5 Mart 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13

5 Mart 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ahmet Mithat — 183 inei sayfadan devam — 1876 da sürgünden gelen Ah- med Mithat tiyatro sahasında tek- rar çalışmıya başladı. «Ahzı sar» isimli dört perdelik dramı halk tabakasının arzu ve isteklerine ter- cüman olması bakımından dikkate değer bir eserdir. Zadegân sınıfına karşı bir müdafaa hattı çizen Ah- med Mithat'ın mahalli htiviyetleri çizilmiş üç eseri daha vardır. Bun- lar «Arnavutlar», «Kürt kızı» ve «Zeybekler» dir. Bunlardan başka: “Siyavüş,, 1885 ve «<Çavug» isimli 5 perdelik tarihi dramı Turan ve İran arasındaki rekabeti hikâye eden siyasi cephesi olan bir piyes- tir. İlk operet bestekârlarımızdan olan kemani Haydar beyin beste- lemiş olduğu <Çengi» yahut <Da- niş çelebi» isimli komedi de, kome- di müzikal şeklinde Gedikpaşa ti- yatrosunda büyük bir muvaffakı- yetle tekrar tekrar oynanmıştır. Eski itikatlarla alay eden bu komedi <Tercümenı hakikat» de tefrika olduktan sonra 1031 de “Biyavüs,, eseriyle birlikte kitap halinde çıkmıştır. Beşinci Murad'ın üç ay süren padişahlığından şonra tahta ge- çen (1876) Abdülhamid zamanında tiyatro sahası daha genişliyeceği yerde büsbütn sansörün baskısı al- tına girdi. Abdülhamid'in arzusu üzerine Meclisi mebuasan kapanır kapan- maz Gedikpaşa tiyatrosu da istib- dat kerpeteninin dişleri arasına sıkışıp kaldı. Ahmed Mithat efen- dinin “Çerkes özdenleri,, isimli pi- yesi saraydaki Çerkes yâverlerinin arasına nifak soktu. Bu fırsattan istifade etmek istiyen jurnalcılar çerkeslerin istiklâllerini temin için yazılmış bir eser diye Abdülha- mide jurnal verdiler. Bunun üze- rine Türk temaşa edebiyatında bir devir açan Gedikpaşa tiyatro- su da Abdülhamid tarafından ha- rik baltacılarına bir gece içerisin- de taştaş üzerinde kalmamak şar- tiyle yıktırıldı, Bu arsada tekrar tiyatro binası yapılmaması için karakol yapmak bahanesiyle mülk sahibi ve Gedikpaşa tiyatrosuuun kurulmasında bizmeti dokunan «Abraham Yaramyan» paşadau bu arsa satın alındı. 1882 de müslü- maun olan Gedikpaşa tiyatrosunun müdürü Güllü Agop (Yakup efendi) ile beraber Ahmeğ Mithat efendi de saray tiyatrosuna alındı. Yıl- dız saray tiyatrosunda oynanacak piyesleri tercüme ve provalara nezaret etmek için saraya &lınan Ahmed Mithet «Zeybekler» isimli baleli bir operet vücude getirdi. Mızıkai hümayun gsan'atkârlarından olan bestekâr Saffet beyin beste- İediği bu eserin provalarını gizlice seyreden Abdülhamıd bir akşam Mithat efendinin ağızlarında pala- larla zeybek oynayanları çalıştır- dığını gördü. Ağzında biçaklarla oynanan bu oyuna fena helde Bi- nirlenen Abdülhamid maaşını mun- tazam vermek şartıyla Mithat e- fendiyi saraydan uzaklaştırdı. 