26 Aralık 1940 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6

26 Aralık 1940 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. NA MI K Türk İnkılâbı doğacaktı. İşte Kemal Büyük Türk Şairi, Türk vatanperveri Kemal ölünciye kadar böyle günleri beklemiş. Doğumunu Marmaranın sehil- leri fısıldadı, ölümüne Akdenizin dalgaları ağladı. Fakat bu suların üstünde onun kalbi yarım asırdır hiç durmadan çarpıyor. Bu çarpış ebedidir ve ölümün bile sustura- madığı bu mucize, ulu bir ruhun mucizesidir. Türk milleti onun mık Kemalle öğünür. km de haklıdır. Evet, Namık Kemelle öğünü- yoruz. Çünkü bütün bir nesil, kal- bimizi yokladığımız zaman, onun kahraman sesinden, zulme, esarete isyanla haykıran sesinden sonsuz akisler duymaktayız. O akislerdir ki bütün bir milleti, milletlerin en büyüğünü kahra ve istibdada karşı İmanla, gayızla ve kurtuluş hamlesile şahlandırdı. Ne menfa- lar, nezindeanlar, ne kollara, ayak- lara vurulan zincirler, ne boğaz- ları sıkan pençeler arkada kalan- ları ürkütmedi. Çünkü o, bir mil- let fedaisi, bir millet ihtilâleisi olan o, hiç durmadan kendi zin- danından bile haykırıyor ve sesini Türk ülkesinin en ücrg köşelerine bile duyuyordu. Bu seste bazan bir peygamber edası, bir peygam- ber gezişi bile vardı: Ne yarı can imişsin ab ey ümmidi istikbal Cihani sensin özad eyliyen bin yes mibnetten O istikbal ümidi yalnız hürri- yet miydi? Hayır, ondan daha büyük bir şeyi duyuyor, müjdeli- yordu. Vâkıâ ayni «Vatan kaside- Bi>nin &on mışraında; Uyan ey yüreli şir-i jiyan bu hâb- i gafletten Diye feryad ederken, hürriye- tin tekrar gaabedildiğini, yaralan- dığıuı görüyor, biliyordu ve fakat biç şüphesiz, ebedi hürriyetin do- ğacağı günleri de düşünüyor, o büyük günleri de yâdediyordu. Ne yazık ki o günlere erişemedi. O günler, İstiklâl Harbinde, İnönü, Sakarya, Dumlupınar zaferlerinde doğacaktı. Onun daha genç yaşın- 64 — Servetifünun -— 2314 da özleyip de erişemediği idealini, zamanı gelince, Atatürk, İsmet İnönü ve onların kahraman arka- daşları tahakkuk O ettireceklerdi. Arkasından da, en büyük inkilâb, Türk inkildbı doğacektı, İşte Ke- mal, büyük Türk şairi ve Türk vatanperveri Kemâl, ölünceye ka- dar böyle günleri beklemiş, me'yus olduğu anlar da ise, yalnız: Ölürşem görmeden millette ümisid ettiğim feyzi Yazılsın seng-i kabrimde vatan muhzun, ben mahzun! Diye inlemişti. Hayır, Kemsli Artık mezarın- da kurtuluş günlerine kadar her gece elemli ruhların gölgelerle yazıp güneşin ilk solgun ışıklarile sildiği o beyti sende ruhnndan sil melisin. Çünki milletin şimdi hiç mahzun değildir, en büyük bir saadet içindedir, ismini, şanını dünyaya yeniden duyurmuştur, O halde sen de artık mahzun ola- iğ Zaten bir gün, oğlun Ali kreme şu Sözleri söyleyen &en değil miydin? «Ben bu memlekette milletin padişab, hürriyetin kanun oldnğu- nu göremiyeceğim, fakat gen bunu mutlak göreceksin.» Evet, o gördü, Kemal, oğlun bu günleri gördü ve ölürken mes- ud öldü. Ben de artık mezarında mes'ud uyumalısın Namık Kemali, bugün, doğu- munun yüzüncü yılını snarken hiç şüphesiz ki daha derin, daha açık ve tesiri itibarile daha şümullü anlıyoruz. Anlamıyanlar, yalnız, ruhları karanlık veya görüşleri sa- kat olan biçarelerdir. Onu ne bü- yük san'atkâr, ne büyük edib çeh- resile değil, bilhağsa büyük idealist şair vasfile görenlerdir ki en fazla hakikate yaklaşmış olurlar, İçi alev dolu demokrat şair Namık Kemele, küçük Burjuva şairi di- yenler ve önu küçültmekte mara- zi bis zeyk duyanlara sadece bir tek isim verilebilir. Nankör. Fakat Türk milleti, tarihinin biç bir dev- rinde ulularına karşı böyle hezeyan- ları affedememişiir ve edemez. Namık Kemal bir şairden de büyük bir sembol, vatan sembol- lerinin en güzellerinden biridir. Hangi Türk şsiri onun kadar bey- betle zalime karşı haykırdı? Han- gi edebiyatta millet sevgisinin, halk sevgisinin ondaki coşkun ve isyankâr kükreyişini buluyoruz Şu kıt'aya bakın: Kurban edip vücudümü hen rah.ı millete Terkeyledim hayatımı fikr-i bamiyyete: Cismim ademde olşa da bunum boğar seni, Wermem mecal ben suna halka biyanete. Hakikaten Abdülhak Hâmid ne doğru söylüyor: Gengüveranedir edebiyyate bizmeti, Gösterdi müstebidde o er bakkı milleti, Halid Fabri OZANSOY N KEM AL Arkasından da En Büyük İnkılab, Çok acı bir ayrılık Cezmi Ercinin ölümü Mülkiye mektebinin yetiştirdiği en kiymetli meznulardan Cezmi arkadaşımız ilmiyle, zekâsiyle ve son derece mükemmel terbiye ve ahlâkiyle yetişmiş mükemmel bir devlet adamıydı, iktisadçı profe- sör idi. Cezminin 45 yaşında ve kendisinden çok hizmetler bekle- nirken eni olarak irtihali bütün Mülkiyelileri derin bir acıya dü şürmüştür. Mülkiye mezunları hak- kında yazdığımız makaleyi mst- baada bir deha okurken Cezminin vefatını duymakla tarif oluns- maz bir surette müteessir ve mab- zun olduk. Bu fıkrayı makalemi- zin zeyli olarak yazıyoruz? Gele- cek nüşhalarımızda rahmetli Cezmi için ayrı makale yazılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: