23 Nisan 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15

23 Nisan 1936 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fi z No. 2070—385 büyük sukutuhayalleri de, doğurmasaydı... Haftanın ekseri günlerini beraber geçiriyor» dük. Ömrümün, belki bir daha dönmiyecek, en güzel saatleriydi bunlar... Yeşil çam altlarında konaklar, elele tutuşup bayırlara tırmanır; yol- üstünde rastladığımız bir çeçmeden avuçlarımı- zın içersinde su içerdik. Bu bulanık çeşme su- yundaki lezzeti, ben, bütün hayatımca aradım : fakat, bulabildim mi ?.. Üzerleri buğulu içkiler, nefis Bordo şarapları... Bütün bunları alırken, bir gayemiz var: kaygularımızı uyutmak... ysaki... dudaklarımızın renyini veren o çeş- me suyunu, sadece: susadık diye içiyorduk... Bn, bir küçük saadetti. Ne zararı var? Ma- demki, yaşamıyordu; elbette geçecek, unutula- caktı. Netice?.. Bunu, düşünmüyordum bile... Biliyordum ki, hayatta tam sıadeti, belki de leylekler bulabilmiştir. Evet, bu da geçecekti. Eğer, bir, iki ay içinde, yerini büyük bir tasaya birakmasaydı: onu, sevmeseydim... Ah!.. Yirmi yaşındaki insanın, bir leylek kadar alsun, zekâsı olsaydı... £ * * ... Uzun bir hikâye... Anlatırsam, bilirim ki, sıkılacaksınız.. O yaşta, başımızdan geçen bütün maceralar gibi, acemiliklerle dolu !,. Sonrada... nazarınızda o derece, küçülmek istemem. Zira, onun çok ustaca hareketleri yanında, benim sa- yısız beceriksizliklerim.. sizi kahkahalarla gül- dürebilir. Tek sözle bu kız, bir yıgın kokete- riden, başka bir şey değildi. Bu günün, bu küş- tah Don Jnanı ise.. o vakitler, beceriksiz bir deli- kanlı !,, İnanmıyorsunuz ama, size temin ederim ki, bu böyledi. Yirmi yaşıuda bir genç nasıl sever?.. işte, onu öyle sevmiştim. Bak! gene gülüyorsu- nuz, bütün bunları... Evet, bir zamanlar aşk denen bir kaygunun insan kalbinde yer bula- bileceğine, inananlardandım. Geceleri, başucum- da asılı duran fotoğrafiyle, saatlerce şakalaşır; sonra ona, sayısız buseler, yollardım. Nihayet yatağıma girer, başımı yastığın altına saklar ve saatlerce ağlardım. Gözyaşları!.. Oh! ço- cukluğumuzda ne kadar da bol harcarız onları.... Ne yazık! Ömrümüz geçip, hayat sahnesinde yıllarca soytarılık ettikten sonrada, o eski saatlere ancak, utanarak dönebiliriz. Gözyaşını bir günah sayarız. Çünkü ağlamak, biz zaval- Tı yaşlılar için, gülünçtür. Ah! Keşke, gene genç, olssydım. Gene, öyle doya duya, ağla- saydım !.. UYANIŞ Gm iz GEN Çiçekçi kızı aldanmıştı. Onun çağında olan- lar için sevmek, shenksiz bir saklanbaç oyu- nundan ibarettir. O küçük kızlar ki, yaşları kadınla çocuk arasındeki, kısa mesafededir; et- leri bir kadın gibi terler, fakat dudakları bir çocuk gibi ister. Bunun içindir ki, karşıların» da daima, olgun bir erkek ararlar. Erkek bir realitedir. Onda herşey vardır. Oysa ki... ona, kendilerinden hiç bir şey katamazlar; sevk, kadının bu yaşında verilen değil, alınan bir şeydir! Evet, çiçekçi kızı aldanmıştı. aramıştı bende... ve, Namütenahi eşk, otu vait, bol bol gözyaşı... Fakat, bir şey bulamamıştı : Tam bir erkek!., Çok şeyler çok şeyler bulmuştu : avutabilecek Okadar £ £ Yeryüzünde, bütün hakikatlere varmak is- teriz belki... Fakat, bir tanesinin yolundan, daima kaçarız: Sevdiğimiz insan taralından sevilmemek.., Zavallı korkak insan! Bir gün gelir, buna da inanırsın... Hattâ alışırsın bile... Hakkın var! felâkete çok geç inanılır; fakat, o kadar da çabuk alışılır.. Ö vakit, ne yaparsın?.. Tevek» kül, değilmi ?.. Ancak bu.. yaşayan değil, ölen insanların dünyasıdır. OfI O gün gelmişti. Artık hakikati ellerinle tutuyordum : beni sevmiyordu. Daha ileri vara- yıdı : nefret ediyordu benden... Başkaları... O- nun bütün düşüncesi, bu başkalarıydı. Derler ki, sevgide onur yokmaş! Bu bayat söz, ne ya- yazık ki, doğrudur. Gözlerinin önünde, en ba yağı insanlarla düşüp kalkmasına, gözyumu- yordum. Belki de beni büsbütün çıldırtmak içindi bunlar!. Ben ki, ona bütün menfaetler- den uzak duygularla; yirmi yaşımın heyecanla. riyle bağlanmıştım. Unutabilhmek !. Bu, olamaz bir şeydi. Küçük kız da bunu bilir, beni büs- bütün kaybetmek istemezdi. Yedekte bırakırdı.. Her ihtimale karşı... İşte dostlar! Bir zaman- lar bende sevmiştim; fakat sevdiğim bu derece insafsizdı... Nihayet bir gün! Şimdi, hatırla- mak bile istemiyorum, öyle acı bir hakarete uğradım ki... Artık, güzel çiçekçinin temiz bir yürek taşıdığına, inanunaz oldum. Çare yoktu. Ayrılacaktık. Hayatımın bu ilk sevgilisine *l» yasdığım, bir yirmi yaş mektubu, şu #özlerle bitiyordu : — Bitmedi —

Bu sayıdan diğer sayfalar: