No, 2162—577 UYANIŞ 83 Yeni yıla girerken Durak yerinde, tramvay bekli- yordum. Vakit akşam, saat akşa- mın sekizi. Günlük işlerimden azâb olduğum an, yani kurtuluş, kendimi buluş saatim. Yorgundum, dalgın ve umur- suadum ; Rahattım. Bu sırada, tam kulağımın di- binde bir çocuk sesi, boşladı: — Takvim! Takvim var bay- lar, yeni sene takvimi, Sonra, yanıma daha fazla 8o0- kuldu, sordu: — Takvim ister misiniz * — Ne yapayım? — Masüm ve kaygusuz devam etti: İçinde sade günleri yazmı- yor, fırtınaları, bayramları, kandil- leri, vallahi, hepsini gösteriyor. Yaprakların arkasında mâniler de var, Çocuğa «istemem» dedim, gitti. Fakat, artık olan olmuştu. Ben «rahav» ımdan ayrılmıştım bir ke- re. Düşünüyordum : — Takvim! 360 küsur kağıtta hülâsa edilen bütün bir yıl. Ama, nasıl bir yıl. İzahı güç. 360 küsur gün, 360 küsar muamm&. Küçük takvim satıcısına sorarsanız, © size taviminde yazılı her günü birer birer izah edecek, o gün neler olacağını anlatacaktır: « — İşte leylek fırtınası, işte Berat kandili, işte Ramazan, işte bayram. > Hepsi bu. Küçük takvim âatıcı- si için, bunlar birer birer geçecek, sonra da takvim bitecek. Ne çabuk, ne kolay, ne güzel V A PUR Neden misafirliğimi hatırlatır Yazları göğdemi uzattığım Kışları tabanımı korkarak bastığım Bu toprak ? Tükendi kazanımı dolduran sabır Durmadan taşınan bu kara vapur Uğrasın bizim iskeleye de.. Daracık bir kamaraya uzotıldım Gemi halat aldı, Dostlar toprakta kaldı; Yeni bir dünya cümbüşüne çağırıldım. Meraktayım acap kimler Yolculuk elbiselerimi giydirecekler Ve hangi eller taşıyacak omuz boyunca beni ? Cahid SAFFET izah. Onun yaşında olmadığıma üzüldüm. Yeni bir yıla girerken-âdet olduğu için- içilir, eylenilir, sabaha kadar deli dolu konuşulur, yahut de, hora tepilir. Bu, biraz zoraki bir neşe; öm- rümüzden bir sene daha eksildiğini farketmek endişesinden doğan, tereddütlü, korkulu bir neşedir. Daha doğrusu bir cehit, gelen bir yılın eşiğinde, giden yıla bir «karşı koyu», 1940 korkarımki,. bizde bu yapmacık saadeti bile, bulamıya- cak. 1940, o talihsiz senelerden biridir ki, tarihin yeni bir devregi- ne; bir huzursuzluk ve barbarlık devrine rastladı. Yeni üniformalar, «âlâmeti fârika> lar içinde, bir orta çağ hortlayışına, Ancak, fazla bedbin olmak da doğru değil, Kimbilirf.. Yeni yıl, belki de gelip geçen senelerin en mesudu olacaktır. İbtimal, tarih yeni bir dönüm noktasına vardı, bir «müj- de günü» için, hazırlıklarını yapı» yor. Bir teselli sadece, fakat güzel. Evet, evet. tebessümle girmeliyiz. Bu tebesşü- mün dudaklarımızda biraz genişie» mesi için, bilmediğimiz iklimlerde birkaç avuç insanın, cebhe cebhe, mevzi mevzi nasıl çarpıştıklarını, gelecek günler için, nasıl kan döktüklerini, hatırlamak kâfi, 1940 a iman ve Gavsi Halid OZANSOY