Ml a i “ ni 5 ih l N İl N Hi j EZ, İL Sa Vefatında kâhyası Yusuf Paşa kaledeki isyan etmiş; Gelâli olm “Biri dahi Ynsul Paşa nam Türki bedlika idi ki Üveys Paşa- oğlu Mehmet Paşa Aydın muhassilı iken emvali sultaniye hıfzı içün bina ettüği kaleyi vefat ettikte mezbur Yusul Paşa kethüdası olmağla zabtedüp ve emvali sultaniyeye desti tasarrul urup cem'i eşkiya, gasp ve İesada memur oldukta istimalet içün kendüye Beylerbeğilik payesi verilüp Anadolu serdarına lühuka memur oldukta taallül ve kendi gibi bazı serkeşler ile harp ve müşacereye iştigal etmeyi behane edüp fermana imtisal etmemişti. Bilâhere izale olundu (Naima, eski basma, CI S 230; yeni basma G2, 55). Bu Yusuf Paşa'nın 1018 de nasıl hile ile idam edildiği emvali e : hakkında Naima'da uzun tafsi- lât vardır(yeni basma, C2, 5S 67 ve müteakip), Bu idam hadisesin n 1018 de olmasına nazaren, Mehmet paşa'nın on- dan bir kaç seneler evvel vefat etmiş olması ve binacna- leyh KVLinci asır şairlerinden addedilmesi pek tabiidir. Birde, yukardaki manzumede, şaririn Aydın söylemesi de, Naima'nın verdiği ellerinde ooturduğunu malümat ile tamamen tetabuk ediyor. Bu izahattan sonra, artık Kul Mehmet paşazade Naima'da mahlaslı Üveys paşa'nın, Aydın muhasstlı olduğuna kat'i suret- Mehmet zikredilen te hükmedebiliriz. Mehmet paşa'nın babası Üveys paşa hakkında on altıncı asra ait tarihi omenbâ'larda kâfi derecede malfimat olduğu gibi, «Sicilli Osmani» de de ondan bahsedilmiştir (CI, S 44). Mâmafi, bu son eserdeki bazi kaydedilmiş senelerin oyanlış olduğunu da ilâve edelim. Bu malümata göre, Üveys paşa da Aydın Güzelhisarlıdır. Babası Mehmet efendi isminde bir kadı idi. İstanbul'da maliye memuri” yetlerine girerek başdefterdar- lığa kadar yükselmiş, 19 Şevval 982 de divanda şiddetlice bir mâruz kalmış (.Se- lâniki S 140) 983de Budin beylerbeği olmuş ( £. de Zambüur, Manwelde göner, et muahezeye tarihi, de chron. pour Ühistoire de Vislam, 168), beylerbeği de olduktan sonra Şam ve Halep beylerbeği ünvanını ve muhas- sasatını muhafaza etmek ve del- terdarlık haslarını da ayrica almak üzrere tekrar başefter- dar tayin edilmiştir 10 Re- biülahır 994 (Selâniki, S 204). 905 OoRebiülevvelinde Sinan paşa yerine Mısır Beylerbeği olup (Selümiki, 218), 998de Misir'da tahaddüs eden bir hadise kapandıktan sonra kendi- sine vezaret rütbesi verilmiş (Selâniki, S 260), ve 909 Recebinin altısında Mısır'da vefat etmiştir (Selâniki, 287; Zambaur. Man. de gönö' 166; Kâtip Çelebi'inin Takvimüt- tevarıh' inden nakletmişlir S 220). beylerbeği iken müverrih Âli ye karşı da lutufkâr davranan (İbnülemin Mahmut o Kemal, Menakibi Halep'te HAYAT, 4. Hünerverân, S 23) Üveys paşa'yı Süheyli efendi de metl- etmekte, ve vefatından sonra ku- rafe de hazreti Ebülleyse civarın- da defnedildiğini söylemektedir ( Tarihi Mısır, V 658). İşte Ooyukarda neşredilen manzumeler bu Üveys Paşa'nın oğlu o Mehmet bulunuyor. Diğer bazı mecmua- paşa'ya (ait larda yine Mehmet namına bazı koşmalar bulduğum OoOogibi, Kuloğlu, Gevheri, Âşık Ömer kabilinden sazşairlerinin eser- lerini muhtevi bir mecmuada da yine o Mehmet namına dört parça divan gördüm. Arzu ile ve oldukca zararsız bir şekil- olan bu divanlar, İbrahim, Ahmet Süleyman atlı sevgilileri için de yazılmış şairin Melek, tertip edilmiştir. Acaba bütün bu Mehmet mahlaslı eserler de bizim şairimize mi aittir? biz bu ihtimali oldukça kuvvetli bulu yoruz. Çünkü, saz şairlerimiz arasında böyle sadece Mehmet Mehmet bir şair hak- malfmatımız yahut Kul ismini kullanan diğer kında Birde şu kıt'a: yoktur. bu divanlarin birindeki Ey deriğa yine bir canana pal önlümüz Mısr içinde Yusufu Ken'an'a düştü önlümüz Ruzüşep feryada agazeyleyim şimden ge Andelibim goncel handâna düştü gönlümüz Şairin — belki de babasiyle beraber gitmiş olduğu — Misir da ki bir aşkını ima Mâamafi, * Mısrıçinde etmiş olabilir.