Eİ 13 Mayıs 1937 AKŞAM. SİYASİ İCMAL Londradaki merasim $ Geçen kânunuevvelin on ikisinde kral ilân edilen altıncı Corc, İngiltere krallığının ve bu memleket ile bera- ber İngiliz imparatorluğu camlasını teşkil eden Avustralya, Yeni Zeland, Cenubi Afrika, Kanada krallıklarının ve Hind imparatorluğunun tacını dün Londrada imparatorluğun müstakil parçaları mümessilleri ve İngiltere- ye tâbi büyük ve küçük devletlerin hükümdar ve prensleri ve imparator- “uğun muhtelif devletlerinin gönder- diğt 30009 kişilik bir kuvvet hazır bu- lunduğu halde tarihin pek az kayde- debildiği ihtişam ve tantana ile giy- ği. İngilterede ve bütün İngiliz impa- ratorluğunda hükümdar idare üzerin- de doğrudan doğruya hüküm ve hi- kümet sürmez, Her işi parlâmentola- ra mesul olan kendisinin nazırları ba- şarır. Fakat müstakil ve yarı müsta- kil olarak İngiliz imparatorluğu ca- miasını teşkil eden bütün. devletlerin ve her türlü müesseselerin fevkinde makam sahibi bulunduğundan şahsi- veti beş. yüz milyondan fazla nüfusu bulunan ve dünyanın her tarafına ya- yılan büyük imparatorluğun parça- larını biribirine bağlıyan ve birliğini temin eden yegâne remiz teşkil ediyor. Dünkü merasim için neler yapıldı? Dünkü merasimde olup bitenleri telgraf haberlerimizde o okuyacaksı- nız. Biz burada dünkü merasim için yapılanların bir kısınını yazacağız. Dünkü taç giyme merasimi için 500 kişilik yeni bir polis müfrezesi teşkil edildi. Bu müfreze merasim- den sonra bir hafta daha çalışacak sonra lâğvedilecektir. Bu 500 kişi sadec? halkın yolları kapamasını önliyecektir. ... Londra halkı bu hafta çalar saat bulamamıştır. Merasime £ vaktinde yetişebilmek için halk dükkânlarda mevcud bütün çalar saatleri almış, sona kalanlar dona kalmışlardır. ve” Taç giyme merasimini on bir ya- şından küçük çocuklar seyredeme- mişlerdir. Onbir yaşında büyük çocukların da seyredebilmeleri - için bablarının tahriri izni ve doktordan Mühim mesele Bayan Overtornea annesinin hasta olduğunu duyunca İstokholmdan bir tayyareye biniyor, Boddene gidiyor... Fakat yolda ağrıları tutuyor, ve tayyare Boddende yere “inmeden bir kız doğuruyor. Bunun üzerine mühim bir mesele kıyor: Çocuğun doğduğu yer ir! Hangi belediyeye kaydedi- lecektir?, n halletmeğe uğraşa dur- Sunlar, kadın kızına: Ariela ismini ver- di. Bu Arielin müennesidir, Arlel, Şeks- , Pirin «Fırtına, terajedisinde havalar perisidir. al ği NO ye Tefenni'de “Himmetin oğlu,, piyesi temsil edildi Binaenaleyh taç giyme merasimi İn- giliz imparatorluğunun birliği bayra- ms olmak itibarile gayet mühim bir hâdisedir. Biyik imparatorluğun parçalarını biribirine bağlı tutmak işi İngiliz im- paratorluğu polilikasının. en güç tara- fıdır. İngüterenin yanıbaşında bulu- nan ve imparatorluğun iktisadi ve d5- keri cihetten en mühim bir parçası © Iup nefsi İngilterenin emniyet ve 8€- lâmeti için de büyük kıymeti bulunan Irlanda serbes hükümet dominyonu taç giyme merasiminin arifesinde tam istiklâlini ve bütün Irlanda adasının siyasi birliğini ve kendi rejimini inli hapta serbestisini ilân ederek İngilte- re ve İngiliz imparatorluğu ile rabıta- larını büsbütün kesen bir yeni kanu- nu esasi ilân eylemesi ve cenubi Afri- ka ittihadı dominyonunun da impa- ratorluğun müdafaasına ve girişece- ği harplere kendisinin katiyen iştirak etmiyeceğini ilân eylemesi ve Hindis- tandaki en büyük siyasi partinin yeni esas teşkilâttan memnun kalmaması bu güçlüğü isbat etmiştir. Bunun için taç giyme merasiminin akabinde im- paratorluğun konferansı toplanacak- tır. Feyzullah Kazan sıhhat raporu almaları şart konul- muştur. Çocukların başlarında kasket veyâ bere, üstlerinde pardesü veya mu- şamba bulunacaktır. Çocuklara li- monata, şerbet, şeker satmak yasak edilmiştir. ... Yapılan istatistiklere göre taç giy- me merasiminde 2 milyon yabancı bulunmuştur. Bu yabancılar Londra- da vasati üç hafta kalacaklarına gö- re İngilterede 130 milyon Türk li- rası yabancı döviz sarfedilecektir, ... Merasim için Londra sokaklarının süslenmesine 100,000 Türk lirası har- canmıştır, Sokaklar süslenirken, sü- tunların gidiş gelişe, halkın mera simi seyretmelerine mâni olmaması için yapılacak teslatın evvelâ 600 resmi ve maketi yapılmıştır, Frenoloji Frenoloji, kafatasının diş şekline göre dimağın kudret ve kabiliyetini ölçmek ilmidir... Bu ilim çoktan ta- rTihe karışmıştı. Yeniden canlandı. Bir İtalyan âlimi, profesör Saverino diyor ki: — Bir şehrin topoğrafyasına göre insanlarının kârâkterlerini anlamak kabildir. Meselâ Roma hâlki mesuttur. Bu saadet şehrin yedi tepeli olmasın- | dan ileri geliyor... l İstanbullulara müjde, malüim ya | İstanbul da yedi tepe üzerine kurul muştur, Demek İstanbul halkı da ms- sud!... Tarihi âbideler Eminönü Halkevi faydalı gezintiler tertib ediyor Eminönün Halkevi dil, tarih edebiyat şubesi şehrimizdeki tarihi ve bedii eserleri tanıtmak maksadile tarihi gezintiler yapmağa karar ver- miştir. : ? Bu gezintiler müzelerden başlıya- cak, sürlar, Türk, Bizans eserleri içinde büyük, küçük dikkate şayan ne kadar bina varsa hepsi sıra ile ge- gilecektir. Bu eserler hakkında ge- zintiye iştirâk edecek olan mütehas- sıslar izahat vereceklerdir. Gezintilere ohâzirandan itibaren başlanacaktır. Bu gezintilere yalnız Halkevinde mukayyet olanlar değil, hariçten arzu edenler de buna iştirak edebileceklerdir. ş Tayyare piyangosunda kazananlar Bu ayın talihlileri ararında kimler var ? İzmirde kahveci Hüseyin, Samat- ya Hacıkadın caddesinde 48 numara- da bayan İfakat, Tavşanlı krom ma- deninde marangoz İbrahim, Urikapa- nında tuğlacı Şeref, Haydarpaşa lise- «sinde muallim muavini Musip, Çak-. makçılarda Sümbüllü hanında 38 nu- marada Minas on beşer bin lira, Malat- yada Karadeniz nümüne fırınında Ra- gıb, Karâköyde mahallebici Musa on ikişer bin, Ankarada Sıhhat bakanlı- ğında bayan Zekiye, Kocamustafapa- şada Belgrad kapısı numara 15 de du- varcı Ahmed, Niğdede Kemal, Galata- da Felemenk tütün deposunda amele Roza ve dokuz arkadaşı, Arnavudkö- yünde Tefeci sokağında 12 numarada Şaban, Diyarıbekir tayyare alayında makinist Necati, İzmir sıhhat yurdun- da bayan Saadet, ticaret odasında me- mur Ömer ve Mehmed Ali, Karaman- da arabacı Veysel, Beşiktaş caddesin- de lostra salonunda Said, Adanada bayan Zehra, Zonguldakta bayan Ya- şar ve oğlu Mazhar, Romanyada ba- yan Fofo, Beyoğlu Telgraf sokakta 15 numarada Ekrem, Gerede hususi muhasebe tahsildarı Mustafa, Gedik- paşada bayan Fatma, Türkiye hanın- da Abdi ve Kirkor onar bin lira kazan- mışlardır. Dünkü piyangoda kazananlar Dün çekilen tayyare piyangosunda Sporpark piyango kişesi tarafından satılan biletler arasında on bin liralık ikramiye Romanyada Bükreşte Piya- sa Konteza Ruzini 4 numarada bayan Lala Paksimidaya isabet etmiştir. Bu iyi haber kendisine yıldırım telgra- file bildirilmiştir... . . Eskişehirde . otomobil kazası Bir otobüs iki kadına çarparak yarâladı Eskişehir (Akşam) — Dün bu- rada bir otomobil kazası olmuştur. Şoför Şeni otobüsünü yıkamak üze- re derede suya sokmuş ve muavini- ne: «Ben gidiyorum, gelinceye kâdar | sen otobüsü güzelce yıka demiştir» . | Muavin Mehmed otobüsü yıkamış | ve şoförün gelmediğini görünce ken- disi arabayı. kullanarak caddeye çi- karmıştır. Caddede ilerlerken doğ- rama fabrikası sahibi Zihninin refi- kasile diğer bir kadına çarpmış ve ikisini de yaralamıştır. Şoför kazayı müteakip kaçmıştır. Jandarmalar kendisini Karacaşehirde yâkalamış- Tefenni (Akşam) — Burdur Halkeyinden gelen üyeler, burada Himmetin oğ- lu piyesini temsil etmişler ve çok muvaffak olmuşlardır. Yuftarıki klişe z0y- bek oyunu oyniyan üyelerden bir kafalı gösteriyor. lardır. Samsunda pamuk ziraati Samsun (Akşam) — Geçen sene şehrimizde Ziraat müdürlüğü tara- fından yapılan pamuk ekimi tecrübe- si çok iyi netice vermiştir. Alınan mahsuldeki evsafa göre Ekspresle (Akala) çeşidi gerek iklim, ve toprâk ile imtizac etmek ve gerekse kalite ve verim bakımından muvafık bulun- maktadır. Alınan mahsulün nümünelerile tecrübe neticesi birer raporla Ziraat vekâletine | bildirilmiştir. Alınacak emir ve cevaba göre gelecek yıl pa» muk şehrimizin müsald bölgele rinde daha çok ekilecektir. Ankarada kırkikindiler, stadyom ve ipodroma rağbet Ankafayı kurakliktan kürtarmağa âmil olan Çubuk barajındaki cesim süni göl , Ankara; 12 Mayıs 937 On beş yıl önce ben gene Ankarada iken iyice hatırlarım: Yağmurun, ay- larca hasretini çekerdik. O zaman vakıâ, <Kırkikindiler» denilen ve bu mevsime tesadüf eden acaip bir yağ- mur vardı. Ancak, buna yağmur diye- bilmek hayli hüsnüniyete ve cemile- kârlığa mütevakkıftı. Öğle üzeri, ya- hud da öğleden bir iki saat sonra gökyüzü hafif bulutlanır, tâ uzaklar- da gürültüsüz bir iki şimşek ya ça- kar ya çakmaz, arkasından da, gül su- yu serper gibi beş on damla su dam- lar, ve geçerdi. Birmüddet sonra bu kırkikindi yağ- murları da yok oldu. Şehrin etrafın- da ve yakınlarındaki bataklıklar hü- kümetçe kurutulmuş, tebahhur ede- cek su kalmayınca, yağmurun da ar- kası kesilmişti. Derken, Ankaranın su » ihtiyacını gidermek için bir takım işler görüldü, asar vücude getirildi. Bir yandan su temin olunuyorken, öbür yandan da memleket ağaçlandırıldı. e Kerbelâyı hatırlatan Ankara, yavaş yavaş bir İs- viçre manzarası aldı. Burada ben, yıkanacak su bulamayıp da, yüzümü kolonya ile sildiğimi, çamaşırımı yı katmak için Eskişehire | yolladığımı bilirim. Halbuki şimdi, başta Çubuk baraji olmak üzere yapılan tesisat sa- yesinde, devlet merkezimizde hattâ is- raf edilecek kadar fazla su bulunu- yor. Bu yüzden, zahir tebahhürat ta art- tığı cihetle yağmurlar da hem sıklaş- tı, hem de tufan gibi yağmağa başlar dı. Birkaç gündür, vaktini şaşıran kırk» ikindiler, her öğlen ortalığı suya boğ- makta. Bakıyorsunuz, sabahleyin ta- mamile berrak bir sema yüzünüze gü- lüyor.. güneş tatlı bir hararet neşret- meğe.. yerler kuru.. yemyeşil ağaç“ lar, zümrüd gibi çimenlerin üzerine tatlı bir gölge salmışlar.. birazdan, ye- leğinizin bile fazla geleceğini esef- le düşünerek, pardesüsüz, şemsiyesiz sokağa çıkıyor, işinize, gücünüze gidi- yorsunuz.. Derken, on bir buçuk, on ikiye doğ- ru ortalık birdenbire loşlanıyor; gök- yüzünün bütün maslakları açılıveri- yor; bardaktan boşanırcasına, ip ka- lanlığında bir yağmurdur başlıyor. Siz, bir kaldırımdan ötekine geçip bir sar çak altına sığınıncaya kadar denize düşmüş fareye dönüyorsunuz. - Bu sebeple, bir haftadanberidir nez- le, grip, kırıklık yeniden harcı âlem oldu. Bereket versin ki yerler çabuk kuruyor, havada rütübet kalmıyor ve yağmurlu günlerdeki İstanbul sokak- larının çamurlu ve hazin manzarası butada görülmüyor da, insan çabucak kendini topluyor. Bu sene, havalar Ankarada böyle devam ediyor ya? Ahelinin ekseriyeti. buna aslâ ehemmiyet vermiyor. Bu- nun İsbatını geçen pazar, stadyomla yarış meydanında gördüm. O gün de gene yaman bir yağmur vardı. Gene de binlerle insan, şehrin hakikaten hem nimeti, hem de ziyneti olan stad- yorma, maç seyrine, saat dörtte de yar rış meydanına akın etti. Bu iki. yerin, stadyomla yarış mey- danının, şelirin merkezi bir noktâ- sında olması, her târafa yakın bulun- ması, icabında her ikisine de yaya gi- dilebilmesi buralara halkın fevkalâde rağbelini celbetmiştir. Pazar günle- ri bu yerlere müntehi yolların kala- balığını tarif edemem. Etmeğe çalış sam da, görmemiş olanları inandıra- mam. Hiç bir zaman, hiç bir yerde, halkın spora, futbol gibi, at koşusu gi- bi hem nezih, hem de sıhhi bir eğlen- ceye bu derece rağbet ve inhimak gös- tereceği tahmin edilmemiştir. Bir maçı seyretmek çin saatlerce yağmurun altında durup sırsıklam olmayı göze aldıran çocuk, delikanlı, ihtiyar, kadınlı erkekli bu kalabalığa bu zevki aşılamak, halkı isli ve du- manlı kahvehane köşelerinden kopa- rip buraya sevketmek ve alışlırmak Ankara belediyesinin en hayırlı işle- rinden biri olmuştur. At yarışları için de bu böyledir. Ko- şu meydanı da herkesten ayni rağ- beti, ayni tehalük ve tehacümü gör- mekte ve yarış günlerinde hıncahınç dolmaktadır. Şimdi, tatil günlerinde Ankaralıla” rın başlıca eğlenceleri bunlardır: Ma- ça, yarışa ve bir de atış yapmak için poligona gitmek.. bu asil eğlencelerin raaddi ve manevi esenlik üzerindeki güzel tesirlerini saymak, malümu ilâm ctmeğe kalkışmak demektir. Bu bakımdan da Ankara halkı bah- iyardır. Hele gençlik, içindeki spor aşkını tenmiye çarelerini burada ko- layca bulabildiğinden dolayı son dere- - cede memnundur, On dakikada varılır, en mükemmel bir stadyom, onun yanıbaşında bir po- ligon, biraz daha ötede İngiltere ve Fransadakilerden katiyen farksız bir ipodrom.. bunlar bulunmaz nimetler- dir, Böyle spor sahalarının behemehal şehrin dışında bulunmasını istiyen zihniyet sahipleri bir pazar günü An- karada istasyon caddesinde kolaçan etmek zahmetini ihtiyar etseler, yarış seyretmek çin, halkın tâ, Veliefendi- ye, maç görmek çin de Edrinekapisin- daki Çukurbostana kadar gidemiye- ceğini mutlaka takdir ve teslim eder- Ercümend Ekrem TALU il m bi ; il : HN e “as m Oi Seç A