13 Ağustos 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7

13 Ağustos 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ki - kendime konuşurum, hayranlık- Iarımı, beğenmediğim şeyleri anis- tırım. Günlük konuşmalara sinirleni- rim, Orijinal olabilenleri kıskanı- rım, Bazan fikri sabitler en iyi do&- tumu göstermez gözüme, Asrın ada- mı olmayı düşünürüm. Zamanımin sualleriyle kafamı yorarım. Gece- leri geç yatar, sabahları bu hali- me isyan ederim, Son günlerde, seni düşünüyo- rum. Gecen hayırlı olsün! 29 Temmuz—Sana, avarelikten, dolaşmalardan, ayrılışlardan bahse- deceğim. Halâ tamamen hatıram- dadır, sevdiğim o harikulâde ayrı- laş şiiri: SAAT Yola çıkarken, bir saat, siste, ağır-ağır vuruyordu, - Üyle ağır ki vakit saofin yanından geçti- İlk vuruşunu, beraber duymuştuk Aksi, teşrinevvelde, uzayıp kaybolurken. Ondan beri belki hâlâ 9 önı çalıyor Belki de derhâl sustu vedönme: sini İstiyor Eski kucaklaşmanın - eskiden olduğu gibi - Kül rengi istasyonda, gözyaşları" nın... Bu saatin vuruşlarını sen de dinledin... İlkteşrinin ilk kar taneleri ile beyazlaşau büyük bir kubbenin sö at vuruşları gecede böyle akar... Bu evime yakın klise'den, duy- duğum saatin bende birânda uyan- dırdığı binbir düşünceden biri... Senden, nefret ettiğim ilk gün- lerde, sana böyle satırlar yazacağı- mı bana birisi söylemiş olsaydı, ona delice kopan kahkahalarla cevap verirdim. Neden mi bugünkü notumun başına o ayrılış şiirini koydum? Bende, büyük bir saatin, bir tre- nin, bir garın devamlı olarak mev- cut oluşundan. Sana, bugün bütün kendimi ânlatırken, bunlar gözü- mün önünde... Çünkü, genç bir şair için, neticeler, istasyondadır. Şiirler, umumiyetle, trende ya- zılır, Cavit YAMAÇ ————————.ş e... 40.4 xmMş—ğğş (SENZEYIŞLER| Oscar Wilde ve Oğuz Özdeş Devam ediyoruz! Sıkılarak, utanarak, dilimizi ısırarak, Oscar Wilde'in «Dorian Gray'in poriresi> adlı romanı ile bir çok gözete ve mecmua sütunları kaplayabi- len, bir iki tefrikası yevmi gazetelerde çıkmış olan, bir iki romanın müel- lifi (2) bulunan Oğuz Özdeş'in bir “hikâyesini. iki sütunda, karşılaştırmış- tik. Bu sayıda bu otopsimize devam ediyoruz. Bir okuyucumuzdan aldığımız bir mektup hayretimizi bir kere daha büyüttü. 23-TEMMUZ-1942 TARİHİNDE OĞUZ OZDEŞ'İN, OSCAR WİLDE- İN “DORİAN GRAY'IN PORTRESİ. adlı eserinden fazlaca “müteessir, alarak yazdığı o “telif” hikâye radyofonik bir piyes yapılarak Ankara rad- yosunda temsil edilmiş. (111) Edebiyat ve sanatle alâkası olmayan sanat ve edebiyat gazetesi sek- referliğinde bulunan bir sekreterin bu tip bir hikâyeyi neşretmesini hoş- görürüz, fakat radyo müessesemizde piyesleri seçen komisyonun Oscar Wilde ile Oğuz Özdeş'i biribirinden ayıramamaları garipi “Tosviriefkâr. ve “Haber, refikimizden sonra Oğuz Özdeş'le Oscar Wilde iki sütunda, nümune olsun diye, yanyana neşretmeye devam edi- yoruz. Oscar Wilde'in «Dortan Gray'in portresinden> Yalnız sahnede yaşıyordum. Ora- da benim için herşey gerçekti. Bu- gün Rozalind, yarın Portla idim. Be- africe'in sevinci benim sevincimdi, Cordelia'nın ıztırabı benim ıztırabım- dı. Sayfa 106 “Ve sen benim ruhumu zindan- dan kurtardın. Bana gerçek olan nedir öğrettin. Bu gece hayatımda ilk defa bunca zamandır içinde oy- nadığım boş alayın kofluğunu sah- teliğini ve manasızlığını gördüm. Bu akşam ilk defa olarak anla- dımki, Romeo, ihtiyar çirkin ve boyalıydı. Bahçede ay ışığı sahte, manza- ralar bayağı. söylemeye mecbur olduğum sözler yapmacık. Sayfa 1 06 Delikanlı kendini kanapeye attı ve yüzünü çevirdi: Aşkımı öldür- dün, diye fısıldadı. Kız ona inanmıyarak baktı ve güldü. . e e Servetifünun Oğuz Özdeş'in «Mukaddes alev hikâyesinden Yalnız sahnede olduğum zamân- lar yaşıyordum. Bugün senin eserin- de bir kahıaman; yarın Tosek, öbürgün Murgerit oluyordum, ve hakikatte rollerimi yaşıyordun;. Ju liettin sevinci benim sevitvcim, Mar- geritin ıztırabı benim ıztırabımdı. Sayfa g Sütun 4 Karanlık ruhumu zindandan çı- kardın. Bana asıl hakikatı öğret- dn. Bu gece hayatımda ilk defa olarak bunca zamandır büyük bir istekle oynadığım bu boş alayın kofluğundaki aktör çirkin ve kaba- dır, Bahçedeki ay ışığı sahte, man- zaralar bayağı, ve söylemeye mec- bur olduğum sözler yapmacık. Savfa 6 Sütam 5 Delikanlı kendisini kanapeye attı, Elini başına koydu, Hiçbir şey görmüyor, işitmiyor gibiydi. Derin bir sesle: — Askımı öldürdün, aşkımı öl- dürdün, diye inledi. Kız bu söze inanmayarak sev- gilisine baktı ve güldü. Sayfa 6 Sütun 5 — Devamı 153 üncü sahifede — 149 — Servetifünun — 2399

Bu sayıdan diğer sayfalar: