13 Ağustos 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3

13 Ağustos 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> SERVETİIFUNUN Sahibi ve mil esaisi A. İhsan Tekgöz Neşriyat Müdürü : H. Fahri Ozansoy Fiyatı 15 Krş. UYANIŞ SİYASİ —EDEBİ—İLMİ— SOSYAL — HAFTALIK GAZETE e Kuruluşu 1891 yu 59 —cn 97 Telgraf : Servetifünya İstanbal Telefonı 21013 13 Ağustos 1942 Perşembe i Hafta Hasbıhali: Kalay derdi — Tayyarelerde kalay rolü — Ahlâk bozukluğu Yazan : Amerika'da neşrolunan resmi bir kalay istatistiği gördüm, bu is- tatistikteki mavi rakamlaria cihan muharebesinin ne müthiş âkibet- lere gittiğini teşrih eden bir İsviç- re gazetesinin makalesini oku- dum. Muharebeyi yapanların ka- lay yüzünden başlarına gelen kor- kunç şekiller meşelâ bizim kışlık odun ve kömür üzüntüşü yannda müthiş bir şeydir. Bu rakamlardan birkaç tanesini aşağıya alıyorum: 1940 yılında cihanın istihlâk eylediği kalsy miktarı: 240 bin tondu bunun 185 bin tonunu Asya- daki müstemlekelere veriyordu. Ya- ni umum yekünun yüzde doksanı Amerikalılarla İngilizlerin elindey- di. Fakat uzak şarkta Japonlar harbe girip büyük muvaffakıyet- ler kazanarak kalay madenlerini ele geçirdiler, Amerika ve İngil- tere ise umumi mahsulün yüzde doksanına hâkim iken yüzde otuz beşe indiler!!! Şimdi şunu da söy- liyelim ki bu maden sade tehce- releri kalaylamağa kullanılmıyor. Kalayın şimdi asıl sarfiyatı tayya- re işindedir. Tayyare sarfiyatı git- tikçe artarken onun imalinde çok lâzım olan kalay eski mevcu- dunuu üçte birine düşünce Ameri- ka ve İngiltereyi fena derin dü- günce almıştır. Bu müthiş âkibet ve rakamların yanında bizim ka- lay düşüncemiz sıfıra iner değil mi $ Ne yapalım Eğer tencere ve ku- ganelerimizi kalaylayamazsak top- rak tencerelere döneriz. Lehim yapmak için kurşanun yanında mutlaka üçte bir kalay lâzımdır. Bu da zorlaşırsa eskiden olduğu gibi boruları lehimliyecek yerde, benim çocukluğumda görüp hatır- ladığım yağlı sargılarla boruları sarar ve kurumasını bekleriz, Fa- kat çok dikkat edelim de evleri- mizdeki kurşun boruları bu kış so guklarında patlatmıyalım. Ealay gibi belâlar yüzünden geçinmek zorluğunun bütün cihan- da türlü türlü belâlar çıktığını ga- zetelerde okuyoruz. Yiyecek ve içecekde zorluğa düşen halk, on asır evvelinde olduğu gibi hıristi- yanlığın ahlâk prensiplerine yapi- şık değildir. Tabii olarak belâdan kurtulmak için karşılarına çıkan her yeni sisteme yapışıyor! Bu bu- susta en acıklı nümunelerin İsviç- rede bile baş gösterdiği 27 Tem- muz tarihli Jurnal Dö Jenevra baş makalesi yana yakıla anlatıyor : “İsviçrede birkaç aydanberi ko- munizm hareketleri göze çarptığı için komunist olanların tevkifleri arttırıldı, Cezalar daha ziyadeleş- tirildi. Fabrikalarda sebebsiz ola- rak ameleler işlerini bırakmağa başladı. Hükümetin ve polisin itti- haz eylediği şedit tedbirleri al- kışlıyoruz; hem daha çok arttır. malıdır, Fakat yirmi yıldır görü- yorüz, metele komunistlerin kendi Akmed İhsan TOKGÖZ Değirmendere - 19 Ağustos - 1943 başlarına hareketleri değildir; ha- riçten gelen tahrikler ve para ile teşviklerdir! Bunun yanında bir sebep daha vardır. O dahi yaşas mak ve geçinmek metelesinin her gün daha zorlaşmaşıdır. Geçinmek her gün daha pahalı oluyor, buna karşı alınan tedbirler fayda ver- miyori Aile babaları kazandıkları miktarla evdekileri doyuramaz ol- dular. Ne yapacaklar? Aç durul- maz. Ya hileli yollardan gidip çal- malı; yahut yabancıların sırıtarak getirdikleri hileli ve kârlı yollara girmelidir. İşte en korkunç felâket kuyular bunlardır? Bu satırları okuduktan &onra düşünmeğe başladım. Bit yandan yıkma ve ezme Âleti olan tayyare- lerin imaline lâzım gelen kalayın azalması, diğer taraftan namuslu babalarla ailelerin kendi çocukla- rını aç bırakmamak için zoraki fena yollara kaymaları... Bunlar gok müthiş âkibetlerdir, Onun için İstanbulda hayatın tanzimini bele- diyeye devrederek yeni Kurulan oflg- lerin kalkmasına bir daha sevin- dim, Fakat şu tedbir ittihaz edildi demek ile iş bitmez! Mesele tatbi- kattadır. Hemen mübarek halkı- mızın köylü kısmında babalardan kalma düzgün ve temiz yollara avdettir. Babalardan kalma düz» gün ve merhametli yollardan genç- lik ayrılıyor! Benim Değirmende. — Edifen sayıfayı çeviriniz — 145 — Servetifünun — 2399

Bu sayıdan diğer sayfalar: