20. pısina respel onları ayak- ü sabit yordu. nlattı, ıh etti- ruhu ahenk ar alet dı, An yen de düm! Müşa- af bir önün işaret- trafin- insanı prnıyâ artık. ıyıda — en; ndi Tefrika: 6 HAYAT, 21. Dostolevski Büy ük Hikâye MUNİSLE Nk Türkçeye nakleden: AHMET RAĞIP Tefrikanın neşredilen kısımlarının hulâsası: (Bir adam, a meşeul fakat münevver ve hislerini tahlile oldukça yi bir zevç, intihar eden zevcesinin cesedi karşısınde obidayette evlendiğini ai teessürler ve hatıraların leti Be adami sö içinde İntihar eden kızcağız. bidayet sarrafa rehin eşya getiriyc verirse o bunu x şeyler olduğu -Nlünisel, sığındığı münasebets giltikçe mütevazi şekiller alıyor, bir or, me meğe li ir harekete vu haber sarraf sür “atle kararını k kiz l alim inde de zevcesine karşı duyu e Mi mücbir malik iftira edeyim? Hayır, dinleyiniz : vakit bütün mes'eleyi bilmeniz lâzımgelir... Öyle ise dinleyiniz: nasıl anlatmalıyım? Bu kolay bir şey değil. Kendi kendimi terbiyeye kalkıştığım gibi “derhal N çarpışıyorum. Bakınız... Meselâ gençlik parayi mu ben merkezi sikleti intikal ettirdim, para üzerine © kadar muanni- dane bir ısrarla bastım ki, ©... mütehayyir.. gözlerini kaldırdı... dinledi... sözleri ül rında kaldı. Bakınız... Gençlik âlicenaptır, iyi gençliği kastediyorum. Gençlik ulvücenap sahi- bidir ve süratli kararlar vermeğe mütemayildir... Buna mukabil, amıma pek az müsamahakârdır; işine gelmeyen her şeyi istihfafla cezalandırır. Ben bu sabır ve tehammül eksikliğini ortadan Başka türlü yapmazdım. Hususi ve bir sebepten dolayı ben bu sisteme olmaya o mecburdum. Niçin kendime Sistem her halde doğru idi. bir insanı mahküm ettiğiniz ıstihfaf derhal paraya kaldırarak onun yerine tamamile (o maks düşünüşleri, geniş, her şeyi anlıyan görüşleri ikame etmek istiyordum. Maksadımı anlıyorsu- nuz değil mi? Pek basit bir misalle bunu Size anlatacağım Oben böyle bir mahlüka karışı, meselâ ikraz kasam için ne gibi bir mazeret karmakarışık fakat bilâ samileri boş bir odanın sağır duvarlarıdır. emi bir e sadakatile bin türlü yletiyor ve kayde diy mürebbiyelik aramak için mütevekkilâne halde sarraf, çocuğa karşı duyduğu iz teyzelerinin taraftan da baba yadipârı ne tasarlarken, civarda iki büyük mağaza sahibi çirkin ve iriyor evlenmeğe muvaffak oluyor. muayyen bir ilâhare sarahatla unla nasıl tanıştığım, nasıl ya süzetelere ilân verecek para e ve alıp gidiyor. yıları Getirilen rehinleri merhamete bimeğe hislerle Gazetelerdeki ilânı getiriyor. Bu sırada yaşlı Kremer, kızla evlen- ederlerken evlilik dev- hâkimiyetini ve sertliğini yanında çok rahatsızdır. varsa bunları sarrafa ı bakkalla evlen Nişanlılık derini ORM0 — plân tatbik ediyor, ona bulabilirdim ? Tabii, sözlerimi sağa sola saptır- maksızın doğruca kasaya götürmedim. Bu suretle kendisinde, kasam için sanki ben ondan af telep ediyormuşum zannı tevellüt edebilirdi. Ben daha ziyâde mağrur rolünü oynadım ve onunla daima süküt ederek konuştum, deruni facia larımı da ben hep sükütla yaşadım. İar ben de insanların en bedbalıtı menzilesine düşmemiş midim? Herkes o beni itmiş, kovmuş ve sonra unutmuştu: kimsesiz kalmıştım! O on altı yaşındaki toy piliç âdi insanlardan birden- bire mazime ait bazı malümat almış ve her şeyi öğrendiğini zannetmişti. Halbuki sırrım bağ” rında sâklı idi. Onunla yaşadığım müddetçe Tr zaman” daima sustum, çok şeyler söyleyen bir sükütla dünkü güne kadar sustum' Ne diye sustum kir Evet, zira ben mağrur insandım. Istiyordum ki o beni, yardımıma hacet kal- mıyarak ve âdi insanların sözlerini kale almak sizin tanısın, beni teşhisle muammayı halletsin. Ben onu evime kabul sonra o bana hürmette kusur göstermemelidi. Bütün çektiğim iztıraptan dolayı onun önünide ellerini kavuş- turarak diz çökmesini istiyordum ve ben buna Ay ... ben daima mağrurum ve dalma Univ.-Bibi. | Bamberg | sustum; ettikten