1873 de Şark tiyatrosunda sahneye çi- kan Matmazel Yeranuhi Karakaş Gedikpaşa tiyatrosunun en parlak yıldızlarından biri olunca Ahmed Mithat efendiye rica ederek La dame aux cameliaa'yı tercüme et- tirmiş ve bu eser Gedikpaşa ti- yatrosunda sürekli bir muvaffakı- yet kazanmıştır. Tercümenin sağ- lamlığını anlamak için Mithat e- fendinin ayrıca tercüme ettiği ro- manını okumak kâfidir, Marguerite Gautiera'yı Matmazel Yeranuhi Ka- rakaş büyük bir muvaffakıyetle oy- namıştır. Baş erkek rollerini Rüş- tini, Tasbatyan, Ahmed Necib, İs- mail efendiler temsil etmişlerdir. Marguerite Gautier rolünü biz- de sirasiyle şu san'atkörlar temsil etmişlerdir: Haraçyan, Hekimyan, Agauani Binemeciyan Türkiyede ilk defa Hamlet'i oynıyan kadın san'atkâr Siranuş, ve tiyatroda ilk Türk Kadın san'atkârı Afife, Mina, Müzeyyendir Ahmed Mithat efendi Türk ti- yatrosuna birçok sahalarda hiz- meti geçmiş bir müelliftir. Ne ya- gık ki tiyatro sahasındaki hüviye- tini çizecek ne kitap ue de bir makale yazılmıştır. Nahit BİLGA Telli Kavak — 185 inci sahifeden devam — başar ile Mustafa Niyazi'ye geçe- cek olurak, realist çığıra mensup bu iki muharririn memleket mev- zulu hikâyelerinde, birincisinde o- peret sahneleri ile tezahür eden hiddetler'e, ikincisinde ise daima teveküle mütemail tiplerle karşıla- şırnz. Böylece birincisi, insanı tam dertlenecek ande eğlendiriyor, ikin- side nikbin karekterinin hilâfına facialar yapmakta israr ederek, okuyucuyu sıkıyor. Samim Kocagöz, dertlere çare bulan insanlardan bahsederken veya çaresiz kalanların ümit duy- gularını anlatırken okuyucuya ha- yata karşı bağlılık telkin ediyor; bu suretle modern edebiyatın bağ gayesini kavradığını ispat ediyor, Bundan başka hikâyelerinde her- şeyi tabii gidişine bırakıp, beklen- medik neticeler icada uğraşmadığı, velhasıl sürprizlere iltifat edeme- diği için, realismi hakikatee be- nimgediğini ispat ediyor. Oa altı hikâye içinden bilhasse dörttanesi hâzarıdikkot celbediyor. Bütün hikâyeleri birakıp bunların üzerinde durmamız Kocagöz'ün is- tikbelde bu sahada yürümesini ar- zu etmemizden ileri gelmektedir. Bunlar Tellikavak, İki gölge, Ak- darı ve Sırmajı çıkmazı ismini ta şıyanlardır. Birinci hikâye, rejimin en mi- tevazı, fakat en teğirli mümessille- ri olan ögretmenlerdeki ideali ismi, sembolik bir tarzda, şimdiye kadar görülmemiş bir kudretle anlatı- yor. i İki gölge de vak'aya figüran olan muharrir okuyucuya, biber dolması yiyen ve iki hamalı bir baş soğandan mahrum eden ada-. mı âyıplama fırsatı verdikten son- ra, beş kuruş igin işlenecek bir ek nayetin önüne geçmekle, büyük bir inşirah bahşediyor. . Bilhassa Yarıntı ile Dalyan'da, bir röportör, veyahutta müsamea- bakâr bir ehlivukuf yibi seyirci kalmaktan kurtulamıyan hikâyeci, Akdârı'da bu kusurdan silkinerek «<kulaksız»ı insan zannettirecek gibi bir kahraman yapıyor, kuşları koğan Ayşe ile komşu tarlanın de- likanlısını nekadar temiz ve köy- lüce bir aşk macerasile heyecan- landırıyor. Sırmalı Çıkmazın'da muharrir, &n iyi anladığını belli edi- yor, Fakat «Nazmiye'ye dair» pa- saji kısa kesmekle bir teknik ha- tasına düşmekten kurtulamıyor. Bu hikâyeyi en sona almamıza sebep, yazımızı Samim için samimi bir tavsiye ile bitir- mek ârzusundan — geliyor: m. dın illerinde Samat'yada gu hayata gömülerek li lıdır. Bu tekdirde, Kocagöz, milli edebiyat» yapıcılarının ön safında yürüyebilecektir. Ziya YAMA! 191 — Servetifünun

Bu sayıdan diğer sayfalar: