8 Aralık 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

8 Aralık 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vÜüç yıllık H a UF ga Te î"*—o»..... V. DIŞ İCMAL Fransa - Lehistan Mî"'“ll hariciye vekili Delbos, %Af'“ll’udn yapacağı uzun seya - Vaz l"f merhalesi olmak üzere ir #Ova'ya vardı ve orada samimi * kabul gördü. Fransız hariciye ve- Mefixîe ziyafetler verildi, Nu- n G söylendi. Ve Delbos seyahati- hin lı“_l"lCi merhalesini teşkil edecek Üükreş'e hareket etti, Bu birkaç de Bükreş'te geçirdikten sonra 8rada ve sonra Prağ'a uğraya- 8ünü Fr"'hl.’ıtan, malümdur ki Avrupada d':;“l Nin en eski müttefikidir. İki ıı'ı,“ arasındaki ittifak 1921 sene- hh:fdır geri gider, Fakat bu itti- on üç senelik devri ile son  devri arasında çok ehemi » Yetli fark vardır. Lehistan 1921 sene- ; Çen 1934 senesine kadar emniye- bt :l'luu'yı dayamıştı, Bir taraf - a Fansanın da Lehistanım da dos- *lmayan bir Sovyet Rusya, diğer %Ml ân da aynı vaziyette her iki 'ttin rakibi olan bir Almanya a - İnl sıkışıp kalan Lehistan dört el Tansaya sarılmıştı. 1_9 2_6 senesinde Lokarno muahe- imzası, Lehistan ile Fransa i münasebetlerin soğuma- ::: b_*!ııngıç teşkil eder. Malüm- İ dkl bu muahede Avrupa'nın garb Udlarını garanti altına almıştı; Londra, 7 (A.A.) — İngiltere hü- kümeti, Franko'nun ispanyol hükü- met sahillerinin abloka edilerek sa- hillerin açığına torpiller — konması hakkındaki — projesini teyid eden salamanka'nın notasına cevabını- ver- miştir. Bu cevabta, Frankoya müuha- rib hakları verilmemiş olduğundan Londranın, Salamankanın abloka yap mak hakkını tanımadığı beyan edil- mektedir, Binaenaleyh hükümet 1li- manlarma giden ingiliz ticaret gemi- leri ingiliz bahriyesinin himayesin- den istifade ğe devam edecektir. DÜNYA HABERLERİ İngiliz hükümeti Frankonun koyduğu ablukayı tanımıyor Karışmazlık tâli komitesi gönüllüler işi hakkındaki Barselon ve Burgos notalarını gözden geçirdi Muharib haklarının tanıriması meselesi Muharib haklarının tanınması me- selesinde bir netice elde olunamamış- tır. İngiliz plânının, muhariblik hak- kının verilmesine dair olan kısmına teknik komite — tarafından hazır- lanan raporla yukardaki projeler, de- legelerin hükümetlerini vaziyetten haberdar ederek bu husustaki kati teklifler yapıldığı zaman müzakere- lere iştirak edebilmeleri için, bu de- Karışmazlık komitesinde Londra, 7 (A.A.) — Karışmazlık komitesi bugün öğleden önce ve son- ra iki toplantı yaparak Tİspanyadaki X t şark hududları için Al a: Yeni bir teahhüd kabul ettirile- Mişti. Gerçi Lehistan'ın hudutları d?.fı milletler cemiyeti misakile laııvıııden masundu. Sonra Fransa Ti Mmuahedesile bu hududları ga - ti altıma almıştı. Fakat 1926 Lo - ıü"'o muahedesile Almanya da ken- Tızasile garb hududlarını tanı- $ oluyor. Şark hududları ise, yal - leııv""m" sulh muahedesi ve bir yabancı gönüllülerin geri çekilmesi hakkında Burgos ve Barselona gön- derilen nöotalara bu hükümetler tarâ- fından verilen cevabları ve gönüllü- lerin geri çekilmesi işinin ne suretle yaprlacağı hakkında teknik — komite tarafından hazırlanan raporu gözden geçirmiştir. Gönüllüler işi 'Tâli komi