27 Aralık 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N aa 27 İLKKÂNUN 1936 PAZAR Dış sayfalarımızdadır haberlerimiz iç ON YEDİNCİ YIL. NO: 5537 ADIMIZ, ANDIMIZDIR /-HER YERDE (5) KURUŞ C. H.P. ANKARA VİLÂYETİ KONGRESİ Bu münasebetle verilen ziyafette İç Bakanı ve C. H. P. Genel sekreteri B. Şükrü Kaya büyük bir nutuk söyledi Dün iki celse akteden kongre çalışmalarını bugün bitirecektir Evvelki gün toplanan ve dün akdetçiği iki celsesindeki çalış- maları aşağıda anlatılan Cümhuriyet Halk Partisi Ankara Vilâye- ti kongresi münasebetiyle Ankara Valisi ve İlyönkurul Başkanı Bay N. Tandoğan dün akş Şehir lokantasında kongre delege- lerine bir ziyafet vermiştir. Çok neşeli geçen ve geç vakite kadar devam eden bu ziyafette, Dahiliye Vekili ve Parti Gnel Sekrete- ri Bay Şükrü Kaya pek güzel bir söylemiştir. Devamlı al- kışlarla sık sık kesilen bu güzel nutku sayfalarımiıza alıyoruz: Arkadaşlar; Sizi Cümhuriyet Halk Partisi An- kara vilâyeti köngresi üyeleri olarak hürmetle ve muhabbetle selamlarım. Türkiyenin bütün vilâyet parti ü- yeleri, vilâyet köngrelerinde toplanmış bulunuyorlar. Sizin yüksek şahsiyetle- rinizde onları da selâmlamakla müfte- hirim. Büyük türk kütlesinin siyasi ve idari işlerinin mesuliyetini üzerine a- lan Halk Partisi mümessilleri memle- ketin küçük, büyük bütün işlerini mü- Zzakere ettiler, ediyorlar. Müzakere mev- Zuu meseleler, memleket idaresine taal- lük eden bütün işlerdir. Bu işler arasın- *da en ücra ismi bilinmiyen köylerin bile işleri, düşünceleri ve derdleri, atiye aid fikirleri, idealleri ve görülmekte olan İşlere aid tenkidleri, mülâhazaları var- dır. Bu, Türkiye'de görülen ve görül- “mekte olan her İş, geçen her hâdise ve vakra görüşülmüş, tekrar, yeni baştan | Mmütalea ve mülâhaza edilmiş, görülecek İişler birer, birer tekrar muhakemeden “geçirilmiş demektir. " Köy ocaklarından başlıyarak nahi- “ye ve kazalarda konuşulan, tetkik, ten- kid ve takdir edilen her iş nihayet vi- "lâyet kongrelerinde görüşülmüştür. Ve son olarak büyük kurultayda görüşü- lecektir. Türkiye Cümhuriyet Halk Partisinin kurduğu ve yürüttüğü rejim böyle bir demokrasidir. Biz, halkım halk için ve halk tarafından idaresi diye andığımız Atatürk rejimini böyle anlıyoruz ve böyle tahakkuk ettiriyoruz. Bize demok- rasinin en yüksek payesine vasıl ol- Mmuş diye gösterilen yunan, Roma, ve Oortaçağ ve Avrupa demokrasilerinin ve bugün içinde bulunduğumuz çağın de- mokrasi diye yadettiği rejimlerin esa- sını biliriz. Atatürk inkılâbına kadar demokrasi ve halk idaresi demek, milletin reyleri- nin ekseriyetini bir araya toplıyarak mebuslarını seçtikten sonra muayyen bir devre içinde memleketi idare etmek demekti. Bunda en çok muvaffak ola- na en iyi demokrat denirdi ve hâlâ da böyledir. “ Dünyada demokrasi haricinde sistem- ler kurarak muvaffakiyet arayanlar da vardır ve olmuştur. Smnırlarımızın dı- şında geçen dahilt hâdiseleri dikkatle ta- kib etmekle beraber kimsenin iç işleri- " me karışmak şiarımıza uymadığı için, bunları ilmi bakımdan hattâ objektif de olsa daima millf mütalealarımızın haricinde bıraktık. Beşeriyet tarihiyle başlayan türk ta- rihinin husust icabları türkleri bin bir tecrübeden sonra, yani otokrasi ve teok- rasinin tatlı ve acı neticelerini gördük- - ten sonra arızi bir takım sebeblerle memleketi, istilâ edilmiş, istiklâli, hür- riyeti elinden alınmış bir hale getirmiş- ti. Bu hazin ve elim devirleri hep bera- ber yaşadık ve bu tarzı idarelerin fel- sefesini birlikte yaptık. En büyük haki- kat büyük milletlerin beşeriyet tarihi» nin yerinde asırların teakubiyle ne- silden, nesile yaptıkları büyük tecrübe- . dir, Tarihte bu tecrübeyi yapan ve ya- şatan milletler de çok değildir. Türk milleti bu milletlerin nadir- lerinin başında gelir. Onbinlerce sene nan kaza ve vilâyet kongreleri Atatürkün bu işaretini takib ederek bütün mem- leket işlerini birer, birer mütalea ve tenkid eder. Her vilâyetin idare amirleri, parti- nin en büyük memurları kongrelerin huzurunda bütün işler hakkında lâzım- gelen her izahatı verirler. Partinin mümessilleri icab eden her mütaleayı beyan ederler ve icab eden C. H. P.wilâyet kongresinin dünkü-celselerini halkevi çay salonunda yapmıştır. .pek çok rejim inkilâbları geçiren türk .miHeti, kendine mahsus, tarihi bir vasıf olarak bulunduğu Büyük Önderi, ona ta- rihin en müşkül devrinde tutacağı yolu, kurtuluş yolunu gösterdi: Halk için halk ile... Memleketi istilâdan kurtaran Atatürk, memleketi idare için bir parti kurdu ve adına Cumhuriyet Halk Parti- si dedi ve bütün rejimi bu ifadelerin manasına, mefhumuna ve bunların tefsi- rine bırakmadı. Bunun şeklini ve teşek- külünü tayin etti. Bu beynelmilel ilmi ve umumi tabiriyle demokrasi de olsa, manası, mefhumu: ve tatbiki itibariyle .yepyeni bir idealin ifadesidir. Bu ideale göre halkın ekseriyetinin intihabını ka- zanmak memleketi idare için kâfi de- ğildir. İntihabr kazanarak memleketi “ muayyen bir müddet için idare etmek kâfi gelemez. Bu bir nevi diktatörlük olur. Atatürk inkilâbı her nevi inkilâbı red ve hattâ tard eden bir rejimdir. Halk her zaman, her yerde kendisinin vekil ettiği mebuslarının ve hükümetin işlerini mürakabe edebilmelidir. Atatürkün kurduğu halkçılık budur. İşte biz bu yolun yolcusu olarak bura- da toplanmış bulunuyoruz. Memleketi«- mizde her sene toplanan ocak ve nahi- ye köngreleri her iki senede bir topla- her suali sorarlar. Tatmin edilmiş olan izahat karara geçer. Tatmin edilmemiş olan merkeze gelir ve merkezde dikkat * ve hassasiyetle tetkik edilir, Bunlar icabına göre hükümete, icabına göre “(Sonu 6 incr sayfada) Ankaraya ayak Millt Şef Atatürk'ün, Ankaraya ayak bastığı günün 15 inci yıldönümü, münasebetiyle bugün şehrimizde bir çok şenlikler yaprlacaktır. Gündüz saat on beşte Ankara Halk- evinde Dumlupınar nahiyesiyle Anka- ra Halkevinin beraberce hazırladığı tö- ren yapılacaktır. Tören de milli oyun- lar oynanacak, şiirler okunacaktır. Bir- çok eğlenceler hazırlanmıştır. Gece saat 20.30 daki tören bir nu- tukla başlıyacaktır. Sahnede Ankaranın büyük bayramını kutlarken kaynayış ve heyecan canlı bir şekilde gösterile- ULU ÖNDERİN bastığı günün on beşinci yıldönümü Bu münasebetle bugün şehrimizde bir çok? şenlikler ve spor hareketleri yapılacaktır. cek, bir mektebli kız Atatürk devrini sözle anlatacak, bundan sonra efeler ve genç mektebli kızlar milli oyunlar oy- nıyacaklardır. Şiirler de okunduktan sonra Cüm- hur Reisliği flarmonik orkestrası bir konser verecektir. Konserden sonra, kurtuluş savaşındaki — kahramanlıkları anlatan bir perdelik piyes Halkevi a- matörleri tarafından sahneye konula- caktır. Büyük bayramdan, bütün ankaralıla- rın hisselerini alabilmesi için, program (Sonu 5 inci sayfada) Delegasyonumuz dönüş yolunda - Pöti Jurnal diyor ki: lerini kırar ve sulhu korumak Paris, 26 (A.A.) — Anadolu ajansı- nın hususi muhabiri bildiriyor: Delegelerimiz dün akşam saat 22 de Semplonla hareket ederlerken istasyon- da Paris büyük elçimiz Suad Davaz, Londra büyük elçimiz Fethi Okyar ve BB. Politis, Puritch ile Türkiye büyük elçiliği erkânı tarafından uğurl iş Delegelerimiz Belgrad ve Atinadan geçeceklerdir. Pöti Jurnal diyor ki: r “Bu devirde Akdenizin şark kapısını kontrol eden bir milletle çok iyi münase- -betler muhafaza etmek pek mümkündür. Türkiye ile bozuşmakta hiç bir ç timiz yoktur. Bilâkis onunla dostluk en 1K 5.. Geçimsizlik... teahhüdlerine sadık memleketlerin cesaret- istiyen politikamız da yanımızda - olması elzem olan bir devleti biz den uzaklaştırır...” Geçimsizlik hiç bir tehlikeyi bertaraf e- demez, fazla olarak teahhüdlerine sadık memleketlerin cesaretlerini kırar ve sul- hu korumak isteyen politikamızda yanı- mızda olması elzem olan bir devleti biz- den uzaklaştırmak gibi korku verici bir hatâ olur.,, Tarafsız görmenler 31 ilkkânun«s da Sancakta bulunacaklar Cenevre, 26 (A.A.) — Türk - Fran« sız anlâşmazlığının halline intizaren İskenderun ve Antakya sancağına gi- decek olan isviçreli, hollandalı ve nore veçli tarafsız üç görmen, bugün Cenev« rede toplanmışlar ve Milletler Cemiye- ti genel sekreterliğinden kendilerine iyi dış politika l d imize uyg HATAY HABERLERİ Köylüleri aç bırakıyorlar, rey vermiyenler mahküm oluyor Sancakta tazyikin devam ettiğini bildiren haberler gelmekte devam edi- yor. Suriyeden İstanbula gelen bu bu-s sust haberleri oradaki arkadaşımız te- lefonla bize bildirmiştir : Lâzkiye, 26 (Hususit) — Sözde san- cağın asayişini bozmak suçu ile Antak. yada adliyeye verilmiş olan doksan ki- şiden kırk kadarı mevkuftur, Geri ka- lanlar henüz hükümet tarafından aran- maktadır. Humus, 26 (Husüsi) — Vergi borç- larının tahsili bahanesiyle sancağın her köşesinde şiddetli tazyik ve takibler İSPANYA İSYANI Madrid bombardımanının bilânçosu Madrid, 26 (A.A.) — Dün öğleden sonra Madrid üzerine âsiler tarafından atılan büyük çaptaki mermilerin sâyısı otuz kadardır. Telefonika mahallesinde bombardı. man gerek obüslerin patlaması, gerek kaldırımlara düşen ve parçalanan cam ve camekânların çıkardığı gürültüler yü- gümden halk müthiş bir heyecana düş- müş ve yeraltı demiryolu istasyonuna ve evlere bir hücum olmuştur. Hasara nisbetle yaralıların sayısı azdır. Bir çok milisler asayişi muhafaza için hemen KaSdeğeli ? tedbirler almışlardır. Patlamalar biri biri ardından bir saat kadar sürmüştür. Sa- at 17 de sükünet geri gelmiş ve düşen mermilerin patlayış noktalarında yükse- len dumanlar da tedricen saat 17.30 da dağılmıştır. Telefonika'nın pencerelerin- den ciddi hasara uğrayan damlar görül. mektedir. Ölülerin sayısı henüz belli de- ğildir. Âsi tayyarelerin hareketleri Rabat, 26 (A.A.) — Sevil radyosu- (Sonu 6 ıncı sayfada) devam etmektedir. Bu hal bilhassa Rey- haniye mıntakasında pek şiddetlidir. 'Tahsildarlar köylülerin borçlu olup ol- madıklarını sormadan bütün köyün hay- vanlarını, köy evlerindeki eşyayı, yiye- cekleri toplamakta, beraberlerinde ge- len jandarmalar ve milisler tarafından derhal pazarlara — sevkolunmaktadır. let dairelerinden dayakla kovulmakta ve mallar yok bahasına satılmaktadır. Sancağı Suriyenin bir parçası şeklinde (Sonu 2. inci sayfada) PD l Bugün İç sayfalarımızda: İKİNCİ SAYFA'DA Hukuk ilmini yayma kurumunun konferansı — İç haberler — Dü- şünüşler — Dil köşesi, ÜÇÜNCÜ SAYFA'DA İstanbul mektubu (Neşet Halil Atay) — Dış haberler. DÖRDÜNCÜ SAYFA'DA Yabancı gazetlerde okuduklarımız — Blum tecrübesi, Tefrika: Cen- gel kitabı — Türkiyenin ekono- mik durumunda göze çarpan in- kişaflar. BEŞİNCİ SAYFA'DA Haberler — Tefrika: Bilinmiyen insan, Borçları olmadığını iddia eden halk dev- |- fal decek olan norveçli B. Anker ve isviçreli B. Mottier ile temasa gel- mişlerdir. Heyet, yarın hâareket edecek ve 31 ilk kânunda sancakta bulunacak« tır, —— —ai e— Fıkra — 1872-1936 Şark Demiryollarının satın alınma«s sına aid vesikalar, cuma günü Bayındıra Hık Bakanlığında imza edilmiştir. Şir« keti temsil eden zat bu fırsatla bir n« tuk söyliyerek demiştir ki: “Biz bura« da bir milletin topyekün kalkınmasına şahid oluyoruz. Bu iktısadi uyanışın kurbanları biz olduğumuzu saklamak istemem. Artık, bundan sonra, Türki« ye'de yabancı sermaye için iknici safe ha gelmiştir: Bu safha, tam bir işbirli- ği olarak tecelli etmektedir..” 1872 de bir yarı - sömürgeye gelen şirket, 1936 sonlarında müstakil bir va« tandan ayrılmaktadır. Yalnız onun de « ğil, bütün yabancı kapitalizm âleminin 1872 de ve tâ 1922 ye kadar güttüğü ga« ye, kendi hesablarına haklı olarak, türk topraklarını sömürmekti: henüz şark ve islâm ortaçağ'ının karanlığı içinden çıkmıyan bir çok memleketlerde bugün de olduğu gibi, yarın da olacağı gibil Fakat şimdi garb âleminin hür devletlee rinden biri olan Türkiye ile vatan şart« ları içinde işbirliği devri gelmiştir. Osmanlı Türkiyesi, tütün rejisinin adında görüldüğü üzere, müştere- külmenfaa bir müessese idi Ancak, bu menfaat — beraberliğinin en küçük payı türklerindi. Kemalist Türkiye, yalnız türklerindir: o bir tek menfaati temsil eder. Bu prensipi ve onun bütün disiplinlerini kabul eden hiç bir teşebbüsle bizlikte çalışmağı GDREERRAKEZİÇ DT TEEOPİ —Ü — me Kü ü Lekdesilü F raal reddetmez. Şirket müdürü hakikatı iyi kavramıştır., — Fatay dd GRMÜMLl Za L—.——gı. ..ıs:._;.ılrmi_.—M_A ' | 3 İnde,

Bu sayıdan diğer sayfalar: