29 Aralık 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 İLKKÂNUN 1936 SALI M Son haberlerimiz beşinci sayfadadır ON YEDİNCİ YIL. NO: 5539 ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE (5) KURUŞ Ulu Önder'in Ankara'ya ilk ayak bastıkları 27 birincikânun gününün yıl- dönümü münasebetiyle, Atatürk anıtı önünde toplanıp şehirlerinin bu büyük mazhariyetinden <Colayı bayram eden karalıların ve, L Şi ını bıirakıp ©o tarihi dakikada oraya koşan C. H. P. vilâyet kongresi azasının Ankara'yı ve 27 Birincikânun tarihinin yıldö yüksek hislere ter leri yeni Türkiye'yi kuran eşsiz Şefe karşı duydukları şükran ve minnet hislerini Vali ve İlyönkurul Başkanı N. Tando- ğan, dünkü sayımızda neşretmiş — oldu- ğumuz telgrafla arzetmişti. Yanında Ankara'nın on yedi sene evelki vali vekili, Ankara Mebusu Bay N. Tandoğan Atatürkün ankaralılara büyük iltifatları Vali ve C. H. P. İlyönkurul başkanı N. Tandoğanın telgrafına Ulu Önderin lutuf buyurdukları cevab Yahya Galib Kargı olduğu halde, Çankaya'ya giderek, bu hislere bizzat terceman olan N. Tandoğan'ı kabul bu- yurup iltifat eden Atatürk hemşerile- rine dileklerinin tebliğini Vali ve İlyön- kurul Başkanına şu telgrafla emir bu- yurmuşlardır: Vali ve C.H.P. llyonkurul Başkanı v .. .. LA e ır Ankara hterem Ankara halkının hakkımda gösterdik- olan telgrafınızı aldım. Teşekkür eder ve sayın hemşerilerime, memle- ketin yükselme ve ilerleme vadisindeki çalışmalarında muvaffakiyetler dilerim. K. ATATÜRK Başbetke KÖYE BAŞLARKEN Falih Rıfkı ATAY Umumi müfettişler Ankara'da iken, umumi köy bayındırlığı için bir takım tedbirler hazırlanmakta olduğunu gazetelerde okuyoruz. Ye- ni - çağ Türkiyesinin temeli, yeni « çağ köyüdür. Türk köyünde yalnız hastalıklar veya teknik geriliği ile değil, âdeta dinleşen birçok göreneklerle savaşta bulunacağız. Toplama, uyandırma ve kalkımdırma hareketlerini, devam- h ve şuurlu, terbiye tedavileri ile esaslandırmak lâzımdır. İlk tedaviler arasında ağaç davasını unutmama- hyız. Henüz mürekkebi kurumayan C. H. P. vilayet kongresi Dolayısiyle çekilen telgrafa başbakanımızın verdikleri cevab Cümhuriyet Halk Partisi vilâyet kongresi reisi B. Rifat Börekçi tarafından çekilen tazim telgrafına Başbakanımız İsmet İnönü şu kıy- metli cevabla mukabele buyurmuşlardır : Rifat Börekçi " Ankara Vilâyet Kongresi Başkanı Ankara Parti Kongresinin yurdumuz ve ulusumuz için verimli ve çok değerli çalışmasını dikkatle takib ettim. Partimizin çok ahenkli ve faydalı çalışmaıma Ankara kongresi güzel bir örnektir. ibeekb YA Sizi ve y zda kongre tnt saygılarla tebrik eder, özden ve içten ıozlerınıze teşekkürlerimi sunarım . İsmet İnönü bir fransız gnzetesîndekî yuııaııı&a muharrir diyor ki: “Teşvik kâfi değildir. Ben ağaç tahribinin cina- yet telâkki olunmasını ve öyle ce- za görmesini isterim.,, Bu kısa yazıyı not olarak makalemizin al- tına naklediyoruz. (1). Orman tahriblerini menetmek için alacağımız tedbirler bir taraftan menfi, bir taraftan - köyün yakaca- Bı temin edilerek ve inşa ihtiyacı fenni kesmelerle verilerek - müsbet olacaktır. Türkiye'nin linyit hartası- Y görenler, bu memlekette köy ya- kacağı icin bir ağaç dalı veya bir âvuç gübre feda edilmiş olmasına Hayret edeceklerdir. Kusur ve âdet, âsırlar - ötesinden geliyor. Ağaç sev- gisini cümhuriyet duymuştur: A ğaç- sızlığm Türkiye ziraat toprakların- /daki ve su rejimindeki zararlarını da ıncak o, anlamıştır. " Yeni göçmen köyleri yapıyoruz; tızanan demiryollarımızın iki tarafı- ni yeni köylerle donatacağız; eski köyleri toplryacağız ve bir arada ba- yındıracağız. Yeni türk köyünü, ağaçlı köy olarak kurmak zaruretin- “deyiz. Köylüye ağaç sevgisi vermek için, ona, zor tedbirlerle ağaç emeği çektirmek, onu evinin bahçesindeki ağacın meyvasından, ve bütün köy- Tülerin bir arada vücuda getirecekle- ri köy korusunun gölgesinden isti- Fade etmeye alıştırmak gerektir. Her köy evinin bir meyva bahçesi ve her köyün bir meyvasız ağaçlar korusu olmalıdır. İldim ve sulama elverişli olan yerlerde bu teşebbüs, tarlaları ağaclarla smırlamağa kadar - genişli yebilir. Biz İstanbul'daki bahçelerimizde Bulunan ağaçların kıymetini, Anka- ra'daki bıhce!enımzde çocuk büyü- tür gibi, ağaç yetiştirerek takdir et- tik. Devrilen bir nsaç bize, öldürül. müş bir i ıstırabmı, An- (Sonu 5 inci sayfada) B.T.R. Aras Atinada Selânik, 28 (A.A.) — Paristen gelen ve çarşamba gününe kadar Atinada ka- lacak olan B. Rüştü Aras bugün Selâni- ğe vasıl olmuştur. B. Rüştü Aras, gün- lük meseleleri ve 1937 şubatında Atina- da toplanacak olan Balkan antantı kon- seyi hazırlıkları hakkında yunan hükü- meti ile konuşmalarda bulunacağını söylemiştir. B. Menemencioğlu geldi İstanbul, 28 — Dış bakanlık genel sekreteri B. Numan Menemencioğlu bu- gün geldi ve akşam Ankaraya hareket etti. Dış bakanlık genel sekreteri gelir- ken ve giderken istasyonda karşılanmış ve uğurlanmıştır. SADA L Bugün İç sayfalarımızda: İKİNCİ SAYFA'DA Düşünüşler. — İç haberler ÜÇÜNCÜ SAYFA'DA Politika bahisleri: ler, — Dış haberler. DÖRDÜNCÜ SAYFADA : Yabancı gazetelerde okudukları- mız. — Tefrika: Cengel kitabı. — Posta ve telgraf tayinleri. BEŞİNCİ SAYFA'DA Hatay cografyasına dakika. — Radyo. ALTINCI SAYFA'DA İspanyol harbı! — Elâzizde bayın- dırlık. Manâlı söz- dair. — Son KAMUTAYIN Dünkü toplantısı Kamutay dün Bay Fikret Si« lay'ın reisliğinde toplanmış ve 5 temmüz 1934 tarih ve 258 sayı « lr kanunla Sümer Bank sermayesine ilâve olunan 42 milyon liraya 3.500.000 lira daha ilâvesine ve Tahran'da yapıla- cak elçilik binalariyle döşenmesine - aid kanun lâyihalarının ikinci müzakereleri yapılmış ve kabul edilmiştir. Yeni seçi- len dört mebustan B. Alaettin Tiritoğlu (Maraş) büdce encümenine, B. Celal Arat (Yozgat) milli müdafaa encüme- nine, B. Hüseyin Rahmi Gürpmar (Kü- tahya) hariciye encümenine, B. Fazıl Örkün (Çankırı) Sıhat ve İçtimat Mua- venet encümenine seçilmişlerdir. Kamutay yarın toplanacaktır. Sihat Bakanlığının yeni teşkilât kanunu tatbikleri Yeni kanun tam teşekküllü nahiye- leri doktora ve kavuşturacaktır Memleketin srhi şartlarını ıslâh, hal- kın sıhatine zarar veren âmillerle mü- cadele ve gelecek nesillerin sıhatli ye- tişmesi gibi birer rejim davasının ger- çekleşmesi yolunda, devletin aldığı ted- birlerin en ehemiyetlilerinden biri o- lan yeni sıhat teşkilât kanununun tat- Sıhat ve İçtimat Müuavenet Vekilimiz Dr. Refik Saydam bikleri, verimli bir şekilde devam et- mektedir. Sıhat ve İçtimaf? Muavenet Vekâle- tine, husust kanunlarla verilen sıhi hiz- metlerin seneden seneye artması ve daimi bir inkişaf halinde olan devlet sıhi hizmetlerinin daha teknik ve daha köyleri ebelere ilm? bir çalışmayı gerektirmesi dola- — yısiyle sıht organizmaya bu hüviyeti — verecek olan yeni teşkilâttan bugüne' kadar şu neticeler alınmıştır: M Yeni teşkilâta bir bakış Eski teşkilât kanununa göre vazı- — han tayin ve tahdid edilmemiş olan ves — kâlet merkez daire ve şubelerinin va- — zifeleri tayin ve tahdit edilmiş ve dev. let sıhi hizmetlerinden halkın sıhatine zarar veren amillerle mücadeleye me« mur olan hıfzıssıhha işleri dairesi her sene genişlemekte olan trahom müca- delesi işleriyle uğraşmak üzere bir tra- hom şubesi ilâve edilmiştir. Uyuşturu. — cu maddeler ve Milletler Cemiyeti şu- — besiyle sıht mühendislik şubesi esag kadroya geçirilmiştir. Halkı sıht ve içe timaf yardıma ulaştırmak işleriyle uğe — raşan içtimaf muavenet işleri dairesi de hususi idare ve belediye büdce ve kadrolariyle ve bunlara aid sıhi teşki- — lât ve müesseseler işleriyle uğraşmak üzere bir mahalli içtimat hizmetler şu- besi kurulmuştur. Her gün artmak Ti olan ilâç ve tıbbi ve sıhi malzeme işle« ri için bir sıhi ve tıbbi malzeme şube- si meydana getirilmiştir. Zehirli ve ğucu gazlar ve hava hücumundan ko« runma işleri şubesiyle, sıhi mimarlık — şubesi esas kadroya geçirilmiştir. İşleri genişlemiş ve artmış olan si- cil ve memurlar şubesi sicil ve memur. — lar ve muameleler müdürlüğü adiyle ve Denizyolları, Akay, fabrika ve havuzlar, İstanbul ve İzmir Himanları Komisyonlar, yeni büdceler üze- rinde tetkiklerini bitirdiler Deniz yolları, Akay, fabrika ve ha- vuzlar, İstanbul ve İzmir limanları, Van gölü 937 büdcelerinin tetkikleri teşkil edilen komisyonlarca bitirilmiştir. Hususi kanunları mucibince bu büdcele- ri tetkik etmek üzere büdce, Divanı Mu- hasebat ve iktısad encümenlerinden mü- rekkeb umumi heyetler yarınki çarşamba günü saat onda büdce encümeni odasın- da toplanacaktır. Umumi heyetlerin ruz- namesinde; 1 — Deniz yolları işletme idaresinin 937 yılı büdcesi, 2 — Deniz yolları işletme idaresinin 936 kadrosunda değişiklikler yapılması hakkında Başvekâlet tezkeresi, (Sonu 2. inci sayfada) Anadolu demirıyolları şirketi umumi heyeti toplandı Anadolu Demiryolları Şirketi Umumi Heyeti dün saat 17,30 da Ziraat Banka- sında toplanmıştır. Bu toplantıda hükümet adına Maliye Vekâleti Müsteşarı B, Faik Baysal ve Nakid İşleri Umum Müdürü B. Halid Nazmi hazır bulunmuş- lardır. Toplantıda İsviçre frangının sukutu üzerine şirketin yeni vaziyeti etra« fında görüşmeler yapılmıştır, leler, sicil, tahakkuk ve te«. — kaüt ve kıdem şubelerine ayrılmak su- — retiyle tensik ve tevsi edilmiştir, Propaganda, neşriyat ve istatistikler Günün en ehemiyetli meselesi olan — propaganda ve neşriyat ve tıbbi istatisa — tik işlerini görmekte olan eski istatise tik ve neşriyat şubesi; evelki devirlere de üzerinde hiç işlenmemiş olan vilâ- — /" yetlerimizin tıbbi topoğrafyası ve ölüm — (Sonu 2, inci sayfada) Fıktra < Turkçesızler Bilmem türkçe, atalarımızın nbı'rî ile, iki kelimeyi bir araya getfrenlerin_ gittikçe ne kadar azaldığını görüyor — ? Bizim göre dü' h daha sade ve kolaydır. Birçok bü!fetleıg azaldıktan başka mefhumlar daha i; tebellür etmiştir. Buna rağmen, bir ekonomi, bir coğrafya, bir fen kitabı. nı açıp da türkçe hesabına hicranlanmas mak pek az mümkün olmuştur. Bir ü- niversite doçenti ne demektir, tasawıu ediniz. Onlardan birinin bir htıbım gözden geçiriyordum; her satırını birka defa okuduktan sonra, fikrini anlamık;_ İ bile değil, ne söylemek ihtimali bulun- — duğunu ancak sezebiliyordum., Bizim — zamanımızda bir kelimeyi yanlış söy« lemek bile, günlerce, hatırlanması ruü- ha azab veren kusurlardandı. Şimdi yanlışları gülerek yapıyoruz. Belki de bunu meziyet sayanlarımız vardır. Bir asker, bir mühendis, bir kijş ger, bir tarihçi, bir iktısadcı, herke: her şeyin başında dilini bilir; ınükem; mel bilir. Anlatma vasıtası olmıyan anladığı şeyden ne çıkar? Daha lle;ğ gidebiliriz: ifade edemiyen türkçe bil. miyor değil, ifade etmek istediği şeyi bilmiyor, kavramryor demektir. Anlı- — yarak yazmıyan, yazılanı nasıl anlaya- — bilir? yit Her tarafta, bilmem şimdiki adı ve — usulleri nedir, fakat şu bizim bildiğis miz kitabet derslerine olsun birinci sı- * nıf bir ehemiyet vermek İâzımgeliyol — Fatay —

Bu sayıdan diğer sayfalar: