—ÖN YEDİNCİ YIL. NO: 5538 Başbetke BANCAK VE ZİHNİYETLER Falih Rıfkı ATAY 1921 denberi fransız mümessil- lerinin Sancak politikasındaki hedef- leri ne olduğunu biliyoruz. Bu he- defler, bir taraftan, Ankara taahhüt- lerini tatbik etmemek, diğer taraf- tan, Sancak türklüğünü dağıtarak, karıştırarak, temsiller ve hicretlerle, bu taahhütleri davâcısız bırakmak! On beş yıldanberi Türkiye gaze- teleri bu politikayı hâdise hâdise ta- kib ettiler. Fakat bir kusurları ol- muştur: hâdiselerin mesuliyetini dost Fransada değil, merkezden uzaktaki sömürge memurlarının -kötü niyet- lerinde aramak! Türk gazeteleri iki memleket arasında — dostluk kurula- caksa ve kuvvetlenecekse, ilk sart, onu bu zihniyetlerin tesirinden kur- tarmak olduğunu bos vere iddia edip durdular. On beş yıldanberi devam - eden bu neşriyatım fransız. kamoyuna ak- settirlimemiş olduğunu biliyoruz: fakat, onlardan, günü gününe me- sul hükümet makamlarınım haber- dar edilmemiş olmasıma imkân var mıdır? Asla! Sancakta tezahürlerini gördüğümüz zihniyet, şüphesiz ma- halli değildi: onun da merkezde bir kaynağı olmak lâzımdı. Fransada Türkiye dostluğunu istiyenler ve ye- ni Türkiyeyi anlamış olanlar var- dır. Fakat yeni Türkiyeyi anlamak istemiyenler ve bizi, dostluğun kuru edebiyatı ile avutup, ondan sadece kendi hesablarına menfaatlenmek is- tiyenler de vardır. Her şeyi bir tarafa bırakmız: Pa- riste Suriye, Lübnan ve Sancak me- selesi ile uğraşıp duranların, 1921 'Ankara anlaşmasının ne — olduğunu bilmediklerine hükmeder misiniz? Suriye delegasyonu ile müzakereleri idare eden Mösyö Vienot, muahede esaslarımı hazırlarken, Sancağı unut- muş değildir: bilâkis, Sancakta dorı beş yıldanberi takib edildiğini gö ğgümüz politikayı tamamlamak iste- miştir. Bir taşla ikı kuş vurmak tâbi- rini kullanmamıza müsaade ediniz: Mösyö Vienot, bu suretle, hem San- cağı türksüzleştirecek, hem de Suri- ye vahdetçilerine Lübnan acısmı u- nutlurmak için bir tavizde bulun- muş olacaktı. Şu gülünç mantık: “— Ya ne- den onbeş senedenberi Sancak davâ- sinın üstüne düşmediniz?,, lâfı, Möş- yö Vienot tarafından, Cenevrede, il- ham eseri olarak bulunmamıştır. Da- ha Cenevre yolunda iken, biz birçok fransız gazetelerinin bizi inandırmak istemelerine rağmen, Mösyö Vienot'- nun şahsında, iki dast devlet arasın- daki bir anlaşmazlığı dürüst ve sami- mi olarak halletmeğe uğraşır bir de- lege değil, kendi eseri olan Suriye muahedesini müdafaaya gelen bir a- vukat bulacağımızı seziyorduk. San- cak davâsını kapatmak için, bir arab- lik - türklük davâsı açmağı düşünen- ler, bizi kâh Suriye arablığı ile, kâh Milletler Cemiyeti ile çarpışmağa br- rakarak, kendilerini delkü temas'- lardan uzak - tutacaklarını, ve belki 'de enternasyonal ihtilâtlar telkinleri ile Türkiye'yi smdıracaklarını tasav- yur 'dvnler © zihniyette olanlardı. riye muahedesi — müellifinin bı|dığı şeyler bunlardı. Bilmediği Şey ise Şefinden son vatandaşı- na kadar, Kemalist Türkiyenin kendisi idi, Bizler şeref ve hak davâlarını başarmağı bilen in- sanlarız ve bu hususta bütün- cü'yüz. Yeni Türkiyenin ona karşı söz tutulur, onun hakkına hıyanet edilmez, ve kuvvetli bir devlet olduğu fikrine hale! verecek (Sonu 4. üncü sayfada) ş ş H ADIMIZ, ANDIMIZDIR ANKARA'NIN BÜYÜK GÜNÜ 28 İLKKÂNUN 1936 PAZARTESİ Dış haberlerimiz i(_' sayfalarımızdadır Dün Ankaranın büyük hemşerisine kavuştuğu günün önyedinci yıl dönümünü engin sevinçle kutladık e C. H. P. Ankara vilayet kongresi . Duıı son lopl.mh—ıııı yaparak ilyönkurul üyelerini ve ku-; rultay delegelerini seçen kongrı—, bay Ankaralıların ve Vilâyet Kon- gresi delegelerinin Ulus meyda- nmdaki toplantısında verilen ka- rar üzerine halkım — şükranlarını $ sunmak için çekilen telgraf: Kemal Atatürk Cümhur Reisi Ankara Bu saatlerde, en büyük hemşeri- lerine duydukları sarsılmaz bağlı &t belirtmek için fırsatların en gü- zeline kavuşmuş bulunan Ankara İılar ve Parti Kongresi delegeleri, candan duygularının yüksek katı- mrza sunulmasına beni memur etti- ler. Ankaraya dlik ayak bastığınız mukaddes an gelince, konuşmamı- zı bırakarak amıtınızın Önüne koş- tuk. Ankarayı ve Türkiyeyi yara. rke duyduğumuz şükran lmemiş vecd içinde ya- i başımızda görmenin emsal- siz sevinci gözlerimizi doldurmuş, göğüslerimizi kabartınış; hepimiz, büyük davâlarınızın ve büyük dev. rimlerinizin birer bekçisi - olarak, bir ağızdan haykırıyol Varol Atatürk. ; Vali ve CALP. İlyönkurul Başkanı Ankaranın en b ramını en candan tezahürlerle kutladı Solda: dün, Atatlirk amıtına çelenk konur ken. Sağda yukarda: kongre azâları anıt önünde. Sağda aşağıda: H dlkevinde milli oyunlar, Dün, Ankara en büyük bayramını en candan bir sevinç ve Şükran içinde kutladı, Şehirde, daha sabahtan fevka- lâde günlerin havası vardı. —Bu -hava İçinde kutsal bir vazifenin son safha- sını da yerine getirmeye koşan ve evel- ki gece Genel Sekreter'in nutkiyle bir kat daha heyecanlanan kongre üyeleri, saat 14 de Halkevinin büyük salonunda toplandılar. Toplantıda bir iki dilek daha sunulup tasvib edildikten sonra kongrenin tazim telgraflarına, Atâtürk. ten, Büyük Millet Meclisi Reisinden ASLILINALAĞA LA 5 <0 z — Birinci Ankarıı Koşusu Atatürkün on yedi yıl önce şehrimize şeref verdiği yollardadün gençlerimiz, oniki kilometrelik muvaffakiyetli yapıcısı “Atatürkün k bastıkları günün yıl- dönümlü Ankara sporcuları için çok mâ- am oldu.. Bu sevincin en canlı ifadesini ankaralılar genç evlâd- larının muvaffakiyetle başardıkları ko- şuda buldular.. Kara, soğuğa bakmayan türk delikanlıları, Ulu Önderin Anka- rayı uzaktan gördükleri Dikmen tepe- sinden ümide ve zafere doğru uçan ok- lar gibi fırladılar; karlı tepeleri aştılar, yuvarlandıkça büyüyen çığlar gibi he- deflerine yaklaştıkça coşarak sevine se. vine, güle güle, 12 kilometrelik meşek- di koşunun yorğunluğunu hiçe gsaya- bir koşu yaptılar rak geldiler, Şeflerinin ayak bastığı yer- de ellerindeki bayraklarını — bağırlarına basarak oğa ve eserine sadık kalacakla- tına and içtiler. Ankara halkevinin tertib ettiği koşu zaat 14 de başladı. Çıkış yeri yüzü sislere karrşan Ankaranın tepelerden ilk görünen noktası idi. On iki genç Anka. ra halkevi spor komitesi başkanı Nafiin, üye Zehranm ve türk spor kurumu at- letizm federasyonu başkanmın nezareti altında koşmaya başladılar. Yarışın ilk kilometresinde atletler karlar üzerine serpiştirilmiş bir gençlik (Sonu 6 ıncı sayfada) ve Cümhuriyet Halk Partisi Genel Sek. reterinden gelen cevablar, ayakta ve alkışlar içinde dinlendi. HER YERDE (5) KURUŞ Fıkra: — ANKARA Yalnız Ankara'nın bayram gü- nü değil, 27 birincikânun, bütün memlekette bir Ankara bayramı- dır. Atatürk'ün Anhara'ya ayak bas- tığı günü düşününüz: Ankara bir köy, Türkiye bin parça idi. Bugün Ankara bayındır bir şe- hir, Türkiye hür bir devlettir. An- kara, bayındırlığını ve bütün Tür- kiye, hürriyetini, stepin sarp ve yalçın bağrında istilâyı kıran mu« zaffer reise borçludurlar. Ankara ihtilâlin merkezi, An- kara yeni Türkiye'nin merkezi, Ankara dünyanın başlıca şöhret- lerinden i, Ankara, bundan başka, milli kurtuluşların sembo- lüdür. Kemalizm, milli hürriyetler sa- vaşında Ankara mektebinin adı- dır. Bu bakımdan, Ankara, yalnız Türkiye'nin değil, kıtaların hudu- dunu da aşarak bütün insanlığa, ve zamanlar üstünden, tarihe mal- olmuştur. 27 birincikânun, bayram ola- rak, o da başka bir enternsyonal- dir: milli kurtuluşlar entlernasyo- naj Fatay KBG AMT DA DAR DA abi Bugün İç sayfalarımızda: İKİNCİ SAYFA'DA Haftalık siyasi iemal — İç haberler ÜÇÜNCÜ SAYFA'DA İspanya ve Çin hâdiseleri. manyaya ilkmadde verilmesi işi. İngiliz - italyan anlaşması, «4 Dış haberler. 4 BEŞİNCİ SAYFA'DA Hatay cografyasığla dair bir tetkik ALTINCI S,YİA'DA Düükü'spor hareketleri, Ak CSVEU T S | AMAD LA MAT Evelki gece C.H.P. Ankara vilâyeti kongresi azâlarıma B. Tandoğan tarafın« dan yerilen ziyafette Parti Genel Sekre teri ve Dahiliye Vekili B. Şükrü Kaya» gun verdiği nutku dünkü sayımızda ver miştik. Bu nutkun bazı noktaları maale- sef iltibasa mahal bırakacak sürette neşredilmiş olduğu cihetle bugün bu noktas larr iç sayfalarımızda düzeltiyoruz. Yu kardaki resim bu ziyalette alınmıştır. Alttaki resim de dün biten sonbahar atyarışlarında tribünü dolduran seyirci- ler görülmektedir. Yazısı iç sayfalardadır. a