Ü Yirminci: Asrın en büyük aşkı ( Baştarafı 9 uncu sayfada ) çin yazıyorlar? (yaz mermer ocağın yanında bekliyor-| —— Size gönderilen gazete Iıı:sî)şlerl Gu, ne kulak gsmayınız. Matbuatın yüzde Gene ülevlerden elbise giymiş bir| doksanı lehinizde yazıyor. Afıhşhfın Uşak gel i kendisine haber ve size yalnız aleyteki yazıları gönderi - Kokuğunda düşüncesine gömülmüş ©-| yorlar. ,> nugfgaıî':s ben: görünce :vağı 'ı:aişku. Ben eski dostum Vallise çok doğru İki ellerini kendisin rafetle u- | söylüyordum, kendisine bu gazete ke- “zatarak bana doğru yürüdi siklerini tehdit mektuplarını yollayan ! larım beni aldatmamış | lar, Amerikada yerleşmiş olduklarını , buraya gelmeden evvel hâfı -| söyleyen İngilizlerdi. — Mektuplarile ia sakladığım arlak ve güzel si -| yalnız Madam Simpsona teessür ver - ma karşımda idi. mekle kalmıyorlar, Kraldan aynhnşdı Wallis.. Onu şimdi Baltimore'da, | ğı takdirde «cismen eza» vereceklerini 'gen şatır, ağzından daima nükteli söz- | de söylüyorlar ve alelâde bir kadınla saçarken görüyordum, Bu akşam ge | Kral hayatını teşrik ettiği takdinde bu & öyle İdi, fakat tebessümleri eskisi| nun kendileri için bir zül olacağını ilâ r vazıh değildi. Kalbini yakan İ.ve ediyorlardı. Madam Simpson: — — “dert görlerine başka bir mâna vermiş| — Benim böyle tehditlere kulak astâ Ğ ğum yok. dedi, Fakat bu insanların ta Üzerinde yaldız işlemeli siyah bir el | kandıkları tavır beni üzüyor, işin içyü bise'vardı. Wallis, eskiden mücevher | zZünü bir bilseler hiç şüphe yok ki böy- ikmasını sevmezdi, gene sevmiyor -| le bir hareket tarzı takip etmezler. hakkı da vardı, zinetsiz elleri düü-| Ben Vallise yazılarımda hakikati ef n bütün altınlarından daha kıy -| kârı umumiyeye anlatacağıma söz ver metli değil miydi? dim. Sol bileğinde kıymetli, pırlanla taş- : * mı yapılmış murassa bir bilezik Madam Snf_'pwm: i salkım zümrüt kulaklarından | — Projeleriniz nedir? İlerisi için ne düşünüyorsunuz? Bunun hakkında ba ğ pa malümat verir misiniz diye sor r dü, ben ocağın yanında bir iskemleye | dum. ğ oturdum, ocakta çıtırdayan odunların | ©O kestirme cevap verdi: alevleri, loş duvarlarda bin bir şekil a) — Ben birşey söyliyemem, bu husus ardu, alevlerin oynaşan gölgeleri,| bakkında Kral lle konuşsanız daha iyi Vallisin birden bine değişerek açılan | €dersiniz, — yüzünde akisler yapmağa başladı... Kral gelinceye kadar kendisiyle çok * şeylertlen bahsettik, bilhassa matbua- — Tath sesiyle sükütu ilk defa Madam| tin ehemmiyetinden bahsettik. apson ihlâj etti: — Amerikada en meşhur adam Rei- — Kral Buckingham sarayında de -| Sisumhur Ruzvelttir. dedim. Zira, A- di, geç kalmaz zannedersem bir saate merikalıların reklâmcılık hislerini en tadar gelir. iyi o istismar etmesini bilmiştir. Anıe- Fikalıların, meraklı olduklarını, reis - " dak! inSanların hususi hüviyetleri- — Bana biraz Baltimordan, Vaşing ni W"m* iî_ter_'likîsrini anlattım, hal ondan bahsedin rica ederim dedi. — |kın sevgisine istihkak kesbetmiş olan âmizden, akrabalarımdan, annem | Lindbergin reklâmcılıktan hoşlanma - babamdan ve dostlarından haber | 'hası yüzünden, şimdi unutulmuş oldu ler istedi. #unu söyledim. — Ne oldular? Onlardan uzun za * Ruzveltin kendi hasbihallerine otur ndanberi hiç haber alamadım. Ne| duğu odadan radyo, vasıtasile nasıl hal pldular, Robini gördünüz mü? Robin | H'da iştirak ettirdğini anlattım. Vallisin genç kuzenlerinden biri idi,| , — Ruzveltin sesi radyoya çok iyi ge Oksford civarında hususi bir mektep- |" *”or dedim. tahsilini yapıyordu. Vallis: — Görmedim, dedim, yarın ziyareti|, — Kralın sesini hiç duydunuz mu? De gideceğim. Çok âhenkli idi dedi. Kendi isminin, Kralın — ismile bera| O bu sözleri söylerken gururdan göz ber anıldığı zamandan jitibaren Ameri | leri partıyordu. Na kan rıyıl_lıualmm kendi hakkında yap-| — Hiç konüşurken kendisini dinte- bığı gürültüden bahsetti: diniz mi? diye sordu. — Çok müteessirim dedi, vatanımın| — Hayır bu mazhariyete henüz nail gazetelerinin bana karşı kullandıkları | plamadım. İfade beni çok müteessir ediyor. Bu| —O sırada uşak ufak bir öksürükle bo ardı gürültünün sebeplerini bana | ğazını temizledi, sesinin daha iyi çık- © o’l_ur, anlatsanıza... Benim hakiki va | masını temin ettikten sonra: yetim hakkında hiç bir malümata sa| — Majeste!... dedi. “kip değiller... Bilmedikleri şeyleri ni - ÇALKA Mi Sonra muhavereyi birden bire de- meliyim... Hükümet Adananın kültür mektebe gitmeyen tek bir çocuk yok Cinayet, cerh, kız kaçırma — vak'aları dahli vardır. P- SON POSTA Cenup repörtajları ( Baş tarafı 7 inci sayfada ) sahasındaki inkişafına azamt gayret göstermektedir. Adana şehrinde ilk gibidir. Mektepler talebeyi istiap etme- iği: içla bötün Ük mekteplerda''yiftk tedrisat usulü takip edilmektedir. Kız lisesi, orta mektebi, erkek lise- si ve orta mektepten başka, ticaret Y nalı kızlar ve hattâ yaşlı bayanlar ta- rafından büyük rağbet görmüştür.... Adanada Âsayi, bahsedildi mi onun ayni zamanda se- riülinfial olduğunu da zannederdik.... Meğerse çok yanlışmış. Âsayiş hakkın- da Son Postanın muhabiri Fuad Nabi ile konuşuyordum: — Memleketin âsayişi nasıl dedim? çok oluyor mu? O güldü: — Gerçi bu vualin cevabını - sana lirim. Adanadaki vukuat hemen her yerden daha azdır.... Adanada oturduğum müddetce, Türksözünde bu hususa da dikkat et- tim, Şehir haberlerinin arasında ehem- miyetli vak'alara pek tastgelemedim. “Adanada dsayişin iyi alnsanda biç şüphe yok ki polis işlerini iyi anlayan sabık emniyet umum — müdürlüğünde bulunmuş Vali Tevfik Hadinin de çok Tevfik Hadi Adanada otorite bir mesâi tarzını tesis etmiştir. Adanada Bir Tek Meyhane Yok Tevfik Hadi ilk iş olarak, vatan- daşların boşu boşuna ceza görmeleri- ne vesile veren meyhaneleri kapat- muştır. İçecek olan kimseler rakılarını, yahut Bovmalarımı evlerinde içmekte- dirler. Gece on ikiden sonra, oteller, | hanlar, hamamlar, ilâh,.. kapanmakta ve bu vaziyet herkesi vaktile evine mmeğe mecdbur ettiği için bu tedbi- rin de âsayiş üzerinde müsbet tesirleri olmaktadır. B Adana terakkiye karşı gösterdiği İştiyak ilo yakın:zamdnda Türkiyenin en güzel şehirlerinden biri, ve Akde- nizin en mühim iktısadi merkezlerin- den biri olmağa namzettir. Bana bu fikri ilham eden şu rakamalrı da bildi- teyim: Bilhassa halk ticaret biletlerinin çıkmasından sonra her sene Adanaya| devlet demiryolları 650 bin kişi getle mekte ve Adanadan da 650 bin kişi götürmektedir. .» Biz İstanbullular, bir Adanalıdan karşısında Kızılay Mümessilliğinin bulunduğu bina satılıktır. Müra - Adanalı... Her vilâyetten fazla geziyor ve herkesten fazla memleketine yeni- lik getiriyor. Mustafa Fuat ASİPİN KENAN SAA AA Satılık Bina KIZILAY CEMİYETİNDEN: Cağaloğlunda İstanbul Sıhhat ve İçtimai Muavenet Direktörlüğü caat mahalli Yenipostane civarında Kızılay hanında «eski Aksaraylı - lar hanın Depo Direktörlüğüdür. Avrupaya talebe gönderiliyor Emniyet direktörü — vermelidir amnma| Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü dedi, ben de gazeteci ve kulağı delik bir insan sıfatile sana şunu söyliyebi- Genel Direktörlüğünden: 1 — Maden mühendisi yetiştirmek üzere müsabaka ile Avrupaya «20n ta- lebe tahsile gönderilecektir. — İsteklilerin aşağıdaki şartları haiz olması lâ. zumdır. A — Türk olmak. B — Mhaden ocaklarında çalışabilecek kabiliyette ve sıhhati tam olmak, «Sıhhi muayene Ankarada yapılacaktır.» C — Lise mezunu olup Fransızca, Almanca, İngilizce dillerden birisini okuyup yazabilmek. D — Yaşı 18 den aşağı 25 den yukarı olmamak. 2 — Müsabaka imtihanı Ankarada M. T. A. Enstitüsünde 25 ikincikâ- nun 1937 günü yapılacaktır. Açılacak müsabaka imtihanında kazanmış ol- makla beraber — gönderilecek talebelerin ihraz ettikleri derece itibarile «20» arasında bulunmak şarttır. . * 3 — İmtihan: Hesap, hendese, cebir, mihanik, fizik, kimyadan ve yu- karıda yaz'lı dillerden birinden yapılacaktır. 4 — Tahsile gönderilecek olanlar ileride tahsil müddetleri kadar mecbu- ri hizmete tabi olduklarından, bu hususta mükellefiyetlerini tevsik etmek üzere bir taahhütname verecekler ve bunun için de muteber kefil göstere- ceklerdir. 5 — İsteyenlerin nüfus hüviyet cüzdanını, hüsnühal varakasını, mek- tep şehadetnamesini veya bunların tasdikli birer suretlerini 4 kıt'a fotoğraf ve dilekçelerini 21/1/937 perşembe günü akşamına kadar Ankarada M. T. A. Engtitüsü Genel Direktörlüğüne göndermeleri ve 22/1/1937 cuma günü sıhhi muayeneleri yaptırılmak üzere, öğleden evvel Bay Hasan a- partımanındaki Enstitü dairesinde bulunmaları ilân olunur. «2119» «3673» Açık Eksiltme İlâmı. Belediye Sular İdaresinden: — (|daremizin bir yıllık matbu evrak ve defterleri açık eksiltmeye konulmuş- tur, 1 — Bu iş için tanzim edilen şartname Levazım servisinden parasız ola- ryak verilir. Ve örnekler gösterilir. 2 — Açık eksiltme 6/İkincikânun/937 Çarşamba günü saat 15 de Tak- simdeki İdare binasında yapılacaktır. 3 — Taliplerin muayyen gün ve saatte şartname mucibince idarede mü- teşekkil komisyona müracaatları. «3787n Son nstn » Nin adeeikası 12 Yazan: Muazzez Tahsin Berkand — Ve birdenbire elindeki zehiri son|zacak, gücenecek, belki de tel'in ede - Kkatresine kadar içmeğe karar vermiş|ceksin... Bunda haklı veya haksız ol- gibi yerinden fırlıyarak zile bastı. Ge-| duğunu burada münakaşa edecek deği- len odacıya: lim; kendimde bütün bunları soğuk — Kimse için burada yokum.. beni| kanlılıkla düşünecek kuvveti bile bu- Tahatsız etmeyiniz! lamıyorum artık.. fakat kararım kat'i- Diyerek kupıyı kilitledi ve hemen o-|dir: Gidiyorum.. senden kaçıyorum sandalyeye oturarak zarfı yırt-| Ekrem. Muzllâzın ince yazılarile dolu ma-| Bir haftadanberi bizi saran, ilikleri - kâğıtları gördüğü vakit Ekremin a-|mize kadar geçen bu tatlı saadet rü - büsbütün maddi ve onu haykırta-| yasına sen cidden inanmış mı idin? kadar küvvetli bir ateş halini al -| Cidden bundan sonra artık günlerimi- stı. Bu yazıları seçmek için kâğıtla-|zi beraber yaşıyarak beraber tüketece- gı gözlerine yaklaştırdı; fakat birden-|ğimiz masalı senin kafanda bir haki - ihtiyarlamış gibi bunları okuyamı-| kat olmuş muydu? rdu. Bu nasıl kabil olurdu Ekrem? Dü - Titreyen adımlarla yerinden kalktı,şünsene.. senin hayata karşı aldığın Masasına yaklaştı ve kâğıtları kuvvet- | taahhütler.. seni bağlıyan kuvvetli bağ- na hemen «hayır!» demeli ve seni bu güzel ümidle avutmamalı idim diye - ceksin.. belki de bu yaptığım şeye «hâ- inlik! Zâlimlik!» ismini vereceksin. Yanılıyorsun Ekrem... Sana karşı hiç bir vakit hâin ve zâlim olmak iste- medim. Sana «hayır!n demekte gecik- mişsem bu ancak zavallı hayatımda bir kaç mes'ud gün yaşamak için kendi kendime verdiğim bir sadakadan baş- ka bir şey değildir. Seni çocuklarından ayırıp kendime çekebileceğime nasıl inanmıştın Ek - rem? Esmer Güzinin güzel yüzünü görmemiş olaydım bile, ben, bütün hayatında ana ve baba sevgisine susa- mış ve o sevgi kaynağından kana kana su içmemiş olan Muallâ; başka bir kü- çük kızı babasından nasıl ayırabilir - dim? Bunu yapsam, o öksüz kız ve belki de babası ebediyyen sana lânet oku - mazlar mıydı? Bundan başka, bugünkü kudretli «Bay Taylan» in benim için bütün ihtişamını feda ederek alelâde bir hükümet hekimi olmasına kalbim razı olur mu benim? ğe mahküm olduğunu bana söylüyor| saatlerimin biricik tesellisi 'ancak bu ve ben bu sese inanıyorum; buna inan-| olacak. Fakat istiyorum ki - senin de dığım için seni bırakıp gidiyorum. Be-| me'yus saatlerinde benim aşkım sana ni arama, beni bulmak ve görmek he-|arkadaşlık etsin, uzaklardan gelecek vesine düşme; birbirimize azâb ve iş- | sesim sana seni ne kadar sevdiğimi tek- kence etmeğe ne lüzum var? rarlasın. Gidiyorum Ekrem, fakat kalbimde| Seni bırakıp gidiyorum Ekrem.. bu büyük bir saadeti de birlikte götürü -|büyük fedakârlığı senin için yapıyo - yorum. Beraber yaşadığımız bu son/rum; fakat sen beni unutma - sakın; hafta ve bilhassa eski hatıralarımızı | Yalnız gecelerimde uykusuzluk göz - yeniden yaşattığımız bugün ve bu ge-|lerimi yakarken yavaşca yanıma yak- ce bana bütün ömrüm için kâfi gele-|laş ve yüzüme doğru eğilerek bana: bek... «Muallâ, seni unutmadıml» de. Senin sıcak sevgini bana tekrar gön-| Seven sesini kulağımda, sıcak nefe- derdiği için, bana bu bahtiyar günleri|sini yüzümde duyarsam, belki de uzun yaşattığı için diz çöküp göz yaşlarile| ve sonsuz bir gece olan hayatımı ya - Allaha şükretmek istiyorum. şıyacak kuvveti kendimde bulacağım.» Beraber geçen — saatlerimizde - kaç * defa, uykusuz gecelerin kafama kazdı-| — Yer yer yaşlarla ıslanan mektubu ğı azim ve kararım sarsıldı! Kaç defa| bitirdiği vakit Ekrem başını masasına her şeyi unutup senin kollarının arası-| dayıyarak gözlerini kapadı. Boğazında na sığınmak isteğile yandım. Hele bu| tıkanan bir hıçkırıkla inledi: son gece, Ü — Ne yaptın Muallâ, Hayır, sana bu çılgın hislerimi ve isteklerimi yazmak niye iyi. Bütün| Aynı dakikada Muallâ da trenin sar- bunlar, ikimizin de çok mühtaç oldu -| sıntısile sallanan zavallı başını yastık- ğumuz cesaretimizi kırmağa gelen | ların arasına gömerek: Bu möktubu aldığın vakit bana kı-| birleştirmemizi teklif ettiğin vakit u—lcıim uzun zaman tütmiyerek sönme -| taber götürüyorum. Yalnız geçecek di elektrik ışığına tutarak okudu. lar, bir perinin sihirli değneği altında| — Darılma bana Ekrem; fakat içimde| sözler değil mi. — Ekrem! K Muallâdan Ekreme gibi yok olup ortadan kalkabilir mi? — kuvvetli bir ses, bu kadar yüksek fe -| Gidiyorum Ekrem.. senin sevgini de| — Diye hıçkırıyordu. — Etram, Bir hafta evvel bana hayatlarımızı | dakârlıklar üzerine kuracağımız bir 6-| en kıymetli bir yük gibi yüklenerek be- Kânunusani/1936