28 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—H - FTT M SK B . İR 5. La d ae aB İA “Hataylılar emin istiklâlden olun,, Taksım lbıdeıı önünde (Baştarafı 1 inci sayfada) 'Merasime tam saat İ4 de kesif bir halk ve gençlik kitlesinin iştirakile başlanmıştır. Şiddetli bir kar tipisine rağmen kurumun kapisiı önünde top- lanan kalabalık önünde ilk olarak baş- kan İhsan söz almış ve çok hararetli bir nutuk söylemiştir. Başkan nutkunda şunları söylemiş- tir: «— Sayın Hataylılar; İstiklâl savaşından sonra koca bir devletin taahhüt senedile hususi bir i- dareye tabi tutulması lâzımgelen An- takya ve İskenderun havalisi taahhüt- lere tamamen aykırı bir idare altına ko- nulmuş ve kurtuluş gününü beklemek- te bulunmuşken başka bir milletin is- tiklâl pazarlığına kurban verilmek is- tenilmiştir. Türkler Hâkim Yaşamağa Alışmıştır. Çok eski yıllarda her türlü sademe- lerin ezici tazyiklerine boyun eğme- miş olan Hatay Türkleri, bugün de is- tiklâl alanlar gibi haklarını almayı on- lardan daha iyi bilirler. Bugüne kadar her türlü zulüm ve tazyika, süküt ve metanetle karşı durmaları ,haklarına olan emniyetlerinden ileri gelmekte- dir. Hatay Türkleri büyük Türk mille- tinin kanını, ateşini taşıyan öz Türk- lerdir. Türkler doğduğu gündenberi hâkim yaşamağa alışmış, hükmetmiş, istiklâline tapınmıştır. Bu sözlerime is- tiklâl savaşı en büyük şahittir. Damar- larında böyle bir kan taşıyan milletin kendi topraklarında esir yaşayamıya- caklarını herkesle beraber diğer mil- letler de pek âlâ bilirler. Eğer bu ümit ve kanaat olmasaydı hakkımızi ne suretle almak lâzımgel- diğini bilmez değildik, 1921 - 1936 1921 de Antakya ve İskenderuna hususi bir idare vermek mecburiyeti- ni hisseden devletin 1936 da bu kana- ati tebdil etmeğe hakkı olamıyacağı gibi son Suriye intihabında siyasi rüş- tünü ispat eden Hatay Türklerini de zorla Arap yapmağa hiç bir kimsenin hakkı yoktur. Yakın Hürriyetimizin Timsali Dün ve bugün ve daima Türk olan Hatay ülkesinin; yılmaz azmile yakın zamanda mutlak bir hürriyete kavuşa- tağına aslâ şüphemiz — yoktur. O gü- ne kadar (Hatay Erkinlik Cemiyeti) | ismi altında Ulu Türkiyenin bu güzel şehrinde toplanıyor ve Hatay bayrağı- nı çekiyoruz. Bu bayrak yakın hürri- yetimizin timsalidir. — Hürriyetimize her ne bahasına olursa olsun ergeç ka- “ vuşacağız. Türke her varlığı veren Atatürk, senin adın, senin gölgen bütün Türk- lere kuvvettir. İmanı senden, enerjiyi senden alan Hataylılar seni minnet ve şükranla anarlar.» Başkanın bu sözleri vakit vakit ke- silmiş, şiddetli alkışlar arasında: «Ha- tay bizimdir, onu her ne bahasına o- lursa olsun alacağız.» miştir. Faik Türkmen'in Nutku Bundan sonra sözü Hataylı Ah- met Faik Türkmen almış ve çok can- sesleri yüksel- ge li ve ateşli bir söylev söylemiştir. Ha- tip söylevinin bir yerinde bilhassa de- miştir ki: ; — Eski Sünni ve Şit ihtilâflarının çürük esaslarına dayananlar Şitleri A- rap diye ilân ediyorlar. Türk Hatayın istiklâl davası mezhep ihtilâfları ve din dedikoduları ile tavsatılamaz. Büyük inkılâpcının uğurlu eli dinit devreden medeni devreye girmiş olan Türk hey- eti içtimaiyesi için artık Şit ve Sünni yoktur. Bugün bizim için ancak bir mezhep var: O da Kamâlizm mezhe- bidir. Osmanlı — padişahlarının üvey evlât muamelesi gösterdikleri Hatay Şitleri hiç şüphesiz ki öz ve temiz Türk kardeşlerimizdir. İşte bu sebepten bu bayrak Şit ve Sünni Hatay Türklerinin elele verme- sile açıldı.» Nutuk bittikten sonra İstiklâl mar- şı ile Türk ve Hatay bayrakları yanya- na direğe çekilmeğe başladı. Antakya- li bir genç ortaya atılarak bağırdı: İstiklâl Ateşi . «— Cihan bilmelidir ki, dünyada hiç bir ateş; Türk kanında tutuşan yıl- dırımın küdretini taşımadı. Taşımaya- cak da.. Buna inanmayanlara inansınlar de- miyoruz. İnanmasınlar, fakat acıyoruz onlara yanmasınlar, diyoruz.. Hele, her Türk kanında köpüren, yanan, yakan ateş istiklâl için olursa.. Bunu söndürecek her kuvvete yeni bir Dumlupınar, yeni bir Sakarya ve yeni bir İnönü cevap verecektir. Bu inan ve kudretin ezeli timsali olan al bayrağın bugün burada yarın Hatay ülkesinde dalgalandığını göreceğiz.» Hatay marşı söylendikten sonra şa- ir Edip'Türkmen Hatay bayrağı için yazmış olduğu güzel şiirini heyecanla okudu. Taksim Âbidesinde Merasimden sonra tefrik edilen bir Key'et otomobillere binerek Taksime gitmiş ve merasimle âbideye çelenk konmuştur. Bu arada Hataylı Şekip İnal: «— Şu dakikada çok büyük ve ta- rihsel bir oluş. karşısındayız. Tarihin benliğinde yaşattığı ve göğsünde taşı- dığı mukaddes bir varlığın gözümüz önünde göklere kadar yükselen muaz- zam âbidesini görüyoruz: Hatayın istiklâli, Hatay devleti. Ey Türk ulusu varol. Ey Büyük Şef dünyalar kadar yaşa. Ey Hatayhlar is- tiklâlden emin olun!» diyerek coşkun ve kısa bir hitabe yapmıştır. * verilmiş ve Eminönündeki Cemiyet Merkezine gidilerek Atatürk'e, Meclis Reisine, İsmet İnönüne tazim telgraf- ları çekilmiştir. Tokyoda şiddetli bir zelzele Tokyo 27 (A.A.) — Tokyo vilâ- yeti içinde Mijina adasında bu sabah saat 9 da merkezi Pasifik denizinde "bulunan şiddetli bir zelzele hissedil- miştir. Bir kaç ev yıkılmıştır. Muhabe- re inkitaa uğradığmdan tafsilât alına- mamıştır, Bundan sonra merasime nihayet POSTA Atatârk inkılâbı Iıer Nevi diktatörlüğü Reddeden bir rejimdir (Baştarafı 1 İnci sayfada) köngrelerinde görüşülmüştür. Ve son olarak büyük Kamutayda görüşüle - cektir. Türkiye Cumhuriyet Halk Partisinin kurduğu ve yürüttüğü rejim böyle bir demokrasidir. Biz, halkın halk için ve halk tarafından idaresi diye andığımız Atatürk rejimini böyle anlıyoruz ve böyle tahakkuk ettiriyoruz. Atatürk inkılâbına kadar demokrasi ve halk idaresi demek, milletin reyleri nin ekseriyetini bir araya toplıyarak mebuslarını seçtikten sonra muayyen bir devre içinde memleketi idare et- mek demekti. Burada en çok muvaffak olana en iyi demokrat denirdi ve hâlâ S K e TC — SON da böyledir. Atatürk inkılâbı Ön binlerce sene pek çok rejim inkı- lâpları geçiren Türk milleti, ve Büyük Önderi —tarihin en müşkül — dev- rinde —tutacağı — yolu, kurtuluş yolunu — gösterdi: Halk için halk ile , Memleketi — istilâdan — kur- taran Atatürk, memleketi idare için bir parti kurdu ve adına Cumhuriyet Halk Partisi dedi. Atatürk inkılâbı her nevi diktatör- Halk her zaman, her yerde kendisi- nin vekil ettiği mebuslarının ve hükü metin işlerini mürakabe edebilmelidir Atatünkün kurduğu halkçılık budur. İşte biz bu yolun yolcusu olarak bura da toplanmış bulunuyoruz. 4 Kararlarda isabet Eğer B. Millet Meclisi kararların- da isabet ediyorsa ve bu memleketi daima ileriye doğru götürüyorsa o - nun sırrını memleketin en ücra köşele rinde aldığı dilek ve düşünceleri bir araya toplıyarak bununla hareket et-| mesinde aramakdır. Biz yalnız milletimizin amaline ve ihtiyacına muvafık düşüncelerde rey -| lerine müracaatla yapılan işlerle iktifa etmiyoruz. Biz istiyoruz ki millet mu- ayyen meseleler üzerinde reyini ver - miş olmakla beraber yapılan işlerin de birer birer bütün safahatiyle reyine u- yup uymadığını bizzat görsün ve her fırsatta mürakabe etsin, milletler her zaman hâkimiyet — mes'uliyet şerefini taşısın. b En büyük hatâ Atatürk demokrasisi hem referan - dum ve hem de kanuni teşebbüs esas larını ihtiva eden bir rejimdir. Ocak, nahiye, kaza, vilâyet kongreleri ve ni- hayet Büyük Kurultay bunu temin e- den esaslardır. Buna riayet edenlerin hatâsı az olur. " Bizce yapılabilecek en büyük hatâ memleketin sahibi olan milletin reyi - ne muhalif olan hareketlerdir. Kongre ler ve hepsinin fevkinde Büyük Millet Meclisi bu hareketlerin yanılmaz nâzı- mıdırlar. Milletin hatâ göndüğünü değiştir - mekte, hattâ görmediğini devamda her zaman kendilerinde kudret ve kuvvet gören bir milletin çocuklarıyız. Millet denildiği zaman Arkadaşlar, millet denildiği zaman hatırıma büyük ve çoşkun bir ırmak gelirç, ırmağı teşkil eden su zerreleri daima değişir. Daima akar ve gider. Biz fırka efradı zerreleriz. Bize düşen vazifeler arasında da hiç bir fark yok tur. Türk milleti öyle bir kitledir ki onun fertleri o kitlenin nef'i için çar lşmaya mecburdur. Biri çalışmadığı vakit diğeri daima müteessir olur. -Milletler kum yığınları gibi biribiri ne iltisakı olmıyan yığından ibaret ©- lursa onları herhangir bir rüzgâr savu rur, götürür. Tarih böyle camiaları kay detmiştir. Türklerin de böyle bir hale düştükleri bir zamanda onları bir ara- ya toplıyarak beşer tarihinin huzuru- na kudretli ve kuvvetli bir camia ha- linde çıkaran Atatürk bütün beşer ta- rihinin seyrini beşeriyet lehine olarak değiştirmiştir. Türk milleti yükselecek Eğer tarihin hakiki gidişi nazarı iti- bara ahnırsa anlaşılır ki Türk milleti daima yükselecek ve aynı zamanda be şeriyetin saadetine hâdim mümtaz bir heyet olacaktır. Tünk tarihinin bu kifayeti ve bu âla beti kimseye meçhul değildir. Türklerin idealleri malümdur. Bu idealde ne kıskanç, ne de inhisarcıyız. Biz bütün milletlerin müstakil, mü- reffeh, mesut ve hür o'malarını istiyo- ruz ve buna çalışıyoruz. AT ÜZ — F Sı!flll Karakış dün birdenbire bastırdı Istanbulu (Baştarafı 1 inci sayfada) vam etmiş, soğuk azami -derecesini 'bulmuştur. Hararet derecesi sıfır al-| tında beşe düşmüştür. Dün pazar ol- duğundan bir çok kimseler evlerinden çıkmamışlardır. Rasathaneden verilen malümata göre kar bugün de devam edecektir. Dün rüzgârın sür'ati saniyede 19 met- reyi bulmuştur. Denüâzde tipi yüzünden dün Boğaz- içi ve Adalara işleyen Akay ve Şirke- ti Hayriye vapurları yollarına zorlukla devam etmişler, bazı iskelelere muay- yen saatten geç olarak uğrayabilmiş- lerdir. Dün Karadenizde ve Ege der#rinde de şiddetli bir fırtına hüküm sürmüş- tür. Karadnize hareket eden gemile- den bir çoğu Büyükdere önlerinde de- mirlemişlerdir. Ve gene denizde bulu- nan vapurların hemen hepsi yolların- dan dönerek limanlara sığınmışlardır. Kış yalnız İstanbulu değil, bütün Anadoluyu ve Trakyayı bastırmış bu-| lunmaktadır. İzmirde bir İtalyan gemisinin battığı söyleniyor İzmir 27 (Hususi) — Üç günden- beri Ege mıntakasında şiddetli soğuk- lar hüküm sürmektedir. Dün gece fır- tina sabaha doğru çok şiddetlenmiş, bir çok ev ve mağazaların kiremitleri uçmuş, camları — kırılmıştır.. Limana gelmesi beklenen vapurlar teahhürle gelmişlerdir. Ankarada Atatürk günü (Baştarafı 1 inci sayfada) gününü yaşatacak şiirler okunmuş, milli rakslar oynanmıştır. Gene bu güzel günün hatırasını ya- şamak için Ulus —meydanında Ankarar hlarla vilâyet parti kongresi delegele- rinin iştirâk ettiği büyük bir toplantı yapılmıştır. Bu münasebetle âbideye çelenkler konulmuş ve Ankaralıların sevincini anlatan bir hitabeden sonra Ankara halkı en büyük — hemşerilerine karşı eESEEZLRAZLER | EE | GS G mek'için Ankara valisi ve C. H. parti- si İlyönkurul Başkanı Nevzat Tando- ğanı memur etmiştir. Memleket meseleleri ( Baştarafı 9 uncu sayfada ) usulü vardır. Eğer köylülerimizin an- anevi sporlarını da ortaya koyarsam dört nevi usul ve terbiye var demek- tir. Bu, üsullerin birincisi; İsveç jim - nastikleridir. - Maarif Vekâletimizin resmen malıdır ve mekteplerinde tat- bik olunur. Nas halindedir. Kimsecik- ler müdahale edemez. Yazılarımda ien kit ettiğim gibi, bütün sporların ve spor atletiklerin aleyhinde bir usul dür. Ve Türkiyede sporları öldürmüş tür. İkincisi: Spor kurumunun teşkilâ - tında tatbik ettiği beynelmilel mahi - yet kesbetmiş olan sportif usuldür. Ve muhafazası elzem olan bir metottur. Üçüncüsü: Büyük erkânı harbiyenin |kabul ettiği «eklektik» usuldür ki, Al man usulüdür. Ve kül halinde bütün metotları mezcederek — çalışmaktadır. Maarif Vekâleti programımizla taban tabana zıttır. Nümunesini görmek isti- | yorsanız; mekteplerin senelik idman bayramlarına gidiniz. Bir Maarif mek teplerinin spoör bayramlarına, bir de askeri mekteplerinkine bakınız. Birisi güreşiyor, döğüşüyor, atıliyor, sıçrı - yor, mâni aşıyor ilâh.. diğeri, üç dört müöânasız ve neticesiz gösteriş hareket- | leri yapıp gidiyor. Dördüncüsü köylünün an'anevi spo rudur. Bu sporlarda mahalli ve atletik sporlar mahiyetindedir. Atıcılık, binici lik, avcilik , güreş ilâh... Şimdi; okuyucularımdan, en yük - sek makamlardan ve bilhassa; bir va- Vtandaş sıfatiyle Maarif Vekâl&etinden |.suz teessürler içerisinde bırakmıştır. — duydukları sarsılmaz - bağlılığı belirt- | Diğer taraftan şehrimizde kuvve le dönen bir rivayete göre bir İtalyan vapuru Midilli açıklarında hatmıştır Bu geminin Aâkibet- —.uz.e,rp_ıd_g henüz hiç bir kat'i malümat gelmemiştir. — — Bursada Münakalât Durdu Bursa, 27 (Hususi) — Kar ve fır- tına devam etmektedir. Bir çok yerle - de münakalât durmuştur. | Edirnede De Kar Yağıyor Edirne; 27 (Hususi) — Burada ve gelen malümata göre Kırklarelinde kar yağmaktadır. Fasılasiız. devam eden kar her tarafı örtmüştür. ğ İzmitte Ka İzmit, 27 (Hususi) — Dundenhe burada kar yağmaktadır. Yağan karın' miktarı şimdilik azdır. Fakat yarın ya- ğışın devam etmesi bekleniyor. Aikarada KBüi Ankara, 27 (Hususi) — Yirmi dört sâat evvel başlayan kar bugün hafiflex di. Fakat şiddetli soğuklar devam et mektedir. Karın kalınlığı 10 santimet- reyi bulmuştur. İki senedenberi bura da bu kadar şiddetli soğuklar olmamış-. tır. Yunanistanda Atina 27 (Hususi) — Bugün sam bahtanberi Atinaya kar yağmaktadır. Buradaki dağlar kesif bir kar tabakıvr sile kapanmıştır. V ı Kütahyada N Kütahya, 27 (A.A.) — Günlerce de vam eden şiddetli soğuklardan tü ekinler, bilhassa afyon mahsulü zarar görmüştür. z Acıklı bir : Kayıp (Başlarafı 1 inci sayfada) ği Aramızdan ebediyen ayrılan bü İ üstad yedi ay evvel Mısırdan ana vata ; na dönmüş, muztarip bulunduğu ciğ Jerini tedavi için hastahaneye ydmuş- tı. Aylarca hastahanede kalan şair, I:ıiı!i aralık iyileşir gibi olmuş, Beyoğlunda Mısir apartımanının bir dairesine çe« kilmişti. Fakat son günlerde hastalhki tekrar şiddetini arttırmağa başlam:g. sarfedilen bütün gayretlere rağmen bü jiyük adamı kurtarmak kabil olamamış 63 yaşında bulunan Üüstat Baytar mektebi âlisinden çıkmış, muhtelif şes hirlerde baytarlık ettikten sonra-İs « tanbula gelmiş ve Meşrutiyette mem 4_' leketin her köşesinde okunan yedi Sa fahatm birincisini yazmıştır. Safaha Türkiyede en çok okunan bir eserdir, Bu kıymetli esenlerile tanınan büyi ı_ şair ilk Büyük Millet Meclisinde Bur- dur mebusu olarak bulunmuş ve İstık lâl marşını yazmıştır. Üstat son- senelerini Misir Ü_, | versitesinde-türkçe —müderrisliği yaps makla geçinmiş, hastalığı ağırlaşın anavatana dönmüştü. ! Ölümiyle memleket kıymetli bır w lâdını kaybetmiştir. Cenazesi bugi Beyazıt camiinden kaldırılacak, na a zı kılındıktan sonra Edirnekapıva defa nedilecektir. A Kederdide ailesine taziyet sumnarız. a Japon İmparatorur ün * kardeşi Londraya gid yor. Londra 27 (A.A.) — Tokyodari bildirildiğine göre Japom imperato nun kardeşi Prens - Şişibu, İngıh Kralı Altıncı Georges'in taç g merasiminde hazır. bulunmak mayısta buraya gelecektir. MDountergue Mısıra g 'liyo' Marsilya, 27 — Eski Cun <urre M. Doumergue, buraya gelmiş ir. Y rın Mısıra gitmek üzere Sphinx vap da runa binecektir. soruyorum: Bu keşmekeş ne zamana kadar sürüp gidecek? p: M. Sami K.ııaye[_ N K — p

Bu sayıdan diğer sayfalar: