WTERTYE T “Hataylılar i emin (Baştaralı 1 inci sayfada) Merasime tam saat 14 de kesif bir halk ve gençlik kitlesinin iştirakile başlanmıştır. Şiddetli bir kar tipisine rağmen kurumun kapısı önünde top- lanan kalabalık önünde ilk olarak baş- kan İhsan söz almış ve çok hararetli bir nutuk söylemiştir. — Başkan nutkunda şunları söylemiş- tir: «— Sayın Hataylılar; İstiklâl savaşından sonra koca bir devletin taahhüt senedile hususi bir i- dareye tabi tutulması lâzımgelen An- takya ve İskenderun havalisi taahhüt- Tere tamamen aykırı bir idare altına ko- nulmuş ve kurtuluş gününü beklemek- te bulunmuşken başka bir milletin is- tiklâl pazarlığına kurban verilmek is- tenilmiştir. Türkler Hâkim Yaşamağa Alışmıştır. Çok eski yıllarda her türlü sademe- lerin ezici tazyiklerine - boyun eğme-|na direğe çekilmeğe başladı. Antakya-| miş olan Hatay Türkleri, bugün de is- tiklâl alanlar gibi haklarını almayı on- lardan daha iyi bilirler. Bugüne kadar her türlü zulüm ve tazyika, süküt ve metanetle karşı durmaları — ,haklarına olan emniyetlerinden — ileri gelmekte- dir. “Hatay Türkleri büyük Türk mille: tinin kanını, ateşini taşıyan öz Türk- lerdir. Türkler doğduğu gündenberi Taksim âbidesi önünde l l ı stiklâlden olun ” h ve ateşli bir söylev söylemiştir. Ha- tip söylevinin bir yerinde bilhassa de- miştir ki: a — Eski Sünni ve Şit ihtilâflarının çürük esaslarına dayananlar Şitleri A- rap diye ilân ediyorlar. Türk Hatayın istiklâl davası mezhep ihtilâfları ve din dedikoduları ite tavsatılamaz. Büyük inkılâpcının uğurlu eli dint devreden medeni devreye girmiş olan Türk hey- eti içtimaiyesi için artık Şit ve Sünni yoktur. Bugün bizim için ancak bir mezhep var: O da Kamâlizm mezhe- bidir. Osmanlı — padişahlarının üvey evlât muamelesi gösterdikleri Hatay Şitleri hiç şüphesiz ki öz ve temiz Türk kardeşlerimizdir. İşte bu sebepten bu bayrak Şit ve Sünnt Hatay Türklerinin elele verme- sile açıldı.» Nutuk bittikten sonra İstiklâl mar- şı ile Türk ve Hatay bayrakları yanya- hi bir genç ortaya atılarak bağırdı: İstiklâl «— Cihan bilmelidir ki, dünyada hiç bir ateş, Türk kanında tutuşan yıl- dırımın küdretini taşımadı. Taşımaya- | cak da.. Buna inanmayanlara inansınlar de- miyoruz. İnanmasınlar, fakat acıyoruz onlara yanmasınlar, diyoruz.. TTTT TU TUT SÖON POSTA Aftatürk inkılâbı her Nevi diktatörlüğü Reddeden bir rejimdir| (Baştarafı 1 inel sayfada) vam etmiş, soğuk azami gderecesini bulmuştur. Hararet derecesi sıfır al- tında beşe düşmüştür. Dün pazar ol- duğundan bir çok kimseler evlerinden çıkmamışlardır. Rasathaneden verilen malümata göre kar bugün de devam edecektir. Dün rüzgârın sür'ati saniyede 19 met- reyi bulmuştur. Denizde tipi yüzünden dün Boğaz- içi ve Adalara işleyen Akay ve Şirke- ti Hayriye vapurları yollarına zorlukla devam etmişler, bazı iskelelere muay- yen saatten geç olarak uğrayabilmiş- lerdir. — Dün Karadenizde ve Ege dentinde | de şiddetli bir fırtiına hüküm sürmüş- tür. Karadnize hareket eden gemile- den bir çoğu Büyükdere önlerinde de- demokrasidir. Biz, halkın halk için ve halk tarafından idaresi diye andığımız Atatürk rejimini böyle anlıyoruz ve böyle tahakkuk ettiriyoruz. Atatürk inkılâbına kadar demokrasi ve halk idaresi demek, milletin reyleri nin ekseriyetini bir araya toplıyarak mebuslarını seçtikten sonra muayyen bir devre içinde memleketi idare et- mek demekti. Burada en çok muvaffak olana en iyi demokrat denirdi ve hâlâ da böyledir. Atatürk inkılâbı Ön binlerce sene pek çok rejim inkı- Iâpları geçiren Türk milleti, ve Büyük Önderi tarihin en müşkül dev- rinde — tutacağı — yolu, — kurtuluş yolüunu — gösterdi: — Halk — için halk ile... Memleketi istilâdan kur- " Seyfa g10 arâş dün İstanbulu birdenbire bastırdı — Diğer taraftan şehrimizde kuvvel le dönen bir rivayete göre bir İtalyan vapuru Midilli " açıklarında batmıştır Bu geminin âkıbeti—ik Alld_e henüz hiç bir kat"? malümat gelmi Bursada Münakalât Durdu — Bursa, 27 (Huzust) — Kar ve fi tına devam etmektedir. Bir çok yerler de münakalât durmuştur. Edirnede De Kar Yağıyor Edirne; 27 (Hususi) — Burada ve gelen malümata göre Kırklarelinde yağmaktadır. Fasılasiz devam kar her tarafı örtmüştür. İzmitte İzmit, 27 (Hususi) — Dündenb burada kar yağmaktadır. Yağan karın' miktarı şimdilik azdır, Fakat yarın ğışın devam etmesi bekleniyor. eder taran Atatürk, memleketi idare için bir parti kurdu ve adına Cumhuriyet Haik Partisi dedi. Atatürk mkalâbı her nevi diktatör- lüğü reddeden bir rejimdir. Halk her zaman, her yerde kendisi- nin vekil) ettiği mebuslarının ve hükü metin işlerini mürakabe edebilmelidir Atatürkün kurduğu halkçılık budur, İşte biz bu yokm yolcusu olarak bura da - toplanmış bulunüyoruz. — Kararlarda isabet Eğer B. Miflet Meclisi kararların- mirlemişlerdir. Ve gene denizde bulu- nan vapurların hemen hepsi yolların- dan dönerek limanlara sığınmışlardır. Kış yalnız İstanbulu değil, bütün Anadoluyu ve Trakyayı bastırmış bu- lunmaktadır. İzmirde bir İtalyan gemisinin battığı söyleniyor İzmir 27 (Hususi) — Üç günden- beri Ege mıntakasında şiddetli soğuk- lar hüküm sürmektedir. Dün gece fır- tına sabaha doğru çok — şiddetlenmiş, bir çok ev ve mağazaların kiremitleri uçmuş, camları — kırılmıştır. Limana gelmesi beklenen vapurlar teahhürle gelmişlerdir. Ankarada Atatürk günü (Baştarafı 1 inci sayfada) gününü yaşatacak — şiirler okunmuş, milli rakslar oynanmıştır. Gene bu güzel günün hatırasını ya- şamak için Ulus meydanında Ankarar hlarla vilâyet parti kongresi delegele- rinin iştirâk ettiği büyük bir toplantı yapılmıştır. Bu münasebetle âbideye çelenkler konulmuş ve Ankaralıların - sevincini nun sırrını memleketin en ücra köşele rinde alkdığı dilek ve düşünceleri bir araya tophyarak bununla hareket et- mesinde aramakdır. Biz yalnız milletimizin amaline ve ihtiyacına muvafık düşüncelerde rey - lerine müracaatla yapılan işlerle iktifa smiyoruz. Biz istiyoruz Ki millet mu- ayyen meseleler üzerinde reyini ver - miş olmakla beraber yapılan işlerin de birer birer bütün safahatiyle reyine u- yup uymadığını bizzat görsün ve her |fırsatta mürakabe etsin, milletler her |zaman hâkimiyet — mes'uliyet şerefini taşısın. n En büyük hatâ Atatörk demokrasisi hem referan - dum ve hem de kanumi teşebbüs esas Jarını ihtiva eden bir rejimdir. Ocak, Acıklı bir Ankarada v Ankara, 27 (Hususi) — Yirmi d sdat evvel başlayan kar bugün hafifles . Fükar çiğdeik - soğuklar devamt ll mektedir. Karın kalınlığı 10 santime reyi bulmuştur. İki senedenberi b a da bu kadar şiddetli soğuklar olmamış- tır. Yunanistanda Atina 27 (Hususi) — Bugün bahtanberi Atinaya kar yağmaktadın Buradaki dağlar kesif bir kar tab sile kapanmıştır. Kütahyada Kütahya, 27 (A.A.) — Günlerce de vam eden şiddetli soğuklardan süzlük ekinler, bilhassa afyon mahsulü zarar görmüştür. R Kayıp (Baştarafı 1 inci sayfada) çi suz teessürler içerisinde bırakmıştır. — Aramızdan ebediyen ayrılan büyül üstad yedi ay evvel Mısından ana valı na dönmüş, muztarip bulunduğu ciğel İlerini tedavi için hastahaneye yatnlış- tı. Aylarca hastahanede kalan şair, b aralık iyileşir gibi olmuş, Beyoğlund Mısır apartımanının bir dairesine çe« kilmişti. Fakat son günlerde hastalık p Hele, her Türk kanında köpüren, | nahiye, kaza, vilâyet kongreleri ve ni- yanan, yakan ateş istiklâl için olursa.. | hayet Büyük Kurultay bunu temin e- Bunu #öndürecek her kuvvete yeni| den esaslardır. Bıma tiayet edenlerin bir Dumlupınar, yeni bir Sakarya ve | hatâsı az olur. dekrar şiddetini arttırmağa başlanı sarfedilen bütün gayretlere rağmen b 1 (yük adamı kurtarmak kabil-olamamış tır, anlatan bir hitabeden sonra Ankara | halkı en büyük — hemşerilerine karşı duydukları sarsılmaz — bağlılığı belirt- hâkim yaşamağa alışmış, hükmetmiş, istiklâline tapınmıştır. Bu sözlerime is- tiklâl savaşı en büyük şahittir. Damar- larında böyle bir kan taşıyan milletin ü kendi topraklarında esir yaşayamıya- caklarını herkesle beraber diğer mil- letler de pek &lâ bilirler. Eğer bu ümit ve kanaat olmasaydı hakkımızı ne süretle alınak lâzimgel- diğini bilmez değildik. 1921 - 1936 1921 de Antakya ve İskenderuna hususi bir idare vermek mecburiyeti- yeni bir İnönü cevap verecektir. Bu inan ve kudretin ezeli timsali olan al bayrağın bugün burada yarın Hatay ülkesinde dalgalandığını göreceğiz.» Hatay marşı söylendikten sonra şâ- ir Edip'Türkmen Hatay bayrağı için yazmış olduğu güzel şiirini heyecanla okudu. Taksim Âbidesinde Merasimden sonra tefrik edilen bir ni hisseden devletin 1936 da bu kana-|hey'et otomobillere binerek Taksime ati tebdil etmeğe hakkı olamıyacağı | gitmiş ve merasimle âbideye çelenk gibi son Suriye intihabında siyasf rüş-|konmuştur. Bu arada Hataylı Şekip tünü ispat eden Hatay Türklerini de|İnal: zorla Arap yapmağa hiç bir kimsenin hakkı yoktur. Yakın Hürriyetimizin Timsali Dün ve bugün ve daima Türk olan Hatay ülkesinin; yılmaz azmile yakın zamanda mutlak bir hürriyete kavuşa- tağına aslâ şüphemiz — yoktur. O gü- te kadür (Hatey Erkinlik Cemiyeti) ismi altında Ulu Türkiyenin bu güzel şehrinde toplanıyor ve Hatay bayrağı- nı çekiyoruz. Bu bayrak yakın hürri- yetimizin — timsalidir. Hürriyetimize her ne bahasına olursa olsun ergeç ka- vuşacağız. 4 Türke her varlığı veren Atatürk, senin adın, senin gölgen bütün Türk- lere kuvvettir. İmanı senden, enerjiyi senden alan Hataylılar seni minnet ve şükranla anarlar.» Başkanın bu sözleri vakit vakit silmiş, şiddetli alkışlar arasında: «Ha- «— Şu dakikada çok büyük ve ta- rihsel bir oluş. karşısındayız. Tarihin benliğinde yaşattığı ve göğsünde taşı- dığı mukaddes bir varlığın gözümüz önünde göklere kadar yükselen muaz- zam âbidesini görüyoruz: Hatayın istiklâfi, Hatay - devleti. Ey Türk ulusu varol. Ey Büyük Şef dünyalar kadar yaşa. Ey Hatayhlar is- tiklâlden emin olunt» diyerek coşkun ve kısa bir hitabe yapmıştır. * Bundan sonra merasime nihayet verilmiş ve Eminönündeki Cemiyet Merkezine gidilerek Atatürk'e, Meclis Reisine, İsmet İnönüne tazim telgraf- ları çekilmiştir. ke-| Tokyoda şiddetli bir zelzele Tokyo 27 (A.A.) — Tokyo vilâ- tay bizimdir, onu her ne bahasına o-|yeti içinde Müjina adasında bu sabah harsa olsun alacağız.» miştir. Faik Türkmen'in Nutku sevleri yüksel- saat 9 da merkezi Pasifik denizinde lunan şiddetli bir zelzele hissedik miştir. Bir kaç ev yıkılmıştır. Muhabe- Bundan sonra sözü Hataylı Ah-|re inkitaa uğradığımdan tafsilât ahna- met Faik Türkmen almış ve çok can- mamıştır. Bizce yapılabilecek en büyük hatâ memleketin sahibi olan milletin reyi - ne muhalif olan hareketlerdir. Köngre ler ve hepsinin fevkinde Büyük Millet Meclisi bu hareketlerin yanılmaz nâzı- mıdirlar. Milletin hatâ göndüğünü değiştir - mekte, hattâ görmediğini devamda her zaman kendilerinde kudret ve kuvvet gören bir milletin çocuklarıyız. Millet denildiği zaman Arkadaşlar, miflet denildiği zaman hatırıma büyük ve çoşkun bir ırmak gelir, ırmağı teşkil eden su zerreleri mek'için Ankara valisi ve C. H. parti- si İlyönkurul Başkanı Nevzat Tando- ğanı memur etmiştir. | Memleket meseleleri ( Baştarafı 9 uncu sayfada ) usulü vartır. Eğer köylülerimizin an- anevi sporlarını da ortaya İkoyarsam dört nevi usul ve terbiye var demek- tir. Bu, üsullerin birincisi; İsveç jim - nastikleridir. Maarif Vekâletimizin resmen malıdır ve mekteplerinde tat- bik olunur. Nas hâlindedir. Kimsecik- ter müdahale edemez. Yazrlarımda ven kit ettiğim gibi, bütün sporların ve spor atletiklerin aleyhinde bir usul dür. Ve Türkiyede sporları öldürmüş tür. İkincisi: Spor kurumunun teşkilâ - tında tatbik ettiği beynelmilel mahi - yet kesbetmiş olan sportif usuldür. Ve muhafazası elzem olan bir metottur. Üçüncüsü: Büyük erkânı-harbiyenin kabul ettiği «eklektik» usuldür ki, AI man usülüdür. Ve kül halinde bütün metotları mezcederek — çalışmaktadır. Maarif Vekâleti programımizla taban tabana zıttır. Nümunesini görmek isti- yorsanız; mekteplerin senelik âdman bayramlarına gidiniz. Bir Maarif mek teplerinin spor bayramlarına, bir de askeri mekteplerinkine bakınız, Birisi güreşiyor, döğüşüyor, atıhıyor, sıçrı - yöor, mâni aşıyor ilâh.. diğeri, üç dört Mmânasız ve neticesiz gösteriş hareket- leri yapıp gidiyor. Dördüncüsü köylünün an'anevi spo Tudur. Bu sporlarda mahalli ve atletik sporlar mahiyetindedir. Atıcılık, binici lik, avcılık , güreş ilâh... Şimdi; okuyucularımdan, €n yük - sek makamlardan ve bilhassa; bir va- tandaş sıfatiyle Maarif Vekâletinden daima değişir. Daima akar ve gider. Biz fırka efradı zerreleriz. Bize düşen vazifeler arasında da hiç bir fark yok tur. Türk milleti öyle bir kitledir ki onun fertleri o kitlenin nef'i için ça- Tşmaya —mecburdur. Biri çalışmadığı vakit döğeri daima müteessir olur. Mülletler kum yığınları gibi biribiri ne iftisakı olmıyan yığından ibaret e- lursa onları herhangir bir rüzgâr savu Tur, götürür. Tarih böyle camiaları kay detmiştir. Türklerin de böyle bir hale düştükleri bir zamanda onları bir ara- ya toplıyarak beşer tarihinin huzuru- na kuüdretli ve kuvvetli bir camia ha- Tünde çıkaran Atatürk bütün beşer ta- ribinin seyrini beşeriyet lehine olarak değiştirmiştir. Türk milleti yükselecek Eğer tarihin hakiki gidişi nazarı iti- bara ahnırsa anlaşılır ki Türk milleti daima yükselecek ve aynı zamanda be şeriyetin saadetine hâdim mümtaz bir heyet olacaktır. 'Tünk tarihinin bu kifayeti ve bu âkı beti kimseye meçhul değildir. Türklerin idealleri malümdur. Bu idealde ne kıskanç, ne de inhisarcıyız. Biz bütün milletlerin müstakil, mü- reffeh, mesut ve hür o'malarını istiyo- rTuz ve buna çahşıyoruz. 63 yaşında bulunan Üüstat Baytal mektebi âlisinden çıkmış, muhtelif şer hirlörde baytarlık ettikten sonra-İs « tanbula gelmiş ve Meşrutiyette metr leketin her köşesinde okunan yedi S fahatın birincisini yazmıştır. Safı Türkiyede en çok okuman bir eserdir. Bu kıymetli eserlerile tanınan büyük şair ilk Büyük Millet Meclisinde dur mebusu olarak bulunmuş ve İs VAt marşımı yazmıştır. Üstat son- senelerini Misir versitesinde türkçe müderrisliği yaps makla geçireniş, hastahğı ağır'a: snavatana dönmüştü. Ölümüiyle memleket kıiymetli bir ev lâdını kaybetmiştir. Cenazesi buğ Beyazıt camiinden kaldırılacak, zı kılındıktan sonra Edirnekapıva nedilecekktir. Kederdide ailesine taziyet rimizi SUNATIZ. * Japon İmparatorur: un. kardeşi Londraya gid yor Londra 27 (A.A.) — Tokyodar bildirildiğine göre Japor imporatoru nun kardeşi Prens Şişibu, İvgilter Kralı Altıncı Georges'in - taç merasiminde hazır bulunmak mayısta buraya gelecektir. ğ MDountergue Mısıra g diyor Marsilya, 27 — Eski Cun - urreisi M. Doumerguc, buraya gelmiş.ir. rın Mısıra gitmek üzere Sphinx runa binecektir. W soruyorum: Bu keşmekeş ne za! kadar sürün gidecek? M. Sami Kü ©