İspanyadaki taraf- p muahedesinin — hüküml ağlı kalıyordu. Lehistan, Fransanın, !"k_ ve garb hududları arasında böy- bir fark yapılmasına muvafakat esini aslâ affetmemiştir. —B“'“lnlı beraber, Lehistanla Fran- ü arasındaki münasebetler eski va - ü Yette devam etti. Lehistan henüz Ayıftı. Askeri teşkilâtını tamamla- aamaştı: Almanyadan da çekini _"- F akat Almanyada Hitler iktida- ._İ“Blktın sonra vaziyet değişti. itler 'Mdın evel imparatorluk v asınm bir taraftan R '21_8_0_1' taraftan Fransa arasına :l.u':: köziyete düştüğünü bildiği n ile anlaşmaya karar verdi. 934 senesi kânunusanisinde Lehis- n -0n sona için bir: vsaldırmazlık :::h imzalamayı teklif etti. Lehis « , da bunu kabul ederek Almanya * anlaştı. Büy t:!un sonra Lehistanın harici n .::Ctı birbirine zıd gibi görünen et hakikatte telif edilebilen bir Hikamet takib etmeğe başladı. Le - Tit Fransa ile imzaladığı ittifak ber edesine bağlı kalmakla bera- ,,_k'h"şlmmya ile de bir saldırmazlık Büsy 'mzaladığından bu büyük kom- ile de dost idi. Almanya, Fran - ilüf. 'G_Cuvüz ederse, Lehistanın 1921 fıyiaklle Üzerine terettüb eden vazi- M’“PHCığıru biliyordu. Fakat Al- n Ya Fransaya taarruz etmek eme- lek: olmadığını da birçok defalar &r etmişti. istan ile Fransa arasındaki tz / Sebetler, 1935 senesinde fran - ıq;—;“' misakı imzalandıktan ve bu Son, © Çekoslovakya da girdikten ıd": ki büsbütün karışıyor. Fran- ıı“ Misak ile garb sulhunu şark k.,ı“'" bağlıyor ve müttefiklerine " Yapılan tecavüzün kendisine ki _’; da yapılmış bir tecavüz telâk- halg *ceğini bildiriyor demekti. O ı..n.e Fransa doğrudan doğruya ta- Yara * Uğrarsa Lehistan Fransaya Fr; edecekti. Burası sarih. Fakat & ;:'l. meselâ Çekosluvakyaya kar- bu; Pilan bir tecavüz dolayısile har- mü ğlnd.? Tansa tecavüze uğramadı - Fray " Lehistan bitaraf kalacaktı. lerjp © ile Lehistan'ın harici siyaset- layışı ”ada ayrıldı. Fransa ittifak do- isap değilse de milletler cemiyeti Zife d;ıe Le.hislauı terettüb eden va- Müyaç, » sile Lehistanın bitaraf kala- tah kqî'"" ileri sürerek eğer Lehis - hliı.n lektif barışa kayıdsız, şartsız “"îıd: lan devletlerden biri olsaydı, hista,, Mesele kalmazdı. Fakat Le- İazaj, y Almanya ile 1934 misakmı disteyadiktan sonra kollektif barış düşmanı olmuştur. Yani Yesmi müttefiki olduğu '©sele Hmmut sulhhun muhafazası takip “Pde Almanyanın siyasetini beri Aîdıyoı—. Lehistanın üç seneden F'ln;_:“y“ ile beraber yürümesi, tâ 4 & endişe uyandırmıştır. Hat- l—*rnlı alde %klt!tiı- ak ederse Lehistan ne yapa-|« lardan gelen cevabların, kendisine ça lışmalarına devam iİmkânını verecek mahiyette olduğu neticesine varmiş- tır. Göntillülerin geri çekilmesine ne- zaret edecek komisyonlar için de tâ- li komite alâkalı devletlerle katf ma- hiyette olmryan görüşmelere girişe- cektir. Komisyonların vazifeleri de bir takım projeler halinde tesbit o- gelere tevdi olunmuştur. Portekiz Salamanku'ya elçi gönderiyor Portekiz dış bakanlığının bildir- diğine göre bu hükümet general Franko ile mutabık kaldıktan sonra, halen ticaret bakanı olan B. Pereira'. yı Sâlamanka'ya orta elçi tayin et- miğtir. Tayyare bombardımanları Barselona, 7 (A.A.) — Bugün saat 15 de Saragose'den gelen 15 ? âsi tay- yare Barselonayı ve civar - köyleri bombardıman etmiştir. Hasar mü- himdir. Kırk kişi ölmüş ve yüz kişi yaralanmıştır. » İdama mahküm olan hükümetçi kumandanlar Yükab 'T — Bilba o radyosunun verdiği bir harebere gö- re, Barselonada Malaga mağlübiyeti ile alâkadar olmak üzere üç general ve bir albay idama mahküm olmuş- Tunmuştur. lardır, bir görüş IFransız dış işler bakanı B. Delbos, başbakan B. Şotan'la beraber Lon- draya gidip Halifaks - Hitler mülâ- ha dai' L A.ahl'bl' ll b sonra Varşova ve küçük antant dev- letleri merkezlerinde bir - seyahate çıkmıştır. B, Delbos evvelâ Berlin« den geçerken istasyonda alman dış işler bakanı von Noyrat'la konuş- muştur. Sonra Varşova'ya gitmiştir. Varşova konuşmalarırıda Polonya- nın da kendisini in edili iş devletler arasında gördüğü ve sö- sömürge istediği bahis mevzuu edil- mişse de dün çıkan bir tebliğde iki devlet adamının tam bir görüş birliği içinde enternasyonal vaziğeti tedkik ettikleri haber verilmiştir. Dün bu hususta gelen telgraflar şunlardır:) B. Delbos'un mesajı Varşova, 7 (A.A.) — B. Delbos, Bükreş'e hareketinden evel Leh mil- letine hitaben radyo ile bit mesaj neşretmiştir. Mumaileyh, bu mesajın- da Lehistandaki ikametinden pek de- rin ve mesud intibalarla ayrılmakta olduğunu söylemiştir. yanın şimdilik, doğrudan doğruya fransaya karşı taarruza geçmeğe hi« yeti olmadığına göre, 1921 muahede- sile giriştiği teahhüdlerin ifası bahis l uu Lehistan şark sulhu ve kollektif barış hakkımdaki- frans sız siyasetini tatbik etmeğe muva- fakat ettiği zamandır ki Fransa için çok kıymetli bir müttefik olabilirdi. Bunu da kabul etmiyor. Fransız ha- riciye vekili Delbos ve Lehistan ha - riciye vekili Beck tarafından bu defa söylenen nutuklar da gösteriyor ki her iki taraf da kollektif barış hak - TE M irtei k etmektedir. Delbos'un Lehistana se « B. Delbos Lehlerin sömürge “isteklerini kabul etmiş Lehistan ve Fransa arasında tam # Eömeün N birliği var B. Delbos'un Varşoya seyahati hakkında dün gece Krakovi'de neş- redilen resmi tebliğde deniyor ki: Resmi tebliğ “B. Delbos'ün, Varşovada bütün Polonya, erkânı ile yaptığı görüşme- ler esnasında, Fransa - Polonya mü- nasebetlerini alâkadar — eden bütün meseleler, dürüst bir İşbirliği zihni- yeti İle, tetkike tâbi tutulmuş ve 1921 senesindenberi mevcud Fransa - Polonya ittifakının iki Memleket po- litikasının esaslı ve daimi unsurların- dan birini teşkil eylediği ve iki mem- leketin de, iki millet arasındaki mü- nasebetlerin sulhperver bir tarzda İn- | $ kişafı menfaatine olarak bu ittifaka âynı dörece bağlı bulunduğu, bir ke- re daha, müşahede edilmiştir. İiki na- zır, iki milletin aynı zamanda menfa- atlerine ve isteklerine tekabül etmek- le beraber, enternasyonal — işbirliği politikasına her sahada devam etmek husüusundaki müşterek azimlerini te- yid eylemişlerdir.,, B. Delbos, bu sabah saat 11.50 de Bükreş'e hareket edecek ve yarın sa- at 8.12 de oraya varacaktır. Sömürge istekleri Paris, ? (A.A.) — Havas ajansı- nn husuüst muhabirinin Karakova'dan bildirdiğine göre Varşovadan Kafa- kova'ya kadar devam eden seyahat esnasında Polonya Hariciye Nazırt B. Beck, memleketinin sömürge is- teklerini Delbos'a bildirmiştir.. İyi haber 'alan mahfiller, Polonya tarafından serdedilen aşağıdaki de- lilleri kaydetmektedirler; “Polonya'nın ekonomi - sahasında inkişafı için iptidaf maddelere doğ- rü bir mahreç ve fazla olan nüfus is- kânı için de denizaşırı bir sömürge yahati belki fra leh bet- ihtiy wardır. Pol bu hayat ih- lerini daha ziyade sağlamlaştırmış - tır. Fakat bu, sağlamlaşmıya pek Sarkı '::ny; ile Lehistan ar d li hi ŞaR alarında paylaşmak için giz- dilmek:'*'l_'ede olduğu bile rivayet e- edir. Lehistanın böyle bir ":îk'meğe ra:: olacağına 1921 ittifakm mm'ı k m_î:'ğ::_ h Sraya ülh:'unll Ve htaç değildi. Ehemiyetli olan şey, şark ve garb sulhu arasındaki müna- sebet ve kollektif barış meseleleri ü- zerinde iki devletin harici siyasetlö- rinde bir âhenk temini idi ki bu da olmamışa benziyor. A.Ş. Esmer tiyaçl naâzarı itibare alınması- nı istemektedir. Bunun için bazı sö- mürge topraklarını işl şirketl iştirak edebilir. Aynı suretle Polon- yalrların bazı sömürgelere hicretleri- ni tanzim etmek üzere tedbirler alın- ması lâzımdır. — Delbos, prensip itibariyle bu pro- jeleri tasvib ettiğini bildirmiştir. Nankin varuşlarında harb oluyor! ( Başı 1. inci sayfada ) mişlerdir. Bu bombardıman, Çixı_ - İa- pon harbının. başlanzıcngdan beri ya - pılmış olan muharebelerin en şiddetli- si olmuştur. , i Tokyo, 7 (A.A.) — Nankin varoş- larının en mühim sevkulceyş noktala- rını işgal etmiş olan japonlar, sabah- leyin şehir üzerine umumi bir taar - ruz yapmağa başlamışlardır. . Şehir, keşif bir duman tabakası İ- çindedir, Çang » Kay - Şek Nankinden ayrıldı $anghay, 7 '(A.A.) — Ecnebi bir membadan bildirildiğine göre Mare- şal Çang - Kay - Şek, beraberinde hu- sust müşaviri olduğu halde Hanokva gitmek üzere bir tayyare ile Nan- kinden hareket etmiştir. Mareşalin hareketinden beri Çin merkezinde büyük hercümerç hüküm sürmektedir. » Japon tüyyareleri Mareşalı takib ettiler Nankin, 7 (A.A.) — Mareşal Çang - Kay - Şek ile karısı ve avus - turyalı inüşaviri hamil olan ve Nan - kinden hareket eden üç motörlü tay- yare japon avcı tayyarelerinin şiddet- li takibine uğramıştır. Kaçan ve ko- lıyanlar süratlerini azami d ye çıkarmışlar ve nihayet Çin tayyaresi japon tayyarelerini açmaya muvaffak olmuştur, Japon tayyareleri Anhovei vilâyetinin merkezi olan Ankeing ü - zerinde takibden vazgeçerek geri dön- müşlerdir. Burada zannolunduğuna :ığ:: et- j tayyareleri, kimi et- ğek;cğıîio:ıü yoylııl'ık bilmiş - olsalardı takib herhalde daha şiddetli olacaktı. Şanghay, 7 '(A-A.) — Japon mah- filleri Çin mukâvemetinin tamamiyle çökmüş olduğunu ve Nankit'in pek yakında düşeteği söylenmektedir. Manevi kuvvetleri kırılmış olan e« yalet âskerleri Nankin'in müdafaasına memuür üç güzide firkanım hatları a « rasından ricat etmiştir. â Nankin'de yağmacılıklar yapılmış, n HSN Ssl öi dale 05 Kutubta 200 günden beri yapılan tetkikler Moskova, 7 (A.A.) — Tas ajansı- nın bildirdiğine göre, “şimal kutbu” sovyet İistasyonu şefi Papanin, aşa- ğıdaki raporu göndermiştir: “Sabih bankiz üzerinde