Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
TELGRAF HABERLERİ Alman harp gemileri İspanyol sularına hareket etti İspanyada vaziyet tekrar tehlikeli bir safhaya girmiştir. Madrid önünde yeniden şiddetli muharebeler oluyor Madrid 27 (A.A.) — Madrid mü- dafaa konseyi bildiriyor: Bugün âsiler çok mühim kuvvet- lerle Madridin bir kaç cephesinde bir- den çok şiddetli bir taarruza geçmiş- lerdir. Bu taarruz bilhassa üniversite mahallesinde şiddet göstermiştir. Şeh- rin merkezindeki mahaller düşman topcusunun bir bombardımanına ma- ruz kalmıştır. Cumhuriyetçiler Sovet- ler, âsilerin bu yeni hamlesine çetin bir mukavemetle mukabele etmekte- dirler. Sekiz saatlik bir çarpışmadan sonra muharebe el'an devam etmekte- dir. Saat 16 da hükümetçiler iki kilo- metre ilerlemiş bulunuyorlardı. 20 N FOSTA Görünüşe nazaran, Cumhuriyetçi kıtaat erkânı harbiyesi bugünkü taar- ruza az çok bir ehemmiyet atfetmek- tedir. Zira bu taarruz Franco kıtaatı- nın Villaverde bölgesindeki tehditleri- ne mani olacak mahiyettedir. Bugün elde edilen mevziler âsilerin daha geri- deki mevzileri üzerine topcu ateşi tev- cih edilmesine imkân vermektedir. Alman Harp Gemileri Londra 27 (A.A.) — Palos hadi- sesinin aldığı şekil Londrada bazı en- dişeler uyanmaktadır. Gemiyi kurtarmak için tedbirler alındığını ilân eden Berlin tebliği ile, Alman harp gemilerinin İspanyol su- “giliz muvakkat İtalya - İngiliz Romada iİmzalanacak “*r muvakkat itilâfı B Yapılmakta olan işlere İngilizler Hayfada, İtalyanlar da 12 adada devam edecekler Roma, 27 (A.A.) — İtalyan - İn- itilâfnamesi, tesvide müteallik bazı noktalar ikmal edildik- ten sonra Romada imza edilecektir. Hâlen Londradan gelecek cevap bekle- nilmektedir. Metin, dört veya beş maddeden mürekkeptir. Bunlardan statükoya mü teallik olanının tanzimi çok nazik ol- muştur. Bidayette her iki tarafın Akdenizde mütekabil bir muadelet tesis etmeleri fikri ileri sürülmüştür. Fakat Akde- nizdeki İngiliz ve İtalyan — filolarının teşekkülü birbirinden çok farklıdır. İngiliz filosu, İtalyan filosundan daha fazla mâiktarda zırhlıya malik bulun- maktadır. Bunun üzerine bu fikir, he- İngilizler, Hayfada İtalyanlar da On i- |let aleyhine müteveccih değildir. Her men terkedilmiş ve yerine daha elâsti- kt olan statüko fikri ikame olunmuş- tur. Halihazırda İngiliz tonajı, İtalyan tonajından yüz yirmi bin ton fazladır. Halihazırda yapılmakta olan işlere ki adada devam edeceklerdir. Muvakkat itilâfname, hiç bir dev- iki taraf mütekabilen kazanılmış vazi- yetleri tanımakta ve sulhun muhafaza- sının teminini taahhüt eylemektedir- ler. İngiltere için Hindistan ve İtalya i- çin Şarkt Afrika yolu mütekabilen zi- man altına alınmıştır. larına hareketi hâdisesi arasında müna- sebet görülmektedir. Buraya gelen malümata göre, İs- panyaya giden Alman filosu Doyçland ve ÂAmiral Şer zırhlıları ile Köln kru- vazörü ve iki torpido filotillasından mürekkeptir. Bu gemilerin — Palos'un iadesini istemek için Bilbaoya gidecek- leri tahmin olunmaktadır. Fransız Gemisine Ateş Kazablanka, 27 (A.A.) — Frâhsız Kap-de-Plam vapurunun Kazablanka- da alınan bir telsiz telgrafında, vapu- run saa 18 den sonra Karnero burnur nun 3 mil doğu cenubunda iki İsanyol devriye gemisi tarafından takip edildi ği ve durması için üç kere ihtar ateşi açıldığı bildirilmektedir. Romanya Ve Yugoslavya İki Başvekilin mülâkatına ehemmiyet veriliyor. Belgrad, 27 (A.A.) — Siyasi ma- hafil, bugün Stoyadinoviç ile Roman- ya Başvekili Tataresko ve Romanya hariciye nazırı Antonesko arasında Romanya arazisinde kâin Rechize'de vukubulacak mülâkata büyük bir e- hemmiyet atfetmektedir. M. Stoyadi- noviçin Pariste Fransız nazırlarile yap- mış olduğu görüşmeler hakkında M. Antoneskodan icabeden malümatı al- mış olduğu tahmin olunmaktadır, Yunanistan da Adisababadaki Elçiliğini ilga etti Atina, 27 (A.A.) — Neşredilen bir kararname ile Tahranda — bir orta elçilik ihdas ve Adisababadaki orta el- çilik ilga edilmiştir. Hariciye Vekilimiz Atinada Vekil ayın ikisinde Ankarada bulunacak, kamutay gurupuna izahat verecek. Ayın 18inde Cenevrede toplanacak konseyden evvel İsveçli raportörün hükümetimizle Fransaya bir anlaşma projesi tevdi edeceği söyleniyor Belgrat 27 (Hususi) — Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü —Aras Atinaya müteveccihen hareket etmiş- tir. Tevfik Rüştü Aras Atinada 3 gün kalacak, resmi temaslar yapacak- tır. Hariciye Vekili yeni yılın birinci günü İstanbula vasıl olmuş buluna - caktır. 4 * Ankara 27 — Hariciye Vekili Tev- fik Rüştü Aras ikincikânunun birinci günü İstanbula avdet edecek ve doğ- ruca Ankaraya hereket edecektir. Tev- fik Rüştü Aras buraya gelir gelmez parti kamutay grupu toplanacak Ha- riciye Vekilinin Cenevre ve Pâris gö- Tüşmeleri ile Atina temasları hakkın- da vereceği izahatı dinleyecektir.. Fransanın Ankara büyük elçisi Ponso da ikincikânunun dördünde Ankarada bulunacaktır. Ayın on üçünde de Ce- nevreye gidecektir. Ayın 18 inde yapılacak konsey top- lantısından evvel İsveçli — raportör Sandlerin Türkiye ve Fransa hükü - metlerine bir anlaşma projesi tevdi edeceği söylenmektedir. Bir Fransız gazetesi ne diyor? Hatay meselesi hakkında bir maka le neşreden Journal des Nations diyor ki: «Fransa ile Tı.ınkıye aras:ndı İıka D P e D elilfi, BAA Ati ÜY sız politika adamlarını zikretmeğe bil imem lüzum var mı? Son zamanlarda |nin, Türkiyenin ve Fransanın menfaat derun hakkında mevcut mesele sum'i mMmüuamele tarzları ile halledilebilecek adli bir münakaşa değildir. İskende- run meselesi çok nâzik bir politik me- seledir. Türkiyenin Akdenizdeki vaziyeti, Balkan Amtantında oynadığı rol ve Bo ğazlar üzerinde yaptığı mürakabe ma lümdur. Fransanın vücude getirmek istediği kollektif emniyet sistemi için Türkiyenin muavenetini temin etmek esas lâzımelerden biridir.Franklin Bou illondan tutunuz da M. E. Herriot'ya kadar Fransız - Türk yakınlaşmasını tahakkuk ettirmeğe çalışmış olan Fran | Montreux'de Paul*Boncour yeni bir hava yaratımış ve Fransanın, Karade | niz devletlerinden ikisi, yani, Roman ya ve Sovyetler ile mevcut anlaşmala rını tamamlıyacak olan Türk - Fransız karşılıklı yardım misakının temellerini hazırlamıştı. Şunu tebarüz ettirmek getektir ki, bu mesele hakkında verilecek kat'i ka- rar esnasında, ayni zamanda Suriye- lerinin dikkat nazarında bulundurul- ması mecburidir. - Türkiye j ı ö .bu- ö A em ©k vıı' |nın son derece kuvvetli ve sağlam ol- I. Rüştü Aras Diyor ki: | (Baştarafı 1 inci sayfada) ne kısaca cevaplar vermiştir. Tevfik Rüştü Aras Balkan Antantına dahil devletler arasındaki dostluk bağları - duğunu söyledikten sonra gazetecile- rin Paris müzakereleri hakkındaki su aline kısaca şu cevapları vermiştir: «— Pariste alelâde bir formalite işi- ni bitirdik.» Türkiye Hariciye Vekhhm hâmil o- lan tren sekize yirmi kala Belgrat is- fasyonundan ayrılmıştır. — - Suriye Meclisi Fransız - Suriye muahedesini tasvip etti Şam, 27 (A.A.) — Havas Ajansı bil diriyor: saylavları da da hil olduğu halde, Parlâmento, Fransız- Suriye muahedesini tam bir ekseriyet le tasvip etmiştir. Müzakereler esnasında bir tek hatip Sancağı mevzuu bahsederek bu mınta kayı Suriyeye bağlıyan sıkı rabıtaları teyit etmiştir. Hint Milli kongresi Faizpur 27 (A.A.) — Hint millt kongresine, Gandi de dahıl' olduğu hal- Lde. 60 bıu lr.ışı iştirâk etmiştir. ç İ 's,»ang.ç.ıı ç eee eSer HHTA TE]*îN D | © Almanya asılşimdi müsellâh bir millet oluyor y © Antakya, Türkiye ve Fransa imdiye kadar aldığı tedbirlerle Almanya, Fon Der Golçun te - menni ettiği ve dilediği veçhile bir müsellâh millet olmıya çalışıyordu. Dünkü Almanya, bu emeline erdiğini sandı. Filvaki büyük harpte gösterdiği yüksek kudret, bu hususta en ufak şüpheleri dahi izale etti. Fakat nasyo- na) sosyalist Allmanyanın bu vadide daha muvaffak bir eser vücuda getir - mekte olduğu görülüyot. Ezcümle si - vil halkın seferberliği hakkında ko - nulan ahkâm, buna parlak bir misal - dir. Meselâ, mukadder bir ihtimal ol - duğu üzere bir gün Almanya seferber- lik ilân edecek olursa, bütün makine ve naki!? vasıtalarını idare edenler, iki gün içinde kendilerine tayin edilecek yerlerde bulunacaklardır. Aylardan - beri esasları kararlaştırılan ve askeri seferberliğe müvazi olarak yürüyecek olan sivil halkın seferberliği, bir ordu- nun sür'atle mücadeleye hazırlanma - sının bir şaheseri olacaktır. Bu sefer- berliğin başlıca hususiyeti, mücadele emrine mütavaat edecek olan müte - hassıs sivil halkın yerini kadınların almıya davet edilmiş bulunmaların - dadır. Bu suretle, Almanyada bir gün bir seferberlik yapıldığı — takdirde, memleketin en küçük kuvveti dahi ih- mal edilmemiş ve düşmanla mücadele hattma sevkedilmiş bulunacaktır. Bu-| - böyle müthiş bir teşkilâta ve heybetli bir kudrete dayanarak yürüyor. Dış siyasalarını böyle bir kuvvetle teyit e- demiyen memleketlerin her teşebbü- sünün hüsranla karşılanmasından da- ha tabili ne olabilir. Hak asrı diye anı- lan yirminci asır, şimdi, tamamile bir küvvet asrı olmuştur. * Bu memleket, Fransayı, bir sulh ve sükün memleketi olarak tanıdı. Büyük ihtilâlin — mehdi Antak Tll:kîyo'-" olan Fransanın, © | binbir siyaset il- Fransa cası ile düşebi - leceği hataları daima mazur gördü. O- nun, en geniş mikyastaki emperyalist emellerini dahi, icabında, hüsnü mü- taleaya kadar müsamahayı vardırdı. | Bu, Osmanlı imparatorluğunun büyük bir hatası idi. Çünkü, emperyalizm yo- luna girdikten sonra, bir memleketin adı ister Fransa, ister Almanya olsun, kendisinden hiç bir rahmet ve şefkat |beklenmek mümkün olmıyan bir var- lik olur. İskenderun ve Antakya me - selesinde de vaziyet böyledir. Bu Sans cak, azim ekseriyeti Türk olan bir halkla meskün bulunuyor. Umumi harbin meş'um bir tecellisi olarak el- ——— sonu devresinin — tasfiyesi muhtar bir Sancak olarak, cebrü taz- yik ile Suriyenin yanma katıldı. Der - ken büyük bir zaman istihalesi hâsıl oldu. Suriye, Fransadan istiklâl aldı. | Şuna dikkat etmek lâzımdır ki Suriye ile Fransanın münasebetlerini eden esaslar, Fransa ile İskenderun ve Antakya Samncağının münasebetlerini tayin eden esaslar değillerdir. kının mukadderatı da, şimdi, Suriye halkımınkine bağlanmak isteniyor bunu, Fransa gibi, sulh ve sükünu se- ver olduğunu iddia eden, emperya - lizmden kaçar görünen, gayrin hak - kına hürmetkâr bulunduğunu söyli - yen Fransa yapıyor. Halbuki, bu va - sıfları haiz olan bir memleketin yapa- cağı şey, Suriyenin hakkını Suriyeye, den çıkan bu öski-vatan parçası, harp sirasında, | tayin — Bü, £ [böylıe olmakla beraber, bu Sancak hal- ve < Sancağın hakkını da Sancağa vermek- - ten başka ne olabilirdi? En tabif ve en mantıki bir tarzı halden kaçan Fran- sanın bu tarzı hareketi, bizi, elim bir inkisara — uğratmıştır. vaktimizi, yeise düşerek kıvranmak ve telehhüfle geçirmiyeceğimiz muhak - — Bu inkisar ile kaktır. Fakat, gönül, bu davanın, de - — diğimiz bu tabii şartlar dahilinde hal « . ledıhnesmı ne kadar arzu ederdi. Selim Ragıp Londrada sisten münakalat durdu Piyadeler meşaleler ve elektrik lâmbalarile yol- larına devam edebildiler — Laah T AA l şimal varoşlarını kaplamış olan sis, mü- — nakalâtı tamamile durdurmuştur. Bu varoşların münakalâtını temin etmek- te fan otobüs servisleri durmuştur, ğ Piyadeler meş'alelerle veya - elektrik lâmbalarile yollarını tenvir ederek git- — mektedirler. Rüyet sahası, bazı yerlerde dört metreye kadar inmiştir. Susses kontlu- ğu dahilinde kâin Diteching'de de sis — çok kesiftir. Buranın Noel tatilini ge-' çirmek üzere Londraya gelmiş olan! ahalisi yerlerine dönememektedirler. Kraliçe Mary hasta Londra, 27 (A.A.) — Valde Kra- — liçe Mary, hafif bir nezleden muzta- riptir. Maamafih bir kaç gün odasm dan çıkmıyacaktır. ——— —====—» ç sırlı dostum anlatmıştı: horçlarını bekledi. Misir zengin miydi? âsi bir felâket membaı olurdu. bir Nil değil Fırattan, -rıı-;wr ok gezmiş, çok görmüş bir Mı- — «Nil, Mısırın hazinesidir. Os - manlı imparatorluğunda sarayın da has hazinesi Mısırdan gelirdi. O im- paratorluk ki Mezopotamya gibi bir defineye, Çukurova gibi bir hazineya malikti. Buna rağmen imparatorluk yüzlerce yıl Mısırdan gelecek altın Eğer Nil gibi bir hazineden mah- rum olsa Sudan çölünün Akdenize kadar devamından başka bir mânası kalmıyacak olan Mısır şüphe yok ki zengindir. Fakat Mısırın sapsarı top- rağınışzümrüt ovası haline sokan ta biatin Nili değil insan oğlunun eli- dir. Etrafını çeviren kanallar ve ha- vuzlar olmasa Nil bir yeşil servet ve bereket kaynağı değil Seyhan gibi Türkiye topraklarında Mısır gibi Menderese kadar yeşil Anadoluyu cennete çe- virecek yarım düzüne Nil vardır. | Osmanlı unparatorluğu bu oltrklu i Altın Seli dan süzülüp akan altın sellerinden — [ Sabaman Sahaha y ’ "-I ü istifadeyi düşünecek yerde Mısırdan — kaç Mısırdan zengindir. Fakat hangi kazma sallamadan kendini teslım define vardır ki hiç olmazsa bir kaç e eder. Ganimete kavuşmak için Tu - “: na gerilerinde kılıç savuracak yerde — sallamış olsâydık Anadolu yalnız Ş Türkiyenin değil yarı dünyanın al- tın yuvası olabilirdi. ke Cumhuriyet devleti hazırladığı su- plâmı ile yakın tarihin bu elim gaf- letinden bizi kurtarmış oluyor. Sey- — hanım sön isyanı verdiğimiz kurban- — lara karşı şefkatimizi tahrik etmek- ? ten ziyade dünkü hatalara karşı a - Tacağımız tedbirleri tacil etmiştir. Anadolunun şimal yaylalarından — cenup ovalarına doğru inen baqı'boş. ; nehirler itaat altına girdikleri gün selden korkmiyalım, artık bir altm seli olacaktu— hın Caııu B Ö ı:* t Üa Di A çünkü o se.. : gelecek altın torbalarını bekledi.. — b Seyhanın son isyanı Misırlı dos - tumun sözlerini bana bir daha hatır- lattı. Muhakkak ki bir Çukurova bir — Seyhan kıyılarında kazma kürek ——