UYANIŞ Çatık kaşlı, mağrur Ali Ayşeyi yolun dönemecinde bırakarak ka- raran günle beraber tozlu yollarda kayboldu. Ayşe dalgın baktı, du» dağında istifhamla karışık bir çizgi belirdi; koyulaşan elâ gözlerini gö- &e kaldırdı, düşündü, düşündü: köy meydanındaki ulu çınar kadar vakur alnı vardı, Aliye nasıl itiref edebilirdi $ Ali niçin hissis görü- nüyordu ? Ayşe pişkin bir kız ol- muştu, köylü dilberi denebilirdi. Alinin karanlık bir geceyi andıran gözleri yok muf Ayşe göğüs geçir- di. Köyde oldukça tanınmışdılar, onları barındıracak kerpiçten bir yuvaları, biraz da toprakları vardı. Ayşe yetim büyümüştü, yaptığı u- isk, tefek elişlerini satarak spndı- ğını hazırlamayı kendine bir iş €- dinmişti. Köyde onu beğenen çok delikanh vardı. Hele «Deli koduk- ların Ahmed» onu kaçırmıys te- memiş miydi * Bereket Ayşeyi ele . vermemek için <Varyemezlerin Ha- san» bu işi sükünetle yatıştırdı. Fa- kat Ayşenin gönlü mağrur Aligile doluydu. Bir gün başkasının olmak ihtimalini düşündükçe Ayşenin yü- reği yanıyor, Gözlerinden sebebsiz görünen yaşlar dökülüyordu. Ayşeyi köyde sevenleri kadar sevmiyenleri de vardı. Halbuki o nerede everilecek bir kız varsa he- men yardımına koşardı. Daha ge- çen gün «Sesi kısık Hüseynin» Ke- ziban diş buğdayında meler şöyle- memişti?f Hele «Kocagözün Emine» tarla dönüşünde Söğütlü çeşmede rastladığı. Ali ile Ayşenin konuğ- malarını nasıl da, ilâveli anlatıyor» du, Ayşenin dalgın bakan gözlerin- de manâlar karıştı, üşür gibi için- den bir ürperme hissetti, Birden- bire aklıne bir şey gelmiş gibi yere bıraktığı testisini umuzuna yükli- yerek evine yollandi. Ayşenin Aşkı! Yazan: EnverTolün e .4 Gecenin sessiz kâranlığı içinde sazlıklardan gelen kurbağa sesleri var. Ayşe ızdırabidırını, gözyaşlarını kana kana döktüğü gına kırık, ümitsiz, yorgun V nü bırak» mış uyuyordu. Hafif kıpırdandı, gerindi, kirpikleri ardiğndı, galiba rüya dönüşüydü. oğağda herkes w yuyordu. Küçücük reden gi- ren solgun. ay iğ A bir duha uyutmadı. ayakları» nın ucuna basâzsiz “avluya çıktı. Gece nekadar güsçidi, akşamdan- beri yana yana feği Kalmamış bir- kaç yıldız göz kı yordu. Ilık bir bahar kokusu lerini dol- durdu. Sarmaşıklsiia kaplı çardı- gın kenarına ilişti. öy ona gülü- yordu. Ayşenin yüzü göğe kalktı, belki İs düşünüyür... İşte bu gece ayla n iki kalb gibi yalniz ve baş . Ali şimdi kin bilir ne dalgıtğikndaydı 1 Ayşe önrünün ğiğiğlerini derin derin gözden geçirdi dfayatın bazı safhaları onları stgitğilara kanık- satmıştı. Aile biraz ha fitlemesi, Ayşenin ğâlinlik çağının geçmemesi için evlendirmek ihtimali pek ya Böyle bir va- ziyet karşısında E-ne yapabilir. di * Boynunu büküpikederin önü- ne geçilmez | deyişen başka çare yoktu. Bu düştince fipa titretti, ye- rinden kalktı. bu # ahırdaki sarı ineğin kalın yükseldi. Ay- şe onun dilinden suj4mıştı. akşam- dan syrlan bir tomar otu yükle- nerek ahıra doğru şüirüdü. “e Köyde bir telâş var, Aygelerin evinde kalabalık: pembe, mor zı- bınlı, al şalvarlı, beyaz önlüklü köy kızları içeri dışarı girip çıkıyorlar.. Ayşenin Alisini düşünerek işlediği sırmalı mavi urbası sırtında, pildej kınalanmış, yüzü duyaklannış, göz yaşlı ve mahzan... köy efeleri üç gündür dizçöküp sllhli pa kızları senin için narip köllpülüee kaldırarak kıyrıla kıvrıla d k lar... Niçin ağlıyormu ?* Ba sathi değil, beji kt işloran döküyersun; Yolla &ü uğradın 1... ları biraz dâha & sin? elem çisgiliri de siyah gözleri daba küğ Ne 01 Ulu yoldün güz AĞİR koşan baygirlerin ayak seliyoz, belli ki İrani leri kiz almıya geliyorişe, Afhğii damaslarında kan bızı Beeji karışmış, darullı Şabhlansn gür yeleli Mi mor cebkenli, siyak şişi atladı. Arkas sıra