bundan sonra yanında Rektör bulunduğu halde Üniversite merkez binasında bulunan 3 enstitüyü gez- miş ve farmako - dinami enstitüsünü gezerken bu enstitünün Avrupada)(i benzerlerine üstün bir hale getiril- diği profesör Âkıl Muhtar tarafın- dan verilen izahatı — memnuniyetle dinlemiş ve enstitüden — ayrılırken memleketin doktor ihtiyacı hakkında profesör Âkıl Muhtar'a “— Atatürk'ün refakatlerinde yaptığım son seyahatte memle- ketin birçok yerlerinde doktor azlığı ile karşılaştık. Tıb Fakül- tesinin mesaisi bu ihtiyacı karşı- dayacak mıdır?,, diye sormuştur. Profesör Âkıl Muhtar Trb Fakül- (Sonu 8 inci sayfada) Antakyad türklere a mevkuf işkence Antakya 8 (Hususi) — Beylan'da milli marşı söyledikleri için tevkif edilmiş olan Müstafa Dürri ve İbrahim zade Ibrahim hapishanede gayet feci işkencelere maruz bulunmaktadırlar. Bilhassa hapishane gardiyan- ı'_ Fıkra ları ve jandarmalar rejim bay- ramı münasebetiyle hiddetlerini | — türk mevkuflarına işkence yap- makla yenmeye çalışmışlardır. Mebus namzedleri Antakya, 8 (Hususi) — Garo San- cak'ta türk olmrıyan yabancıları San- cak halkı imiş gibi göstermiye var kuvvetiyle çalışmaktadır. Hattâ bu şekilde Sancak nüfusuna kaydedilmek istenenler arasında mebus namzetlik- leri mevzuubahs olanlar vardır. Mese- lâ eski Sancak muhafızı Hüsnü Bera- zinin Antakyadan, Hüsnü Baki'nin Reyhaniyeden mebus çıkarılması dü- şünülmektedir. Yalnız fransız bayrağı Antakya, 8 (Hususi) — Sancakta resmi ve hususi müesseselere ancak fransız bayrağının çekilebileceği — ta- mim edilmiştir. Hilâfında hareket e- denlerin cezalandırılacakları bildiril - mektedir. Nüfus dairelerinde çıkarılan zorluklar Antakya, 8 (Hususi) — Mektum nüfusun meydana çıkması için yeni nüfus memurları tayin edilecekti, fa - kat Sancakta bu faaliyet mümkün ol- duğu derecede körletilmek istenmek- tedir. Memurların miktarı arttırılma- dığı gibi herşeye rağmen nüfusa kay- dolunmak istiyenlerin müracaatlarını iptal etmek için yeni usuller ihdas 0- lunmuştur. Nüfusa kaydedilecek şa- hısların istidalarına usulen beş kuruş- luk pul yapıştırtmaları iktiza ederken Sancakta bu iş için bir nevi ceza ma - hiyetinde olarak 25 suri kuruş alın- maktadır. 4 milyar ! Ruzvelt yeni “neskenleştir- m e” kanununu ayan meclisine verdi: Cumhuürreisi projesini gerçelemek i- çin 4 milyar türk lirasına yakın para istemektedir. Ruzvelte göre bir vatandaş tam ran- dıman verebilmek için, kolay ve ucuz yemek gibi, ucuz ve rahat bir ev bulmalı, iyi ısınmalı, hayata ve yurda daha iyi bağlanmalıdır. 4 milyar türk lirasını bankalar verecekler, evsiz a- merikalılar borçlarını pek uzun bir va- de ve hiç addolunabilir bir faiz üzerin- den ödeyeceklerdir. Meskenlendirme teşebbüsü harbsonrası Avrupasının da başlıca e- serlerindendir: Almanyada, İngiltere- de, İtalyada, Avusturya ve diğer mem- leketlerde memurları ve işçileri her türlü rahatlık cihazları olan meskenler- de oturtmak, aynı zamanda, her türlü anarşi hareketlerine karşı tabil bir mü- dafaa addolunmuştur. Bugünkü kon- for şartlarını, kendi evinde, ancak zengın veya orta hallinin üstünde va- tanaaşlar temin edebilir. Diğerlerine, mutlak, uzün vadeli ve pek az faizli kredilerle ve devlet eli ile, toplu mes- kenler yaptırılmak lâzımdır. Meskenlendirme, yeni hükü- metimizin programında, memurlar ve işçiler için umumi devlet politikasının ana davâları içine girdi. Fakat bu me- seleye her ne zaman temas edilse, en başta Ankaradaki devlet memurları hatıra gelmez mi? Çünkü memurları- mızdan bilhassa baremin aşağı ve orta kademelerinde olanlar, asgari huzur içinde bile değillerdir. Finans bakanlığının bir vakıtlar mü- nakasasına bile başladığı teşebbüsün erken muvaffak olmasını tekrar dile- mekten başka ne yapalım? - Fatay