ilmi tet- kiklere başladığımız gündenberi iki yüz gün geçmiştir. Çok heyecanlı ve devamlı çalışmalar içinde, zamanın geçtiğinin bile farkında olmadık ve muhtemeldir ki tayyarelerimiz bizi almak üzere geldikleri zaman hava- lanmak için biraz daha beklemelerini kendilerinden rica edeceğiz. Vakıa, halen cenuba doğru çok aşağıya düş- tük ve şimdi Groenland kıyıları ya- kinlerinde bulunuyoruz. Buna rağ- men, tetkiklerimize durmadan devam ediyoruz. Zira, bu mıntaka, şimdiye kadar tamamiyle tetkikten uzak kal- mıştır. Papanin, bundan sonra ilmi tetkik- lerin ne büyük zorlüklar içinde ya- pılmakta olduğunu anlatmakta ve sözlerine şöyle devam etmektedir: “Üzerinde bulunduğumuz büz par- çasının katettiği bütün yolu tesbit için yüzden fazla astronomik tetkik ve hesab yapılmıştır. Jeofizik iİlmine ilâveten miknatisiyet bahsinde 35, siklet kuvveti bahsinde 13 yeni tetkik ile hâvanın elektrik sahaları hakkın- da bir seri müşahedeler getiriyoruz. Her iki saatte bir havanın bütün de- Zişikliklerini tesbit ediyor ve her de- fasında şimal fecrini tetkikten geçi- riyoruz. 'Telsiz istasyonumuz çok iyi işle- mekte ve memleket ile daimi müna- sebeti idare etmektedir. Vatanımıza dönerken utanmıyacağız, zira çok mü him ve büyük ilmi tetkikler ile gele- ceğiz, Kutubtan itibaren şimdiye ka- dar 1200 kilometre yol aldık, tetkik- lere devam için bu kadar daha yol al- TÜRKİYE BASINI Fransanın hataları AKŞAM'da Necmeddin Sadak, al- tı yedi seneden beri Avrupa muvaze- nesini Fransa'nın hatâları bozmuş olduğunu, Fransanın bu hatâlar yü- zünden, dost ve müttefiki birçok devletleri gü irmiş, kendisind uzaklaştırmış olduğunu söyliyerek diyor ki : “Silâhları azaltma — konferansı Fransa yüzünden bozuldu. Eğer, Al- manyayı Versay muahedesinin hü- kümleri altında zorla bırakmak e- melini Fransa gütmemiş, ve eğer o zaman Almanyanın haklı olarak is- tediği müsavat esasını kabul etmiş olsaydı bugünkü silâh yarışı olmaz, AL milletler cemiy den çe - kilmez, haksızlık ve tazyık altında feveran etmiş bir tehlike halini al- mazdı. Gene tarih bir gün Habeş harbının mesuliyetini ararken, Fransa'da La- val politikasını parmakla göstere- cektir. Fransız siyasetinin muhakemesini yapmak bize düşmez. Burada yalnız bir iki mühim hâdiseyi hatırlatmak istedik. Maksadımız da, Hatay do - layısile yeni politika iliği- ne çok şaşmamak lâzım geldiğini an- latmaktır. Fransa, sıkışık bir zamanda eski doöstluklarını tazelemek için hariciye nazırını seyahate çıkarırken, millet- ler cemiyetinin kararına bağlanmış basit bir lede Türkiye dostluğ nu bozmak günahını işliyor. Bunun, bilerek, düşünerek yapıldığına inan- mak güçtür. Fakat, şu veya bu ihmal, bu inü ha yüzünden biriken ha - tâlar o kadar ağır ve ezici bir yük o- lur ki bunun altmdan Fransa gibi kuvvetli bir devlet bile zör kalkar, Bunun için, bin bir müşkülât ara - sında çırpınırken, Ve “hâlâ benimle beraber misin?,, diye dost kapılarını çalarken, Fransa ile hiç alâkası ol« mayan bir avüç toprakta emperya- list emellerle Türkiyeyi büsbütün kendisind uzaklaştırması kolay miş, mağa hazırız. Mesud vatan d ayrı bit vaziyette — bulunduğumuzu hissetmiyoruz, Kutub gecelerinin 80- ğuğundan müteessir değiliz. Zira, bi- zi, bütün memleket tarafından — gösz- terilen sempati ısıtmaktadır. Sovyet Tmini zenginleştirmek ve muhterem bâbamız ve sevgili Üstadımız — Stalin- in bize olan itimadını hak etmek için tasavvur edilemez. Aklı selimin ga « lebe çalacağına ve Türkiyenin hoş « nud edileceğine hâlâ ümidimiz var « dn"ıı TÜRKLÜĞE YABANCI PANTÜRKİST'LER SON POSTA'da Muhiddin Birgen ğ ümkün olduğu kadar fazla ilmi tet-| son zamanlarda Japonya, Polonya lan haberler, şimdiye kadar kikler ve müşahedeler yapmağa gay- | ve Al ğği geet a efmmlıâr KA slrisi ai ret ediyoruz. , ve pantürkist propagandaları mev- Augusta adındaki ametikan harb | ' gemişinin Nankin önünde demirlemiş bir ganbottan almış olduğu bir ha- berde bu sabah şehirde sükün olduğu bildirilmektedir, Japon tebliği Nankin civarında kamp kurmüş olan Çin orduları, ticate başlamışlar- dır. Kıtaâtın bir kısmı, Wuhu'ya doğ- ru gitmekte ve diğer bir kısmı ” da Yangtse'yi geçerek garb istikametin- de ticat etmektedir. Japon tayyareleri,' ricat halinde bulunan Çin ordularını takib ve küt- le halinde ve mukarrer bombardiman- larla izaç etmektedir. Şanghay, 7 ÇA.A.) — Japon or - dusunun ileri kıtaatı Nankin önünde durmaya mecbur olmuşlardır. Çünkü Şanghaydan beri ciddt bir mukavemet göstermeksizin çekilmiş olan çinliler da bir tt Aek, S Çf | [ö.t.! * mişlerdir. Maamafih Mareşal Çang - Kay - Şek'in Nankinden hareket etmiş ol - ması Nankinin müdafaasının ancak KÜll! küvyetlerin ticâtini temiti öde - cek kadar devam edeceği suretinde tefsir olufmaktadır. Bu ricat sarı neh- rin sağ sahili boyunca cenubu gar - bi istikametinde yani Uhua doğru yap lacağ ktadır. Çin kuvvetlerinin son günlerde Kuankteh mıntakasında japonların garba doğru olan ve Çin kuvvetlerinin Uhu Üze- rine çekilmelerine mani olmak tehli - kesini yaratan ileri hareketini durdur- mak için yaptıkları haklt taarruzlarda buna bir delil olarak gösteriliyor. Bununla barebar Hankeo çin me- nabiinden gelen haberler Nankinin ını tahmin ol — Sovyetlerde Anayasanın Yıldönümü şenlikleri Mosxova, 7 (A.A.) — bildiriyot : İlkkânutıda sövyetler birliğinin bü- tün halkı , ana yasanın ilk yıldönümü nü büyük bir heyecarni ile kutlamıştır. Bütün memleketteki şehir ve köyler sokaklar, bu kanünün yapıcısı Stali- nin, yakın mücadele arkadaşlarının re- simleriyle ana yasaya ve seçime aid izelerle ve aynı Tas Ajansı portreleriyle süslenmiş bulunmakta- dır. Her tarafta, dünyanın en demokrat ana yasası ve onun büyük muharriri şerefine mitingler ve halk tezahürleri yapılmaktadır. Moskovâda yapılan 280 mitinge 1.800000 kişi, Tbibissideki mitinglere 300.000- kişi, Baküdeki — mitinglere 150000 kişi, Kubişevdekilerine 150000 kişi ve Erivandakilerine 60.000 — kişi iştirak etmiştir. Akşam, bütün meydanlar ve sokak- lar doönatılmiş, tiyatrolar, — sinemalar, kulübler ve sairedeki şenliklere, bütün halk iştirak etmiş ve karnavallar, spor bayramları ve konserleri tertib olun- müdafaa edileceği merkezindedir, tâki Nankin müdafaa edilemez hâle gel - dikten. sonra japonların kabul, edemi- yeçekleri şartları Japonyaya kabul et- tirmek mümkün olsun. Şanghaydaki müşahitler Hankeo Çin mehafilinin askeri harekâtın inkişafından kâfi de- recede haberleri olmadığı içindir. ki, böyle bir zehaba kapılryorlar. İngiliz gemilerinin bombar- dımanı protesto edildi Londra, 7 (A.A.) — Londra mah- filleri japon- tayyareleri tarafından Yangtse nehrinde ingiliz ilerinin Bütün memlekette şenlik, halkın partiye, hükümete ve şeflere karşı mu- habbetinin büyük tezahürü halini al- mıştır. amirali Hasegawa'ya Yangtse nehrin- deki ingiliz gemilerinin japon tayya - releri tarafından bombardıman edil - mesini protesto etmiştir. İmtiyazlı bölgeye bir daha girdiler (öaebay. 7 (ALA) — Japon kon - kon - bombardıman edilmesi meselesi hak - ü fından aleyhinde bir ih- kında mütalea yürütmekten kaçın - maktadırlar. Fakat Şanghay'dan alınan haber - lere göre ingiliz amiralr Little, japon zar müzekkeresi yazılmış olan bir Ko- reliyi tevkif etmek üzere ikinci defa olarak dün akşam enternasyonal im - tiyaz mıntakasına girmişlerdir. zubahs ederek bu gayretlerin sebe- bini araştırıyor ve bütün bunların altında Sovyetler Birliğini devirmeyi istihdaf eden japon emperyalizminin emellerini buluyor ve diyor ki : “Her iki siyaset de türklüğe ya- bancı olan iki “siyaset, ten başka bir şey değildir. Umumiyetle türkle- rin ve bilhassa biz Türkiye türkleri- nin iyi bilmemiz lâzımdır ki türk ol« mıyan devletlerin yaptıkları bu tarzda siyasetlerin gayesi, ne geniş manâda turanlıların, ne de hususi ve yakın manâda türklüğün menfa - ati hesabınadır. Her iki manâda ve her iki istikamette de, bu siyasetler, yalnız onu takib ve tatbik edenlerin kendi menfaat hesablarına göre ter- tib edilmiş şeylerdir. Bunlardan, ge- rek turanlılığın ve gerek türklüğün elde edecekleri istifade ya hiç, ya- hiç d t d d hemiyetsi şeylerdir. Bu noktayı açıkça söyle- meyi, işleri sathi surette görmeye mü- temayil bir kısım türk efkârı için şu sırada çok faydalı buluruz. Hattâ bu kabilden olarak bizzat türkler elile Paris merkezinden ida- re edilen bir hareket de ayrıca dik- kate değer. Bunun da bir nevi beyaz rusluk hareketi olduğunu zannedi- yoruz; bizce bu da mualleldir. Ya Fransanın bir zümresi ve sınıfı ile a- lâkadar, ve yahud, sırf beyaz ruslar- la münasebettar bir zümrenin işidir. En yakın türklük meselelerinde bile, Türkiye türkleri için güdülecek müteaddi bir siyaset bahis mevzuu olamaz. Tarihi realiteleri oldukları gibi kabul ve bu realiteler içinde türkler için daha iyi hayat şartları temenni eylemek biz türkler için ye- gâne makul olan bir görüştür. Tür- kiye devletinin sovyetlerle takib et « tiği dostluk siyaseti ise hem yerinde, hem de iki tarafın menfaatlerine ga- yet uygun bir siyasettir. Pantura- nizm, Ziya Gökâlp'm bile, bilâhare “kar helvası,, tarzında bir icad oldu- ğunu bizzat kabul ve tasdık etmiş olduğu bir hayalden başka bir şey değildir. Bununla beraber, aksini farzettiğimiz zaman dahi, bu siya- seti yapacak olanlar ne japonlar, ne almanlar, ne lehler, ne de bir takım fransızlar veya onlarla münasebet- tar olan beyazrus taraftarlarıdır. Bütün bu hareketlerin hiç biri türk, hiç biri turanlı sayılamaz.,, ğt

Bu sayıdan diğer sayfalar: