üs? ası | Bugün sahife Scne 19 — No, 8669 — Fiati her yerde 5 kuruş PERŞEMBE 13 Mayıs 1037 Telefon: 24240 (İdare) —24249 (Tührir) — 24248 (Müdür) — 20113 (Klişe) ' Londradaki merasim |Bu çok muhteşem oldu Milyonlarca halk kral ve kraliçeyi ve misafirlerini şiddetle alkışladı Biat resmi, kralın yemin etmesi ve taç merasimi nasıl oldu? . giyme Londra 12 — Kral altıncı Corcun taç giyme merasimi bugün yapıldı. Bu münasebetle Londra pek müstes- na bir gün geçirdi. Alayın geçtiği 80- kaklarda toplanan milyonlarca halk kralı ve ktalın misafirlerini alkışladı. Şehir daha bir hafta evvelden baş- tan başa donanmıştı. Her tarafa tak- lat yapılmiş, en küçük sokağa kadar r bayraklarlar, çiçeklerle süs- lenmişti. Son haftalar içinde muhte- lif yerlerden Londraya iki buçuk mil- yon insan gelmişti. Son gün daha 200 bin kişi geldi. Bu suretle Lonüranın nüfusu üç milyon arttı. Bu sabah erkenden şehirde büyük bir kaynaşma vardı Esasen yer tut- mek için bir milyon halk geceyi, yar ğan yağmura rağmen soküklürda ge- çirmişti. Sabah:yağmurun durması ve bulutların kısmen dağılması herkesin noşesini artırmıştı. sat yöğlden itibaren caddelerden geçiş yasak edilmişti. Yalnız merasim- de bulunacaklar geçebiliyordu. Halk bunları şiddetle alkışlıyordu. Kral saraydan * çıkıyor Kral'al Core tem sast dokuğ buçukta Bukingham sarayından çık» mıştır. Bukingham sarayı Londrada Süslenmemiş, 3 i. Sarayın yalnız bayrak direğinde Kralın bayrâ- ğı vardı. Sarayın önündeki meydan in- san denizi halini almıştı. Kral çıkar: ken bor çalınmış, halk şiddetli alkışlarla, «hurra'» diye © bağırarak kendisini se! amıştır. Kral ve kraliçe altın işlemeli salta- nat arabasın lerdir. Bu araba 100 sene evvel kraliçe Viktoryayı taç giymek için Vestminster kilisesine ta- i Core taç giyme asimi için ge- ne bu arabaya binmişlerdi Kralın arabası ? ce gök- y a eri et- rafı kaplamıştır, Bülün Londra, bi- na taşlar, topraklar $ veriyör- ş gibi «hurra, hurra'» sadalarile çınlıyordu. Arabanın geçtiği her s0- Kakta bu sesler bir uğultu falinde yük- seliyordu. Kral kilisede Kral yarım saat sonra Westminster kilisesine varmıştır. Burada da börü- lar çalmış, halk fevkalâde tezahürat yapmıştır. Kral, kraliçe ile birlikte arabadan inmiş. yavaş adımlarla kili- seyeP doğru ilerlemiştir. Arkasından (Devami 4 üncü sahifede) Daha bir hafta evvel geceyi sokaklarda geçirenlir. ve prova esnasında bir meydanın bali | Üç gür evvel yapılan prova esnasında Londra sokaklarından bir görünüş .Londra dün periler memleketine benziyordu Bütün şehir donanmış, hiç kimse çalışmamış, herkes bayram yapmıştır Londra 12 (A.A.) — Londra, bugün âdeta bütün cihanın temaşa sahne- si haline gelmiştir. Sahnenin haşme- ti, göz kamaştırıcıdır. Ve azameti, ak- lun kabul etmiyeceği derecede fevka- lâdedir, Denilebilir ki, Londra, bir ço- cuğun rüyada görebileceği periler memleketine benziyor. Viyanada çıkan Neue F'rele Presse- nin pek doğru olarak söylediği gibi, bugünkü topantı, yalnız Büyük Bri- tanya imparatorluğu azasından olan milletlerin değil, dünya yüzündeki (Devamı 4 üncü sahifede) sabah Harbiyede bir aile faciası oldu Bir koca karısını öldürdü, kendisi de kaçarken taraçadan düşerek öldü Bu sabah Harbiyede bir aile faciası olmuş, bir koca karısını tabanca ile öldürmüştür. Koca vakayı müleakıb evin taraçasına kaçmış, fakat bura- da şaşkınlıktan muvazenesini kaybe- derek düşmüş ve parçalanarak öl müştür Vaka Harbiyede Pangallı aparfi- manının dört numarasında olmuş- tur. Burada oturan emlâk sahiplerin- den B. Hüseyin adında biri ötedenbe- ri sinirlerinden rahatsızdır ve tedavi altında bulunmaktadır. B. Hüseyin son zamanlarda refikasile sık sık mü- nakaşalar etmekte idi. B. Hüseyin bu sabah erken kalkmış zevcesile bir münakaşadan sonra ta- bancasını çekerek ateş etmiştir. Ka- dın aldığı yaraların tesirile derhal öl- müştür. B. Hüseyin zevcesini kanlar içinde görünce kaçmak için taraçaya çıkmış, fakat burada muvazenesini kaybede- rek aşağıya düşmüş ve parçalanarak derhal ölmüştür. Nöbetçi müddelumumi ve polis der- hal tahkikata başlamıştır. Elektrik şirketi erkânının muhakemesine devam edildi Şebeke işletme mühendisi sorulan bazı suallere cevap veremedi, “ Bilmiyorum ,, dedi Gümrük kaçakçılığı iddiasile mah- | kemeye vefilen elektrik şirketinin bu kaçakçılıkta suçları görülen 7 rüknü hakkındaki davaya dün sabah do- İ kuzuncu ihtisas mahkemesinde de- vam edildi. Evvelki celselerde suçlulardan şir- ketin direktörden sonra en salâhi- yettâr rüknü olan B. Lâzyan, baş- rrühendis B. Gileri, kontrol dairesi “e -muhasebe şefi B. Emil ile Silâh- darağa fabrikası âmiri B. Tibiletti dinlenmişlerdi Dün de geri kalan üç suçludan $e- | beke işletme mühendisi B. Serpleri- | nin sorgusuna başlandı. Suçlu ken- | disine sorulan muhtelif suallere şöy- 1e cevap verdi | — Gümrükten muaf âlet kullan- | madım. Yalnız üç tane entelektörü Beyazıd ambarına gönderdim, On ye- | di senedenberi şirkette çalışırım. Va- zifem mevcut tesisatla meşgul Ol mak ve onları işletmektir. Ben biz- zat ambardan eşya almam. Ustaba- lar işletme hususunda benim mai- yetimde çalışırlar, Celbedilen âletin mikdarlarını muhtevi listeleri sene | başlarında yaparız. Bu listeler İs tanbul ve Üsküdar tarafları için ve | ayrı ayrı yapılır. Malzeme geldiği zaman Anadolu ci- | hetine ait omalzemele Anadolu, İs- | tanbula ait olanlar da İstanbuldaki ambarlara konur. Fakat Anadolu ambarları dolu olduğu zaman bazı tşya muvakkaten İstanbul ambarla- rına da konur, Ben inşaata alt mal. zemenin, kullanılacağı yerlere göre listeler tanzim etmem. Bu İşi, mu- hasebe dairesi yapsa gereklir. Kullanılmıyan ialzeme inde bo nolarile ambara İade edilir. İşletme işlerine ait inşaatı bazı defa mahal linde tedkik ederim. Bu tedkiklerim- de hangi cins malzemenin nerelerde kullanıldığını tedkik etmem. Çün- kü ustabaşılara emniyetimiz vardır. Âletleri değiştirmezler. Reis — Bazı yerlerde muaf âletler kullanıldığını biliyor musunuuz? Ben kullanmadım. Kullanıldı ğından da haberim yok. Fakat belki böyle yanlışlıklar olmuştur. Biz bu- nu ancak tahkik komisyonu geldik- ten sonra öğrendik. Ambarların dolu olduğunu ben bizzat görmedim. Bunu bana söyle- mişlerdi. Fakat şimdi bunu kimin söylediğini hatırlamıyorum. Ben 0 74» man gümrüklü, gümrüksüz malze- me meselesini d3 bilmiyordum. Son- radan öğrendim. (Devamı -8 inci: sahifede) Fotoğraf tahlilleri 1.. (25) Gayri mümikünü mümkün yapan bü- yük bir enerji sahibidir. Herkesin im- kânsız zannettiği deveye hendek at- latmak şöyle dursun kırk yıl Babıâli caddesinden öteye geçemiyeri koskoca Matbuat cemiyetini bile bir hamlede İstiklâl caddesine atletıverir!... Vaktin nakit olduğuna inanmak gibi büyük itikatları vardır. Bu inan, kendisine gayet pratik ve faydalı bu- Tuşlar ilham eder. Meselâ düzayak bir yerde ziyaretçiler tarafından da- ha sık işgal edilmek tehlikesini dü- şür»ek müessesesine 99 ayak merdi- ven koydurur!... Bu, ayni zamanda, Yalem erbabına yüksek bir paye vet- mek gibi yüksek bir duyguyu ve bir edebiyat heveskârının ancak kademe kademe yükselebileceğini ifade ederi, Etrafına karşı dalma iyi hislerle meşbudur. Bu itibarla karilerinin iğneden ipliğe, hekimden avukata kadar bütün ihtiyaçlarına medar ol- mayı düşünür. Meselâ bir gazete alan kari yirmi dört saat yemek, içmek külfetinden kurtarmak çarelerini arar, Filvaki talih çizgileri onda böyle büyük bir muvaffakıyeti müjdelemek» tedir ki o zaman (Kurum), matbus- tın başında bir (Kuron) olarak par- uyacaktır! ..,