8 Aralık 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

8 Aralık 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çarşamba 8 Ulus basımevi Çankırı Caddesi: Ankara ULUS İHKŞASN;JN TELEFON SAA — N — Yarın rosge | | Te e AD A MIZDI t SKURUŞ | Telgraf: Ulus - Ankara M Z N DI R Sana Bugün 7. incide Gençlik sayfası Nankin varuşlarında harb oluyor! Türk şehirlerini Yeniden Kurarken... Yazan: Dr. Enjöniör Martin Wagner Cumhur Reisi Atatürk, 1 ilkteşrin Dutku ile, imar işlerinin memleketin İnkişafı bakımından olan büyük ehe- Miyetini yeniden belirtmiştir. Tekmil İmari işlerinin bir merkezden idare e- d'_lmetini ve nutkunun sonunda, Van 8ölünün en mutena bir noktasına yep v y « , Şehircilik işlerinde de. “teknik ve lönl slar da- “hilinde çalışmak lâzımdır. “Bunun için belediyemizi tü- “reli bir surette aydınlatmak €€ L.| I K üae uğrm" Yeni bir kültür şehri kurul ı teş- Tİl kuvvetlere tavsiye etmiştir. Türkiye devlet reisinin icraatını ta- Dıyanlar, onun, düşüncelerini hemen kuvveden file çıkardığını, ve direktif- €rinin, hükümet tarafından, “rasyo- Del ve plânlı çalışmalar” ile hemen te- Yid edildiğini bilirler. Modern türkiyenin yeni hükümet Merkezi olan Ankara dahi önce, sade- €€ bir tasavvurdan ibaretti; fakat sür- Atle bir realite olmuştur. Vaktile gene ir tasavvurdan ibaret olan endüs- trileşme, buğgün yerden fışkıran fabrikalar ve kurulan yeni şehirlerle, k_eza hakikat olmuştur. İssız ve tenha bir bölge olan Karabük'ü göz önüne 8etiriniz: Şimdi orada en modern ev- leriyle, bir çelik şehri kurulmaktadır. Türk ülkesinde daha orta çağdan şehir biçimlerinin değiştirilip Modernleştirilmesi için bir çok proje ve plânlarla hareket edildiğine yalnız İşaret etmekle iktifa edeceğiz. Devlet Teisinin imar pllânları sayesinde, Tür- kiyenin devrimizin şehir kuran ve i- mar eden memleketlerin ilk safına 8€çmiş olduğuna hiç şüphe yoktur. dern bit tarzda idağe edilen bütün dev” “cak, merkezde, bir teknik “büroğ kurulmasını tavsiye “ederim.,, ATATUÜRK L letinin gizlendiğini tesbit etmekten kenlini alamıyacaktır. Hele bu inkişa- fın, medeni ve kültürel tekâmülü, şe- hir standardından çok aşağı kalan köy- lünün fedakârlığına dayandığını anla- yınca, sefaletin ehemiyeti gözünde kat kat büyüyecektir. Tenkidlerini — derinleştirmek isti- yen bir kimse, şayet büyük şehirlerin yığın halindeki makine inkişafını bir ekonomyacı ve mühendis göziyle araş- tıracak olursa, serbest kuvvet hareket- lerinin, makine inkişafını hiç bir Su- retle rasiyonel olmıyan bir şekle sok- muş ve dolayısiyle ,insanlığa hizmet edecek yerde insanlığı köleleştirmiş olduğunu adım başında müşahade ede- cektir. İşte asıl bu bakımdan, zamanımız- da, makineler insanlar için çalışacakla- rı yerde, insanların hemen sadece ma-> kine için çalışmaları sebebi ile, büyük ıınedeniyet ve refaha doğru inkişaf et- letlerin hükümet p B ne- den özünü teşkil etmekte bulunduğu ve bu meseleye bundan 50 yıl evel niçin hiç temas edilmemiş olduğu su- alini ortaya atmak faideden hali de- ğildir, Cumhur Reisi Atatürk, yukarıda si geçen nutukta bunüun cevabını Bayet sarih bir şekilde vermiştir. Ata- türk demiştir ki: “Büyük davâmız, €n medeniğ, ve en müretfeh bir millet Olarak varlığımızı yükseltmektir.,, Acaba, fransız ihtilâlinden bugüne kadar bütün Avrupa ve Amerika dev- €tlerinin gayretleri aynı gayeye mü- teveccih değil mi idi? Kuvvetlerin Serbestçe hareket ettiği bu devirde, li- €ralizmin, insanlık tarihinin hiç bir devrinde tesadüf edilmemiş bir ölçü- * milyonluk şehirler kurdurmuş ol- Uğunu bilmiyor muyuz? Bunu göz ö- Düne getirince, kuvvetlerin serbest ha- Teket devri olan geçen asrın, şehir ku- :“'-'“hıkta en ileri olduğunu kabul tmek lâzım gelmez mi? Yığın halindeki büyüklüğe mede- hiyet ve gene yığın halindeki ma- ine köleliğine refah adı verilmiş ol- l_ıy_dlı on mılyonluk Nevyork ve inuu i ile, beşer milyon nüfusu olan Paris * Berlinin, medeniyet ve refah bakı- Indan, boy ölçüşememesi icab ederdi. 19 biz yirminci asır çocukları, Hncu asır şehirlerinin inkişaf ve te- la ülündeki kütlevi karakter ve bina- u"n cephe zenginliği ile kendimizi dîtâuk kimseler değiliz. . f_ZIer, bu milyonluk şehirlerin iç ıy:;_z“nü pek âlâ biliyozuz. Ve bu şehir- İn, Atatürkün ifade ettiği mana ve reffhumdaki “En medeniğ ve en mü- feh” seviyeden çok uzak bulunduk- indan da haberdarız. be““ Yığın şehirleri, kuvvetlerin ser- Mi Teket rejimi neticesinde tama- yle plânsız, biçimsiz ve sanatsız bir zd.a Mmeydana gelmiş olduklarından, n'_juef’ini orta çağın plânlı yahud or- a ilbır Şekilde kurulmuş olan şehir- du € kıyas ettikleri zaman utanç Ymaktadırlar. unlarğ inanmıyanlar ;bu şimdiki za- ifa 30%.Puiı, Berlin, Londrada $ haymlmanıı bakımından nelere kaı:- mi Olaîanhk duyduklarını gayet sami- İldirla, ak kendi kendilerinden sorma- üi Slıaî: Bizzat kendilerine sordukları Yapır rm CCYAbım alırken, yeni devrin Veilk — görmek için değil, orta çağ SAğ eserlerini görmek için seya- hat kü bi lfetine katl K klirdu- atlandıklarını anlaya Garb sekiteriş ,_._ppr Şehirleri hakkında tenkidlerini hirı"in“klun Yürüten bir kimse, bu şe- heleri Ptk de ihtişamlı olmıyan cep- Arkasında büyük bir yığın sefa llâke engel olmak ve hattâ bu inkişa- fi imkâ bir hale sokmakla itham & dilmektedir. Yaşadığımız devrin en ehemiyetli meselesini teşkil eden insan ve maki- ne arasındaki synthese'i, büyük şehir- lerimiz henüz hal edememişlerdir. Hattâ bu davâyı henüz kavramak kud- retini bile gösterememişlerdir. Zama- nımızın şehir kuruculuğu bu bakımdan dikkate alındıktan ve şehir kuran bir (Sonu 8 inci sayfada) Sehir şiddetle bombalandı Yangınlar, yağmalar ve büyük bir panik başladı Mareşal Çank-Kay-Şek tayyare ile uzaklaştı Japonlar takib fakat ele geçiremediler | Gazetemizin çıkmadığı üç bayram günü zarfında Çinde birçok mühim hâdiseler olmuştur. Yabancı imtiyaz l 1 geçid resmi esnasında bir çinli tarafından atılan bomba hâdisesini, iki yeni hâdi- bölizesindi J yap se daha takibetmiştir. Ayın dördünde bir kaç silâhlr japon kamyonu fransız imtiyaz bölgesine girmek istemiş, bunun üzerine fransız makamları derhal ihtiyat tedbirleri almışlar ve japonların ettiler İrgtei ini kabul etmeleri ü mıştır, hâdise —kapan- Aynı gün Tsung Nung adasına uğrayan bir ingiliz vapuru mitralyöz şi $ a dem. biri ölmnüş, diğti, yarm lanmıştır. Ayın beşinde, Hankov'a gelmiş o- lan İngilterenin Çin lahatgüzarı, kendi İPGER UNU ai halan atıldığını bildirmiştir. Bu üç gün zarfında askeri hare- ları ileri hareketi devam etmektedir. | Japon kaynaklarından gelen 6 ilkkâ- nun tarihli telgraflar, japon kıtala- rının şehre çok yaklaştıklarını ve Nankin'in her an düşmesinin bekle- nildiğini bildirmektelirler. Dün bu hu- | susta gelen telgraflar şunlardır: Şanghay, 7 '(A.A.) — 90 dan faz- la tayyare, Nankin'i bombardıman et- Bu — sütunlara; | koyduğumuz ikü haritada Çin in 1895 denberi kay-i Çin'de teessüs e- den yeni hükü-| metlerle yabancış; nüfuz bölgelerini son harb esnasın- da japonların al- dıkları yerleri gö rüyorsunuz. SereberesensAARALAKARAARARAAİ (Sonu 3 üncü sayfada) B. Celâl Bayar İstanbul plânını tetkik etti Taksim meydanı daha genişletilecek İstanbul, 7 (Telefonla) — Başba- kan B. Celâl Bayar ve İç İşler bakanı ve C. H. P. genel sekreteri B. Şlşkrü Kaya bugün Perapalasta gazetecileri kabul etmişler ve kendileriyle muhte- lif memleket meseleleri hakkında iki fazla konuşmuşlardır. B. Celâl Bayar yarın akşamki tren le, B. Şükrü Kaya yarın sabahki trenle, şehrimizde bulunmakta olan Millt müdafaa vekili general Kâzım Özalp ve maliye wekili Fuad Ağralı da öğle treniyle Ankaraya hareket ede - ceklerdir. B. Celâl Bayar'ın tetkikleri Başbakan B. Celâl Bayar bugün 3.45 de belediye fen müdürlüğünün bulunduğu eski maarif nezareti bina « sına gelmiş ve orada bir saatten faz « la kalarak vali B. Muhiddin Üstün« dağ'dan İstanbulun imar işleri hak « kında etraflı izahat almıştır. Başbakana Prost'un yaptığı avan- proje ile bu projeye göre şehrin bazı semtlerinin istikbalde alacağı şekille- ri $ Ç| O '- n 3 ı. ve bunlar etrafında izahat verilmişti B. Celâl Bayar Taksim'de kuruk masına karar verilen daimi sergi bina- sına biran evvel başlanılması için va- li B. Muhiddin Üstündağ'a direktif vermiştir. Proje ile alâkadar olarak Taksim meydi şimdikine biraz daha genişletilmesi esası kabul edilmiş, Karaköy meydanıyle Beyoğ- lu yak ana caddeleri hakkınd Prost'un tasavvurları tasvib edilmiş- tir, Kırıkhan'da yeni Hatay rejiminin ilânı üzerine yapılan şenlikler Suriye ile iyi komşuluk mukavelesinin Yugoslav başbakanı Berline de gidecek Romada görüşmeler devam Yugoslavya başbakan ve dış işler bakanı B. Stoyadinoviç, Roma'ya gitmiştir. B. Musolini 6 ilkkânun akşamı B. Stoyadinoviç şerefine Venedik sa- rayında bir ziyafet vermiş ve iki hü- kümet reisi bu ziyafetin sonlarıma doğru birer nutuk teati ederek, se- kiz “ay önte Belgradda imzalanan paktın verdiği iyi neticelerden bahs işler ve iki leket arasındaki hükümetimiz tarafından feshi üzerine erin dost bir şekilde inkişafmı ehemiyetle kaydetmişler- dir. Ziyafetten sonra bir de kabul Yeni müzakereler Fransa hükümeti ile yapılacak ( Dün çıkan Kızılay gazetesinde Anadolu ajansı, Hatay meselesi hak- kında, Türkiye - Fransa arasındaki muahede mucibince büyük erkânı harbiyeler arasında bir temas yapı - lacağını ve fransız askeri heyetinin ayın ön dördünde Ankaraya gelece- ğini bildiriyordu. Ayrıca ajans, Türkiye ile Fransa hükümetleri arasında 1926 da akte- dilmiş olan iyi komşuluk muahede- sinin de hükümetimiz tarafından feshedildiğini haber veriyordu. Dün bu mesele hakkında şutelgrafı al- dık:) Paris, 7 (A.A.) — Havas ajansı bil - diriyor: Salâhiyettar fransız mahafi - linin mütaleasına göre 1926 tarihli türk - suriye iyi komşuluk hede - sinin Ankara hükümeti tarafından fe. hi, Hatay hakkında Suriye parlamen tosunda vuku bulan son müzakerele rin Türkiyede hasıl ettiği intibalardan ileri gelmiştir. Aynı mahafilde, Ankara hükümeti- nin verdiği bu kararın muhakkak su- rette Türkiyenin mezkür hâdiseler ü - zerine Suriye ile olan münasebatını yeni baştan tanzim etmek istediğinin bir delili olduğu ilâve edilmektedir. Bundan da yeni bir türk - suriye mukavelesinin akdi için yakında, Bey- rut ve Suriye üzerindeki fransız man- dası nihayet bulmadıkça Suriye mena- fiinin himayesi Fransaya aid olduğun- dan Ankara - Paris hükümetleri ara - sında müzakerelere başlanacağı istih raç ol ktadir, resmi y l * Dünkü görüşmeler Roma, 7 (A.A.) Yugoslavya Başvekili B. Stoyadinoviç bugün B. Muüsolini ile biri öğleden evel ve bi- ri de öğleden sonra iki mülâkatta bu- Ştur. Bu | şmalara Harici- ye nâazırı Kont Ciano da iştirâk et- miştir. Papa buügün Stoyadinoviçi kabul lerek kendisiyle uzun müddet gö- işmüştür. B. Stoyadinoviç Berline de gidecek Berlin, 7 (A.A.) — — Yugoslavya saşvekili Stoyadinoviç ikincikânun sonlarına doğru alman hükümetini sesmen ziyaret edecektir. Bu suretle geçen haziranda alman ariciye nazırının Belgrada yapmış »lduğu ziyareti iade edecektir. “İstikbale emniyetle bakılabilir” Belgrad, 7 (A.A.) — Yarı resmi * muprava gazetesi yazıyor: “Stoyadinoviçin Romada gördüğü ediyor zz İngiltere askeri erkânı arasında mü- him değişiklikler yapldığını — yaz- mıştık. Yukarıda büyük Britanya ge- nel kurmay başkanlığına tayin edilen Vikont Gort'un son çekilen bir res- mini görüyorsunuz. samimi kabul, 25 mart 1937 tarihli dostluk muahdesinin semere vermeye başladığını isbat eder. Yugoslavya i- le İtalya arasında dostluk inkişaf e- decektir ve istikbale emniyetle bakı- labilir. İki memleket siyasi, iktisa- di ve harsi münasebetlerini derinleş- tireceklerdir.., Yugoslavya ideolojik bloklara girmiyecek Novosti Zagreb gazetesi yazıyor: “Halihazırdaki vaziyeti vakar ve (Sonu 8. inci sayfada) Fıkra İstiskal Japonlar Şanghay'a asker çıhar: mağa başladıkları zaman, ajans tel-« grafları biraz bedbinleştiler: “Lon« dra'da vaziyetin gerginleştiği söy- lenmektedir.., Japonlar şehirde her adım attik- ça, avrupalılar soruyorlardı : — Menfaatlerimizi müdafaa ede - ceğinize söz Veriyor musunuz ? Japonlar toprak almaktan cevab vermeğe vakit bulamıyorlardı. Niha- yet beyazlar kendi aralarında toplanmağa karar verdiler ve mu- hayyel stratosfer uçuşlarının bile eri- şemiyeceği bir şehir intihab ettileri Brüksel! Netice malümdur : “Hiç bir karar vermedikse de, ileride bir karar ver- meğe yeniden niyet etmek imkânları büsbütün ihtimalden uzak değildir!,, Nihayet japonlar Şanghay'da ya- bancı imtiyaz bölgelerine yaklaştı- lar ve bir zafer alayı yapacaklarını söylediler. Alayın önüne de kılavuz olarak ingiliz polislerini aldılar, Şimdi öğreniyoruz ki japon polis- leri imtiyaz bölgelerindeki ecnebi otellerinde tevkiflere bile başlamış- lardır. Bu haberi veren dünkü ajans telşrafları diyorlar kiz- “Londra'da vaziyet ciddi addolunmaktadır!,, Bilmem softanın hikâyesini hatır- lar mısınız? Yatağını, yorganını ve eşyasını sokağa atmışlar ve oturmak- ia olduğu camün kapısını sımsıkı ka- pamışlardı. Adamcağız kaldırım üs- tündeki eşyasına bakarak, kendi kendine söyleniyordu : — Fakat bu bir istiskale benzi- yor ! — Fatay Bir izah — Atinada çıkan “Etnos” gaze- tesinde benimle mülâkat ettiğini söyliyen bir yunanlı gazetecinin yazısını gördüm. Bu zatım bir defa umumi bir ziyafette temas ettiğim gazetecilerden hangisi — ol- duğunu bile bilmiyorum. Bir hakikat varsa © da yazıdaki tafsilâtın ve mülâkatın, doğ- rü ve yanlış fları ile, baştan kadar tamamen ve katiyen uydurma olma- sından ibarettir Mi Z d dizeilimindi ? '

Bu sayıdan diğer sayfalar: