10 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

10 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALKIN GÖZÜ HALKIN KULAĞI HALKIN DİLİ Sene 9 — No. 2976 — &XX aZ Yazı işleri telefonu: 20203 N2 Son Posta Pmşı.MBB — 10 tınNcn'ıışıılN 1938 İdare işleri telefonu: moı ——— - ——— Türk milleti Ulu Şefini, insanlık büyük evlâdını kavbetti Onun hatırasına ilelebet sadık kalmağa and içmiş olan Türk milleti sağ olsun ! İstanbul, 10 (A.A.) — Türkiye Camhuriyeti hükü- metinin resmi !eblıgı ü Müdavi ve müşavir tabiblerinin neşredilen son rap”- ru Atatürkün dünyaya gözlerini kapadığım bildir- mektedir. Bu acı hâdise ile Türk vatanı büyük yapıcısını, Türk milleti Ulu Şefını. insanlık büyük evlâdını kaybetti. Milletimize içimiz yanarak bu tarife sığ- mıyan ziyaından dolayı en derin taziyetlerimizi sunarız. Kederlerimiz'n tesellisini ancak ve ancak onun büyük esevine bağlılıkta ve aziz vatanımızın hizme- tinde ararız. Şurasını da her şeyden evvel beyan etmeliyiz ki ölmez olan onun büyük eseri Cumhu- riyet Türkiyesidir. Hükümetiniz, içinde bulunduğumuz bu mühim anda bugüne kadar oldızıru g bi dikkatle vazife ba- şındadır. Müesses olan nizam ve vaziyeti idame hususunu, büyük Türk milletinin hükümeti ile tek vücud olarak teyid ve temin edeceğine şübhe yok- tur. Tesklâtı esasiye kanununun 33 üncü maddesi mu- Atatürk öldü.. (© bir devirdi.. fâkat'o devirler de kapanıyor. O bir devirdi.. fakat devirlerde kapanıyor. O bir tarihti.. tar'h te seyrediyor. Biz onu bütün bunların fevkinde biliyorduk. Gü- neş hiçbir yurdu bu kadar ısitmamış, hiçbir yurda bu türlü feyiz ve bereket verememiştir. Hiçbir devir, onun devri kadar muhiti nura boğ- mamıştır. Tarihin hiçbir safhası onun kadar bir dâhi, bir ku- mandan, bir kurtarıcı ve bir yaratıcı kaydetmemiş- tir. Atatürk.. ölüm.. Bu iki kelimenin yanyana yazılacağına, yanyana tekellüm edileceğine hiç birimiz, hiçbir vakit ihtimal tasavvur edemezdik, Fakat işte yazıyoruz da.. söylüyoruz da.. O demir gibi vücud, bir yıldanberidir ecel ile pen- çeleşe pençeleşe nihayet mağlüb oldu. Mağlübiyet onun bilmediği bir şeydi. O, düşmanla çarpışmış, Türk varlığı aleyhine köpürmüş ve coşmus bir cihan ile çarpışmış, cehil ile çarpışmış, taassubla çarpış- mış, tarih ile, asırların kurduğu an'anelerle çarpış- miş ve hepsini yenmişti. Biz onu daima galib; daima muzaffer vaziyette görmeğe alışıktık. Onun için, «öldü!.» dedikleri za- Man inanmadık.. hâlâ da inanmak istemiyoruz. Heyhbat ki Atatürk.. öldü! Böyleler hakkında öldü demek te doğru mu? Tarihin kucağına göçtü desek, o da değil. Tarih ;ı:ıı:n büyüklüğünü ihtiva edemiyecek kadar küçük- ür!. Ebediyete intikal etti.. bu da vâhi bir iddiadır, E. bediyet onun kendine râmettiği şeylerdendi! Atatürk ölmedi. Atatürk bir milletin, milletlerin en asil ve en ulusunun kalbinde kök salan, tahtını Ankara 10 (Saat 10,5) İcra Vekileri heyeti akşam üzer! yapacağı toplantı da milli kahraman için yapılacak milli cenaze merasiminin programını ve mil- M? matemin devam müddetini tayin ve Ankara (Husust ) — (10,45) Başve- l yar akşama doğru burada Cumhuriyet Halk Partisinin relsi vekili sıfatını da uhdesinede taşıyan tesbit edecektir. Türkün Büyük Evlâ- dının nâşı Millt Mücadeleyi, inkılâb hareketini idare ettiği Ankara şehrine nakledilecek ve şehrin müna- sib bir yerinde Büyük Ataya lâyik bir Meclis bugün yük Millet Meclisi geç vakit toplanmı- ya davet edilecek ve Yeni Cumhurreisi seçecektir. Daha evvel bir parti grupu toplantısı olması ihtimali kuvvetlidir. Resmi tebliğ cibince Büyük Millet Meclisi reişt Abdülhalik Ren- da Reisicumhur vekâleti vaziffisini deruhte etmiş ve ifaya başlamıştır. Yine teskilâtı esasiye kanununun 34 üncü mad- desi mucibince Büyük Millet Meclisi derhal yeni ve- isicumhuru intihab edecektir. Türkiyenin en büyük makamına teşkilâtı esasiye kanununa göre geçecek zatın etrafında hüküme- tiyle, şanlı ordusile ve bütün kuvvetile Türk mille- ti sarsılmaz bir varlık olarak toplanacak ve yüksel- mesine devam edecektir. Bugün ayrlığına ağladığımız Büyük Şefimiz Ata- türk her vakit Türk milletine güvendi. Eserlerini bu güvenle yaptı. İdamesi esbabını da istikmal ederek güvenle büyük milletimize bıraktı. Ebedi Türk mil- leti onun eşerlerini ebediyetle yaşatacaktır. Türk gençliği onun kıymetli vediası olan Türkiye Cum- huriyetini daima koruyacak ve onun izinde yürü- yecektir. — O bizimiçimizde yaşıyor, yaşıyacak.. oraya kuran efsanevi bir şahsiyetti. Oradan çıkmadı.. Oradan çıkamaz.. Tunç renginde saçlarının hâlelediği vakur, necib siması.. gök, deniz, çelik rengindeki, keskin bakışlı gözleri.. Solmadı. Sönmedi Bizim içimizde yaşıyor, yaşıyacak.. dünya durduk- ça! Kendisine hizmet ettiğim, yahut ki meclisinde bu- funmakla şereflendiğim günler, hiçbir defa hatırla- mam ki yurdunun, milletinin teali, tefeyyüz endişe- lerinden vareste bulunmuş olsun. Kâinattan daha büyük ve daha geniş olan kalbin- de, yurd ve millet sevgisi başka hiçbir duyguya yer bırakmamıştı. Aşkı o, merhameti o, rikkati o, şiiri, bediiyatı o, düşüncesi o... Iztırabı hep ona, onlara, yurdu ile mil- letine aiddi.. onlardan ilham alıyordu. Yurdunu kurtarmış, milletini yükseltmişti. Lâkin ne o, alelâde bir kurtarış, ne de bu alelâde bir yük- seltişti. Beş asırlık müterakim duımın kininin hamle ham- le yıktığı, viran eylediği, can çekişme raddesine ka- dar getirdiği Türk varlığını bugünkü sağlam, emin, muteber ve müreffeh mertebeye ulaştırdı. Milletine ise istiklâlini, - siyasi, tarihi, kültürel, iktısadi, dini, lisani, ber türlü istiklâlini - temin etti. Hurafeleri eriten dehasının nuru, memlekete yir- mi yıl, her sahada, yalnız feyiz verdi. Biz ona nasıl ağlamıyalım? Ağlıyoruz da.. dövü- nüyoruz da.. Memleket, bugün baştanbaşa matem içinde, elem içindedir. Lâkin yeis içinde değil! âbide kurulacaktır. ihtilâl ve şŞaret olunduğu v rattığı eserin d yeni kil İsmet Ankara — Hükümetin tebliğinde i- echile Atatlirkün ya- 'am ve Muhafazası için Cumhuriyet hükümeti lâzım gelen ted- mışlir. Cumhurreisini Celâl Bayarın dönüşünden söonra Bü - Partinin Cumhurreisliğine namzed ©o- larak Mal meb'usu ve Eski Başve- nü göstermesi muhak- Kemal Atatürk, Türkün tarihinde ve gönlünde daima yaşıyacaktır. İ İstanbol, 10 (A.A.) — Atatürkün müdavi ve müşavir tabibleri tarafından verilen rapor suretidir: Reisicumhur Atatürkün umumi hallerindeki ve- hamet dün gece saat 24 de neşredilen tebliğden son- ra her an artarak bugün, 10 ikinciteşrin 1938 per- şembe sabahı sat 9 u 5 geçe Büyük Şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir. Müdavi tabibler: Pr. Dr. Neşet Ömer İrdelp Pr. Dr. M, Kemal Öke Dr. Nihad Reşad Belger Müşavir tabibler: Pr. Dr. Akil Mahtar Özden Pr. Dr. Hayrullah Diker Pr. Dr, Süreyya Hidayet Serter Dr. M. Kâmil Berk Dr. Abrevaya Marmaralı dünya durdukça! | Bizzat Atatürkün bize aşılamış olduğu kendi şia- m: Meyus olmamak, hiçbir vakit, hiçbir hâdise ö- nünde yeise kapılmamak, inancını kaybetmemekti. Bizim bu inancımızı kuvvetlendirmek için değil mi- dir ki-o, yorulmadan, yılmadan, bıkmadan, şaşma- dan, bütün ömrünü tüketircesine çalıştı, çabaladı, didindi durdu? Ve nihayet, işte kurduğu eser! Hür, müstakil, dışa- rıda ve içeride sayılan ve sevilen mamur bir vatan., © vatanın istiklâl ve tamamiyetini her taarruzdan masım bulunduracak canlı, kuvvetli. bir ordu.. Ve ayni ideal etrafında birleşik kuvvetli, şuurlu, faziletli, temkinli bir millet! O, bu manzarayı, görüp iftihar ederek gözlerini yumdu. Bundan yarım asır evvel, başka bir Türk vatan- perveri, Namık Kemal: lürsem görmeden millette ümmid ettiğim feyzi, Yazılsın sengi kabrimde: «Vatan mahzun, ben mahzun!n Demiş ve hakikaten de o feyzi görmeden ölmüştü. Kemal için böyle olmad.. O, umduğu fey- zi; kendi mübarek elile çattığı binaznım tümamlandı Şını, temelinden çatısına kadar, görüp emin olduk- tan sonra gitti. Evet, bina tamamdır! Yurdun hududları müem- men, ordusu kavi, millet ayni idealin, ayni prensip- lerin etrafında her zamankinden ziyade müttehiddir. O da bunu böyle istiyordu. Kırk beş yıl bu gayeye çalıştı.. Ve milletinin, onun çizdiği yoldan hiçbir vakit ay- rılmıyacağına emniyet getirmişti. Atatürk öldü.. Onun hat na ilelebed sadık kalmayı şiar edin- miş, buna and içmiş olan Türk milleti sağ olsun! Ercümend Ekrem Talu Milli Kahraman Ankaraya gömülecek birlerin hepsini almış bulunmaktadır. Eşsiz Önderin emanet olarak bıraktı« ği eserin ve bugünkü istikrarın karun- mMması milli bir vazife olarak ele alın - seçecek zun bulünan meb'uslar — bulundukları yerlerden şehrimize dönmüşlerdir. Bu- lıınlır e elliden fazla meb- s toplantısında bıl Fııuikunq aa

Bu sayıdan diğer sayfalar: