394 SERVETİFÜNUN Denizin Milletlerin Varlığındakı Ehemmiyeti Bilmem hiç dikkat ettiniz mi? Bir zanıan ev kiraliyacak olsanız, gayri ihtiyari olarak, denizi gören bir yer intihap edersiniz, denizden uzaklaştığınız zamanlarda da kendinizde onu arıyan bir seviktabii hissedersiniz... İşte bu hal denizlerin üzerimizdeki tesirini gösteren en basit bir misaldir. Binaenaleyh bu basit misali genişletmek ve denizi anlamak, bilhassa deniz kenarında yaşıyanlar için, pek lâzımdır. Zira dünyanın dörtte üçünü kaplıyan denizler, ken- disini anlıyanlara pek yardım eder. Fransa ibtilâlinde insanlar, hâkimiyet hak- kını Allahtan alan ve fertler arasında muhakkak bir içitmai fark olduğunu iddia eden, krallarına isyan etmişlerdi. Onların bu isyanına Amerika istiklâl muharebeleri önayak oldu. İşte serbest olmak fikrini onlara okyanoslar taşımıştı. Napolyon Avrupanın bütün memleketlerini ayakları altında titretirken, denizler hâkimi olan İngiltereye hiç bir şey yapamadı. Bilâkis o, İngiltereyi istilâ etmek için < Beni yalnız bir gün için denizlere hâkim yapınız, İngiltereyi ayağımın altına alayım!» diye denizlere hâki- miyet dilendi. Gene Napolyon Hindistana götürmek istediği kuvvetleri, denizlere hâkim olamadığı için Mı- sırda gömdü. Bu ve bunun gibi yazılabilecek birçok tarih vak'aları bize denizlerin ehemmiyetini gösterir. Şu halde deniz kenarında yaşıyan milletler, (Hususile denizlerdeki geçitlere malik olmak mazhariyeline nail olanlar) diğerlerine nazaran daha ziyade denizi anlamalıdırlar. Zira o mem- leketlerin istikbalini yazacak, saadetlerini temin edecek ve dünyaya varlığını tanıtacak yalnız denizdir. Avrupa tarihinde sahilde yaşamak şere- fine nail olabilmek için çok çalışan devletler görüldü. Her halde, büyük harpten sonra, de- nizlerden tamamen çekilen Avusturya, Macaris- tanın dertleri çok büyüktür. Deniz ilk evvelâ iktisadi sahada elemmiye- tini gösterir. Denizlerden uzak olup da iktisaden yükselmiş bir millet bilmiyorum. Böyle bir devlet tasavvur edilse bile o, ne sanayie pazar ve ne iptidai maddelerine müşteri bulamaz. Zira sanayi ve ticaret için en elverişli ve ucuz nakil vasıtası No, 2125—440 uşeni Unan” ın geçen. İrem intişar eden ,Nisan insan,, izimli şiiri bazı hata ve eksiklerle çıkmıştır. Doğru. sunu dercediyorus Nisan ve İnsan Ferah sabahlarına aldanma nisanların, Birazdan bulutlanır ve bir yağmur çiseler; Kalblere ümid gibi sokulan insanların Maskeli yüzlerine, dostluklarına benzer. 3 Baharları güldüren Hileler, güller gibi, Bir mevsimliktir ancak bütün kolundakiler. Ağlarken gülebilen yapma gönüller gibi, Bilmelisin bir heves, kukla yolundakiler ! Nasıl aldatmak kadar, kanmak kolay değilse, Çok güç.. çok güç sevgili, kanabilmek sevgine. Önümde köle gibi o dik başın iğilse, İçimde çözülmüyor bir türlü şüphem genel. Ruşeni Unan vapurlardır. Denizi olmıyan bir memleket va- pursuzluktan dolayı müşteri bulamaz, malı ken- disinde kalır ve nihayet inkıraz eder. Bugün memleketimizin coğrafi vaziyeti bizisevindirecek bir şekildedir. Madenlerimizin sahillerimize ya- kın oluşu, mühim ziraat merkezlerimizin deniz: kenarında oluşu bizim istikbalimizi tayin etmiş» tir. Cümhuriyet hükümetimizin verimli faaliye- tini, tabiatın çizdiği yollardan istifadeyi temin etmiştir. Her Türk bu hususta, memleketimizin: yaratıcısı ile idarecilerine minnettar olmalıdır. Denizler kültür sahasında da insanlara fayda verir. Bunun ameli neticesi sahil ahalisinde görülür, Her memleketin sahil kenarında yaşı- yan halkı, içerlerde yaşıyanlara nazaran hususi bir kiymeti haizdir. Zira denizler, ne kadar uzak. olsa, iki sahili birbirine komşu eder. Denizler- deki mesafe, karadakilere nazaran çok yakındır. Amerikayı Avrupaya denizler tanıtmıştır. Denizler siyasi sahada da mühimdir. Elle- rinde mühim deniz parçaları bulunan milletler, onun kıymetini anlamadıkları için küçülmüşler, küçülmüşler ve fakat ölmemişlerdir. Onların takdir edemedikleri deniz, gene onları yaşatmış, can çekişmekten kurtarmıştır. Böylelikle millet- ler denize ehemmiyet verdikçe yükselirler; de- nizleri unuttukça da hem siyaşi, hem kültür, bem sanayi ticaret ve iktısat sahasında zayıflar- lar. Binaenaleyh yaşamak istiyen milletlerin evvelâ bir deniz araması lâzımdır. Esasen denize malik olan devletlerse kendisini çeviren deniz- leri iyi anlamalıdırlar. Denizler kadın gibidir. Kendisini anlıyanlara çok güler ve ona elinden geleni verir, mes'ul eder. Afif Tuğrul