28 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

28 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yirminci Asrın en büyük aşkı (8İNCİ EDVARD-MADAM SİMPSO SÖON POSTA Mahrem bir odada ve samimi bir aşk dekoru içinde... Madam Simpson sükütu ihlâl etti: “ Kral Buckingham Sarayında dedi, geç kalmaz, bir saate kadar gelir...,, Madam Simpson ile Sekizinci Ed- vardın şâhane aşkları hakkında bir- çok ğey.er yazıldı. Fakat-bu yazılarım hiç biri şimdi tefrika etmeğe başladı- ğımız yazılar kadar doğru değildir. Bu yazıları Ma - dam - Simpson da Kral Sekizinci Ed - vard da okumuşlar, Madam Simpson : —Hakkımız- da yazılmış en doğ- ru eser... budur de- miştir. Esasen bu röpor- taj silsilesi, Ameri- kan matbuatının ge lişi güzel neşriyatı- na karşıkk olmak, mak, ve hakikati an Jatmak — maksadile yazılmıştır. Hüdiseyi- kıymet- H kalemiyle tesbit eden Amerikab mü harrir NewsboldNoyes, AssocatedPress müdürünün oğludur ve Madam Simp sonun da kuzenidir. Madam Simpson kendisi hakkında yazılacak yazıla, bir akraba elinden çıkmasını istemiş- tir. Aşağıda okuyacağınız satırlar, bir roman değildir, yaşanmış hakik! ve ta rihi hayat sahnelerinin, gazete sayfa- fJarına dökülmüş bir şeklidir. Tazih Krahın severek tahtından feragat et - mesi hâdisesine bugün bizim verdiği- miz ehemmiyetten daha fazla ehemmi yet verecektir. Nasıl vermesin, Sekizinci Edvard dünyada yaşamış olan İmparatorlukla rın en büyüğünün tacını terkelmiştir. Onun bu hareketinin ne netice doğura cağını bize tarih anlatacaklır. — Çok yorulmuş olacaksınız Sir! Bu sözleri artık kim olduğunu tanıt ğa lüzum görmediğimiz — Wallis Simpson odaya giren Sekizinci Edi da zarif bir reverans yaparak söy yordu. Genç Kral: — Kendimi çok iyi hissediyorum, hiç yorgun değilim diye cevap verdi.. Filhakika buraya gelmek için Lon- dra ile Fort - Belvedere arasındaki 30 mil'ik mesafeyi öğleden evvel katet » mişti. yanında bütün endişe ve yorgunlukla rını unutmuştu. — Wallisin eli üzerine eğilinken: — Burada bulummak ne kadar tâatlı diyordu. Bu mahrem odada ve samimi bir aşk dekoru içinde iki kişinin tablosu hâfıza ve hâtıradan silinecek birşey değildi. Büyük bir imparatorluğun sevdiği sarışın Kral ve Kralm sevgili- si, esmer Wallis Simpson... Bir sah günü idi.. Kânunuevvelin biri, dışarıda sessiz ve boş koridorlar- da bir çalar saat sekiz kere vurdu. Her darbenin aksi. sadası, bu sükün ve in- ziva hayatını; «bu 1hik şefakat ve aşk bavasın; ihlât etmedi. Halbuki, Atlfas Okyanusunun üzerin den uçup gelen, Amerikadan koprna, dedikodu ve gürültü İngilterenin üze- rine boşanıyordu, biraz sonra bu iki başın, bir sarı ve diğeri kara, biribiri- Fakat burada .sevdiği kadının | YAZAN: Madam Simpsonun akrabası Newsbold Noyes ne bağlı iki başın... üzerinde kopacak- tı. Uzağa gitmeğe lüzum yoktu, Brad- ford peskoposu Alfred Walter Frank © gün öğleden sonra, mânidar bir ağız, kullanarak ; — Kralın mağfereti rahmana ihtiya « var, Temenni edefm ki bu ihtiyacı hissetsin. Dememiş miydi? Ve o akşam bütün gazeteler, pesko- posun bu sözünü ele alarak «Alfred Walter Frank» ın bu sözleri söylemesi Kralın hususi hayatını tenkit etmesi için ciddi sebepler mevcut olmalı de- miyorlar mıydı? Artık Sekizinci Edvardın düşmanla, hit memnun olabilirlerdi, dillerine dola e Madam Simpsonun son yacakları bir mevzu bulmuşlardı. Sekizinci Edvarnd bunu biliyordu, ta hammül edilmez bir azap içinde yaşıs yordu, buna rağmen o akşam yanan ocağın' karşısında —bütün gürültülere ve fırtınalara rağmen Büyük Britan- ya imparatorluğunun içinde misline te sadüf edilmiyen bir aşk ve sükün ha- vası vardı. * Kralın daveti üzerine «Fort Belve- dere» e gitmiştim, Wallis Simpsonu ise 18 yaşından beri tanıyorum. Vaşingtanda, Virjinide beraber bü- Madam Simpson Amerikan gazetecilerinden şikâyet ederken | lunmuştuk, ailelerimizin biribirile sıkı münasebetleri vardı. Wallis Kral ile düşüp kalkmağa başladıktan sonra, bütün gazeteler için ele geçmez bir mev zu olmuştu. Hayali | kuvvetli muharrir - ler, onun ve onların hakkında olmıya - cak şeyler yazıyor- Tardı. O zaman Wal lis'e müracaat et- tim. Bu vaziyeti an hakikatleri anlat - mak yolunda zahir olmak istediğimi de ilâve ettim. Madam Simpson bunun üzerine, ken dislle görüşmek için beni telgrafla Lon - draya çağırdı. Biri gazeteci için böyle bir nimeti bulunca derhal işlerim! tans zim' ederek - Soot « hamptona mütevec- cihen hareket ettim Vapurumuz, pazartesi öğleden san - ra, İngiltere sahillerine demir atli! Londrada kendimi ıssız bir adada-gibi hissettim. Amerikan gazetelerinin yay garalarma, mükabil İngiliz gazeteleri bu macera hakkında en ufak bir hava dis bile verthiyorlar. Sükütu tercih e- diyorlardı. * Wallis artık Cumberland Terrace'de 16 numarada otuürüyordu, kendisine telefon ettim, evde bulamadım, fakat karşıma halası Mis Merryman çıktı, Mis Merryman ile Vaşingtondan iyi | tanışırdık. Beni akşam yemeğine da-| vet etti. Her köşesinde Wallisden bir | şey gizleyen bu tarihi ve güzel eve git | tiğim zaman Mis Merryman beni gü- ler yüzle karşıladı. İşte şu döşeme ta- kımının renkleri , şu çiçeklerin çeşidi ve vazoya yerleştirilen şekli, hep bi'- zim eski dostumuz Wallisin zevkine uygundu, Güler yüzlü Mis Merryman ile her şeyden bahsettik. Dünyanın gidişi hak kında siyasi mütalealar serdettik, eski günleri hatırladık, fakat yeğeni ile İn giltere Kralı araamdaki maceraya hiç temas etmedik. Ben o akşam evden ayrıldıktan şon ra, Mis Merryman derhal — Fori Bel- vedere gitmiş, yeğeni ile görüşmüş. Ben de ertesi günü, öğleden sonra Ma- jeste Tle görüşmek üzere Fort Belvede Te davet edildim. Bu mevzular üzerin lattım ve kendisine e Sayfa 9 Memleket meseleleri: (*| $por ve jimnastik usullerimizdeki keşmekeş ne zamana kadar sürecek? ** * İsveç jimnastikleri büyük harpte n sonra büsbütün şeklini değiştirdi. Teneffüs hareketlerini metodundan kaldırdı. Amut hareketlerin'n a- koydu velhasıl tam mânasile Nas- leyhinde iken bunları programına | reddin Hocanın kuşuna döndü. Türkiye Maarifi hâlâ bu kuşu uçur- maya çalışıyor Yazan: Sami Karayel İsveç jimnastiği öz vatanında içti - aleyhinde iken bunları programına mai bir zaruret neticesinde teessüs et-| koydu. Hareketleri, parçalı ve taka'lu , miştir. İsveçli Hanri Ling isminde zayıf nazariyesini değiştirerek Danirsarkalı bünyeli bir tiyatra muharriri; Dani -| bir doktorun zonlu ve fimi bir 1 markada kiliç oyunu oynayarak spora |le bunları elâstikileştirdi. Yan, m merak sardırmıştı. Bilâhara memleke- | İsveç metodu, ilmin zorlu- ve ni #ne döndü, birçok — mücadelelerden | has mütaları karşısında kuşa d ı sonra, İsveç jimnastiklerinin esasatını kurdu. Hanri Ling İsveç metodunu kurar- ken, jimmastikleri için, hiç bir vakit| ma çıkardı. bir pedagoji endişesinin tesiri altında kalmadı. Vazettiği esaslarda bu fi- kir yoktur. O, jimnastiklerini teneffü- , Şe istinat eden Törapetik mahiyette o- Jarak vazetti. Çünkü; İsveçin güneşi Kit havası halkı kansız, zayıf düşür - müş, vereme fevkalâde müsait bir ha- Je getirmişti. İsveç; âdeta — veremliler yurdu olmuştu. Hanri Ling milletini vereme karşı korumak için tesis ettiği bu mteodun esasatını teneffüs hareketlerine istinat irdi. N g, yazdığım gibi; tesis ettiği usul ,de; prensip olarak pedagojiyi düşün- gnüş, ve almış değildi. Ling öldükten sonra; muakkıpleri, onun jimnastiklerine kendi kafalarile JHerbiyevi bir mahiyet vendiler; ve dünyaya bir ilmi varlık imiş gibi sa'- tılar. O vakitler, medeniyet dünyası, bir- çok milli ve ilmi çalkanitılar geçiriyor du, İşte Alman ve İsveç jimnastikleri gmünakaşası da bu çerçeve içine girdi. Hattâ; bu hal 1870 muharebesinden sonralara kadar devam etti. Nihayet; —Alman jimnastiklerinin cambadlıktan başka bir şeye yaramaz olduğu, muharrirler ve meşhur dok < torlar tarafından neşrolunan eserlerle Aân edilmeğe başlandı. Ve İsveç jim- gpastikleri de muzaffer oldu. İsveç jimnastiklerinin beraberlik ha reketleri, ve herkesin kolaylıkla yapa: bilmesi, yavaş yavaş cazip görünmeğe İbaşladı. Bu jimnastiklerin yalnız ilmi ,tezi değil, toplu ve âhenktar harekâtı Ga, her milleti kendine çekti. Biraz sonra; milletler Stokholm be- den terbiyesi meklebi âlisine memle- ketlerinin en salâhiyettar ülimlerini göndrmeğe başladılar. Fransa; meşhur fizyoloji profesörlerinden Dr. Demeni yi ve Bordo Üniversitesi profesörlerin (den Filip Tisyeyi İsveçe gönderdi. Di- ğer milletler de bu yarışa iştirak etti- Her memleket, beden terbiyesi kâbesi ne-yüz sürüp feyiz almak istiyondu. Bu yarışa yalnız İngilir ve Ameri- kalılar ile Millt Alman jimnastiklerini tutan Almanlar, Sokol jimnastiklerini milli bir varlık diye elde bulunduran Ruslar, Çekler, Sırplar ve Bulgarlar ko'ay kolay yanaşmadılar. Stokholmde İsveç jimnastikleri üze rinde tetkikatını yaprp Fransaya dö - men Demeni de muhalifler arasına ka- rışmıştı. b Demeni İsveç jimnastiklerini müda faa eden Belçikalı Miralay Lefeburun meşrettiği bir esere tariz suretile yaz- (diğı bir yazıda; İsveç jimnastiklerinin hiç bir süretle kıymeti hayatiyeye ma de biraz fazla tevakkuf ederek asıl hâ- diseyi anla'mayışım, okuyuculara bü- diseyi daha vuzuhla güsıembümçk i- çöndir. Madam Simpson cumartesi günün - den beri Fort Belvederde bulunuyor.- du. Her gün kapısının önüne yığılan bir sürü gazeteci Madam Simpsonun CumberlandTerrace 16No.da fazla otur masına imkân bırakmamış, ve Fransa ya dönünceye kadar kadın bir daha o- raya dönmemişti. Sah günü akşam üzeri Mis Merry - man e beraber Fort Belvedere gitlik. Otomobilimiz, ikametgâhı Kralinin ö- nünde dunduğu zaman saat yedi olmuş tu, Wakiis bizi, alevlerin kızarttığı be - (Devamı 12 inci sayfada) lik olmadığını, pedagoji ile külliyen —münasebeti bulunmadığını anlattıktan sonra; fizyoloji, anatomi, biyolojiye istinat eden bu jimnastikle yi ilmi bir görüşle hırpaladı. Yalnız, Tözapetik prensiplere istinat eder ha- reketlerden ibaret olduğumu ilân etti. Zaten; İngilterede Herbert Spenser de- neşretliği eserinde, İsveç jimnastik- Jerinin terbiyevi bir kıymeti haiz ol - madığını yazınıştı. Nihayet; harbi umumiden sonra; İs veç jimnastikleri büsbütün şeklini de- Biştirdi. Öyle hale geldi ki, Nasrettin Hocanm kuşuna benzedi. Meselâ; en ,güvendiği teneffüs haneketlerini meto dundan kaldırdı. Amut hareketlerinin mli Birincikânun ta- | biribirine zıt 3 resmi spor ve jimnastik rihli nüshamızdadır. satı mucip iken, inbisati ve AZİ İşte; bu gün daha hâlâ, Türk ye © arifi, bu kuşu uçurmak ve yürütme le meşguldür. Üstelik bir de Natüraliz- * Gelelim; Alman jimnastiklerime; Al- manya, Napolyon istilâsı allına gir- dikten sonra, askerlikten tecrit edilmi; ti. Bu vaziyeti hazmedemiyen Alman milliyetperverleri, jimnastik klüpleri teşkil ettiler ve meşhur Alman jimnas tiklerinin banisi Yan'ın hareketlerini tatbika başladılar, Napolyon, askeri iş- Bal altında büulundurdu. eğlenceli jimnastik — klüplerinden te şüphelenmemişti. Yan, milli vas yı kazanmak için bu fırsattan istifade edip, jimnastik klüplerini bütün Al « manyanın sinesine yaydı. Yan'ın jimnastiklerinde esas şu idi: Alman gençlerine; Fransız kaleleri ni birer maymun gibi sıçrayarak aşırt- mâk, ve'bunun için de; her Alman eli- nin değdiği yerden, bazusu kuvvetile mâniaları aşabilecek bir hale getir - mekti. Bu sebeple: «Yan» Barfiks âlee ti vücude getirdi. Ata binmek ve iyi bir süvari olmak için de tahtadan bey gir, âMletlerini icat etti. Ve nihayet 1870 de Parise girerek Alman jimnas tiklerinin zaferini ilân etti. Görülüyor ki; Alman jimnastikleri; bir zarureti milliye ve askeriye eseri- dir. Nitekim; umumi harpten mağlüp çıkan ve askerlikten tecrit edilen Ak manya ayni yola saptı ve spor klüple- rini sil0hsız hazınlanma kışlaları haline getirdi. Ve bu suretle dokuz buçuk mil yon"Alman . genciyle, sekiz milyon. ka- dını hazırladı. Versayı yırttı. Tekrar ortaya dikilip çıklı. Alman jimnastiklerine gelince, on- lar da bugün he pedagoji nok « tai mazarından ve ne de askeri ba- kımdan bir varlık teşkif etmiyen hare ketlerden mürekkeptir. Evvelki gün - kü makalemde yazdığım gibi, külli - yen anti fizyolojiktir. İsveç jimnastök çilerinin bu baplaki ilmi iddiaları ta- mamiyle doğrudur. Zaten; Almanlar da, İsveçliler misilü bu milli jimnas- îiklerini bir sembol gibi saklamaktadır — lar. Almanlar; umumi harpten sonra; ordularında - ve mekteplerinde, mülf jimnastiklerini cambazi fazlalıklardan kurtarıp sabit hareketlere irca etmeğe İngiliz ve Amerikan atletik sporları terbiyesini, İsveç hazırlık hareketleri- le mezcederek kül halinde tatbik etme Be başlamışlardır. Almanyada apor Atletikler 0 derece şümullenemniştir. ki; gene İngilterede ve Amrikada olduğu gibi esasat değişmemek üzere her ço * cuğun sinnine göre âyar edilerek tat- bik edilmektedir. İsviçreliler de eski ilmi iddialarına nazaran bugün jimnastiklerini kuşa ,benzettikleri halde, onlar da mektep lerine, ordularıma Amerikan ve İngiliz spor atletiklerini usullerine mezceder zek kül halinde almışlardır. Görülüyor ki, umumi harpten sonra berşey çehresini değiştirdiği gibi, mi? Mf ve hattâ ilmi bir dava halinde bulu- nan Alman ve İsveaç jimnastikleri de iddialarını bir tarafa bırakarak dünya gidişine ayak Uydurmuşlardır. * hiç Peki; biz ne yapıyoruz öyleyse?. Bütün dünya milletleri, tek usul, uık terbiye ile gençliğini hazitlarken; biz müaalesef Tü e misli görülme miş bir surette üç resmi Bpor ve jimnas tik üsulile çalışıyoruz. Hayret etmeyi niz, Türkiye Cumhuriyeti —dahili de (Devamı 11 inci sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: